Yargıtay Büyük Genel Kurul 1939/28 Esas 1939/28 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1939/28
Karar No: 1939/28
Karar Tarihi: 08.03.1939

(1412 S. K. m. 365)

Amme davasına müdahale talebinde bulunan şahsın duruşmaya kabul olunarak neticeye kadar huzuriyle muhakeme cereyan ederek davası istima ve delilleri nazara alınarak hüküm verildiği takdirde usulî hükümler dairesinde müdahil sıfatını aldığına dair sarih bir karar bulunmadığı takdirde davayı temyize salahiyeti olup olmadığı hususunda Temyiz İkinci Ceza Dairesinin 4.6.938 tarih ve 1018/7314 ve Üçüncü Ceza Dairesinin 9.9.938 tarih ve 4619/5440 ve Dördüncü Ceza Dairesinin 17.6.938 tarih ve 626/5718 numaralı kararları arasında meydana gelen ihtilafın halli Temyiz Birinci Riyaset makamından istenmekle 15.2.939 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye (44) zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkur ilamlar okunduktan ve hadise bir kerre de Birinci Reis İhsan Ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan;

Osman Remzi Memişoğlu; Müdahil olmak isteyenin bu sıfatla kabul edilip edilmeyeceği hakkında bir karar verilmemiş olması onun temyiz istidasının reddini değil, bu kararı vermeyen mahkeme kararının nakzını istilzam eder.

Usul adaletin inkişafına medar olmalıdır. Yoksa birçok külfet tahmil edemeyiz.

Birinci Reis; Müdahale talebinde bulunan şahsın duruşmaya kabul edilerek neticeye kadar hazır olup davası ve delilleri istima edildiği takdirde hukuku amme davasına iltihakına fiilen karar verilmiş olacağı cihetle temyiz istidasının mücerret sarih karar verilmediğinden dolayı reddi caiz olmayacağını beyan etti.

İbrahim; Heyeti Umumiyede fiilî vaziyetlerde kabul edelim, dedik. Şekli vasfı muhafaza edelim, dersek bir kaç nakız gören işleri de gözönünde tutmanızı rica edeceğim.

Osman Remzi Beyin buyurduğuna gelince bir şekli tavassut olarak yaptığı teklifin kabulüne imkan yoktur.

Vehbi Yekebaş; Vaktile de kanunda sarahat varmıydı ? Söylenen şekli kabul etmekle bir hata etmişiz. Bugün bu hatadan rücu için gösterdiğimiz sebebi haksız buluyoruz. Mahkeme davacı sıfatıyla davetiye göndermiş. Geç davanı izah et ve esbabı subutiyeni göster, demiş ve buna göre de kararını vermiştir.

Halil İbrahim; Amme davası açıldıktan sonra müdahil bir istida veya beyanla müracaattan sonra mahkemenin vazifesi bu davada bulunmak hakkı olup olmadığını karara rabtetmektir.

Mahkeme davetiye yazmış, gelmiş bir karar verin, diyor. Mahkeme bir şey demiyor.

Mahkeme bu kararı vermemesi halinde karar ittihazına icbar için bir müeyyide varmıdır?

Mecdi; Hukuku ammeye iltıhakına karar verilecek, sonra hukuku şahsiyesini isteyecek. Sıfatı olmayan bir adamın temyiz istidasını nasıl kabul ederiz?

Kanunun sarih hükümlerine istinaden mahkeme bir karar vermek lazımdır.

Ferit; İki suretten müdahil sıfatı alınabilir. Birincisi müddeiumumîye bir istida verir. Müddeiumumiyi tahrik eder. İstidası kabul edilmezse ağır ceza reisine itiraz hakkına maliktir. Diğeri de müddeiumumî davayı açtıktan sonra dahil olma keyfiyetidir ki dava açıldıktan sonra istida verilmiş ise karar vermesi lazımdır. Üçüncüsü şahsî de denebilir, çünkü müddeiumumi davayı açmış, bir de suçlu vardır. O takdirde mahkemenin bu kararı aleyhine acele itiraz yoluna gidilebilir.

Ali Himmet; Müdahilin sıfatını hakimin kararı değil, kanun tayin eder. Karar verilmemesinden dolayı temyiz istidası nasıl reddedilir?

Sait; İltihakla dava arasında fark vardır.

Osman Nuri; Sıfatı var, vesaik mevcuttur. Mücerret karar verilmemiş diye nakzetmek doğru değildir, demeleriyle neticede;

Tahkikatın her halinde hukuku umumiye davasına iltihak hakkını haiz olan ve usulî hükümler dairesinde istida ile veya zabıt varakası tutulmak suretiyle zabıt katibine yapacağı beyanla müracaat eden şahsın duruşmanın nihayetine kadar hazır bulunarak mahkemece davası zabta geçirildiği ve ikame ettiği deliller istima edildiği takdirde müdahale talebi fiilen kabul edilmiş ve şahsî dava müddeisinin haiz olduğu ayni hakları iktisap etmiş olacağı cihetle temyiz istidasının mücerret davaya müdahale talebinin kabule şayan olduğuna mahkemece sarih bir karar verilmemiş olduğundan bahsile reddi gayri caiz olduğuna ekseriyetle karar verildi. (¤¤)



Full & Egal Universal Law Academy