Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1938/4
Karar No: 1938/16
Karar Tarihi: 19.10.1938
(765 S. K. m. 415, 416, 417, 418)
Dava: Ceza Kanunu'nun 417 ve 418 inci maddelerinin tatbiki lazım gelen hallerde bu iki maddeden hangisinin evvel tatbik edileceği hakkında tebarüz eden mütehalif içtihatların tevhidi için birinci toplantıda yapılan müzakerede sülüsanı ekseriyet elde edilemediğinden 5.10.1938 tarihli ikinci toplantıda tekrar müzakere açıldı.
417 inci maddenin evvel tatbiki suçlanan lehine olacağı ve kanunun tertibi de böyle olduğu yolunda mütalaa ve mülahazalar ileri sürüldü. Buna karşı 418 inci maddenin evvel tatbiki hakkındaki düşünceler de şu suretle izah olundu :
Karar: 1 - 418 inci madde hükmü işlenen fiilin neticesi olan hallere, 417 inci madde ise suçu işleyenlere ve şahıslara aittir. Ceza tertibinde fiili sebepler şahsi sebeplerden önce gelir.
2 - Beş seneden ziyade hürriyetten mahrumiyet cezası takdir ve tayin edilen hallerde bu iki maddenin birinin evvel, ötekinin sonra tatbik edilmesi farksızdır. Çünkü her iki madde hükmünce de ceza muayyen bir nisbette artırılacaktır ki netice değişmez. (418 son fıkra)
3 - Beş seneden aşağı müddetle hürriyetten mahrumiyet cezalarına gelince : 418 inci madde doğrudan doğruya beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası hükmolunacağını, 417 inci madde ise kanunen muayyen olan cezanın yarısı kadar artırılacağını göstermektedir. Şu halde evvela kanunen