Yargıtay Büyük Genel Kurul 1938/25 Esas 1939/45 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1938/25
Karar No: 1939/45
Karar Tarihi: 17.05.1939

(1412 S. K. m. 289, 294, 312, 314, 326)

Dava: Kanuni müddet geçtikten sonra maznun aleyhinde verilen layihanın nazara alınarak temyiz tetkikatının aleyhte yapılabileceğine dair Ceza Umum Heyeti kararı ile kanuni müddet geçtikten sonra maznun aleyhinde verilen layihanın müddeti geçmiş olmasından dolayı temyiz tetkikatının lehe yapılması lazım geldiği hakkında Temyiz Birinci Ceza Dairesi kararı arasında hasıl olan mübayenetin halli C. Başmüddeiumumiliğinden talep edilmesine mebni 10.5.1939 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye (46) zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkur müzekkere ile ilamlar okunduktan ve hadise bir kerre de Birinci Reis İhsan ezgü tarafından izah edildikten sonra söz alan;

Halil Özyörük; Eski usule göre layiha vermek mecburiyeti varken ahiren yeni tadilatla bu da kaldırılmıştır. Temyizin leh ve aleyhe olması meselesi, maznunların temyizi üzerine aleyhe meselesi mevzuubahis olamaz. Ancak müddeiumumi ve müdahilin temyizi üzerine mücerret temyiz ettim, demesi halinde lehe mi aleyhe midir? Kararın mahiyetine göre mesela beraat kararını temyiz eden müddeiumuminin temyizi şüphesiz aleyhedir. Fakat mahkumiyet ise bunda temyizin lehe veya aleyhe olduğunu nasıl anlayacağız?

Eskiden ceza hükümleri aleyhine tebliğ ve tefhimden itibaren bir hafta içinde temyiz etmek ve müteakip bir hafta içinde de layiha vermek lazımdı. Yeni şekilde layiha vermek mecburiyeti kaldırıldı. (Madde aynen okundu) Tatbikat ta bizi tatmin eder mahiyette değildir. Tadil edilirken şümullü olarak düşünülmemiştir. Temyiz edenlerin değişmesine göre ahkam koymak lazımgelirdi. (312. maddeyi aynen okuyorum) Mahkemei Temyizde her noktai nazardan (tetkikat) yapılır. Suçtu tarafından temyiez edilse yine tetkikat yapılır, yalnız suçlunun aleyhine gitmeyiz. Şu halde suçlunun temyizi üzerine layiha mevzuubahis değildir. Müddeiumumi temyiz ederse netice değişiyor. Temyiz edebileceği işler vardır, edemeyeceği işler vardır. Lehe temyiz edebildiği gibi aleyhe de temyiz edebilir. Hakkı şahsiden temyiz hakkı yoktur. Bu takdirde temyiz istidası reddolunur.

Müddeiumumi sebep göstermemiş ve layiha da vermemiş ise lehe gideriz. Yeni tadilde layiha vermek mecburiyeti yoktur. Amma layiha verilirse bir hafta içinde layiha vermek lazımdır. Yani layihayı müddete tabi tutmuştur. ayni mahiyetteki hadiselerde Temyiz günü gününe tetkikat yapar. Daire layiha olmadığı için suçlunun lahine kararını verir. Biraz müterakimi olan daire beklettiği evrakın bir gün layihası gelecektir. Layiha aleyhedir, tetkikat yapacaktır. Netice ayni mahiyetteki hükümler ile ayrı ayrı kararlar, bir de tashihi karar meselesi çıkacaktır.

Birinci Reis; Bir hafta zarfında verilebilir, dendikten sonra bir hafta zarfında vermek imkanı varsa verir, sonra verdiğini de kabul eder. Lehe temyiz edenin aleyhine bozma yapılır amma eski cezadan fazla ceza verilmez, dediler. Hayır, aleyhe temyiz tetkikatı yapamayız. Müddeiumumi esnai muhakemede bir talepte bulunmuştur, temyizi bundan anlaşılabilir. Denebilirki müddeiumumiler taleple mukayyet değildir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu gibi layiha vermek için müddet kalkmıştır.

Ferit; Layiha vermek mecburiyeti Alman kanununda layiha mündericatı ile mukayyet idi, biz bunu tevsi ettik. Mademki her noktadan tetkikat yapıldığına göre layiha vermek mecburiyeti kaldırılmıştır. Tadilat ta bu zaruretle yapılmıştır. Kanunun selametle tatbiki ile mükellef olan müddeiumumi temyiz eder. Ve arzusunu da izhar etmezse yolsuz bir karar da ortada iken niçin aleyhe gidilmesin? Müddeiumuminin temyizi sebebe istinat etmiyorsa lehe de aleyhe de gidilir.

Ferit; Meselenin ruhu heyeti umumiye, müddeiumuminin sebep dermeyan etmediği temyizin de lehe gidilmesini kabul ediyorsa Reis Halile iştirak ediyorum. Karineden de anlaşılamıyorsa aleyhe de, lehe de gideriz.

Vehbi; ihtilaf, Alman Kanunundan alınırken hakimlere karşı gösterilen bir itimatsızlıktan dolayı konulan bir fıkradan çıkıyor. Orada esbabı temyiziyeyi ihtiva etmeyen temyiz istidası reddedilir. Temyiz Mahkemesi Temyiz sebepleriyle mukayyettir. Layiha esbabı temyiziyeyi beyan şartı olup bir hafta içinde verilmek lazımdır. Bu yolda tekemmül eden temyiz şartları üzerine kemaliyle tahkikat yapılır, yalnız ötedenberi bir teamül ile lehe temyiz vukuunda maznunun aleyhine gidilmez, diyoruz. Aleyhe olursa temyiz layihası hasım tarafa tebliğ edilmek lazımdır. Şimdi temyiz müddeti olan bu haftayı imal etmek lazımdır ve maznuna temyiz sebeplerinin tebliğ edilememesi suretiyle, Almanya'daki sisteme göre, hukuku amme namına bu yolda vazifesini yapmayan müddeiumuminin temyizi kabul edilmez.

Akil; Layiha vermek şartı ve müddeti yoktur.

Selim Nafiz; Temyiz Mahkemesi hükmü ne cihetten muhalif görürse bozar, leh ve aleyhe mevzuubahis edilemez. Burada suçlunun mahkumiyeti veya beraatı değil, kanunun selametle cereyanı esası da tahakkuk etmiş olur.

Halil Özyörük; Müddeiumuminin temyiz edipte esbap göstermediği şeylerdedir. Layiha müddetle mukayyet olmadığına göre Başmüddeiumumi tashihi kararla bize her zaman tetkik ettirebilir, demeleriyle reye müracaat olunarak neticede karar nisabı hasıl olamadığından celsei atiyeye talik edildi.

17.5.1939 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye (47) zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve hadise tekrar Birinci Reis tarafından izah edildikten sonra söz alan: Halil Özyörük; Son tadildeki esbabı mucibe, temyiz istidasında sebep gösterilmemiş ise hüküm de mahkumiyet ise lehe gidileceğine sarahat olmamakla beraber yine lehe gidilir, diye içtihat ediyoruz. Esbabı mucibe hadisatı cezaiyede temyiz hudut ve şümulünü tayin edecek bir vuzuh vermemektedir. Bizim başımızda müddeiumumiden başka bir de müdahil vardır. Bu da müddeiumumi gibidir. Müdahil temyiz eder ve istidasında sebep göstermez ve layiha da vermezse müddeiumumi gibi bu temyizde lehe nasıl gideriz? Bir hafta müddet içinde temyiz layihası verilmemiş ise suçlunun lehine bir hakkı müktesep tahaddüs etmez mi? Ahiren müddeiumuminin aklına gelen aleyhe bir meseleyi mevzuubahis etmesi nasıl tecviz olunur? Takdiri heyeti celileye aittir.

Birinci Reis; Layiha dairei hususiyelerin işini teshil içindir. Bununla beraber daireler gösterilen esbabı nakziye ile mukayyet değildir. Müktesep hak mevzuubahis olamaz. Asıl mevzuubahis olacak hukuku ammenin hakkı müktesebidir. Müddeiumumilerin temyizi lehe ve aleyhe olduğuna göre bu cihet varit değildir.

Osman Nuri; Hukuk ve cezada ayni olduğuna bu bir hafta fiili ihbaridir. Vermekte muhayyerdir. Vermek isterse bir hafta içinde verebilir. Tashihi karar da öyledir. Kanuni müddetleri taraflara bırakmamıştır. Bu intizamı amme meselesidir.

Vehbi Yekebaş; 289-294 madde aleyhe temyiz edilirse lehe de gidileceği ve lehe temyiz temyiz edilirse aleyhe gidileceği tasrih edilmemiş olmasına göre, müddeiumuminin temyiz ediyorum, diye verdiği istida üzerine aleyhe gitmeye bu madde manidir. Layiha sonradan verilirse keenlemyekündür. (Verebilir) demek bir haftaya mahmuldür. Hafta geçtikten sonra veremez, demektir. On üç senelik tatbikatı değiştirmek istiyoruz. 314. madede bir hafta ile verilebilir, tabirinin temyiz sebebi beyan edilmemiş olmasına muzaf bulunmasına göre layiha müddete tabidir.

Birinci Reis; Vehbi Yekebaş ile biz müttefikiz. Aleyhe ederse lehe de gidilir, diyoruz. esbap göstermeden gönderilen bir istida üzerine karine varsa aleyhe gitmeyecek miyiz? Temyiz tetkikatı yapılmadan evvel bir layiha gönderirse ve bu layihada aleyhe olduğunu tasrih etmiş ise aleyhe gidilemez, diye kabul etmeyecek miyiz?

İbrahim; Vehbi Yekebaşın affı alilerine mağruren söyleyeyimki, noktai nazarlarını biraz mübalağalı buldum. Acaba yeni bir şey mi yapıyoruz. Diye ben de tereddüt ettim. Fakat asla yeni bir şey yapmakta olmadığımızı arzedeyim. Hukukla ceza hiç bir zaman taban tabana yürümez. Hukukta müddeiumumi sınıfında kimse yoktur.

Fahreddin; Maddenin kabiliyeti imaliyesi var mıdır, yok mudur? İki tarafa da hamledilebilecek işlerde maznunun lehine gidilecektir. Tetkikatı temyiziyeye mani olmak başka, onu kabul etmemek başkadır. Bozma sebebi olarak gösteririz de aleyhe gitmeyiz.

Halil Hilmi; Bir hüküm müddeiumumi tarafından temyiz edilir. Görüyoruz ki hüküm hakka ve adle muvafık değildir. Amma layiha vermemiş, sonradan bir de layiha gönderiyor. Bizim gördüğümüz noktaları da sayıyor. Artık biz bunlara göz yumarak bozma sebebi yapmamağa hakkımız yoktur. Adalet ve demokrasi prensiplerine uymaz.

Akil; Layihanın temyizdeki mevkii solda sıfırdır, demeleriyle neticede;

Kanuni müddet geçtikten sonra maznun aleyhinde verilen layihanın nazara alınarak temyiz tetkikatının aleyhte yapılabileceğine dair Ceza Umum Heyeti kararı ile kanuni müddet geçtikten sonra maznun aleyhinde verilen layihanın müddeti geçmiş olmasından dolayı temyiz tetkikatının lehe yapılması lazım geldiği hakkında Temyiz 1. Ceza Dairesi kararı arasında hasıl olan mübayenetin halli için yapılan müzakere sonunda:

Karar: Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 294 ve 326. maddeleri ile maznun hakkında verilmiş olan bir hüküm müddeiumumilik tarafından lehe temyiz edilmiş olduğu takdirde aleyhe bozulmaması ve bozulduğu takdirde de evvelki cezadan daha ağır ceza verilemeyeceği esası kabul edilmesi sebebiyle evvelemirde davayı temyiz eden müddeiumuminin temyizinin maznunun lehinde veya aleyhinde olmasını tayin etmek usulen zaruri ve mecburi olmasına ve bu hususun tayini kanuni müddeti içinde verilen layihada gösterilen esbaptan kolayca mümkün olduğu gibi hüküm temyiz edilip de hiç layiha verilmediği takdirde temyizen maznunun leh ve aleyhinde olduğu verilen kararın mahiyeti ile tayin edilebileceğine ve bilfarz layiha verilmeksizin müddeiumumi tarafından temyiz edilmiş olan karar beraet kararı olduğu surette temyiz tetkikatının aleyhte ve layiha verilmeksizin temyiz olunan karar mahkumiyet kararı ise müddeiumumilerin temyizindeki maksat belli olmadığı için maznunun aleyhine gidilemeyeceğinden temyiz tetkikatının lehte yapılması icap edeceğine ve fakat müddeiumuminin davayı temyiz etmesindeki maksadını bildiren layiha kanuni müddet geçtikten sonra ve temyiz tetkikatı yapılmazdan evvel temyiz dairesine geldiği takdirde bu layihada gösterilen esbap nazara alınarak gösterilen bozma sebepleri maznunun aleyhinde ise temyiz tetkikatının aleyhte yapılması iktiza edeceğine ve çünkü Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunun 314. maddesinde: (Temyiz istidasında veya temyiz beyanında temyiz sebepleri gösterilmemiş ise temyiz istidası için muayyen olan müddetin bitmesinden yahut hükmün esbabı mucibesi henüz tebliğ edilmemiş ise tebliğinden bir hafta içinde hükmü temyiz olunan mahkemeye bu sebepleri ihtiva eden bir layiha da verilebilir. Layihanın verilmemesi veya istida veya beyanda temyiz sebeplerinin gösterilmemesi temyiz tetkikatı yapılmasına mani değildir. denilmekle layiha verilmesi mecburi olmayıp ihtiyari olduğu anlaşılmakta bulunmuş ve mezkür 314. maddede layihanın bir hafta içinde verilebileceğinin tasrih olunması evrakın mahallinde uzun müddet alıkonulmasından ihtiraz için olup bu müddet geçmeden ve temyiz tetkikatı yapılmazdan evvel müddeiumumi tarafından verilmiş olan layihanın nazara alınmayacağına dair usul kanununda hiçbir kayt ve işaret bulunmamış olması hasebiyle bu kabil layihalarda gösterilen bozma esbabı maznunun aleyhinde olduğu ve temyizi davadaki maksat da bu suretle taayyün eylemiş bulunduğu takdirde mücerret bu layihanın bir hafta müddet geçtikten sonra verilmesinden dolayı hükümsüz tutulmasına cevaz olmadığı cihetle temyiz tetkikatının aleyhte yapılabileceğine 17.5.1939 gününde ekseriyetle karar verildi.


KARŞI OY YAZISI

N. Akyollu:

Temyiz lehte olsa bile temyizen aleyhte bozma kararı verilmesine kanuni bir mani yoktur. Ancak bozmadan sonra suçluya verilecek ceza miktarının tayininde temyizin lehe olup olmadığının tetkiki icap eder. ilk temyiz üzerine temyizin lehte olup olmadığını aramağa lüzum yoktur. Bu reydeyim.

Vehbi Yekebaş:

Ceza Muhakemeleri usulü Kanununun 3006 numaralı kanun ile tadil olunan son şekline göre temyiz hükmün tefhiminden itibaren bir hafta zarfında verilecek bir istida veya bu hususta zabıt katibine yapılacak bir beyan ile olur. (Madde: 310) Temyiz istida veya beyanında temyiz sebepleri gösterilmemiş ise temyiz istidası için muayyen olan müddetin bitmesinden ve eğer evvelce tebliğ edilmemiş ise esbabı mucibenin tebliğinden itibaren "bir hafta zarfında" temyiz sebeplerini muhtevi bir layiha da verilebilir. (Madde: 314) Gerçi burada "verilebilir" suretinde iktidari bir fiil kullanılması, temyiz eden kimse için "bir ihtiyarı" tazammun ederse de bu "ightiyar", "muayyen olan bu bir hafta içinde veya ondan sonra" demek ve bu veçhile o "müddete" muzaf olmaktan ziyade temyiz için "asli" şart olan "istida" veyahut "ihtiyari" bir salahiyet bulunan "bir hafta zarfında verilmesi zaruri addedilen layiha"ya raci' olduğu meallerini yukarıya naklettiğimiz iki maddenin birbirine takribinde güneş gibi tezahür eder. Bahusus temyiz istida ve layihasının bir sureti temyiz talebinde bulunan tarafın hasmına tebliğ edilmek bu talebe karşı hukukunu müdafaa için bir zaruret teşkil ettiğine (Madde: 316) göre işbu kararda ileri sürüldüğü veçh üzere müddet geçtikten ve evrak temyize gönderildikten sonra Temyiz Mahkemesine tetkikattan evvel vasıl olacak ve muteber tutularak temyiz tetkikatına mesnet teşkil edecek layiha temyiz eden kimsenin hasmının kendisince meçhul kalmış ve cevap verilmemiş bu sebeplere karşı hukukuna müessir olacağından kanunun bu sarahatına ve umumi surette ruhuna münafi düşeceği ve bu yolda gelen bir layihanın öbür tarafa, bir muamele ve hüküm mahkemesi olmayan temyizce tebliğ ve bu nakısa ikmal edilemeyeceği ve hele bu yolda hiç bir mühlete tabi olmaksızın temyiz itirazlarının dermeyanı Temyiz Mahkemesinin vücudu sebebi ve onun bazı şartlarca muallakiyeti ile telif olunamayacağı cihetle,

1- Kanunun sarahatına,

2- Temyiz eden taraf hasmının hukukuna,

3- Bir kanun yolu olan temyizin tabi olduğu şartlara ve hulasa kanun ve ilim mefhumuna muarız olduğundan işbu karara muhalifim.

Full & Egal Universal Law Academy