Yargıtay Büyük Genel Kurul 1930/12 Esas 1930/25 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1930/12
Karar No: 1930/25
Karar Tarihi: 12.11.1930

(765 S. K. m. 230)

Vazifesinde ihmal ve terahiden dolayı müddeiumumilikçe mahkemeye tevdi edilen başkatip Ahmet Hamdi Efendi hakkında evvelemirde meclisi inzibatça bir karar ittihazı lüzumuna dair Tekirdağı Asliye Mahkemesinden verilen karar indettemyiz; Dördüncü Ceza Dairesince bozulduğu halde aynı mahkemeden ve aynı suretle sadır olan 5 mayıs 929 tarihli ikinci bir karar mertebei ula memurları hakkında Memurin Muhakemat Kanunu mucibince muamelei lazime ve merasimi mukaddeme ifa edilmemiş olmasına göre tasdik edilmiş olduğundan mezkur kararların tevhidi Tekirdağı müddeiumumiliğince talep edilmekle bu bapta ihtilafı mucip olan ilamat suretleri ahz ve telhis, nüshaları teksir olunduktan sonra bugün Başmüddeiumumî Nihat Beyefendi de dahil olduğu halde kırk altı zatın iştirakiyle teşekkül eden Hey'eti Umumiyede dairei müşarünileyha namına söz alan İbrahim Etem Beyefendi: Adliye mertebei ula memurlarının Memurin Muhakemat Kanunundaki merasimi mukaddemeye tabi olmadığı kanaatında olup her nasılsa o zaman böyle bir karar ittihaz olunduğunu, elyevm dairenin içtihadı muamelatı mütekaddemeye lüzum olmadığı merkezinde bulunduğunu beyan etmiştir.

Azadan Tevfik Nazif Beyefendi: Adliye mertebei ula memurları denilen memurinin azil ve nasblarındaki usulü kadimenin tebeddülü ve memurin muhakemat kanuniyle vaz olunan ahkamı istisnaiyenin şümulü ve inzibat komisyonlarının tayin edilen vezaif ve salahiyetleri adliyenin müteamil usulü kadimleriyle girift bir hal almasına ve bunlar meyanında icra memurları gibi hususî kanunlarla hususi mes'uliyetler der'uhde etmiş ve doğrudan vekaletçe mansup olanlar dahi mevcut olmasına göre bugün Memurin Muhakemat Kanuniyle mevzu ve taalluk ettiği memurun şahsiyeti memuresi kadar mensup olduğu dairenin nizam ve intizamını ve amiri mes'ulünün ilim ve mütalaasında muhafaza ve te'mine hadim olan bu ahkamı istisnaiyeden adliye memurlarının istisnasında bir sebebi ma'kul ve kanunî olmadığı ve faraza kırk elli ilamı henüz çıkarmamış bir mahkeme başkatibinin bu hareketinde kendisi kadar alakadar ve belki de mes'ul olan reisi mahkemenin haberi bile olmaksızın ve keyfiyet anın iştirakiyle teşekkül eden bir inzibat komisyonunda derpiş edilmeksizin bir sual ile hemen mahkemeye tevdii ve bu suretle Memurin Muhakemat Kanunu ahkamından istisnaî bir muamele ihtiyarı gayrı musip ve gayrı kanunî olduğu mütalaasını sert etmesi üzerine, Birinci Hukuk reisi Vehbi Beyefendi: Memurin Muhakemat Kanununun idare memurlarına münhasır olması lazım geleceğini ve İbrahim Etem Beyefendi: yeni kanunlarla girift bir hal mevcut olmayıp adliye memurlarını bu merasimi mütekaddimeye tabi tuttuğu takdirde beşinci maddenin tatbik olunamayacağını ve bunun mahzurlarından biri de adliye memuruna ait bir tahkikatı kaymakam ve saireden müteşekkil bir hey'ete vermek olacağını ve Üçüncü Hukuk Reisi Sait beyefendi de: evvelce memurini adliye, teşkili mehakim kanuniyle istisnai bir muameleye tabi olduğu gibi halen de inzibatî tedbirden evvel Memurin Muhakemat Kanunundaki istisnai muameleye tabi tutulmaları muvafık bulunduğunu ve Başmüddeiumumi Nihat Beyefendi dahi: hakkında Memurin Muhakematı Kanunu tatbik edilen adliye memurlarına dair eskiden Şurayı Devletin müteaddit kararları olup adliye memurları hakkındaki tahkikatın doğrudan mehakimi adliyeye ait olduğunu ve zatı maslahat ta bunu icap ettirdiğini beyan eylemeleriyle müzakerenin kifayeti bilkabul araya müracaat olunmuş ve neticede:

Sonuç: Hakim sıfatını gayri haiz adliye memurlarının suçlarından dolayı muhakemelerinin icrası ahkamı umumiyeye tabi olup Memurîn Muhakemat Kanunundaki merasimi mütekaddimenin icrasına mahal olmadığı iki re'yi muhalife karşı kırk dört re'yle karargir olmuştur. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy