Yargıtay Asli Yetkili İstinaf Numara 1,2/1991 Dava No 1/1991 Karar Tarihi 04.08.1991
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetkili İstinaf Numara 1,2/1991 Dava No 1/1991 Karar Tarihi 04.08.1991
Numara: 1,2/1991
Dava No: 1/1991
Taraflar: Başsavcılık ile Hasan Sait
Konu: Ara emrine konu olan paranın müsadere emrinin iptali için emirname isdarı talebi
Mahkeme: AsliYetki/istinaf
Karar Tarihi: 04.08.1991

-D.1/91 Birleştirilmiş
Yargıtay/Asli Yetki İstinaf 1/91 ve 2/91

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Aziz Altay, Celâl Karabacak, Özkan Tunçağ

Yargıtay Asli Yetki İstinaf No:1/91
(-Yargıtay/Asli Yetki No.4/91)

İstinaf eden: Başsavcılık
(Müstedaaleyh)
ile
Aleyhine istinaf edilen: Hasan Sait, 393 Salamis Yolu, Mağusa
-(Müstedi)
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Yaşar Boran
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıvanç M. Riza


Yargıtay Asli Yetki İstinaf No:2/91
(Yargıtay As-li Yetki No: 4/91)
İstinaf eden: Başsavcılık
(Müstedaaleyh)
ile
Aleyhine istinaf edilen: Hasan Sait, 393 Salamis Yolu, Mağusa
(Müstedi)-
A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Yaşar Boran
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıvanç M. Riza




H Ü K Ü M

Aziz Altay: 19.10.1989 tarihinde gümrük yolsu-zlukları ile ilgili olarak polis bazı şahıslarla beraber aleyhine istinaf edilen müstediyi de tutukladı ve yapılan soruşturmada gümrük yolsuzluğu ile ilgili olduğu gerekçesi ile müstediden bir miktar emtiayı emare olarak aldı. Müstedi kendisine ait olan bu- emtianın iadesini talep etti, ancak istinaf eden müstedaaleyh konu emtianın Mahkemede emare olarak ibraz edilmek üzere alıkonacağını öne sürerek iade etmeyi reddetti. Müstedi bunun üzerine 4.12.1989 tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesinde müstedaaleyh aleyhin-e 2782/89 sayılı bir dava açtı. Taraflar bu davayı kendi aralarında hallettiler ve 8.12.1989 tarihinde yaptıkları anlaşmayı mahkeme nizamatı olarak Mahkemeye kaydettirdiler. Bu anlaşmaya göre polis tarafından alınan eşyalardan bozulabilen cinsten olanlar s-atılacak, elde edilecek para Akdeniz Garanti Bankasında müstedi adına açılacak bir hesaba yatırılacak ve müstedaaleyh lehine bloke edilecek olan bu hesaptaki para müstedaaleyhin yazılı izni olmadan çekilemeyecekti. Bozulması ihtimali olmayan bir miktar emt-ia ise müstedaaleyh tarafından muhafaza edilecekti.

Akdeniz Garanti Bankasında anlaşma uyarınca 120478 numaralı hesap açıldı ve bozulabilen eşyaların satışından elde edilen 448,433,845.- TL. bu hesaba yatırıldı. Para anlaşmaya uygun olarak istinaf eden m-üstedaaleyh lehine bloke edildi.

Müstedaaleyh, sözü edilen gümrük yolsuzluğu ile ilgili soruşturma sonunda Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde, başka kişiler yanında Hasan Melekli ve Erdinç Özbilgen aleyhine 4259/90 sayılı ceza davasını açtı. 26.2.1991 tarihin-de sonuçlanan bu ceza davasında Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi satılmayıp emare olarak muhafaza edilmekte olan emtia ile satılıp da parası Akdeniz Garanti Bankasında 120478 numaralı hesapta bulunan 440,575,845.-TL'nin de müsaderesini emretti. Müstedaaleyh 27.2-.1991 tarihinde Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin müsadere emrine dayanarak Akdeniz Garanti Bankasında 120478 numaralı hesapta bulunan 448,433,845.-TL'nin tümünü çekti.

Müstedi 4.3.1991 tarihinde Yüksek Mahkemeye Yargıtay Asli Yetki 4/91 sayılı bir istida do-syaladı ve 4259/90 sayılı ceza davasında sanık olmadığı, kendisine polis tarafınan herhangi bir dava okunmadığı ve aleyhine başka herhangi bir ceza davası da açılmadığı halde 4259/90 sayılı ceza davasında kendisine hiçbir söz hakkı tanınmadan konu ticari e-mtia ile paranın müsaderesini emretmekle Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisini aşmış veya doğal adalet ilkelerine aykırı hareket etmiş olduğunu öne sürdü ve mezkûr müsadere emrinin uygulanmasını önlemek için (prohibition) ve bu emrin iptali için de (cert-iorari) emirnamelerinin isdar edilmesi amacı ile Mahkemeye müracaat etmesine izin verilmesini talep etti. Müstedi ayni gün bir de ara emri istidası dosyaladı ve müsaderesi emrolunan emtianın, müsadere emrinden önce olduğu gibi müstedaaleyh tarafından muhaf-aza edilmesini, çekilen paranın da Akdeniz Garanti Bankasındaki 120478 numaralı hesaba yatırılıp müstedaaleyh lehine bloke edilme halinin devamı hususunda bir ara emri verilmesini talep etti.

Mahkeme, müstedinin talep ettiği izni verdiği gibi ara emri is-tidasında talep edildiği şekilde geçici bir de ara emri verdi ve bunun kesinleşip kesinleşmeyeceğini karara bağlamak üzere istidayı başka güne erteledi. Müstedaaleyh Mahkemenin ara emri istidasında talep edilen ve bankadan çekmiş olduğu para ile ilgili ola-rak vermiş olduğu geçici ara emrini vermekle hata ettiğini öne sürdü ve Yargıtay Asli Yetki İstinaf 1/91 sayılı istinafı dosyaladı. Müstedaaleyh dosyalamış olduğu bu istinaf ile beraber tek taraflı bir de istida dosyaladı ve 4.3.1919 tarihinde verilen geçi-ci ara emrinin istinafın sonuçlanmasına kadar uygulanmasının durdurulması ve ertelenmesi için bir ara emri verilmesini talep etti. Mahkeme Akdeniz Garanti Bankasındaki 120478 numaralı hesaptaki tüm paranın çekildiğini ve bu numaradaki hesabın tamamen kapan-dığını, müstedaaleyhin de Devleti temsil ettiğini dikkate alarak paranın Merkez Bankasında açılacak özel bir emanet hesabında muhafaza edilmesine ve istinafın sonunda Mahkemenin bu para ile ilgili olarak vereceği karar doğrultusunda işlem yapılmasına emir -verdi. Yine müstedaaleyh müsadere emrinin uygulanmasını önlemek ve emrin iptalini sağlamak üzere Yüksek Mahkemeye müracaat etmesine izin vermekle Mahkemenin hataya düştüğünü iddia etti ve Yargıtay Asli Yetki İstinaf 2/91 sayılı istinafı dosyaladı.

8.3.1-991 tarihinde Yargıtay Asli Yetki İstinaf 1/91 ve 2/91 sayılı istinafların duruşmasına başlanacağı sırada, müstedi avukatı mahkemenin verdiği ara emrine müstedaaleyhin uymadığını bildirdi ve bu ara emrine uymadıkça istinafların duruşmasına geçilmemesini is-tedi. Müstedaaleyh namına bulunan Başsavcı Yardımcısı ara emrinin Mahkeme Mukayyitliğince duruşmadan az önce hazırlandığından mahkeme emrine uyma imkânını bulamadığını bildirdi. Mahkeme bu beyanlar ışığında müstedaaleyhin emre uymasına olanak vermek üzere -oturuma ara verdi. Kısa bir aradan sonra müstedaaleyh mahkeme emri uyarınca parayı yatırdığını gösteren bir banka mektubunu ibraz ettikten sonra tarafların müşterek müracaatı üzerine istinafları birleştirilerek duruşmasına geçildi.

Müstedaaleyhe göre müs-tedinin talep etmekte olduğu emirnameler yargısal yetki kullanan alt mahkemelerin denetimini sağlamak için verilmektedir. Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi bu anlamda bir alt mahkeme olmadığı için Yüksek Mahkemenin denetimine tabi değildir ve bu nedenle sözü edi-len emirnamelerle ilgili olarak müstedinin Yüksek Mahkemeye müracaat etmesine izin verilemez. Yüksek Mahkemenin böyle bir denetim yetkisi bulunmadığına göre, Asli Yetki 4/91 sayılı istidada verilen ara emri de geçersizdir. Yine müstedaaleyhe göre Yüksek Ma-hkemenin böyle bir denetim yetkisi olduğu kabul edilse dahi, konu ara emrinin verilmemesi gerekir, çünkü ara emirleri, sair şeyler yanında, mevcut statünün korunması için verilmektedir. Halbuki müsdere emri 26.2.1991'de verilmiş, 27.2.1991'de para bankadan- çekilmiş ve bu hesapta başka para kalmadığı için hesap da kapanmıştır. Müstedi, ara emri için müracaat ettiği 4.3.1991 tarihinde ne 120478 numaralı bir banka hesabı, ne de bu hesapta muhafaza edilmesi gereken para vardı. Kaldı ki verilen ara emri ihtilâfı-nın esasını kökünden halletmiştir. Konuya bu açıdan da bakıldığında ara emrinin verilmesi hatalıdır.

Yüksek Mahkemenin, Ağır Ceza Mahkemelerini denetim yetkisi yoksa müstedinin müsadere emrinin uygulanmasının durdurulması ve iptali amacı ile Yüksek Mahke-meye başvurmasına verdiği iznin de geçerli olmadığını iddia eden müstedaaleyh, böyle bir denetim yetkisi olduğu kabul edilse dahi, para bankadan çekilmiş olduğuna göre müsadere emrinin uygulanmasının durdurulması diye bir konunun kalmadığını savundu. Müste-diye söz hakkı verilmediğini kabul etmekle beraber, gerek eşyaların gerekse paranın 4259/89 sayılı ceza davasındaki suçla ilgili olarak emare oldukları için Ağır Ceza Mahkemesinin müstediye bu hususta söz hakkı tanınmasına gerek yoktu. Esasen söz konusu pa-ra müsadere edilen eşyaların bir kısmının satışından elde edilmiştir. Ancak Müstedaaleyh, Ağır Ceza Mahkemelerinin Yüksek Mahkemenin denetimine tabi olduklarının kabul edilmesi halinde, verilen iznin yerinde olacağını da teslim etti.

Müstedi ise Mağusa A-ğır Ceza Mahkemesinin konu eşya ve paranın kensisine ait olduğunu bildiği ve ayni durumda olan diğer şahıslara, ceza davalarında taraf olmadıkları halde, söz hakkı tanınmış olmasına rağmen kensdisine ayni hakkı tanımamasından yakındı. Ara emirlerinin bir a-macının mevcut statünün korunması olduğunu da kabul eden müstedi, bu meselede korunması gereken statünün Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin müsadere emrini verdiği 26.2.1991 tarihindeki statü olduğunu iddia etti. Nitekim 4.3.1991 tarihli istinaf konusu ara emri-nin amacı da buydu.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin, Yüksek Mahkemenin yargısal denetimine tabi bir alt mahkeme olup olmadığı üzerinde de uzun boylu duran müstedi avukatı, İngiltere'deki durumdan farklı olarak, bizde gerek Anayasa gerekse 9/76 sayılı Mahke-meler Yasası altında da Ağır Ceza Mahkemelerinin alt mahkeme olarak nitelendirildiklerini ve dolayısıyle Yüksek Mahkemenin denetimi altına bulunduklarını da iddia etti.

Bu istinaflarda ilkin karara bağlanması gereken husus Ağır Ceza Mahkemelerimizin Yüks-ek Mahkemenin denetimine tabi alt mahkemeler olup olmadığıdır. KKTC Anayasasının 151(3) maddesi, başka şeyler yanında, herhangi bir mahkeme veya yargı niteliğinde yetki kullanan herhangi bir makamın yanlış bir kararının uygulanmasını önlemek için emirname -(prohibition) veya herhangi bir mahkeme veya yargı niteliğinde yetki kullanan herhangi bir makamın kararının iptali için emirname (certiorari) çıkarmaya münhasıran Yüksek Mahkemenin, Yargıtay olarak yetkili olduğunu belirtmek-tedir. Sözü edilen bu emirname-ler hukukumza İngiliz hukukundan alınmış olup imtiyazlı emirnameler (Prerogative Orders) olarak nitelendirilmiştir ve alt mahkemeler ile yargısal yetki kullanan alt kuruluşların Yüksek Mahkeme tarafından denetimini sağlamak amacı ile çıkarılmaktadır. İngil-tere'de alt mahkemelerin tanımı Halsbury's Laws Of England 3. bası cilt 11, sayfa 122, para 266'da şöyle yapılmıştır.

"266. Meaning of inferior court. A court is an inferior court for the purpose of prohibition whenever its jurisdiction is limited (s). Th-us, prohibition may be granted to quarter sessions (t), to petty sessions (u), to a corner from holding an inquest (a) the Income Tax Commisioners (b), to the Comptroller-General of patents, Designs and Trade Mark (c), and to practically all local courts,.-.."

Yine İngiltere'de ağır suçların yargılandığı Ağır Ceza Mahkemeleri, gerek oluşum gerekse yetki açısından Yüksek Mahkemeye m-uadil sayıldığından Yüksek Mahkeme denetimine tabi değillerdir. R.J. Walker and M.G. Walker The English Legal System, 3. bası, sayfa 165'de şöyle denmektedir:

"The most serious offences were tried at assizes before a court presided over by a judge sittin-g, not by virtue of his normal judical office, but under Royal commissions of oyer and terminer and goal delivery; the persons named in the commissions usually included at least two High Court judges, almost invariably judges of the Queen's Bench Division-, who would sit at the assize town for the duration of the assize. The jurdisdiction of assizes was equivalent to that of the High Court since a commisioner when engaged in the exercise of this jurisdiction constituted a court of the High Court of Justice.-"

Sayfa 167'de şöyle denmektedir:

"The Courts Act 1971 abolished all courts of assize and quarter sessions and established i-n their place a single court to be known as the Crown Court, which court is expressly made part of the Supreme Court of Judicature and a superior court of record. The Act further abolished ther Crown Courts of Liverpool and Manchester and the Central Crimi-nal Court, though the latter has been retained in name since it is expressly provided that when the Crown Court sits in London it shall be known as the Central Criminal Courts."

-Bizde KKTC Anayasasının 151. maddesi Yüksek Mahkemenin, Yargıtay olarak görev ve yetkilerini belirlemektedir. Bu maddeye göre Devlette en yüksek istinaf mahkemesi olan ve yetkisiz tutuklamanın kaldırılması için emriname (Habeas Corpus), bir yetkinin kulla-nılmasını sağlamak için emirname (mandamus), herhangi bir mahkeme veya yargı niteliğinde yetki kullanan herhangi bir makamın yanlış bir kararının uygulanmasını önlemek için emriname (prohibition), bir makamın herhangi bir yetkiye dayanılarak işgal edildiği-nin soruşturulmasına ilişkin emirname (quo warranto) ve herhangi bir mahkeme veya yargı niteliğinde yetki kullanan herhangi bir makamın kararının iptali için emirname (certiorari) çıkarmaya münasıran Yüksek Mahkeme Yargıtay olarak yetkili kılınmıştır. Anay-asanın yargı ile ilgili Beşinci Kısmının Yedinci Bölümü ise alt mahkemelere ayrılmış olup 155. madde Anaysa ve yasalar gereğince Yüksek Mahkeme tarafından kullanılan yargı yetkisi dışındaki yargı yetkisi, Anayasa kurallarına bağlı olarak ve bunlar gereğinc-e yasada gösterilen alt mahkemeler tarafından kullanılmasını ve yargı yetkisini kullanan alt mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usullerinin yasa ile düzenlenmesini öngörür. 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının Üçüncü Kısmı alt mah-kemelerle ilgili kuralları düzenlemektedir ve Ağır Ceza Mahkemeleri bu Kısmın İkinci Bölümü altında yer almaktadır. Bu durumda bizde, İngiltere'den farklı olarak, Ağır Ceza Mahkemelerinin gerek Anayasa gerekse 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası altında alt mahk-emeler olarak nitelendirildikleri açıktır.

Yargıtay Asli Yetki 5/82'de Yüksek Mahkemenin denetim yetkisinin Ağır Ceza Mahkemelerini kapsamadığı belirtilmiş ise de bu, İngiltere'deki durumla ilgili olarak söylenmiş olup Kıbrıs'taki durumla ilgisi yoktur. -Esasen sözü edilen Yargıtay davasında Ağır Ceza Mahkemelerinin Yüksek Mahkemenin denetimine tabi olup olmadıkları hususu dava konusu değildi ve her halûkârda o davada söylenenler "obiter dictum" olmaktan öteye gitmemektedir. Durum bu merkezde olduğuna göre- Yargıtay/Asli Yetki İstinaf 1/91 sayılı istinafın reddedilmesi gerekir.

Ağır Ceza Mahkemelerinin, Yüksek Mahkeme denetimine tabi olduklarına karar verildiğine göe, şimdi de ara emri ile ilgili istinafı incelemek gerekir. Fasıl 6 Hukuk Muhakemeleri Usulü- Yasasının 4. maddesinin 1. fıkrası aynen şöyledir:

"4. (1) Mahkeme, herhangi bir davanın görülmekte olduğu herhangi bir zamanda, dava konusu olan herhangi bir malın haczedilmesi, korunması, gözetim altına alınması, satılması alıkonması veya denetlenmesi -için veya dava ile ilgili herhangi bir kişiye veya mala ilişkin bir sorun hakkında kesin hüküm verilinceye kadar bu gibi kişinin veya malın uğrayabileceği zarar ziyan veya mağduriyetin önlenmesi için, bir karar verebilir."

Yukarıda yapılan alıntıdan da gö-rüleceği gibi Mahkeme ara emri ile, davanın sonuçlanacağı tarihe kadar dava konusu olan bir malın haczedilmesi, korunması, gözetim altına alınması, satılması, alıkonması veya denetlenmesi için emir verebilir. Başka bir deyişle, ara emirlerinin amacı davanı-n esasını karara bağlamadan dava konusu mal hakkında geçici bir tedbir almaktır. İstinaf konusu ara emri ise geçici tedbirlerden ziyade ihtilâfı kökünden halleder niteliktedir ve bu emrin doğru olduğu Yargıtayca kabul edilmesi halinde müstedi müsadere emr-inin uygulanmasını önlemek ve bu emri iptal etmek için Yüksek Mahkemeye yapmak istediği müracaata gerek kalmadan ara emri ile talep ettiği sonuca büyük oranda ulaşmış olur. Ara emrinin amacı kuşkusuz bu değildir.

Ara emirlerinin bir başka amacı da ihtilâ-fın meydana geldiği tarihte mevcut olan statüyü korumaktır. Bu meselede ihtilâf, müstedaaleyhin Ağır Ceza Mahkemesinin müsadere emrini müteakip 120478 numaralı hesaptaki parayı çekmesi ile ortaya çıkmıştır. Müsadere emrinin hatalı olup olmadığı hususu, müs-adere emrinin iptali için emirname (certiorari) verilip verilmemesine bağlıdır. Bu emirname ile ilgili olarak dosyalanan istidanın sonucu belli oluncaya kadar mevcut statünün korunması, başka bir deyişle, müstedeaaleyh tarafından çekilmiş olan paranın koru-nması gerekir. Ancak müstedaaleyhin dosyaladığı bu istinaf nedeniyle talep ettiği ara emri sonucu Mahkememiz paranın Merkez Bankasında açılacak bir özel emanet hesabına yatırılmasına emir vermiştir. Bu durumda, bu paranın müsadere emrinin iptali için emirn-ame verilmesini talep eden istidanın sonuçlanacağı tarihe kadar konu emanet hesabında kalmasını ve konu istidada Mahkemenin bu para ile ilgili olarak vereceği karar doğrultusunda işlem yapılmasını uygun bulduk.

Son olarak, önemli addettiğimiz iki hususa -daha değinmek istiyoruz. Mahekmenin tek taraflı bir istida üzerine verdiği geçici bir ara emrine müstedaaleyhin itirazname dosyalamadan ve Mahkemede de geçici ara emrinin kesinleşip kesinleşmeyeceğini karara bağlamadan istinaf edilmemesi gerekir. Aksi takd-irde, böyle bir istinaf Yüksek Mahkemenin, alt mahkemelerin yargı yetkisine zamansız ve gereksiz müdahale teşkil etmektedir. Son derece hatalı olan bu gibi istinaflardan, mümkün olduğu kadar kaçınılması gerekir. İstida dinlenip karara bağlanmadan alt mahke-menin verdiği ara karardan istinaf edilmesine ancak çok ender hallerde müsaade edilmelidir. Önümzüdeki istinafın müstedinin taraf olamdığı ağır ceza davasında gıyabında verilen müsadere emri ile ilgili bir ara emirden yapıldığını dikkate aldıktan sona bu i-stinafı, yukarıda sözünü ettiğimiz ender hallerden biri olarak kabul etmeyi uygun bulduk.

Alt mahkemelere ışık tutmak amacı ile değinmek istediğimiz bir diğer husus da, alt mahkemelerin verdikleri müsadere emirleri için yapılacak ara emirleri istidaları -ile ilgilidir. Mahkemece müsaderesi emrolunan eşya veya paranın, istinaf için müracaat süresi sonuna kadar, istinaf edilmesi halinde de istinafın sonuçlanacağı tarihe kadar korunması yasa gereği olduğuna göre, Devlet elinde olan bu gibi eşya veya paranın a-ra emri ile korunmasının söz konusu olamayacağı açıktır. Kaldı ki müsaderesi emrolunan bir eşyanın, herhangi bir nedenle elden çıkarılmış olması halinde bile, parasal kıymetinin saptanması kolaylıkla mümkündür ve bu gibi eşyanın ara emri ile korunma altına- alınmasına gerek yoktur.

Yukarıda belirtilenlerden de anlaşılacağı gibi, Yargıtay Asli Yetki İstinaf 1/91 sayılı istinaf kabul edilir ve ara emrine konu olan paranın, Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği müsadere emrinin iptali için emirname çıkarılmas-ı talep edilen istidanın sonuçlanacağı tarihe kadar Merkez Banaksında açılmış bulunan özel emanet hesabında kalmasına ve konu istidada verilecek emir doğrultusunda işlem yapılmasına emir verilir.

Yargıtay Asli Yetki İstinaf 2/91 sayılı istinaf ise redded-ilir.




Masraflar için herhangi bir emir verilmez.


(Aziz Altay) (Celâl Karabacak) (Özkan Tunçağ)
Yargıç Yargıç Yargıç

8- Nisan 1991


















Full & Egal Universal Law Academy