Yargıtay Asli Yetkili İstinaf Numara 1/2017 Dava No 2/2018 Karar Tarihi 25.12.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetkili İstinaf Numara 1/2017 Dava No 2/2018 Karar Tarihi 25.12.2018
Numara: 1/2017
Dava No: 2/2018
Taraflar: İsmail Karmaner ile Aysel Hilmioğlu ve diğeri arasında
Konu: Certioari ve prohibition emirnameleri - Certiorari için ek süre verilmesi (extension)
Mahkeme: AsliYetki/istinaf
Karar Tarihi: 25.12.2018

-


D. 2/2018 Yargıtay/Asli Yetki İstinaf :1/2017
(Yargıtay/Asli Yetki No: 9/2017)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ, Peri Hakkı


İstinaf eden : İsmail Karmaner, Kemal Aşık Caddesi, Belediye
- Evleri No.2, Küçük Kaymaklı-Lefkoşa.
(Müstedaaleyh)

ile


Aleyhine istinaf edilen : No.1- Aysel Hilmioğlu, Dursun
Özsaraç Sokak, No.17,Girne.
No.2- İsmet Hilmioğlu, Dursu-n
Özsaraç Sokak No.17, Girne.
(Müstediler)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Avukat Fadıl Nekipzade ve Avukat Ümit
Çiçekli
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Pey-man Erginel


Yüksek Mahkeme Yargıcı Gülden Çiftçioğlu'nun, Yargıtay/Asli Yetki No.9/2017 sayılı davada, 27.4.2017 tarihinde verdiği karara karşı, Müstedaaleyh tarafından dosyalanan istinaftır.


-------------------


K A R A R

Ahmet Kalkan-:İstinaf Eden/Müstedaaleyh, tek yargıçla oturum yapan Yargıtayın certiorari ve prohibition istidasının 10 gün zarfında dosyalanmasına izin veren emrine karşı bu istidayı dosyaladı.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstediler, Yargı-taya dosyaladıkları 25.4.2017 tarihli tek taraflı istidaya ekli yemin varakasında özetle: Müstedaaleyhin, 8.11.2013 tarihinde Lefkoşa Aile Mahkemesine Y.K.(Yeniden Kayıt) 16/2013 No.lu bir istida dosyaladığını, annesi Şerif İsmail ile babası olduğunu iddia- ettiği Ahmet Hilmi'nin, 6.12.1954 tarihinde Limasol'da evlendiklerini ve bu evliliğin yeniden kaydedilmesini talep ettiğini, Lefkoşa Aile Mahkemesinin 8.11.2013 tarihinde istida doğrultusunda emir verdiğini, Müstedaaleyhin Müteveffa Ahmet Hilmioğlu'nun oğ-lu olmadığını, taraflar arasında Girne Kaza Mahkemesinde devam eden 697/2014 sayılı bir dava bulunduğunu, Müstedi Aysel Hilmioğlu ile Ahmet Hilmioğlu'nun 1964 yılında evlendiklerini, 31.8.1965 tarihinde Emine Hilmioğlu'nun, 8.8.1967 tarihinde ise İsmet Hil-mioğlu'nun doğduğunu, Emine Hilmioğlu'nun 1985 yılında öldüğünü, gerçek dışı beyanlarla elde edilen yeniden kayıt emrini 18.4.2017 tarihinde öğrendiklerini iddia ederek, 25.4.2017 tarihinde dosyaladıkları tek taraflı istida ile aşağıdaki gibi emir talep et-tiler:

"A. Lefkoşa Aile Mahkemesinde ikame edilen Y.K.No:
16/2013 sayılı istidada Mahkeme tarafından verilen 08/11/2013 tarihli istidadaki Müstedialeyh No.1 ve No.2'nin, 06/12/1954 tarihinde Limasol'da evlendikleri ve bu evlenmenin yeniden ka-ydedilmesi hususunda verdiği emrin Yüksek Mahkemeye getirilerek iptali ve/veya geçersiz ve/veya hükümsüz olduğuna dair bir Certiorari Emirnamesi çıkartılması ve/veya Y.K.No:16/2013 sayılı istidadaki 8/11/2013 tarihli emrin uygulanmasını ve/veya yürürlükte -kalmasını önlemek ve/veya yasaklamak için Prohibition Emri çıkartılması için istida dosyalanmasına izin (leave)veren birer Emir verilmesi ayrıca talep edilen emrin verilmesi halinde Y.K.No.16/2013 sayılı istidada 8.11.2013 tarihinde verilen emir tahtında h-erhangi bir işlem yapılmaması ve/veya uygulanmaması için prohibition emri verilmesi."


Müstediler, iddialarını destekleyen belgeleri istida ile birlikte dosyaladılar.

Müstedilerin istidasını tezekkür eden İlk Mahkeme aşağıdaki gibi emir verdi:

"Mah-keme : İstida, yemin varakası, ekli bildirge, hukuki gerçekler ve Müstedi Avukatının yaptığı beyan tetkik ve tezekkür edildikten sonra, Certiorari ve Prohibition emrinin ısdarı için istida dosyalanmasına izin verilmesini haklı kılacak sebepler ilk nazarda -görüldüğünden Müstediye Certiorari ve Prohibition emri ısdarı için istida dosyalanmasına izin verilmesinin ve ayrıca konu emrin ve kararın uygulanmasının Müstedinin istidasının neticesine değin durdurulmasının bu safhada uygun ve adil olduğu kanaatindeyim.-
Netice itibarıyla; İstidanın A paragrafı tahtında emir verilir.
Certiorari ve Prohibition ile ilgili istidanın bugünden itibaren 10 gün zarfında dosyalanmasına direktif verilir."


İSTİNAF SEBEPLERİ:


İlk Mahkemenin verdiği leave emrine karşı is-tinaf dosyalayan İstinaf Eden/Müstedaaleyhin istinaf ihbarnamesinde (12) istinaf sebebi bulunmaktadır.

İstinaf/Eden Müstedaaleyh Avukatı istinaf sebepleri ile ilgili 2 başlık altında Mahkemeye hitap etmiştir. Aynı tasnifle istinaf sebeplerini incelemeyi- uygun gördük. Buna göre:

Muhterem İlk Mahkeme, iptali istenen emrin verildiği tarihten itibaren 6 ay geçtiğini dikkate almadan certiorari dosyalanmasına izin ve prohibition emri vermekle hata etmiştir. (1,2,3 ve 4. istinaf sebepleri)
Muhterem İlk Mahke-me, yeterli koşullar oluşmadan certiorari emirnamesi için istida dosyalanmasına izin vermek ve prohibition emriyle Yeniden Kayıt Emrinin uygulanmasını durdurmakla hata etti.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Müstedaaleyh Avukatı hitabında özetle: Certio-rari müracaatının kararın verildiği tarihten itibaren 6 ay geçtikten sonra yapılamayacağını, kararın öğrenildiği tarihin önemli olmadığını, Müstedilerin süre uzatmak için müracaat etmediklerini, süre uzatılmadan verilen emrin hatalı olduğunu, prohibition m-üracaatının da makul sürede yapılmadığını,kararın üzerinden 3.5 yıl geçtiğini, bunun makul bir süre olmadığını, prohibition emrinin ara emri niteliğinde istida neticesine kadar verildiğini, bu haliyle karşı tarafa söz verilmeden emir verilmesinin hatalı o-lduğunu, İlk Mahkemenin kararının gerekçesiz olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek, istinafın kabulünü talep etti.

Müstediler Avukatı hitabında özetle: İlk Mahkemenin izin emrini verdiğini, certiorari dosyalanması iznine karşı istinaf ola-nağı olmadığını, Müstedaaleyhin tüm iddia ve itirazlarını dosyalanacak istidaya karşı ileri sürebileceğini, herhangi bir haksızlığın olmadığını, izin verme konusunun Yüksek Mahkemenin takdir yetkisi dahilinde olduğunu, böyle bir emir verilmemiş olsaydı, ge-çersiz bir işlemin başka bir yargı işleminde kullanılmasına fırsat verileceğini, bunu önleyen İlk Mahkemenin adil davrandığını, certiorari müracaatının 6 aylık sürede dosyalanması gerektiğinin doğru olduğunu, ancak bu sürenin öğrendikleri tarihten itibaren- başlayacağını, Müstedinin iptalini istediği emrin varlığını 18.4.2017'de öğrendiğini, hemen müracaat ettiğini, Mahkemeye yanıltıcı bilgi verilerek elde edilmek istenen çareye mani olmak için İlk Mahkemenin doğru olanı yaptığını ve istinafın reddedilmesi g-erektiğini ileri sürdü.


İNCELEME:

İstinaf sebeplerini, dosya içeriğindeki şahadet ve emareleri, tarafların iddia ve argümanlarını inceleyip değerlendirdik.

Muhterem İlk Mahkeme, iptali istenen emrin verildiği tarihten itibaren 6 ay geçtiğini dikka-te almadan certiorari dosyalanmasına izin ve prohibition emri vermekle hata etmiştir.

Bu meselede certiorari ve prohibition emrine konu Yeniden Kayıt Emri 8.11.2013 tarihinde verilmiş, konu Emir ile ilgili certiorari ve prohibition emri ısdarı için Yar-gıtaya 25.4.2017 tarihinde müracaat edilmiştir.

İlk Mahkeme tek taraflı olarak dosyalanan leave istidasında certiorari dosyalanmasına izin verdiğinden ve konu emrin uygulanmasının önlenmesi için prohibition emri ısdar ettiğinden mesele certiorari ve proh-ibition emirleri açısından ayrı ayrı incelenmelidir.

Bu konunun incelenmesine geçmeden önce, Müstediler Avukatının istinaf ile ilgili iddiasına değinmeyi uygun gördük.

Müstediler Avukatı hitabında, Yargıtay certiorari dosyalanmasına izin verdikten so-nra, emrin istinafının mümkün olmadığını iddia etmiş ve bu konuda bazı İngiliz İçtihatlarına değinmiştir.

Yürürlükteki mevzuatımız gereği, ilk ve/veya alt mahkeme sıfatıyla oturum yapan bir mahkemenin verdiği emirlerin istinaf edilmesi yolu açık olduğun-dan, Yargıtayın ilk mahkeme sıfatıyla oturum yaptığı davalarda verdiği kararlar bu çareden muaf tutulamazlar. Dolayısıyla Müstediler Avukatının bu yöndeki iddiasını reddederiz.

Certiorari istidası dosyalanmasına izin verilmesi için dosyalanacak istidala-rın süresini belirleyen öncü karar niteliğindeki Yargıtay/Asli Yetki 1/1982 D.5/1982 sayılı Hulusi Yahya ile Türkan Mehmet davasında certiorari için yapılacak müracaatlarda zaman sınırı olduğu ve iptali istenen emrin verildiği tarihten itibaren 6 ay içinde- müracaat yapılmaması halinde certiorari emri müracaatı için izin verilmediği belirtilmiştir.

Aynı kararda, 6 aylık sürenin uzatılması hususunda müracaatta bulunmanın mümkün olduğu ancak kuvvetli bir neden gösterilmedikçe sürenin uzatılmasına izin veril-emeyeceği prensibi benimsenmiştir.

Yargıtay/Asli Yetki 1/1982 sayılı kararda, 6 aylık sürenin, iptali istenen hükmün veya emrin verildiği tarihten itibaren başlayacağı kabul edilmiştir.

Bu esaslara göre, iptali istenen Yeniden Kayıt Emrinin verildi-ği 8.11.2013 tarihinden, certiorari emri alınması için izin talep eden istidanın dosyalandığı 25.4.2017 tarihine kadar 4 yıl geçtiğinden, İlk Mahkeme, extension emri alınmadan certiorari dosyalanmasına izin vermekle hata etmiştir.

Buna göre, 1. istinaf -sebebinin certiorari dosyalanmasına ilişkin kısmı kabul edilir.

1. istinaf sebebinin prohibition emri verilmesi ile ilgili kısmına gelince:

Yargıtay/Asli Yetki 1/1982 sayılı kararda certiorari ve prohibition emirleri için şöyle denmiştir:

"Yargıs-al yetki kullanan bir Alt Mahkemenin vermiş olduğu
bir emir yetki yokluğu veya yetki aşımı, doğal adalet ilkelerine aykırılık, tutanaklara ilk bakışta yasal bir hatanın bulunduğunun açıkça görülmesi veya tarafgirlik hile veya muvazaa gibi dur-umların bulunması halinde
Yargıtaya verilecek bir certiorari veya prohibition emri
ile iptal edilir veya uygulanması önlenir. Certiorari ve Prohibition emirlerinin verilip verilmemesinde Yargıtayın
geniş takdir yetkisi vardır. B-u yetkiyi kullanırken,
başka şeyler yanında mahkemenin sakat olan yetkisine
müstedinin rıza gösterip göstermediğine veya itiraz
hakkından feragat edip etmediğine, müstedinin tavır ve
hareketine veya makul olmayan bir ge-cikmenin olup
olmadığına bakılır."

Bu iktibasla çok açık şekilde ifade edilen, böyle emirlerin verilmesinde Yargıtayın geniş takdir hakkı olduğu ve makul olmayan bir gecikmenin olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğidir.

Certiorari ve prohi-bition emirleri münhasır Yargıtay yetkisinde olan hukuki çarelerdir.

Yargıtayın yukarıda bahsini ettiğimiz Yargıtay/Asli Yetki 1/1982 sayılı kararında kabul ettiği prensibe göre, prohibition emri için zaman sınırı bulunmamakta, ancak makul olmayan bir g-ecikmenin, emrin verilmemesi için yeterli olduğu kabul edilmektedir.

Müstedilerin istidası tek taraflı olup, gerekçeler istidaya ekli yemin varakasında gösterilmiştir.

Yemin varakasındaki iddialara ve ekli belgelere göre, Müteveffa Ahmet Hilmioğlu 19-54 yılında Müstedaaleyhin annesi Şerife İsmail ile evlenmiş, 1964 yılında ise boşanma olmadan Aysel Hilmioğlu n/d Aysel İzzet ile evlenmiştir. Müstedilere göre Müteveffa Ahmet Hilmioğlu'nun 1954 yılında gerçekleşmiş herhangi bir evliliği yoktur.

Bir kiş-inin boşanmadan iki evlilik yapması 1954 ve 1964 yıllarında yürürlükte olan yasalar ile mümkün olmadığı gibi yasal olmayan bir evliliğin kaydı ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu durumun temizlenmesi kamu düzeni bakımından zaruret teşkil etmektedir.

Bu- meseledeki Müstedaaleyh, 2.12.2013 yılında Müteveffa Ahmet Hilmioğlu Terekesini kurmak için müracaat etmiş, Müstediler ise dosyaladıkları 'caveat' tahtında 697/2014 sayılı davayı dosyalamıştır.

2017 yılında mezkur davanın görülmesi sırasında, Müstedaley-hin 8.11.2013 tarihli Yeniden Kayıt istidası ile elde ettiği emri öğrenen Müstediler, certiorari ve prohibition emri verilmesi için istida dosyalamalarına izin verilmesini talep etmişlerdir.

Mevcut gerçeklere göre, Müstedilerin certiorari ve prohibition- emri için Yargıtaya başvurmaktan başka çareleri olmadığı gibi, emri öğrendikleri anda mahkemeye müracaat eden Müstedilerin, prohibition emri için mahkemeye başvurdukları sürenin makul olmadığını söylemek mümkün değildir.

Bu sonuca göre, prohibition emr-i için istidanın makul sürede dosyalandığı açıktır. Bunun sonucu olarak 1. istinaf sebebi prohibition emri bakımından reddedilir.


Muhterem İlk Mahkeme, yeterli koşullar oluşmadan certiorari emirnamesi için istida dosyalanmasına izin vermek ve prohibiti-on emriyle Yeniden Kayıt Emrinin uygulanmasını durdurmakla hata etti.

Certiorari dosyalanması için verilen leave izni iptal edildiğinden, konunun sadece prohibition emri açısından incelenmesi gerekir.

Genel olarak certiorari veya prohibition emri alma-k için istida dosyalanmasına izin verilirken, hangi ölçütlerin dikkate alınması gerektiği tartışılmalı bir konu değildir. Bu konuda aşağıdaki iktibası uygun gördük. Şöyle ki:

"The Supreme Court at this stage must be satisfied by the material before it, -if accepted as accurate, that prima facie case is made out or an arguable point is raised. The expressions "arguable point" and "prima facie case" are used in sense of a case that it is sufficient that the applicant should show that there is a bona fide ar-guable case without need to go into any rebutting evidence put forward.(In Re Malikides and Others (1980) I.CLR 472, in Re Kakos (1984 I CLR 876,İn Re Kakos 1985 I.CLR 250, In Re Argyrides (1987)ICLR 23."


Buna göre Yüksek Mahkeme (Yargıtay), izin verm-e aşamasında, huzurundaki materyalin doğru olduğunu kabul ettiğinde, ortada tartışılabilir bir nokta veya ilk nazarda bir davanın varlığına ikna olmalıdır. Tartışılabilir nokta veya ilk nazarda bir davanın varlığı kavramları, müstedinin ortaya koyduklarını-n iyi niyetle yapılmış, tartışılabilir bir müracaatın varlığını, aksinin ispatlanmasına ihtiyaç duymadan, tatmin edici bir şekilde göstermesi anlamında kullanılmaktadır.

Huzurumuzdaki olgulardan ve istidaya ekli resmi belgelerden, ihtilaflı bir konunun- olduğu, ortada bir boşanma kararının olmadığı ve aynı kişinin evliliği ile ilgili iki evlenme belgesi bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu konunun ortaya çıkarılmasına fırsat verilmediği takdirde, Müstedaaleyhin tek taraflı beyan ile elde ettiği evlilik şaha-detnamesini başka bir yargısal işlemde emare olarak kullanacağını düşündüğümüzde, Yeniden Kayıt Emrinin prohibition emri ile durdurulmasının haklı bir nedene dayandığı anlaşılmaktadır.

Bu esastan hareket ettiğimizde, İlk Mahkeme, prohibition emri verme-kle hata etmiş değildir.

Bu sonuca göre, prohibition emrinin yürürlükte kalması kaçınılmaz olduğundan, (ek süre) extension emri alınmadığı için iptal edilen leave emrinden sonra durumun ne olacağını belirlememiz gerekir.

Ortaya çıkan tabloya göre, Mü-stedilerin elde ettiği prohibition emri yürürlükte kalacak, ancak extension istidası dosyalanmadan alınan leave emri iptal edilecektir.

Müstediler lehine verilen leave emrinin iptal edilmesi, ek süre için istida dosyalanmasına engel teşkil etmediğinden,- Girne Kaza Mahkemesinde devam eden 697/2014 sayılı davaya doğrudan etkisi olacak bu meselede, prohibition emrinin süresiz ve belirsiz bir biçimde yürürlükte kalmasını önlemek için, Müstedilere extension istidası dosyalamaları doğrultusunda direktif vermey-i uygun gördük.

Bu düşünceden hareketle, 2. istinaf sebebi prohibition emri bakımından reddedilir.


NETİCE:

Müstedaaleyh istinafında kısmen başarılı olduğundan, İlk Mahkemenin emri aşağıdaki şekilde değiştirilir:

Müstedilere ek süre istidası dosyal-anmadan verilen certiorari için izin (leave) emrinin iptaline;
Müstedaaleyhin prohibition emrinin iptali için dosyaladığı istinaf sebeplerinin reddine ve prohibition emrinin mevcut haliyle yürürlükte kalmasına;
Müstedilerin bugünden itibaren 15 gün zarfın-da certiorari için ek süre (extension) istidası dosyalamalarına;
(C) paragrafında belirtilen süre zarfında ek süre (extension) istidası dosyalanmaması halinde, prohibition emrinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılmasına; dosyalanması halinde ise certio-rari ile ilgili yargısal işlemlerin neticesine kadar prohibition emrinin yürürlükte kalmasına;
KARAR VE EMİR verilir.
Masraf emri verilmez.



Ahmet Kalkan Bertan Özerdağ Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç



25- Aralık, 2018














11






Full & Egal Universal Law Academy