Yargıtay Asli Yetkili İstida/İstinaf Numara 1/2016 Dava No 1/2019 Karar Tarihi 15.04.2019
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetkili İstida/İstinaf Numara 1/2016 Dava No 1/2019 Karar Tarihi 15.04.2019
Numara: 1/2016
Dava No: 1/2019
Taraflar: Tolga Ahmet Raşit İmge Kökel n/d İmge Ahmet Raşit Terekesi Tereke İdare Memuru Sıfatıyla ile Universal Bank Ltd. ve diğerleri arasında
Konu: Certiorari - certiorari başvuru süresi - certiorari başvuru süresinin dolması durumunda sürenin hangi koşullarla uzatılabileceği
Mahkeme: AsliYetki/istida/istinaf
Karar Tarihi: 15.04.2019

-
D. 1/2019 Yargıtay/ Asli Yetki/İstida/İstinaf No: 1/2016
(Yargıtay/Asli Yetki/ İstida No: 6/2015)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA

Mahkeme Heyeti: Narin Ferdi Şefik, Mehmet Türker, Gülden Çiftçioğlu.-

İstinaf eden: Tolga Ahmet Raşit, İmge Kökel n/d İmge Ahmet
Raşit Terekesi, Tereke İdare Memuru Sıfatıyla -
Lefkoşa.
(Müstedi)
-İle -

Aleyhine istinaf edilen No.1-Univer-sal Bank Ltd.
Köşklüçiftlik -Lefkoşa.
No.2-Arun Ltd. Ortaköy- Lefkoşa.
No.3-Peral Ahmet Raşit, Ortaköy-
Lefkoşa.
- No.4-Tolga Ahmet Raşit, Ortaköy-
Lefkoşa.
(Müstedaaleyhler)

A r a s ı n d a.

Hazır: İstinaf eden hazır tarafından adına Avukat Uygar Kalmaz
ve Avuk-at Vedat Tezcan hazır.
Aleyhine istinaf edilenler No.1- Universal Bank Ltd.
tarafından Avukat Hasan Esendağlı adına Avukat Deniz
Düzgün hazır.

Yüksek Mahkeme Yargıcı Bertan Özerdağ'ın Yargıtay/Asli Yetki 6/2015 sayıl-ı davada, 14.6.2016 tarihinde verdiği karara karşı, Müstedi tarafından yapılan istinaftır.

HÜKÜM
Narin Ferdi Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, İlk Mahkemenin 14/6/2016 tarihinde verdiği 25/11/2015 tarihli süre uzatma istidasının ret kararından yapılmıştı-r.
Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, 5893/2009 sayılı davada 20/3/2013 tarihli hüküm ile Alt Mahkeme Davalı No.1,2 ve 4 aleyhine müştereken ve münferiden 1,497,589.34 USD için hüküm vermiş, Davalı No.3 ve 5 aleyhine dava geri çekildiği için Davalı No.3 ve 5- aleyhindeki dava ret ve iptal edilmiştir. Alt Mahkeme, aynı hüküm ile hükümlü borcun ödenmesi için Talep Takririnde ve davanın prayer kısmında yer alan taşınmaz malın aleni müzayede ile satılmasına da emir vermiştir. Satılmasına emir verilen mal, hüküm- verme safhasında aleyhindeki dava geri çekilen Davalı No.5 adına kayıtlı bir maldır. Davalı No. 5 hükmün verildiği tarih olan 20/3/2013'den çok önceye denk gelen 30/3/2010 tarihinde vefat etmişti. Huzurumuzdaki İstinaf Eden/ Müstedi, vefat eden kız kard-eşi Davalı No.5 için hüküm tarihinden daha sonra kurulan terekenin Tereke İdare Memuru ve aynı zamanda hüküm verilen 5893/2009 sayılı davada Davalı No.4'dür.

Hükmün verilmesinden 6 ay sonra, hüküm, 29/2013 sayılı Borç İlişkilerinden Kaynaklanıp Ta-hsili Geciken ve/veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Yapılandırılması Yasası altında yapılandırılmış ve hüküm Davalı No.5 adına kayıtlı malın satışı için verilen emri de ihtiva edecek şekilde Alt Mahkeme tarafından yinelenmiştir.

Bilahare Tapu- ve Kadastro Dairesi, hükümlü borcun tatmini için hükümde belirtilen, Davalı No.5 adında kayıtlı malın satışı için MES dosyası açmış ve mahfuz kıymeti belirleyerek taraflara bunu bildirmiştir.

Bu bildirime itiraz eden Müstedi, itirazını, Tereke ale-yhine verilmiş bir hüküm bulunmamasına ve ayrıca mahfuz kıymetin düşük olmasına dayandırmıştır.

Müstedi, İlk Mahkemeden sürenin uzatılma talebini içeren istidasını Kasım 2015'de dosyalamıştır. Tapu'ya yazdığı yazının cevabını beklediği için istidas-ını ancak Kasım 2015'de dosyaladığını izah etmiştir. Hükmün hataen Davalı No. 5'e ait malın satışını da kapsayacak şekilde yazıldığını Tapu'dan kendisine yazı geldiğinde fark ettiğini söylemiştir.

Olaylar zinciri neticesinde 20/3/2013 tarihli hükm-ün Yüksek Mahkemeye intikal ettirilmesi ve iptal edilmesi için certiorari ısdar edilmesi talebiyle bir istida dosyalayabilmek için Mahkemeye izin başvurusunda bulunan Müstedi, istidayı 25/11/2015'de yani hüküm tarihinden 32 ay sonra dosyalamıştır.

- İlk Mahkeme sürenin uzatılması için yapılan müracaatın makul ve kuvvetli bir sebebe dayanmadığına bulgu yaparak, Müstedinin talebini ret ve iptal etmiştir.

İlk Mahkeme yapılan taleple ilgili olarak şöyle demiştir:
"Müstedinin başvurusunu-n ,hüküm verildikten, hüküm yapılandırıldıktan, hükümlü borcun ödenmesi için Müstedialeyh No. 1 ile görüşüp borcun ödenmesi için 6 aylık ek süre tanındıktan ve Tapu tarafından mahfuz kıymet belirlenip buna itiraz edildikten 11 ay sonra yapıldığı şahadetten- sabittir. Müstedinin bu kadar zaman geçtikten sonra yapmış olduğu başvuru erken bir zamanda yapılmadığını gösterdiği bir yana, hükmün yapılandırılmış olması ve ödeme için ek süre verilmesi, başvurunun makul ve kuvvetli bir sebebe dayanmakta olmadığını gös-termektedir".

Huzurumuzdaki istinaf, İlk Mahkemenin bu kararından yapılmıştır. İstinaf Eden 3 istinaf sebebi ile istinaf etmiştir.İstinaf sebepleri iki başlık altında incelenecektir.
başlık:
"İlk Mahkeme, Müstedinin certiorari ve prohibition em-ri müracaatı için izin verilmesini talep edecek istidasını dosyalayabilmek için sürenin 3 gün uzatılmasını talep eden başvurusunun makul ve kuvvetli bir gerekçeye dayanmadığına bulgu yapmakla hata yapmıştır".

Yargısal yetki kullanan bir alt mahkeme-nin verdiği bir emir, tutanaklara bakıldığı zaman yetki yokluğu, yetki aşımı, doğal adalet ilkelerine aykırı bir şekilde veya yasal bir hata ile verildiğinin açıkça görülmesi halinde Yargıtay tarafından verilecek certiorari ve prohibition emirleri ile emi-r iptal edilir ve uygulanması önlenir.

Yargıtayın certiorari ve prohibition emirlerini vermekte geniş bir takdir yetkisi vardır. Prohibition emri talebi için süre kısıtlaması olmamakla birlikte, certiorari için emrin çıkış tarihinden 6 ay içerisinde -Yargıtaya müracaat şartı bulunmaktadır. 6 ayın geçilmesi halinde ise öncelikle sürenin uzatılması için Yargıtaya müracaat edilmesi gerekir ( Bak D.5/1982 Yargıtay/ Asli Yetki 1/1982 ve D.5/1989 Yargıtay/Asli Yetki 11/1989).

Sürenin uzatılması talebi-nde muvaffak olunması için müracaat edenin kuvvetli bir neden göstermesi gerekir. İçtihatlara göre, hatta 6 ay geçmeden önce bile müracaat edilmesi halinde olayın olgularına göre geç kalındığı kabul edilirse , takdirin certiorari emri verilmemesi yönünde k-ullanılması gerektiği doğrultusundadır. Bu nedenle sürenin uzatılması için tüm olay ile ilgili olgular değerlendirilerek, müstedinin sürenin uzatılması için yeterli, makul ve kuvvetli nedenlerinin bulunup bulunmadığının ve geçen süre içerisinde 3. kişileri-n etkilenip etkilenmediklerinin de araştırılması gereklidir.

D.5/1982 Yargıtay/ Asli Yetki 1/1982'de, emir verildikten sonra 3 yıl geçmiş olduğundan hareketle müstedinin gecikmenin nedeni hakkında hiçbir izahatta bulunmadığı ve herhangi bir mazaret- göstermediği vurgulanarak, uzun gecikmenin makul yanı bulunmadığı dikkate alınmış ve takdir müstedi lehine kullanılmamıştı.

D.5/1989 Yargıtay/ Asli Yetki 11/1989'da şu görüşe yer verilmişti:

" Certiorari emri, bir hak olmayıp, Mahkemenin geniş tak-dir yetkisine tabidir. İptali istenen emrin verilmesinden en geç altı ay içinde müracaat edilmesi gerekiyor ise de bu, süresi içinde yapılan her müracaatın verileceği anlamına gelmemektedir ve müracaatçı, müracaatını yapmakta makul olmayan bir gecikmede bu-lunduğu takdirde, certiorari emri verilmez. Özellikle iptali istenen emre dayanılarak işlem yapıldığı veya 3. şahısların büyük müşkülatlara ve zararlara uğrayacakları hallerde, Mahkeme işlemlerinin yeniden başlamasına yol açmasına neden olacağı cihetle, ce-rtiorari emrinin verilmemesi gerekir. The Queen v. Lord Newborough and Others (1868-69) 4 Q.B. Cases 585 at 589'da şöyle denmektedir:

-"It is in the discretion of the Court to grant or to refuse a certiorari, and it is not a matter of right. As the order has been acted on, the money paid, and the account allowed, we think we ought not to do anything to re-open these proceedings."
-

Altı aylık sürenin geçmesinden sonra sürenin uzatılması için yapılan müracaatlarda, Müstedinin çok kuvvetli bir neden göstermesi gerekir. Süresi içinde yapılan müracaatlar dahi çok sıkı bir süzgeçten geçirildiği ve makul olmayan bir gecikmenin müracaatı-n reddedilmesi için yeterli bir neden teşkil ettiği dikkate alındığında, altı ay geçtikten sonra sürenin uzatılması için yapılan müracaatların daha da sıkı bir süzgeçten geçirilmesi gerektiğine kuşku yoktu".

Huzurumuzda Müstedinin certiorari v-e prohibition talep eden bir istida dosyalayabilmek için izin talep eden istidası için sürenin uzatılması müracaatı, iptali ve durdurulması talep edilen 20.3.2013 tarihli hükümden 32 ay sonra dosyalanmıştır. Bu gecikme sonrasında yapılan müracaatın makul v-e kuvvetli bir sebebe dayandığını söylemek mümkün müdür?

Müstedi Terekenin ve/veya Tereke İdare Memuru olarak kendisinin, ancak Tapu'dan gelen yazı ile terekeye ait malın, tereke aleyhine hüküm olmadığı halde satılacağını kesin olarak öğrendiği ka-bul edilse bile, mahkemeye müracaat için 11 aydan uzun bir süre beklenmiştir. Certiorari emri için müracaat süreci 6 aydır. Bu koşullarda da 11 aylık süre için de Müstedi makul ve kuvvetli sebep gösterebilmiş midir?

Rv Herrod (1976) 1 All ER 273 d-avasında sayfa 292'de, gecikme için yeterli bir izahat verilmesi halinde, talep edilen sürenin verilmesi gerektiğini müstedinin göstermesi gerektiği ifade edilmiştir.

"It is true that the 6 months can be extended but only if the delay is accounted f-or to the satistfaction of the Court; and if it is so accounted for the question whether the case is a proper one for granting relief will only be answered in the affirmative if the applicant shows that in all the circumstances the demands of justice are- best served by that answer. It is for him to show that on balance it is right to make the order and not for an opposing party to show it would be wrong to do so".

Esas dava dosyasında tarafların mutabakatı ile hüküm verildiği tarih olan 20/3/2013 -tarihinde, Müstedi, o davada Davalı No.4, Mahkemede hazır değildi. Hükmün yapılandırılması için 4/3/2014 tarihinde yapılan müracaata ekli, huzurumuzdaki Müstedi tarafından yapılan 4/3/2014 tarihli yemin varakasında, genel olarak Davalı No.1,2 ve 4 aleyhine- başlatılan tüm taşınır mal icra ve/veya zapt işlemlerinin ve/veya taşınmaz mal satış işlemlerinin ve/veya Tapu Dairesi nezdinde başlatılan ipotekli mal satış işlemlerinin ve/veya mezkur dosya altındaki tüm işlemlerin iptal edilmesinin talep edildiği görül-mektedir. Müstedinin tüm bu safhalarda hüküm verilirken vefat etmiş bulunan ve aleyhine dava geri çekilen Davalı No.5'in malının satışı için de emir verildiğinin farkında olduğunu gösteren bir ibare yoktur. İlk Mahkeme huzurunda verdiği şahadette, Müstedi,- Davalı No.5'e ait malın satılacağını bildiğini söylemiş değildir. İlk Mahkeme de Müstedinin hüküm tarihinde veya yapılandırma safhasında Müstedinin aleyhinde hüküm verilmemiş ve dava geri çekilmiş olan Davalı No.5 adına kayıtlı malın satışından haberdar -olduğuna dair bulgu yapmış değildir. Müstediye 1/12/2014 tarihli Tapu'dan mahfuz kıymet bildiren yazı gidince, Müstedi 17/12/2014 tarihinde Tapu Dairesine yazı yazarak Davalı No.5 aleyhine hüküm alınmadığı için , Davalı No.5'in malının satılamayaca-ğını, yine Davalı No.5 vefat ettiği halde terekesi aleyhine hüküm olmadan malın satılamayacağını ve mal için tespit edilen kıymetin çok düşük olduğunu ifade etmiştir. Bu yazıyı yazdıktan sonra Müstedi yine Mahkemeye müracaat etmeyerek beklemiş ve huzurumu-zdaki istidayı ancak 25/11/2015 tarihinde dosyalamıştır. Müstedi bu beklemenin izahatını İlk Mahkeme huzurunda verdiği şahadette, Tapu Dairesinin Savcılığa danışıp kendisine döneceklerini söyledikleri yönünde vermiştir. Müstedi, en son, savcının kendisi-ne ulaşıp, Savcılığın görüşünün olumsuz olduğunu söylediğini belirtmiş ancak Müstedi bu konuda tarih vermediği gibi, bu konuda istintak da edilmemiştir. İlk Mahkeme huzurunda savcının Müstediye bu bilgiyi hangi tarihte verdiğine dair şahadet yokluğunda,- bu konuda da İlk Mahkemenin bulgusu olması mümkün değildir ve yoktur.

Savcılığın Müstediye hangi tarihte bilgi verdiği noktasında şahadet yokluğunda, mesele ile ilgili tüm olgular ışığında, Müstedinin Savcılıktan taşınmaz malın satışı ile ilgili hük-mün uygulanıp uygulanmayacağı noktasındaki bilgiyi aldıktan hemen sonra istidayı dosyaladığı, bu nedenle Davalı No.5 adına kayıtlı mal ile ilgili satış emri verildiğinin bilgisine geldiği kesin olan 1/12/2014'den sonraki gecikme için makul ve kuvvetli ne-den ortaya koyduğu kabul edilmelidir. Müstedinin Tapu'nun Savcılıktan görüş almasını beklemesi ve olumsuz cevap geldikten sonra Mahkemeye müracaat etmesi, Müstedinin gecikmesiyle ilgili olarak makul ve kuvvetli sebep ortaya koyduğunu göstermesi açısından -yeterlidir.

Neticede İlk Mahkemenin, Müstedinin makul ve kuvvetli sebep göstermediğine dair bulgusu hatalıdır. Bu noktada karar verildikten sonra, 2. istinaf başlığı altında, vefat eden 5893/2009 sayılı davadaki Davalı No.5 için terekenin hüküm tarih-inde kurulmamış olması ile ilgili iddiaların değerlendirilmesine gerek kalmamıştır.

Bu koşullarda Müstediye, certiorari emri talep eden bir istida dosyalamak için 3 gün süre verilmelidir.

Netice itibarıyla, İlk Mahkemenin sürenin uzatı-lmasını reddeden 14/6/2016 tarihli kararı iptal edilerek şu şekilde değiştirilir.

"Müstedinin Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 5893/2009 sayılı davasındaki 20/3/2013 tarihli hükmün Yüksek Mahkemeye intikal ettirilmesi ve iptal edilmesi için certiorari ısd-ar edilmesine izin talep eden bir istida dosyalayabilmesi için sürenin 3 gün uzatılmasına emir verilir."

Prohibition emri talep eden bir istida dosyalanması için süre tahdidi olmadığı cihetle böyle bir istidada süre uzatılması talebinde bulunulmasına- gerek yoktur.

Netice itibarıyla İstinaf Eden istinafında kısmen başarılı olur.



İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.


Narin Ferdi Şefik Mehmet Türker Gülden Çiftçioğlu
Başkan Yargıç Yargıç
-

15 Nisan 2019








10









Full & Egal Universal Law Academy