Yargıtay Asli Yetki Numara 9,10,11/1988 Dava No 2/1989 Karar Tarihi 31.03.1989
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 9,10,11/1988 Dava No 2/1989 Karar Tarihi 31.03.1989
Numara: 9,10,11/1988
Dava No: 2/1989
Taraflar: Şener Levent ve diğerleri ile Mehmet Bayram ve diğerleri
Konu: Certiorari ve prohibition emirleri - Hükmün faiz ile ilgili kısmın iptali için ve yürürlükte kalmasını önlemek için emir talebi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 31.03.1989

-D.2/89 Birleştirilmiş
Yargıtay/Asli Yetki 9/88, 10/88, 11/88
(Lefkoşa Dava No: 1948/86, 1049/86, 1950/86)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Niyazi F. Korkut, Celâl- Karabacak.

Yargıtay/Asli Yetki: 9/88
(Dava No: 1948/86; Lefkoşa)

Müstedi: 1. Şener Levent, Lefkoşa
2. Kipo Gazetecilik ve İşletmecilik Ltd. Lefkoşa
3. Kıbrıs Postası Basın Yayın Şirketi. Lefkoşa
ile
Müstedaaleyh: 1. Mehm-et Bayram, Mağusa
2. Kıbrıs Kredi Bankası Ltd. Lefkoşa
A r a s ı n d a.

Müstediler namına: Av. Egin Ulunay
Müstedaaleyhler namına: Av. Fuat Veziroğlu

Yargıtay/Asli Yetki 10/88
(-Dava No: 1949/86; Lefkoşa)


Müstedi: 1. Şener Levent, Lefkoşa
2. Kipo Gazetecilik ve İşletmecilik Ltd. Lefkoşa
3. Kıbrıs Postası Basın Yayın Şirketi. Lefkoşa
ile
Müstedaaleyh: 1. Dr. Derviş Eroğlu, Mağusa
2. Kıbrıs Kredi- Bankası Ltd. Lefkoşa
A r a s ı n d a

Müstediler namına: Av. Egin Ulunay
Müstedaaleyhler namına: Av. Fuat Veziroğlu


Yargıtay/Asli Yetki 11/88
(Dava No: 1950/86; Lefkoşa)

Müst-edi: 1. Şener Levent, Lefkoşa
2. Kipo Gazetecilik ve İşletmecilik Ltd. Lefkoşa
3. Kıbrıs Postası Basın Yayın Şirketi. Lefkoşa
ile
Müstedaaleyh: 1. Taşkent Atasayan, Mağusa
2. Kıbrıs Kredi Bankası Ltd. Lefkoşa
- A r a s ı n d a.

Müstediler namına: Av. Ergin Ulunay
Müsedaaleyhler namına: Av. Fuat Veziroğlu



H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: Bu istidalarda Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Niyazi F-. Korkut verecektir.

Niyazi F. Korkut: Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 1948/86, 1949/86 ve 1950/86 sayılı davalarında verilen hükümlere karşı dosyalanan Yargıtay/Asli Yetki 9/88, 10/88 ve 11/88 sayılı istidalar, konuları ve her üç istidada müstedilerin aynı olu-şu nedeni ile birlşetirilerek dinledi. Duurşmaya başlamazdan önce müstediler müstedaaleyh 2 ile ilgili taleplerini geri çektiler.

Yargıtay/Asli Yetki 9/88 sayılı istidada müstediler, Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nin 1948/86 sayılı davada 26.10.1988 tarihinde v-erdiği hükümde, hükmün kesilen tazminat üzerinden 4.8.1986 tarihinden hükümlü borcun tamamen tediyesine dek %27.5 faiz ödenmesine ilişkin kısmının iptâli için bir "Certiorari" ve hükmün aynı kısmının uygulanmasını ve yürülükte kalmasını önlemek için de bir- Prohibition" emri isdarı hususunda istemde bulundular.

Müstediler istidaya ekli yemin varakasında, sair şeyler yanında, bir haksız fiil davası olan istidaya konu davada verilen 26.10.1988 tarihli hükmünde faiz oranının, davanın açıldığı 4.8.1986 tarihin-e dönük olarak, %27.5 olarak yazıldığını halbuki Alt Mahkemenin 24.2.1988 tarihinde verdiği esas hükümde faizlerle ilgili bir hüküm bulunmadığını ve Lefkoşa Kaza Mahkemesi Mukayyidinin hazırlanan hükme %4 yerine gayrıyasal olarak %27,5 faiz eklendiğini ile-ri sürdüler.

Müstedaaleyh 1 adına dosyalanan itiraznameye ekli yemin varakasında ise, sair şeyler yanında, istidaya konu davada Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 16.10.1988 tarihinde verilen bir hüküm bulunmadığı, istida konusu hükümdeki faiz oranının yü-rürlükteki mevzuata uygun oluğu ve konu tarihte %4 faiz verilmesinin hukuken olanaksız olduğu, konu davada 24.2.1988 tarihinde tefhim edilen hükümden sonra hazırlanan hükümde (drawn up judgement) %20 faiz konduğu halde müstedilerin bu gerçeği Mahkemden sak-layarak asli yetki istidası dosyalamak için izin aldıkları, verilen hükme karşı 1.3.1988 tarihinde istinaf dosyalamalarına karşın hükümde yer alan %20 faiz oranına ilişkin bir istinaf sebebi ileri sürmedikleri ve esas hüküm 24.2.1988'de okunup aynı gün haz-ırlanmış hüküm (drawn up judgment) alıp konu hükümde %20 faiz konduğu halde bu faiz oranına 8 ay süre ile itiraz etmedikleri ve bu nedenlerle faizin %4 olması gerktiğine ilişkin bir sav ileri süremiyeekleri iddia edildi.

Yargıtay/Asli Yetki 10/88 ve 11/8-8 sayılı istidalarda da müstedilerin istemleri ile ileri sürdüğü iddialar ve müstedaaleth 1'in itiaz ve iddiaları Yargıtay/Asli Yetki 9/88'de ileri sürülenlerin aynıdır.

Birleştirilerek dinlenen istidaların duruşmasında taraflar herhangi bir şahadet çağı-rmayıp Mahkemeye hitapta bulunmakla yetindiler.

Müstediler avukatı Mahkemeye hitabında, sair şeyler yanında, istidalara konu hükümlere %27.5 faiz konmasına karşın Alt Mahkeme'nin esas hükmü ile bu hükme karşı yapılan istinaflar sonucu verilen Yüksek Mahk-eme hükmünde faiz bulunmadığı ve faizin Mukayyit tarafından hükümlere eklendiği ve Mukayyidin bu faizleri eklerken 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 42. maddesini uygulaması gerekirken 4.8.1986'da dosyalanan istidalara konu davalardan sonra yürürlüğe girip- 9/76 sayılı Yasanın 42. madesini değiştiren 5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasasını yorumlayarak uyguladığı halbuki 5/88 sayılı yasa ile 5.2.1988 tarihinde yürülüğe girdiğine ve geriye dönük uygulanacağına ilişkin herhangi bir provizyon içermedi-ğine göre ancak o tarihten sonra dosyalanacak davalara uygulanabileceği ve müstedaaleyh davacıların Fasıl 1 Tefsir Yasasının 10(2)(c)(e) maddesi uyarınca davaların açıldığı tarihteki mevzuata göre %4'den fazla faiz alabilmelerine olanak bulunmadığı ve bu n-ednelerle tutanaklarda ilk bakışta görülebilecek bir yasal hata "error of law" bulunduğu üzerinde argumanda bulundu.

Müstedaaleyhler avukatı ise Mahkemeye hitabında, sair şeyler yanında, müstedilerin istemlerinin 26.10.1988 tarihli bir hükme dayandırıldı-ğını halbuki Alt Mahkeme hükmünün 24.2.1988 tarihinde verildiğini ve 26.10.1988 tarihli hükmün Yüksek Mahkemeden istinaf yolu ile çıkan hüküm olduğunu ve bu nedenlerle müstedilerin "Certiorari" istemlerinin ileri gidemiyeceğini; istidalar ile istidalara ek-li yemin varakalarında 24.2.1988 tarihli esas hükümlerden hiç bahsedilmediğini ve konu hükümlerde %20 faiz bulunduğunu ve yapılan istinaflarda da %20 faize karşı bir istinaf sebebi bulunmadığını; 13.2.1987 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu -kararına göre hüküm tarihinde faizin %20, 4.3.1988 tarihinden itiabren de %27.5 olduğuna, ve 5/88 sayılı Değişiklik Yasasının 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının faize ilişkin 42. maddesini iptâl edip yerine koyduğu maddeye göre haksız fiillere ilişkin hüküml-erin dava açıldığı tarihten itibaren faiz taşıyacağına ve yasa yürürlüğe girdiği tarihten sonra verilen hükümlerin yasanın öngördüğü faiz oranını taşıdığına göre askıda olan davalar bakımından yasanın geriye dönüklük içerdiğini savunarak ilâveten bu mesele-deki müstedilerin herhangi bir hakları bulunmayıp aksine yükümlülükleri (liability) bulunduğunu ve aleyhlerine hükmolunan tazminatlara ilâveten yasal faiz ödemek durumunda olduklarını ileri sürdü.

İlkin müstedilerin bu istidada Mahkemeye başvurma hakkı (-locus standi) olup olmadığını incelemek gerekir. Genel ilke odur ki bir karar, emir ya da fiilden menfaatı muhtel olan bir kişi "Certiorari" ya da "Prohibition" emri için başvurabilir. Gör: S.A. Smith "Judicial Review of Administrative Action" 2. baskı s.4-29.

İptali istenen Mahkeme hükmündeki faiz oranı konu davada taraf olan müstediler aleyhine olup müstediler menfaatleri muhtel olan kişiler olduklarına göre de Mahkemeye başvurma hakları olduğu açıktır.

Müstedilerin bu istidada Mahkemeye başvurma hakla-rı olduğu kanaatına varıldıktan sonra istenen emirlerin verilmesini gerektirecek bir durum mevcut olup olmadığını incelemek gerekir.

Yargıtay/Asli Yetki 11/78'de bu gibi emirlerle ilgili işlemlere, İngilterdeki Emir 59'un 1964 revziyonlarından önceki kur-allarının bize uyarlanabilenlerinin uygulanması gerektiği vurgulanmakatdır.

İlkin "Certiorari" isteminin bu safhada ileri gidip gidemeyeceğinin incelenmesi gerekir. Bilindiği gibi bu gibi istidaların şikâyet konusu işlemin yapıldığı günden itibaren 6 ay -zarfında dosyalanmaları gerekir. (Gör: Halsbury's Laws of England 3. baskı vol.11) Bu meselede İlk Mahkeme hükmünü 24.2.1988 tarihinde verdi. "Certiorari" istidaları ise 31.10.1988'de dosyalandı. Her ne kadar da 24.2.1988 tarihinde İlk Mahkemece verilen h-üküm Yargıtay tarafından 26.10.1988 tarihinde rakamsal olarak değiştirilmesi ile nihai şekli almışsa da bu onu İlk Mahkeme hükmü niteliğinden arındırmaz. Bu durumda İlk Mahkemenin hükmünü verdiği 24.2.1988 tarihinden bu istidaların dosyalandığı 31.10.1988 -tarihine kadar geçen süre 6 ayın çok üstündedir. Daha önce değindiğimiz gibi konu "Certiorari" istidalarının 24.2.1988 tarihinden itibaren 6 ay zarfında dosyalanması gerekirdi. Meğer ki bu süre karşı tarafa da bu hususta dinlenme fırsatı verilmek suretiyle- Mahkemece uzatılmış olsun. Bu meselede böyle bir uzatmanın yapılmadığı aşikârdır. Bu durumda mevzuata uygun bir şekilde dosyalanmayan bu istidalardaki "Certiorari" istemleri daha ileri gidemez. "Certiorari" istemleri daha ileri gidemeyeceğine göre bu husu-sta lehte ve aleyhte ileri sürülen sair iddiları incelememiz gerekmektedir.

Müstedilerin "Prohibition" istemine gelince; "Prohibition" istidaları zamanla mukayyet değildirler. Yeter ki şikâyet konusu işlemin uygulan-masında men edilecek bir husus kalsın.- Mahkemeye iletilen bilgilerden hükmün henüz tamamen icra edilmediği ve geriye ödenmemiş hükümlü borcun bir kısmının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda müstediler "Prohibition" istemlerinde başarılı olmaları halinde başarı oranında, geriye kalan ve henü-z icra edilmeyen hükümlerin tahsili veya icrası men edebilir. Bu da bizi İlk Mahkeme hükmünde yer alan ilkin %20 ve daha sonra da %27.5 faizin yasalara aykırı olup olmadığı konusuna getirir.

Haksız fiillerden doğan hükmün taşıyacağı yasal faizin ne olac-ağı 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası ile düzenlenmiştir. 9/76 sayılı Yasanın 42. maddesinin 2. fıkrasına 5.2.1988'de yürürlüğe giren 5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasası ile değişiklik getirilmiştir. Sözü edilen Yasa ile getirilen yeni düzenleme il-e haksız fiillerden doğan davalarda verilen hükümlerin, davanın açıldığı tarihten başlayarak son ödeme gününe kadar K.K.T.C. Merkez Bankası Yasasının 25. maddesi uyarınca saptanıp yürürlüğe konulan mevduat yıllık azami faiz oranının yarı oranında bir faiz -taşıması öngörülmektedir. Bu Yasanın geriye dönük olarak uygulanacağına veya yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ve askıda bulunan davalara da teşmil edileceğine dair Yasada açık bir kural yoktur. Yasa koyucu askıda bulunan davalara da Yasanın uygulanac-ağını murad ettmiş olsaydı bu hususu açık bir şekilde belirtebilirdi. Nitekim 22/81 sayılı Kira (Denetim) (Değişiklik) Yasasında yasa koyucu ilgili yasa ile yapmak istediği yeni düzenlemeyi askıda bulunan davalara da teşmil etmek istedi ve bunu açık şekild-e Yasada belirtti. Yasaların genelde ileriye dönük olarak uygulanacağı hususu geçmiş birçok içtihat kararlarımıza mevcuttur. Örneğin Yargıtay/Hukuk 41/83; D.28/83 sayılı içtihat kararında Mahkeme sayfa 2 ve 3'de bu hususta şunları söyledi:

"Genel hukuk i-lkesine göre sadece usule ve şahadete ilişkin yasalar ile sadece açıklayıcı ve beyan edici yasalar dışındaki yasalar, aksine açık veya zımni kural içermedikleri hallerde, geriye dönük değil de ileriye dönük olarak kabul edilip uygulanırlar. Yasaların ilk n-azarda ileriye dönük olarak kabul edildiğine dair kararın mevcut olduğunu gösteren bir çok içtihat kararları vardır. Bu karineye istinadendir ki mahkemeler yasasındaki değişikliklerin, asli hakları (substentive rights) ilgilendirdiği oranda,a skıdaki mesel-elere şamil olamayacağına karar vermektedirler. Tadil edici bir yasada aksine bir niyet açıklıkla gözükmediği takdirde tarafların asli hakları davanın açıldığı tarihteki yasal mevzuata göre karara bağlanır. Tadil edici yasanın davanın duruşmasından veya is-tinafın sonuçlandırılmasından önce yürürülüğe girmiş olması durumu değiştirmez. Bu hususta Halsbury's Laws of England, 3rd Ed., Vol.36, s.423-425'de şöyle denmektedir:

" The general rule is that all statutes, other then those which are merely declarator-y, or which relate only to matters of procedure or of evidence, are prima facie prospective; and retrospective effect is not to be given to them unless, by express words or necessary implication, it appears that this was the intention of legislature. .....-........

It is also in reliance on the foregoing presumption that the courts have frequently held pending proceedings to be unaffected by changes in the law so far as they relate to the determination of substantive rights. In the absence of a clear indic-ation of a contrary intention in an amending enactment, the substentive rights of the parties to an action fall to be determined by the law as it existed when the action was commenced; and this is so whether the law is changed before the hearing of the cas-e at first instance or whilst an appeal is pending."

Keza Gör: Halsbury's Laws of England, 4th Ed., Vol.44, para.922."

Yukar-ıda söylenenlerden hareketle 5/88 sayılı Yasanın da ileriye dönük uygulanacağına ve 5.2.1988 tarihinden önce açılan davalara teşmil edilemeyeceğine hükmetmek gerekir.

İstidalara konu hükmün verildiği davalar 4.8.1986'da açıldığına ve 5/88 sayılı Yasa da -ileriye dönük yani 5.2.1988 tarihinden sonra açılacak davalara uygulanacağına göre istidalara konu hükme ilkin %20 daha sonra da %27.5 yasal faiz işlenmesi yasalara açıktan açığa aykırıdır. Sözü edilen hükmün taşıması gerekli %4 yasal faizin üstündeki mikt-arların tahsil edilmesi da hali ile yasaya aykırı olur.

Yukarıdaki nedenlerle "Prohibition" istidaları kabul edilir ve istidalara konu hükmün %4 yasal faizin üstüde taşıdığı faiz miktarlarının tahsil veya icra edilmesi men edilir.

Masraflar için herhan-gi bir emir verilmez.



(Salih S. Dayıoğlu) (Niyazi F. Korkut) (Celâl Karabacak)
Yargıç Yargıç Yargıç

31 Mart 1989












7






Full & Egal Universal Law Academy