Yargıtay Asli Yetki Numara 6/1981 Dava No 2/1981 Karar Tarihi 23.03.1981
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 6/1981 Dava No 2/1981 Karar Tarihi 23.03.1981
Numara: 6/1981
Dava No: 2/1981
Taraflar: Jean Suzzane Druce ile Havva R. Cemil ve diğerleri
Konu: Certiorari ve prohibition emirleri - Recor of proceedingsin iptali için certiorari emri ve ara emrinin yürürlükten kalkması için prohibition emri talebi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 23.03.1981

-D.2/81 Yargıtay/Asli Yetki 6/81

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, Niyazi F. Korkut.

Müstedi: 1. Jean Suzanne Druce, hariçte olup Kıbrıs'taki -yetkili vekili
Avukat A.M. Berberoğlu vasıtasıyle, Lefkoşa.
2. Amber Estates Ltd., Boğaz.
3. Avukat A.M. Berberoğlu, Lefkoşa
ile
Müstedaaleyh: 1. Havva R. Cemil, merhum R. Cemil Terekesinin İdare
M-emuru sıfayıyle, Girne.
2. Hasan Ramadan, merhum R. Cemil Terekesinin İdare
Memuru sıfatıyle, Girne.
3. Rüstem Tatar, merhum A.C. Müftüzade Terekesinin İdare
Memuru sıfatıyle, Lefkoşa.
4. Vildan C. Müftüzade, merhum A.C. Müftüzade Terekes-inin
İdare Memuru sıfatıyle, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi 1'in yetkili vekili Av. A.M. Berberoğlu şahsen hazır.
Müstedi 2 ve 3 namına: Ergin Ulunay.
Müstedaale-yhler namına: Ali Dana, Şefika Durduran ve Osman Ertekün.


K A R A R

Ülfet Emin Başkan: Müstediler dosyaladıkları işbu başvuru ile Girne Kaza Mahkemesinin 442/80 sayılı davasındaki 'Record of Proceedings'in ve/veya 25.12.1980 tarihli ara emrinin ve/veya -25.12.1980 tarihli ara emri ile ilgili 'Record of Proceedings'in iptali için bir certiorari emri ve/veya 25.12.1980 tarihli ara emrinin uygulanmasını ve/veya yürürlükte kalmasını önlemek için bunu yasaklayan bir prohibition emrinin isdarı hususunda mahkeme-den bir emir ita edilmesi isteminde bulundu.

Müstedaaleyhler 25.12.1980 tarihinde Girne Kaza Mahkemesinde müstediler aleyhine dosyaladıkları 442/80 sayılı dava ile Girne Kaza Mahkemesinin 413/80 sayılı davasındaki (ki 413/80 sayılı davadaki davacı yukarı-daki davadaki davalı numara 2 ve davalı da yukarıdaki davadaki davalı No.1 idi) davalı No.1 tarafından davalı No.2'ye satılmış gibi görünen Girne Kazasının Ağırdağ bölgesinde kâin taşınmaz malların davalı ismine tapuca kadyedilmesini emreden 13 Aralık 1980- tarihli hükmün ve/veya emrin davalılar tarafından ifa edilen hile ile ve/veya alacaklıları mütezarrır etmek gayesi ile ve/veya muvazaa (collusion) ve/veya meşveret (conspiracy) ve/veya Mahkemeyi yanıltmak suretiyle alınmış bir hükmün ve/veya emir olduğu s-ebebiyle adı geçen hükmün ve/veya emrin mahkeme tarafından iptal edilmesini talep ettiler. Davacılar aynı gün dosyaladıkları bir tek taraflı istida ile davanın akti ve nihai olarak neticelenmesine değin Girne Kaza Mahkemesi- nin 413/80 sayılı davadaki 25 A-ralık 1980 tarihli hükmü ve/veya emri mucibince davalı No.1'e ait olup Davalı No.2 ismine tapuca kaydını emreden hükmün davalılar tarafından uygulanmasını ve bahis konusu emirde tarif edilen gayrı menkul malların davalı No.2 tarafına kaydını men eden ve ba-his konusu garyı menkullerin herhangi bir şekilde davalı 1'in namından çıkarılmasını ve/veya herhangi bir şahıs adına kaydedilmesini ve/veya ipotek edilmesini ve/veya herhangi bir yükümlülük altına konulmasını men eden bir emir talep ettiler. İstida 9/76 s-ayılı Adalet Mahkemeleri Yasasının 41. maddesine, Sivil Mahkemeler Usulü Fasıl 6, madde 5'e, genel hukuk adalet prensiplerine ve mahkemelerin tabii yetkilerine istinat ettirildi. Tek taraflı istidaya ekli Avukat Şefika Durduran tarafından yapılan yemin var-akasında 442/80 sayılı davdaki davalılar 413/80 sayılı davadaki taraflar olup mahkemenin kanuna ve hakkaniyete uygun bir karar verebilmesi için bilmesi gereken çok önemli olguları mahkemeden bilerek ve/veya kasıtlı ve/veya maksatlı olarak sakladıklarını be-lirtti. Mahkemeden saklanılan hususlar yemin varakasına göre özetle şöyledir:

A) Dava konusu gayri menkuller üzerinde yabancılara ait ağaçlar mevcuttur. 442/80 sayılı davadaki davacılar Girne Mahkemesindeki 125/77 numaralı davada davalı numara 1 aleyhine- KL59,200.- tazminat, faizler ve dava masrafı için hüküm aldlıar ve o güne kadar hükümlü borçlar veya herhangi bir kısmı davacılara meriyetteki mevzuat uyarınca ödenmemiştir.

B)125/77 sayılı davadaki davacılar 22.12.1978 tarihli hüküm mucibince alacaklar-ını teminata almak için 413/80 sayılı dava konusu gayri menkuller üzerine memorandum koydurmuştu ve işbu memorandum 413/80 sayılı dava dosyalandığı ve/veya hüküm alındığı tarihte yürülükte idi.

C) 413/80 numaralı dava dosyasından da görüleceği gibi mezkû-r dava 3.12.1980 tarihinde ikame edildi. Aynı gün davalının vekili ve keza davacı Şirketin de sekreteri olan avukat A.M. Berberoğlu tarafından isbatı vücut dosyalandı. 9.12.1980 tarihinde davacı avukatı tarafından seri hüküm almak için istida dosyalandı ve- işbu istida dinlenmek üzere 22 Aralık 1980 tarihine tayin edildi. Davalı avukatı da seri hükme itirazı olmadığını beyan ederek dava konusu gayrı mnekullerin davacı adına kaydı hususunda aynen ifa emri verildi.

D) (C) paragrafında bahsi geçen emir ile 44-2/80 sayılı davadaki davalı No.1'in Kıbrıs'taki gayri menkullerinin tümü elden çıkarılıyor ve işbu davacıların yukarıda belirtilen alacaklarını tahsil etmek imkânını ortadan kaldırıyor.

Yemin verenin en iyi bilgi ve kanaatine göre 413/80 sayılı davadaki -olgular, taraflar ve/veya davalarla ilgili tüm ahval ve şerait göz önünde tutulduğunda 413/80 sayılı davadaki taralar davacıların 125/77 sayılı davadaki hükümlü alacaklarını tahsil etmelerini önlemek için bilerek ve/veya kasıtlı ve/veya maksatlı olarak muv-azaalı ve/veya meşveretli ve/veya hileli bir şekilde hareket ederek ve/veya muhterem mahkemeyi yanıtlayarak ve/veya kandırarak 413/80 sayılı davadaki hükmü almışlardır. Talep olunan ara emri verilmediği takdirde davacılar davalarında muvaffak olsalar bile -konu gayrı menkuller elden çıkmış olacağından davacıların zararlarının telâfisi imkânsız olacaktır.

Mahkeme aynı gün istidayı ve yemin varakasını tetkik ettikten sonra 413/80 sayılı davada Girne Kaza Mahkemesince 23.12.1980 tarihinde verilen hükmün icras-ını işbu davanın dinlenmesine ve tamamen sonuçlandırılmasına değin geçici olarak durdurulmasını emretti, meğer ki davalı 6.1.1981 tarihinde ö.e. saat 9.00'da mahkeme huzurunda isbat'ı vücut edip emrin yürürlükte kalmaması hususunda bir sebep ibraz etsin.

-Müstedilerin işbu başvuruları ile talep ettikleri certiorari ve prohibition emirleri Anayasa'nın 117. maddesinin (3). fıkrası uyarınca Yüksek Mahkeme tarafından, Yargıtay olarak verilir. Certiorari emri herhangi bir mahkeme veya yargıç niteliğinde yetki k-ullanan herhangi bir mahkemenin kararının iptali için verilir. Prohibition emri ise yanlış bir kararın uygulanmasını önlemek için verilir.

Müstediler başvurularına ek olarak dosyaladıkları hukuki gerekçelerde 442/80 sayılı davada geçerli bir dava sebebi -olmadığını, ara emrinin davadaki talep ile aynı hususları içerdiğini Mahkemenin tek taraflı bir ara emri verdiğini ve bu nedenle hukuki hata işlediğini, Fasıl 6, madde 9 ve özellikle 9(3)'e göre, ihbarsız verilen bir ara emri ilgililere tebliğ edilene ve -ilgililer itiraz dosyalayana kadar geçecek süre boyunca yürürlükte kalması gerektiğini ve bu süre sonunda Mahkemenin duruşma yaparak verdiği aksine bir emir olmadığı takdirde yürürlükten kalkması gerektiğini ileri sürdüler. Ara emrine gerekli itiraz dosyal-anmasını ve ara emrinin 6.1.1981 tarihine kadar returnable olmasına rağmen Mahkeme duruşma yapmaksızın ara emrinin duruşmasını defalarca ertelediğini, dolayısıyle kaza mahkemesi yargı yetkisini aştığını ve/veya yargı yetkisi olmaksızın süresi sona eren bir- ara emrini yürürlükte tuttuğunu ileri sürdüler.

5/81 sayılı Yargıtay Asli Yetki'de verdiğim hükümde Fasıl 6, madde 9(3) uyarınca verilen bir ara emrinin geçerliliğinin çok kısa bir müddet için tutulması gerektiğini, bu madde tahtında çok kısa bir müddet- için tamamen geçici olarak bir emrin verilebileceğini belirttim. Söz konusu kararda Fasıl 6, madde 9(3) uyarınca Mahkemelerin tamamen geçici olmayan herhangi bir emir vermeye yetkileri olmadığı açıklıkla belirtildi. 5/81 sayılı Yargıtay Asli yetkide belir-ttiğim bütün görüş ve gerekçeleri bu Asli Yetkide de aynen tekrarlar ve benimserim. Görüş ve gerekçeleri detekleyen içtihat kararlarını aynen bu Asli Yetkide tekrarlamakta herhangi bir yarar görmüyorum. Bu başvuruda konu olan 25.12.1980 tarihli emre bakıld-ığında emir 442/80 sayılı davanın dinlenmesine ve tamamen sonuçlandırılmasına değin geçerli kılınmıştır. Daha önce belirttiğim gibi Mahkemenin böyle bir emir vermeye yetkisi yoktur. Bunu yaparken yetkisini aşmıştır. Bu nedenle 25.12.1980 tarihli emrin cert-iorari emri ile iptal edilmesi ve bu emrin uygulanmasını önlemek için bir prohibition emrinin verilmesi gerektiği kanısındayım. Bu kararla başvuru konusu sonuçlandırıldığı nedeniyle müstedilerin ileri sürdükleri diğer sebepleri teker teker incelemek gereks-izdir.

Salih S. Dayıoğlu: Önümüzdeki meselede kararlaştırılması gereken sorun Fasıl 6, madde 9 dikkata alındığında ilk mahkemenin vermiş olduğu tek taraflı ara emrini vermeğe yetkili olup olmadığıdır. Hiç şüphe yoktur ki ilk mahkeme Fasıl 6, madde 9(1) ta-htında tek taraflı bir ara emri verebilirdi. Ancak verilecek böyle bir ara emrinin süresi ilk etapta madde 9(3) ile sınırlandırılmaktadır. Sözü edilen madde 9(3) aynen söyledir:

"9.(3) No such order made without notice shall remain in force for a longe-r period than is necessary for service of notice of it on all persons affected by it and enabling them to appear before the Court and object to it; and every such order shall at the end of that period cease to be in force, unless the Court, upon hearing t-he parties or any of them, shall otherwise direct; and every such order shall be dealt with in the action as the Court thinks just."

-Görülebileceği gibi yukarıda alıntısı yapılan madde bu gibi ara emrinin geçerlilik süresini çok kısa tutmuş ve bunu ara emrinin karşı tarafa tebliği ve karşı tarafın mahkemeye gelip buna itiraz etme süresi ile sınırlandırılmıştır. Diğer bir deyimle tek ta-raflı olarak verilen bir ara emrinin geçerlilik süresi kesinleşme (returnable) tarihine kadardır, meğer ki ondan sonra tarafları dinleyen mahkeme bu süreyi uzatmış olsun.

Önümüzdeki meselede emare olarak sunulan 442/80 sayılı dosyanın tetkikinden ara emi-r istidasındaki müstedinin ara emrini 'davanın kati ve nihai olarak neticelenmesine değin" istediği ve ilk mahkemenin de ara emrini 'istidada talep olunduğu gibi' verdiği görülmektedir.

Buraya kadar iktibası yapılanlardan ilk mahkemenin ara emrini esas d-avanın kati neticelenmesine değin verdiği açıkça görülür. İlk mahkemenin madde 9(3) dikkata alındığında böyle bir ara emir vermesine yasal olanak olmadığına kuşku yoktur. Ne var ki ilk mahkeme daha sonra ara emrini 'returnable' olarak 6.1.1981 tarihine tes-bit etmiştir. Acaba ilk mahkeme 'returnable' tarihini saptamakla verdiği ara emrin geçerlilik süresini de zımnen 6.1.1981'e kadar mı sınırlandırmıştır? Buna kati bir cevap verme olanağı yoktur çünkü ilk mahkeme bir taraftan ara emrini davanın kati neticele-nmesine değin verirken -ki bunu vermesine o safhada yasal yetkisi yoktu- diğer taraftan ara emrini kesinleştirip kesinleştirmemesi için 6.1.1981 tarihini saptamıştır. Kanımca ilk nazarda çelişkili gibi görünen bu durum üzerinde durmağa, aşağıda değineceğim- sebepten ötürü, gerek yoktur. 6.1.1981 tarihide tarafların talebi üzerine ara emrin duruşması 15.1.1981, 22.1.1981, 23.1.1981, 4.2.1981, 12.2.1981, 25.2.1981 ve en son 5.3.1981 tarihine ertelenmiş fakat hiç bir zaman ara emrinin sözü edilen tarihlere kada-r yürürlükte kalacağına dair mahkemece herhangi bir emir verilmemiştir.

Kanımca yukarıda alıntısını yaptığım 9(3) maddesi mahkemenin aksine bir emri olmaskızın 6.1.1981 tarihinden sonra yürürlükte kalmasına olanak tanımamaktadır. Önümüzdeki istidanın du-ruşması 6.1.1981 tarihinden çok sonra yapıldığına ve ara emir de 6.1.1981'den sonra yürürlükte kalmasına hukuken imkân olmadığına göre o tarihten evvel verilen bu emrin verildiği zamanda geçerliliği hususunda yargıya varmak tamamen akademik kalacaktır. Bu -bakımdan ilk mahkemenin verildiği şekilde ara emrini verip vermeme yetkisinden yoksun olup olmadığını tamamen açık tutarım.

Kanaatımca 6.1.1981 tarihinden sonra ilk mahkeme ara emrinin yürürlükte kalacağına dair bir karar vermediğine göre ara emrinin o t-arihten sonra geçerliliği kalmamıştır ve bu noktadan hareketle bu emrin uygulanmasını önlemek için bir 'prohibition' emrinin isdar edilmesi gerektiği görüşündeyim.

Niyazi F. Korkut: Başkanın vermiş olduğu hükme katılırım. Certiorari ve prohibition emri is-dar edilmesi gerektiği görüşü ile hemfikirim.

Ülfet Emin, Başkan: Sonuç olarak Girne Kaza Mahkemesinin 442/80 sayılı davada 25.12.1980 tarihinde verilen ve 413/80 sayılı davada Girne Kaza Mahkemesinin 23.12.1980 tarihinde verdiği hükmün icrasının davanın -dinlenmesine ve tamamen sonuçlandırılmasına değin geçici olarak durdurulmasını emreden emrinin certiorari emir ile iptal edilmesine oyçokluğu ile ve söz konusu emrin uygulanmasını yasaklayan bir prohibition emrinin verilmesine oybirliği ile emir verilir.

-


(Ülfet Emin) (Salih S. Dayıoğlu) (Niyazi F. Korkut)
Başkan Yargıç Yargıç

23 Mart 1981








6






Full & Egal Universal Law Academy