Yargıtay Asli Yetki Numara 5/2018 Dava No 4/2019 Karar Tarihi 15.04.2019
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 5/2018 Dava No 4/2019 Karar Tarihi 15.04.2019
Numara: 5/2018
Dava No: 4/2019
Taraflar: Port Hedland Tourism Investment & Management Limited ve diğeri ile Sanpa Turizm Limited arasında
Konu: Certiorari - certiorari emri verilmesi için gerekli koşullar - mahkemelerin hüküm verirken tarafların layihalarıyla bağlı olması - yadırganacak tavır ve davranışlarda bulunan kişilerin bu tavır ve davranışlarının lehlerine çare üretilmesine engel olması - alt mahkemenin sakat olan yetkisi - alt mahkemenin sakat olan yetkisine müstedinin rıza gösterip göstermemesi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 15.04.2019

-D.4/2019 Yargıtay/Asli Yetki No: 5/2018
(Girne Dava No: 3185/2016)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA


Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Mehmet Türker, Gülden
Çiftçi-oğlu.


Müstedi: No.1- Port Hedland Tourism Investment & Management
Limited, Şht. Emin Alpkaya Sokak, Özyalçın
Apt. No.91, Girne.
No.2- İsmail Zeynel Abidin n/d İsmail Zeynel Abidin,
Şht. Emin Alpkay-a Sokak, Özyalçın Apt. No.91,
Girne.
.
- ile -

Müstedaaleyh: Sanpa Turizm Limited, Şehit Ferruh Cambaz
Sokak, No.3, Köşklüçiftlik, Lefkoşa.

A r a s ı n d- a


Müstediler namına: Avukat Murat M. Hakkı
Müstedaaleyh namına: Avukat Burak Taş

Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Hale Dağlı'nın 3185/2016 No.lu davada vermiş olduğu 13/3/2018 tarihli hükmün iptali için Certiorari emri ve uygulanmasının önlenmesi i-çin Prohibition emri verilmesi için Müstediler tarafından yapılan istidanın kararıdır.


-----------------

K A R A R


Narin F. Şefik: Bu başvuruda, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Mehmet Türker okuyacaktı-r.

Mehmet Türker: Müstediler ile Müstedaaleyh arasında aktedilen 20/11/2014 tarihli kira sözleşmesi tahtında Müstedaaleyhin mal sahibi olduğu Lapta Türk Mahallesinde kain; Pafta/Harita
No:XI/15.E.2 Parsel No:353 - Pafta/Harita No:XI/15.E.1 Parsel
No:349-/1, 350, 351/1 referanslı ve Lapta Kocatepe Mahallesinde
kain; Pafta/Harita No:XI/15.E.1 & E.2 Parsel No:467, 461,
466/1, 460/1, 467/1, 468/3/1, 468/1/1, 466/2, 468/1/2, 501 - Pafta/Harita No:XI/15.E.1 Parsel No:501 - Pafta/Harita
No:XI/15.E.1 Parsel No:-468, Pafta/Harita No:XI/15.E.2 Parsel
No:468/3/2 referanslı gayrimenkuller ve bunlar üzerinde yer alan tüm taşınmaz malların ve/veya Hotel/Tatil Köyü olarak inşa edilmiş ve eski adı 'Lapethos Hotel' olan Turistik Tesis ve/veya Otel ve mezkur tesisin bahçe -ve/veya açık alan olarak kullanılan alanları ve sair kapalı alanları, mezkur koçanlarda yer alan gayrimenkuller üzerinde bulunan Aqua Park'ın ve plaj kısmında bulunan gayrimenkuller ve/veya yapılar ve/veya binalar ve/veya tesisler ve/veya mezkur otelde bul-unan taşınır mallar, taraflar arasında aktedilen 20/11/2014 tarihli kira sözleşmesi ile 20/11/2014 tarihinden 30/3/2025 tarihine kadar Müstedaaleyh tarafından Müstedilere kiralanmıştır. Taraflar arasında meydana gelen ihtilaf nedeniyle, 31/8/2016 tarihinde- Girne Kaza Mahkemesinde, Müstedaaleyh tarafından Müstediler aleyhine 3185/2016 No.lu dava dosyalanmıştır. Duruşmanın devam ettiği bir zamanda tarafların ve Avukatlarının hazır olduğu 13/3/2018 tarihinde, o davada Davalı (1) ve (2) olan Müstediler aleyhine-, Müstedi No.(2) İsmail Zeynel Abidin'in de şahadeti ve Avukatlarının teklifi ile Müstedaaleyh Avukatının da yapılan teklifi kabul etmesi üzerine, Certiorari emri ile iptali talep edilen 13/3/2018 tarihli hüküm verilmiştir.

13/3/2018 tarihli olup Da-vacı (Müstedaaleyh) lehine Davalılar (Müstediler) aleyhine verilen hüküm şöyledir:


"Davacı ve tarafından Avukat Burak Taş ile Davalı
No.1'in temsilcisi ve tarafından Avukat Tansel Özustaoğlu
adına ve şahsen Avukat Adnan Ulunay ve Davalı No.-2 ve
tarafından Avukat Adnan Ulunay hazır oldukları halde bu
davanın duruşmasını müteakip Davacı veya taraflar
tarafından sıra ile ileri sürülen iddialar dinlendikten
sonra:
BU MAHKEME, Lapta Türk Mahallesi'nde kain; Pafta/Harita
No-:XI/15.E.2 Parsel No:353 - Pafta/Harita No:XI/15.E.1
Parsel No:349/1, 350, 351/1 referanslı ve Lapta Kocatepe
Mahallesinde kain; Pafta/Harita No:XI/15.E.1 & E.2 Parsel
No:467, 461, 466/1, 460/1, 467/1, 468/3/1, 468/1/1, 466/2,
468/1/2, -501 - Pafta/Harita No:XI/15.E.1 Parsel No:501 -
Pafta/Harita No:XI/15.E.1 Parsel No:468, Pafta/Harita
No:XI/15.E.2 Parsel No:468/3/2 referanslı gayrimenkullerin
ve bunlar üzerinde yer alan tüm taşınmaz malların ve/veya
Hotel/Tatil Köyü -olarak inşa edilmiş ve eski adı 'Lapethos
Hotel' olan Turistik Tesisin ve/veya Otelin ve mezkur
tesisin bahçe ve/veya açık alan olarak kullanılan
alanlarının ve sair kapalı alanlarının, mezkur koçanlarda
yer alan gayrimenkuller üzerinde- bulunan Aqua Park'ın ve
plaj kısmında bulunan gayrimenkullerin ve/veya yapıların
ve/veya binaların Davalı No:1 ve/veya Davalı No:1'in
direktörleri ve/veya hissedarları ve/veya yetkilileri
ve/veya müstahdemleri ve/veya ajanları ve/veya mec-urdaki
sair tüm 3. şahıslar tarafından tahliye edilmesi ve ekte
envantör listesindeki tüm taşınır mallar ile birlikte
Davacıya teslim edilmesi hususunda EMİR VE HÜKÜM VERİR.

YİNE BU MAHKEME, Davalıların müştereken ve münferiden
Davacıya -Davalı No.1'in yukarıda tafsilatı verilen
taşınmaz malı derhal tahliye etmemesi halinde 13.03.2018
tarihinden itibaren tahliye kadar geçecek süre için aylık
33,333 ABD doları mesne profits ödemeleri hususunda EMİR
VE HÜKÜM VERİR.

YİNE- BU MAHKEME, Davalıların müştereken ve münferiden
Davacıya, 200,000.-ABD doları meblağ ve bu meblağ
üzerinden 13.03.2018 tarihinden tamamen tediye tarihine
kadar yıllık %3 faiz ödemeleri hususunda EMİR VE HÜKÜM
VERİR.

YİNE BU MAHKEME, 20-0,000 USD meblağ ve tüm yasal
faizlerinin icrasının 30.09.2018 tarihine kadar
durdurulmasına, Davalıların Davacıya, işbu meblağı
01.10.2018 tarihinden başlamak üzere her ayın 1'inde
7 gün lûtuf süreleri ile aylık 3,500 USD taksitlerle
ödeme-lerine, Davalıların herhangi iki taksidi tam veya
zamanında ödememeleri halinde tüm meblağ ve faizlerin
muaccel olması hususunda EMİR VE HÜKÜM VERİR.

YİNE BU MAHKEME, Davalıların müştereken ve münferiden
Davacıya, 85,000.-USD meblağ ve bu m-eblağ üzerinden
13.03.2018 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar %3
faiz ödemeleri hususunda EMİR VE HÜKÜM VERİR.

YİNE BU MAHKEME, işbu meblağın icrasının 01.08.2018
tarihine kadar durdurulması hususunda EMİR VE HÜKÜM VERİR."


Müst-ediler 13/3/2018 tarihli hükümden sonra 13/6/2018 tarihinde dosyaladıkları bu istida ile:

"A. Girne Kaza Mahkemesi tarafından 3185/2016 sayılı
davada, 13.03.2018 tarihinde verilen kararın ve/veya
hükmün ve/veya emirlerin kendilerini il-gilendirdiği
oranda iptal edilmesi ve/veya geçersiz ve/veya
hükümsüz sayılması için ve/veya yürürlükte kalmasının
önlenmesi ve/veya işbu hükme ve/veya emre istinaden
icra işlemlerinin başlanmasının önlenmesi hususunda
- bir Prohibition emri isdarı;

B. Girne Kaza Mahkemesi tarafından 3185/2016 sayılı
davada, 13.03.2018 tarihinde verilen kararın ve/veya
hükmün ve/veya emirlerin kendilerini ilgilendirdiği
oranda iptal edilmesi ve/veya geçersiz- ve/veya
hükümsüz sayılması için ve/veya yürürlükte kalmasının
önlenmesi ve/veya işbu hükme ve/veya emre istinaden
herhangi bir işlem yapılmasını önlemek için usulsüz
olarak ve/veya yetki aşımı ile ve/veya mevzuata
-aykırı şekilde verilmiş olan 13.03.2018 tarihli
karar ve/veya hüküm ve/veya emir ve keza bununla
ilgili record of proceedings'in iptali için bir
Certiorari emri isdarı,"

taleplerinde bulunmuşlardır.


Müstediler istidaya ekli -yemin varakalarında ve Müstediler Avukatı hitabında özetle, Talep Takririnin 19 b ve c paragraflarında kira bedelleri bakiyesi olarak 126,860 USD ve 400,000 USD kullanım ve/veya kira bedeli talep edilmesine rağmen tutanaklardan da görüleceği gibi tanımı ya-pılmamış bir döneme ait zarar-ziyan ve/veya tazminat olarak Müstediler aleyhine 200,000 USD hüküm verildiğini, 85,000 USD'nin ise stopaj bedeli olarak beyan edilerek bu meblağ için de hüküm yazıldığını, Talep Takririnde tafsilat ve talep olmadan ve Talep T-akririnin son talep kısmında (Prayer) bulunmayan bu meblağlar için hüküm verilemeyeceğini, Mahkemenin böyle bir yetkisi bulunmadığını, 13/3/2018 tarihinden tahliye tarihine kadar geçecek süre için aylık 33,333 USD mesne profits ödenmesine ilişkin verilen h-ükmün de mevzuata aykırı olduğunu, çünkü Mahkeme önündeki olgular ve şahadete göre Müstedilerin 2/7/2016 tarihinden itibaren işgalci olduklarının tespit edildiğini, ödenecek mesne profit'in taraflar arasındaki kira sözleşmesindeki kira miktarına göre sapta-namayacağını, serbest piyasa koşulları dikkate alınarak tespit edilebileceğini, tüm bu nedenlerle Mahkemenin 13/3/2018 tarihli hükmü yetkisiz olarak verdiğini ve iptal edilmesi gerektiğini iddia etmektedirler.

Müstedaaleyh ise yemin varakasında, 13/3-/2018 tarihli hükmün davanın duruşmasının yapıldığı bir sırada ve Davalı olan Müstedilerin teklifleri ile by consent olarak (rızaları ile) verildiğini, hüküm yazılırken Davalı No.(1)'in (Müstedi No.1) hissedarı ve direktörü sıfatı ile ve şahsen Davalı No.(-2)'nin (Müstedi No.2) ve Avukatlarının hazır olduğunu, hükümde zarar-ziyan veya stopaj bedeli olarak bir meblağ ödenmesine dair bir karar bulunmadığını, toplam 285,000 USD için hüküm verildiğini, davadaki toplam talebin 526,860 USD,
33,333 USD aylık mesne -profits olduğunu, verilen hükümlü meblağın toplam 285,000 USD olup talebin içerisinde olduğunu, bu şekilde hüküm yazılabileceğini, tadilata gerek olmadığını, Müstedilerin hazır olduğu bir sırada rızaları ile yazılan hükmün yüzlerine okunduğu halde süresi i-çinde istinaf dosyalayıp hükmün iptalini talep etmemekle hatalı davrandıklarını, Mahkemenin Talep Takririne uygun hüküm verdiğini, Müstedilerin kötü niyetli olduklarını, Mahkemenin yetkisi dahilinde hüküm yazdığını, Certiorari ve Prohibition emri verilmesi-ni gerektirecek bir durumun bulunmadığını iddia etmektedir.

Yukarıya aktardığımız Müstedilerin talebinden ve olgulardan anlaşılacağı üzere, Müstediler bu istida ile talep ettikleri Certiorari ve Prohibition emirleri taleplerini yetkisizce ve/veya mev-zuata aykırı bir şekilde hüküm yazıldığı nedenine dayandırmıştır.

Certiorari emirlerinin hangi durumlarda verilebileceği birçok Yargıtay/Asli Yetki kararında belirtilmiştir.
Gör.Yargıtay/Asli Yetki 8/1978, Yargıtay/Asli Yetki 1/1982 D.5/1982, Yargıt-ay/Asli Yetki 12/1987 D.1/1988, Yargıtay/Asli Yetki 11/1989 D.5/1989).

Bu husustaki kararlardan biri olan Yargıtay/Asli Yetki 1/1982 D.5/1982'de şöyle denmektedir:

- "Yargısal yetki kullanan bir Alt Mahkemenin vermiş
olduğu bir emir yetki yokluğu veya yetki aşımı, doğal
adalet ilkelerine aykırılık, tutanaklara ilk bakışta yasal
bir hatanın bulunduğunun açıkça görülmesi veya tarafgirlik,
hile- veya muvazaa gibi durumların bulunması halinde
Yargıtayca verilecek bir certiorari veya prohibition emri
ile iptal edilir veya uygulanması önlenir. Certiorari ve
prohibition emirlerinin verilip verilmemesinde Yargıtayın
geniş takdir ye-tkisi vardır. Bu yetkiyi kullanırken, başka
şeyler yanında mahkemenin sakat olan yetkisine müstedinin
rıza gösterip göstermediğine veya itiraz hakkından feragat
edip etmediğine, müstedinin tavır ve hareketine veya makul
olmayan bir geci-kmenin olup olmadığına bakılır. Prohibition
emri müracaatı için zaman sınırı bulunmamakla beraber makul
olmayan bir gecikme emrin verilmemesi için yeterli bir
neden teşkil edebilir. Certiorari emri için müracaatlarda
ise bir zaman sınır-ı bulunmakta ve iptali istenen emrin
verildiği tarihten itibaren 6 ay içinde müracaat
yapılmaması halinde certiorari emri müracaatı için izin
verilmemektedir. Her ne kadar da 6 aylık sürenin uzatılması
hususunda müracaatta bulunmak mümk-ün ise de Mahkeme,
kuvvetli bir neden gösterilmedikçe sürenin uzatılmasına
izin vermez. Judicial Review of Administrative Action S.A.
de Smit 2. baskı sayfa 434-435'de şöyle denmektedir:
'One who is guilty of unreasonable delay in applying -for certiorari or prohibition may lose his remedy even though he did not acquiesce in the original assumtion or exercise of jurisdiction. If an application for certiorari is delayed for more than six months, leave of the court to extend the time for making- application must be obtained. If an application for prohibition is unduly delayed, there may be nothing left to prohibit and the right to a prohibition will then irretrievably lost. But even where these time limits have not been exceeded, an unreasonable -delay will depend upon the facts of each particular case.'

Yine aynı eserin 441. sayfasında şöyle denmektedir:

'There is no t-ime limit for an application for prohibition, though the application may be refused on the groundas of undue delay and will be refused if nothing remains to prohibit. An application for leave to apply for certiorari must be brought not later than six month-s after the making of the order that is to be impugned. The court has power to grant an extension of time, but the applicant must make out a strong case to obtain the benefit of the court's discration. When an application for extension of time is made, the- prospective respondent must be given notice and an opportunity to be heard against the application.'

Rex v. Glamorganshire Appeal Tribunal (Ex parte Fricker)
1917 (33 T.L.R.) 152 at 153'de şöyle denmektedir:

'... and in any event the applicant -could not succed because he had allowed more than two months to elapse before raising any objection to what had happened. If anything wrong had taken place the party aggrieved should move at once.' "

-
Müstedilerin iptalini ve uygulanmasının önlenmesini talep ettiği hüküm verilirken Alt Mahkeme huzurundaki 3185/2016 No.lu davada yapılan teklif, sunulan şahadet ve teklifin kabulü ile ilgili beyanları içeren tutanaklar incelendiği zaman, davada Daval-ı olan Müstedilerin ve/veya Müstedi Avukatının yaptığı tahliye ile ilgili teklifin dışındaki parasal teklifin Müstediler aleyhine kira bedeli talep edilmeyeceği beyanı yapılarak 200,000 USD zarar-ziyan veya tazminat ve ödenmemiş stopajların bedeli olarak 8-5,000 USD için hüküm çıkması teklif edilmiş, bu teklif Müstedaaleyh (davadaki Davacı) tarafından kabul edilmiş ve Alt Mahkeme tarafından tutanaklardaki şahadet ve beyanlara istinaden
200,000 USD, 85,000 USD ve kira sözleşmesine göre aylık olarak ödenmesi -gereken 33,333 USD kira bedeli esas alınarak tahliyeye kadar aylık 33,333 USD mesne profit ödenmesine hüküm verilmiştir.

3185/2016 No.lu davanın Talep Takririne bakıldığı zaman, Talep Takririnin gerek tafsilat kısmında (içeriğinde) gerekse son talep- kısmında (Prayer) zarar-ziyanla ilgili bir iddia ve talep bulunmadığı görülmektedir. Talep Takririnin 16. paragrafında Aralık 2014 - Ağustos 2016 tarihlerindeki 21 aylık kiranın stopaj bedeli tutarı 69,993 USD'nin Davalılardan talep edildiği belirtilmişse- de Talep Takririnin son talep kısmında (Prayer) böyle bir talep bulunmamaktadır. Talep Takririnde Davalıların (bu istidadaki Müstedilerin) 2/7/2016 tarihinden itibaren dava konusu gayrimenkulde mütecaviz oldukları iddia edilmiş ve son talep kısmında (Pray-er), Müstediler aleyhine sadece 1/8/2016 tarihinden itibaren yıllık 400,000 USD kiranın aylık karşılığı olarak ayda 33,333 USD kullanım bedeli mesne profits ve bu meblağ üzerinden aylık stopaj bedeli talep edilmektedir.

Belirtilenlerden anlaşılacağı -üzere, Alt Mahkeme tarafından hüküm verilen 200,000 USD zarar-ziyan ve/veya tazminat ve 85,000 USD stopaj bedeli Talep Takririnde yer almayan ve son talep kısmında talep edilmeyen hususlar ve meblağlardır.

Yargıtay kararlarına göre, bir davada hüküm -veren mahkeme, hüküm verirken layihalarda talep edilenlerin dışına
çıkamaz ve talep takririnde yer almayan bir hususta, şahadet bulunsa dahi hüküm veremez.

Şahadet dinlenmeden tarafların uzlaşması sonucu
verilen hükümlerde de mahkeme layihalar ile -bağlıdır (Gör.Yargıtay/Hukuk 7/1981 D.23/1981).

Talep takririnin tafsilat kısmında bir talep olsa bile son talep kısmında (Prayer) talep edilmemişse o husustaki talepten vazgeçildiği kabul edildiğinden, bu taleple ilgili de hüküm verilemez (Gör.Yargı-tay/Hukuk 36/1994 D.6/1995).

Layihalarda yer almayan hususlarla ilgili olarak ancak layihalar tadil edilip o hususlar layihaya (talep takririne) eklendikten sonra o hususlarda hüküm verilebilir (Gör.Yargıtay/Hukuk 10/2010 D.14/2013).

İçtihatlar-da belirtilen bu ilkeler ışığında verilen hüküm incelendiğinde Alt Mahkemenin sunulan şahadeti, yapılan beyanları ve tarafların uzlaşısını dikkate alarak, layihalarda olmayan ve sadece şahadet ve/veya beyanlarda belirtilen zarar- ziyana karşılık 200,000 US-D ve 85,000 USD stopaj bedeli için Müstediler aleyhine hüküm vermekle layihalara uygun hüküm yazılması ile ilgili mevzuata aykırı davrandığı ve yetkisini aştığı ortaya çıkmaktadır.

İlk Mahkemenin dava konusu gayrimenkulü tahliye edene kadar 13/3/2018- tarihinden itibaren 33,333 USD ödenmesi ile ilgili kararı incelendiği zaman böyle bir talebin Talep Takririnin tafsilat kısmında ve son talep kısmında var olduğu görülmektedir. Bu nedenle, hükmün bu kısmı layihalara uygun olarak yazılmıştır. Müstediler Av-ukatı saptanan 33,333 USD mesne profitin taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre saptandığını, kira sözleşmesine göre mesne profit tespiti yapılamayacağını, mesne profitin serbest piyasa koşullarına göre yapılması gerektiğini, bu nedenlerle hükmün bu kı-smının da mevzuata aykırı ve yetkisiz verildiğini iddia etmiş ve buna dayanak olarak Yargıtay/Hukuk 12/1982 D.11/1982'yi göstermiştir. Yargıtayın bu kararı incelendiğinde, Müstediler Avukatının bu iddiasının tam aksine kararda şöyle denmektedir:

"Şay-et daha önceki kira bedeli makul bir surette ara
kârı temsil ediyorsa bu gibi kiranın bir kriter olarak
düşünülmesi ve ara kâr saptanmasının ona göre yapılması
uygun olabilir ancak mal sahibi bu meselede olduğu gibi
daha fazla zarar e-ttiğini kanıtlayabilirse mahkemenin
kirayı dikkata almayarak daha fazla ara kâr üzerinde
hüküm verilmelidir. Bu hususta Clifton Securities,
Ltd. v. Humtley nd others 1948 2 AER s.283 isimli içtihat
kararı bize ışık tutmaktadır. Bu davada mahk-eme sayfa
284'de şunları söyledi:

'At what rate are the mesne profits to be assessed. When the rent represents the fair value of the premises, mesne profits are assessed at the amount of the rent, but, if the real value is higher that the rent, the-n the mesne profits must be assessed at the higher value.' "

Buna göre, Alt Mahkemenin mesne profitle ilgili verdiği
hükümde herhangi bir mevzuata aykırılık ve yetkisizlik
bulunmamaktadır.

İlk Mahkemenin Talep Takririnde bulunmadığı halde
verm-iş olduğu 200,000 USD zarar-ziyan ve 85,000 USD stopaj
ile ilgili hükmünün bu nedenle mevzuata aykırı ve yetkisiz
olduğu ve tutanaklarda ilk bakışta yasal bir hata olduğu
görülmesine rağmen, Certiorari ve Prohibition emri verilip
verilmemesinde atıfta bulu-nduğumuz Yargıtay/Asli Yetki
1/1982 D.5/1982'de de belirtildiği gibi, Yargıtayın geniş
takdir yetkisi bulunmaktadır. Yargıtay bu yetkisini
kullanırken, mahkemenin sakat olan yetkisine müstedilerin
rıza gösterip göstermediğine, itiraz hakkından feragat edip-
etmediğine, tavır ve hareketlerine veya makul olmayan bir
gecikmenin olup olmadığına da bakılması gerekmektedir.

Yargıtayın Asli Yetki kararlarında benimsenen bir başka
prensibe göre ise; Certiorari emri elde edilmesi, her durumda bir hak olmayıp, -Mahkemenin geniş takdir yetkisine tabidir. Bir hüküm veya emrin verildiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde iptali için müracaat edilmesi gerekmekte ise de, bu süre içinde yapılan her başvuru neticesinde Certiorari emri verileceğine dair bir kural bulun-mamaktadır. Başvuru 6 aylık süre içinde yapılmış olsa da makul olmayan bir gecikme olduğu takdirde Certiorari emri verilmez. Yargıtay/Asli Yetki 11/1989 D.5/1989'da bu hususta şöyle denmektedir:

- "Yukarıda yapılan alıntılardan da anlaşılacağı gibi
certiorari emri, bir hak olmayıp, Mahkemenin geniş takdir
yetkisine tabidir. İptali istenen emrin verilmesinden en
geç altı ay içinde müracaat edilmesi gerekiyor ise de bu,
sü-resi içinde yapılan her müracaatın verileceği anlamına
gelmemektedir ve müracaatçı, müracaatını yapmakta makul
olmayan bir gecikmede bulunduğu takdirde, certiorari emri
verilmez. Özellikle iptali istenen emre dayanılarak işlem
yapıldı-ğı veya 3. şahısların büyük müşkülatlara ve
zararlara uğrayacakları hallerde, Mahkeme işlemlerinin
yeniden başlamasına yol açmasına neden olacağı cihetle,
certiorari emrinin verilmemesi gerekir. The Queen v. Lord
Newborough and Others- (1868-69) 4 Q.B. Cases 585 at 589'da
şöyle denmektedir:

- 'It is in the discretion of the Court to grant or to
refuse a certiorari, and it is not a matter of right.
As the order has been acted on, the money paid, and the
account allowed, we think we ought not to do anything
to re-open these pr-oceedings.' "



Bu prensipler çerçevesinde Müstedilerin başvurusuna bakıldığı zaman Müstediler 13/3/2018 tarihinde verilen
hükme karşı 13/6/2018 tarihinde bu başvuruyu yapıp hükmün iptali için Certiorari emri talep etmişlerdir. Müstediler aleyhine bu- hüküm yazılırken Müstedi No.(1)'in direktörü sıfatıyla ve şahsen Müstedi No.(2)'nin Mahkeme huzurunda
hazır olduğu, yemin tahtında şahadet verdiği ve Avukatının yaptığı beyanlar ve teklifin huzurunda ve bilgisi dahilinde yapıldığı ihtilafsızdır. Müstedi N-o.(1) adına ve şahsen Müstedi No.(2) bu hükmün yazılmasını teklif edip kabul etmiş ve verilen hüküm aynı anda bilgisine gelmiştir. Müstedi 13/3/2018 tarihinde bu hüküm bilgisine gelmesine ve her yönü ile bu hükümden haberdar olmasına rağmen hükmün iptali i-çin hükmün tahliye ile ilgili kısmı gerçekleştikten sonra 13/6/2018 tarihinde yani 3 aydan fazla bir süre sonra başvuruda bulunmuştur. Müstedilerin hazır olduğu ve bir Avukatla temsil edildikleri duruşmanın bir aşamasında 13/3/2018 tarihinde aleyhlerine ve-rilen ve aynı tarihte bilgilerine gelen hüküm için 3 ay sonra Certiorari müracaatı yaptıkları dikkate alındığı zaman, bu müracaatın makul olmayan bir gecikmeden sonra yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Sadece bu nedenle takdir yetkimizi Certiorari emri verilmem-esi
yönünde kullanarak Müstedilerin talep ettiği Certiorari emrinin verilmemesi gerekmektedir.

Yapılan Certiorari müracaatını diğer prensipler
ışığında incelediğimiz zaman, Certiorari ile iptali istenen hüküm Müstedi No.(2)'nin Müstedi No.(1)'in di-rektörü
sıfatıyla Müstedi No.(1)'i temsilen ve şahsen hazır
bulunduğu ve her iki Müstedinin Avukatlarının da hazır bulunduğu bir esnada Müstedi No.(2)'nin şahadet vererek
hüküm verilmesini kabul ve teklif ettiği ve gerek kendisinin gerekse Avukatının tekli-f ve kabulü ile bu hükmün Müstediler aleyhine ısdar edildiği ihtilafsız bir gerçektir. Bu gerçeğin ortaya çıkardığı sonuca göre, Müstediler aleyhlerine hüküm veren Mahkemenin yetkisiz hareket etmesine rıza göstermişler ve itiraz haklarından feragat etmişle-rdir.

Bizi bağlamamakla birlikte Certiorari talep edenlerin tavır ve hareketleri ile ilgili olarak In Re Manolis Christophi 1985 1 CLR 692 davası sayfa 701'de şöyle denmektedir:

"Certiorari may be withheld if the conduct of the
applicants -is found to be contumelious. The breadth
of the discretion of the Court to refuse certiorari
is somewhat circumscribed where the defect of
jurisdiction is manifest on the face of the proceedings.
However, in that case, too, there is discretio-n to
withhold relief if the conduct of the applicant is
such as to disentitle him to relief"


Bu kararda belirtildiği şekilde yadırganacak tavır ve davranışlarda bulunan kişilerin bu tavır ve hareketleri lehlerine çare (Certiorari) üretilmeme-sine neden olabilir.

Müstedilerin tavır ve hareketlerini değerlendirdiğimiz zaman, Müstediler aleyhlerine verilen hükmün bir kısmı olan tahliye emrine uyarak, hükme konu taşınmazları tahliye ettikten 3 ay sonra, kendi kabul ve rızaları ile aleyhlerin-e çıkmasını kabul ettikleri hükmün sırf parasal yükümlülüklerinden kurtulmak için bu başvuruyu yaptıkları ortaya çıkmaktadır. Müstedilerin bu davranışları, Müstediler lehine bir care üretilmemesine neden teşkil etmektedir. Bu nedenlerle de Müstedilerin tal-ep ettiği Certiorari emrinin verilmemesi ve bu taleplerinin reddedilmesi gerekmektedir.

Müstedilerin Certiorari talepleri uygun bulunmayıp reddedildiğinden, Prohibition taleplerinin de reddedilmesi kaçınılmazdır.

Netice itibarıyla Müstedilerin -Certiorari ve Prohibition emri taleplerini içeren istida ret ve iptal edilir.

İstida masrafları Müstediler tarafından ödenecektir.


Narin F. Şefik Mehmet Türker Gülden Çiftçioğlu
Başkan Yargıç Yargıç
--

15 Nisan, 2019











8






Full & Egal Universal Law Academy