Yargıtay Asli Yetki Numara 4/1991 Dava No 1/1991 Karar Tarihi 15.05.1991
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 4/1991 Dava No 1/1991 Karar Tarihi 15.05.1991
Numara: 4/1991
Dava No: 1/1991
Taraflar: Hasan Sait ile Başsavcılık
Konu: Certiorari ve prohibition emirleri - Müsadere emrinin iptali için emir talebi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 15.05.1991

-D.1/91 Yargıtay/Asli Yetki 4/91
(Ceza Dava No: 4259/90; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Niyazi F. Korkut, Celâl Karabacak, Özkan Tunçağ

Müstedi: Hasan Sait, Mağusa-.
ile
Müstedaaleyh: KKTC Başsavcısı, Hukuk Dairesi ve diğerleri.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Kıvanç M. Rıza
Müstedaaleyh namına: Başsavcı Yardımcısı Yaşar B-oran



K A R A R

Niyazi F. Korkut: Bu istida ile Müstedinin istemi "Müstedaaleyh No.1 tarafından Gazi Mağusa Kaza Mahkemesinde ve/veya Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde ikame edilen 4259/90 sayılı ceza davasında 26.2.1991 tarihinde verilip Müstediden al-ınan ve 4 adet saç kurutma makinesi, 5 adet HD 1250 model ACE saç kurutma makinesi, 6 adet narenicye sıkacağı, 3 adet kurutma makinesi, 3052 kilo çekidek kahve, 3 kasa Marlboro sigara ile sarma kağıdından oluşan çeşitli ticari emtia ile yine Müstediden alı-na bozulacak eşyaların satışı ile elde edilen ve Akdeniz Garanti Bankasında 120478 numaralı hesapta bloke edilen 440,575,845 Türk Lirasının müsaderelerini öngören Mahkeme emrinin ve/eya hükmünün ve/veya kararın iptali için (certiorari) ve/veya mezkûr emir -ve/veya hükmün ve/veya kararın uygulanmasını önlemek için (prohibition" emri verilmesine ilişkindir. Ancak istidanın duruşmasında Müstedi "Prohibition" istemi üzerinde ısrar etmemiştir.

Bu istidada taraflar arasında tartışma konusu olmayan olgulara göre -Müstedi başka kişilerle birlikte, bazı gümrük yolsuzluğu tahkikatı ile ilgili olarak, 19.10.1989 tarihinde polis tarafından tutuklandı. Bu istidada Müstedaaleyh 2 ve 3 olanlar da tutuklananlar arasında idi.

Müstedi, 2.11.1989 tarihine dek tutuklu kaldı. -Müstedinin tutuklu olduğu devrede, 24.10.1989 tarihinde, Müstediye ait bazı eşyalar, emare olabilir iddiası ile, Müstediye ait muhtelif yerlerden zaptedildi. Müstedi serbest kaldıktan sonra polis tarafından zaptedilen eşyaların iadesini istedi ancak tahkik-atın devam ettiği gerekçesi ile konu eşyalar Müstediye verilmedi. Bunun üzerine Müstedi Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 2762/89 No'lu bir dava açarak konu malların haksız olarak zaptedildiklerini ileri sürerek eşyaların kendisine iadelerine ilişkin istemde bulun-du. Konu davada Müstedi avukatı ile Başsavcılık arasında aşağıda belirtildiği şekilde bir mutabakata varıldı.

"1. Müstedi, Kıbrıs'ta faaliyet gösteren yerel bir bankada kendi ismine bir hesap açtırmağı, bu hesabın bakiyesini KKTC Başsavcısı leyhine bloke -ettirmeyi deruhte eder;

2. Müstedi, yukarıda 1. paragrafta sözü edilen banka hesabında zaman be-zaman kendinin uygun göreceği miktarlarda para yatırımı yaapcaktır. Böyle bir yatırımdan sonra ilgili bankadan KKTC Başsavcılığına hitaben şu meyanda bir yazı- alıp Başsavcılığa iletecektir:

"KKTC Başsavcısı,
Lefkoşa.

Müvekkillerimden Bay Hasan Sait'in bugün bankamızda ..... numaralı yeni bir hesap açtığını, bu hesaba ..........TL. yatırdığını ve mezkûr hesap bakiyesini leyhinize bloke ettirdiğini, dolayısıyle- bu hesaptan sizin yazılı mutabakatınız olmadan herhangi bir miktar para çekilemiyeceğini teyid ve taahhüt ederiz."

Bu yazının Başsavcılığa iletilmesi üzerine Başsavcılık söz konusu yazıda adı geçen para miktarı değerinde olup 1-2-3 sayılı listelerde göst-erilen ticari eşyalardan Müstedinin dilediği eşyaları almasına müsaade edecektir. Ancak, bu şekilde alınacak eşyalar bozulabilecek cins eşyalar arasından seçilecektir. Bu gibi eşyaların değerleri hesaplanırken de fatura bedelleri + gümrük ve eğer varsa Güv-enlik Kuvvetleri payı da hesaba katılacaktır.

3. Yukarıda 1 ve 2. paragrafta gösterilen anlaşmalar Mahkeme nizamatı olarak kaydedilecektir.

4. Masraflar hususunda herhangi bir emir verilmeyecektir."
Bu anlaşma uyarınca Müstedi Akdeniz Garanti Bankasınd-a 120478 No'lu bir hesap açarak bu hesabın bakiyesinin KKTC Başsavcısı leyhine bloke ettirilmesine ilişkin gerekli yazılı talimatı da bankaya verdi. Bu yazıdan sonra Müstediden alınan bozulabilir nitelikte olan eşyalarını alıp satmasına müsaade edildi ve s-atıştan elde edilen paralar bu hesaba yattı. Konu hesapta 26.1.1991 tarihine dek 448.443.845 TL. birikti.

Bu arada Müstedaaleyh (2) ve (3) aleyhine 4259/90 No'lu dava açılarak Müstedaaleyhler Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde konu dava altında yargılanı-p kendi ikrarları ile suçlu bulunarak mahkûm edildiler. Müstedi aleyhine ise, a tarihe dek herhangi bir dava dosyalanmamıştı. Mahkeme 4259/90 sayılı davada Sanık olan Müstedaaleyh (2) ve (3)'e ceza verirken istidaya konu eşyalar ile Akdeniz Garanti Bankası-nın 120478 No'lu hesabında bulunan 440.575.845 TL'nin de müsaderesine ilişkin bir emir verdi. Bu emir Müstedinin bilgisi dışında ve ona herhangi bir söz hakkı tanınmadan verildi. Müstediye ait eşyalar ile 120478 No'lu hesaptaki paranın müsaderesine ilişkin- emir üzerine Müstedi bu istidayı dosyaladı.

Müstedi bu istida altında, sair şeyler yanında, kendisine herhangi bir müdafaa hakkı verilmeden ona ait olup ambarlarından alınan mallar ile adındaki hesaptaki paraların müsadere edilemiyeceğini ve ona söz hak-kı verilmeden alınan kararın da doğal adalet ilkelerine aykırı olup onun haklarına halel getirdiğini ileri sürerek alınan kararın iptalini istedi. Müstedi bu istida altında ilâveten, konu hesaba yatırdığı paralara karşı bankadan alacaklı olduğunu ve yasal -olarak o hesapta gösterilen paranın bankaya ait olduğunu ve Mahkemenin aldığı karar ile bankadan alacağına el koyduğunu ve Mahkemelerin böyle bir karar almaya yetkisi olmadığını savundu.

Müstedaaleyh (1) olan Başsavcılık ise, dosyaladığı itiraznamede, sa-ir şeyler yanında, 37/83 sayılı Gümrük ve İstihsal Yasası ve özellikle bu Yasanın 38. maddesi uyarınca Mahkemenin KKTC'ye ithal edilip gümrük vergisi alınmamış olan malların, mal sahibi kim olursa olsun, müsaderesine ilişkin emir verilebileceğini; bu istid-aya konu emrin verildiği 4259/90 sayılı ceza davasında da ithamların dayandığı yasalardan birinin 37/83 sayılı Yasa olduğunu ve Mahkemelerin yetkilerini aşmadığını; müsadere emri verilirken Müstediye söz hakkı verilmesine gerek olmadığı gibi doğal adalet i-lkelerine bir aykırılık da bulunmadığını; istidaya konu mallar ile paranın Müstedi aleyhine dosyalanacak ceza davasında emare olarak sunulacağını ileri sürdü.

Yargısal yetki kullanan bir Alt Mahkemenin vermiş olduğu bir emrin yetki yokluğu ya da yetki aş-ımı, doğal adalet ilkelerine aykırılık tutanaklarda ilk bakışta yasal bir hatanın bulunduğunun açıkça görülmesi veya tarafsızlık, hile veya muvazaa gibi durumların bulunması halinde böyle bir emrin yargıtayca verilecek bir "certiorari" emri ile iptâl edile-bileceği veya "prohibition" emri ile uygulamasının önlenebileceği birçok kez vurgulanmıştır.

Bu istidanın dosyalanabilmesi için tek taraflı olarak verilen izinden yapılan istinafta Ağır Ceza Mahkemesinin bir Alt Mahkeme olmadığı ileri sürülmüşse de Yargı-tay/Asli Yetki İstinaf 1/91-2/91'de Ağır Ceza Mahkemesinin Anayasasının 151(3) maddesi kaspamına giren bir Mahkeme olduğu benimsenerek istinaf reddedildi.

Bu durumda ilkin Müstedinin böyle bir istida yapmaya hakkı (locus standi) olup olmadığının incelenm-esi gerekir. Genel ilke odur ki bir karar, emir ya da fiilden menfaatı muhtel olan bir kişi (aggrieved party) certiorari emri için müracaat edebilir.

Müstedinin polis tarafından zaptolunan eşyaları ile Akdeniz Garanti Bankası Ltd'deki 120478 No'lu hesap-taki alacağının istidaya konu mahkeme emri ile müsadere edilmesi sonucu menfaatı muhtel bir kişi olduğuna göre "certiorari" emri için Mahkemeye başvurmaya hakkı olduğuna kuşku yoktur.

Müstedinin Mahkemeye başvurmaya hakkı olduğuna göre şimdi de "certiora-ri" emrinin verilmesini gerektirecek bir durumun mevcut olup olmadığını incelemek gerekir.

Önümüzdeki meselede Müstedaaleyh (1) Müstediye söz hakkı verilmediğini ve Müstedinin taraf olmadığı bir davada onun gıyabında kendisinden alınan istida konusu eşya-lar ile Müstedinin bankadan alacağının müsadere edildiğini kabul etmekle beraber Müstediye söz hakkı vermenin gerekmediğini ve Mahkemenin 37/83 sayılı Gümrük ve İstihsal Yasasının 38 ve 39. maddeleri altında böyle bir emir vermeye yetkili olduğunu ileri sü-rmüştür.

37/83 sayılı Yasanın ilgili 38 ve 39. maddeleri ayenen şöyledir:

"Madde 38. Herhangi bir yerde;

(1) Bu Yasa ile veya bu Yasa uyarınca öngörülen yöntemler saklı kalmak koşuluyla gümrük vergisine bağlı olan ithal edilmiş malların vergisi ödenmed-en herhangi bir limana boşaltılması veya hava gemilerinden devlet sınırları içerisinde herhangi bir yere indirilmesi veya ithal edildikleri yerlerden veya onanmış rıhtımlardan, muayene yerlerinden veya gümrük ambarlarından nakledilmeleri veya taşınamları; -veya

(2) Herhangi bir mevzuat uyarınca yürürlükte olan yasaklama ve kısıtlamalara aykırı olarak herhangi bir malın ithal edilmesi, indirilmesi veya boşaltılması; veya

(3) İthalde gümrük vergisine bağlı malların veya herhangi bir mevzuat uyarınca ithali y-asaklanan veya kısıtlanan malların, teslim işlemlerinden öne veya sonra gemi veya hava gemisinin üzerinde herhangi bir yerde saklı bulundurulmaları; veya

(4) Başka tanım altında mallar ihtiva ettiği belirlenen kaplar içerisinde başka herhangi bir malın s-aklı bulundurulması; veya

(5) Herhangi bir malın tesliminden önce veya sonra verilen beyanın uygun olmaması; veya

(6) İthal edilmiş herhangi bir malın görevli bir memuru yanıltabilecek görünümde saklanmış veya ambalajlanmış olması; veya

(7) Üzerinden gü-mrük vergisi ödenmemiş veya yürürlükteki ithalâtı düzenleyen, kısıtlayan veya yasaklayan mevuzata aykırı olarak malların bulunması hallerinde sözkonusu mallar ceza olarak alıkonabilir.

Ancak herhangi bir mevzuat uyarınca ithali yasaklanan veya kısıtlanan- malların ithallerinde aynı gemi veya hava gemisi ile ihraç edileceklerine ilişkin giriş bildirgesinde göstermeleri veya transit veya transit aktarmaya bağlı tutulacaklarına ilişkin beyan edilmeleri veya ihraç edilmek veya erzak ve levazımat olarak kullanı-lmak üzere antropollara alınacaklarına ilişkin beyan edilmeleri hallerinde, Müdür uygun gördüğü koşullarla gereğinin yerine getirilmesine izin verebilir."

"Madde 39. (1) Herhangi bir kişi;

(a) Üzerinden vergi alınması gerekli olduğu halde vergisi öden-memiş malları; veya

(b) Yürürlükte olan ithalâtı yasaklayan veya kısıtlayan herhangi bir mevzuat kurallarına aykırı olarak ithal edilen, indirilen veya boşaltılan malları herhangi bir limanda gemilerden boşaltırsa veya devlet sınırları içerisinde herhangi- bir hava gemisinden indirirse veya ithal edildikleri yerden, onanmış rıhtımlardan, muayene yerlerinden veya gümrük ambarlarından başka bir yere taşırsa veya sözkonusu boşlatma, indirme ve taşıma işlemlerine yardımcı olursa veya başka yollarla ilgilenirse -veya yukarıda anılan yasaklama veya kısıtlama koşullarına aykırı olarak Devleti vergi yönünden mahrum etmek veya ithalâtı yasaklayan ve kısıtlayan mevzuattan kaçınmak amacı güden hareketlerde bulunursa bir suç işlemiş sayılır ve mahkûmiyeti halinde kıymeti- en yüksek olan malların kıymetinin üç katına eşit bir miktara veya 100,000 TL'nı aşmayan para cezasına veya 2 yılı geçmeyen hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilir.

(2) Herhangi bir kişi;

(a) Başka tanım altında mallar ihtiva ettiği be-lirlenen kaplar içerisinde gizlenmiş başka herhangi bir malı ithal etmesi veya ithalâtına neden olması; veya

(b) Dolaylı veya dolaysız olarak verilen beyanla tesliminden önce veya sonra uyum sağlanmayan malları ithal etmesi veya ithalâtına neden olması ha-linde bir suç işlemiş sayılır ve mahkûmiyeti halinde kıymeti en yüksek olan malların kıymetinin üç katına eşit bir miktara veya 100,000.-Tl'nı aşmayan para cezasına çarptırılabilir."

Bu maddelerin içeriğinden de anlaşılabileceği gibi Mahkemenin Müstedaal-eyh (1)'in ileri sürdüğü gibi bir emir alabilemsi için ilgili kişi aleyhine, öncelikle Yasanın 39. maddesi uyarınca suç teşkil eden eylemleri için bir ceza davası getirilmesi gerekir. İstidaya konu davada Sanık olan Müstedaaleyh (2) ve (3)'ün suçlarını kab-ul etmiş olmaları Sanığı da suçlu yapmaz. Anayasa Madde 18(4) uyarınca bir kişi suçluluğu yasaya uygun olarak ispat edilinceye kadar suçsuz sayılır. Kaldı ki Müstedi suçlu varsayılsa bile ceza verilmezden önce ona söz hakkı verilmesi gerekirdi.

Bu husus -bir yana Müstedaaleyh (1)'in itiraznamesine ekli yemin varakasında bu istidaya konu mallar ile paranın Müstedi aleyhine dosyalanacak ceza davasında emare olacağına göre konu mallar ile paranın böyle bir dava açılmadan müsaderesine ilişkin verilen emrin man-tığını da anlamak mümkün değildir.

Müstedaaleyh (2) ve (3)'ün sahtelenmiş G 3 gümrük faturaları hakkın-daki itirafları hiçbir şekilde Müstediyi bağlamaz. Mahkeme Müstediye bu hususlarda söz hakkı verip ondan izahat istemeden almış olduğu karar ile Müsted-aaleyh (2) ve (3)'ün beyanı ile Müstediyi de bir yerde mahkûm etmiş oldu.

Yargıtay/Asli Yetki 8/82'de vurgulandığı gibi çıkarı olan bir kişiye söz hakkı verilmeden o kişinin çıkarlarını haleldar edici bir hüküm verilmesi doğal adalet ilkelerine aykırı ol-duğu cihetle sağlıklı olamaz.

Bu istidaya konu kararda da Müsetdiye söz hakkı verilmeden Müstedinin çıkarlarını haleldar edici bir karar alındığı cihetle Müstedinin istidası altında talep edildiği şekilde bir certiorari emri verilmesi gerektiğine kuşku y-oktur.

Sonuç olarak istida kabul edilerek Müstedinin talep ettiği certiorari emri verilir ve Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin 4259/90 sayılı ceza davasında 26.2.1991 tarihinde istidaya konu Müstediden alınan eşyalar ve Akdeniz Garanti Bankası Ltd.'de 120478- No'lu hesaptaki para ile ilgili müsadere emri iptâl edilir. Müsadere emri iptâl edildiğine göre, haliyle, istidaya konu eşyalar ile Akdeniz Garanti Bankası Ltd.'in 120478 No'lu hesapta sözü edilen para müsadere emrinden önceki durumlarına dönecektir. Yani- Müstedi aleyhine getirilecek davada emare olmak üzere eşyalar poliste kalacak ve para da yine tarafların 2782/89 No'lu davadaki anlaşmalarının koşullarına tabi olarak Akdeniz Garanti Bankası Ltd.'in 120478 No'lu hesabına iade edilecektir.




Masraflarl-a ilgili herhangi bir emir verilmez.


(Niyazi F. Korkut) (Celâl Karabacak) (Özkan Tunçağ)
Yargıç Yargıç Yargıç


15 Mayıs 1991





-















8






Full & Egal Universal Law Academy