Yargıtay Asli Yetki Numara 22/2013 Dava No 2/2014 Karar Tarihi 28.03.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 22/2013 Dava No 2/2014 Karar Tarihi 28.03.2014
Numara: 22/2013
Dava No: 2/2014
Taraflar: Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi n/d Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Kıbrıs Şubesi ile Gökhan Yılmaz arasında
Konu: Certiorari ve prohibition emri talebi - Tazminat talebi - Sigorta Tahkim Komisyonunun tazminat hükmetmesi - Kararın yetki aşımı ile alındığı iddiası - Müstedinin kararın iptali için certiorari ve yürürlüğün durudurulması için de prohibition emri talebi - Müstedaaleyhin geçerli sürüş ehliyetine sahip olup olmadığı tartışması - Müstedaaleyhin geçerli bir sürüş ehliyeti olmadığı isbat edilemediğinden kararın yetki yönünden hatalı olmadığı bulgusu.
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 28.03.2014

-D. 2/2014 Yargıtay/Asli Yetki No. 22/2013

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Narin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu.

Müstedi: Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi n/d Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Kıbrıs Ş-ubesi, Lefkoşa

ile

Müstedaaleyh: Gökhan Yılmaz, Yakın Doğu Üniversitesi Akademik Lojmanları No. 401 - Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Kemal Şentürkler
Müstedaaleyh hazır değil.


1/2013 sayılı başvuruda Si-gorta Tahkim Komisyonunun verdiği istidaya konu kararla ilgili Certiorari ve/veya Prohibition emirnamesi ve/veya emirnameleri ısdar edilmesi hakkında.


----------


K A R A R

Şafak Öneri:Müstedaaleyh TC uyruklu bir Doktor olup, isti-
da konusu kaza ile -ilgili tarihlerde KKTC'de oturma ve/veya çalışma izni ile bulunmakta ve Yakın Doğu Hastanesinde çalış-makta idi. Müstedaaleyhin KKTC'de kullanmakta olduğu TC plaka-lı arabası, müstedi nezdinde kasko sigorta poliçesi altında sigortalıydı. Bu poliçeye göre, -müstedaaleyhin mezkûr aracı-nın kazaya methaldar olması halinde, müstedinin bir tazminat mükellefiyeti doğması için, sürücünün kaza anında arabayı KKTC'de geçerli bir sürüş ehliyeti ile kullanma zorunluluğu bulunmakta idi.

Müstedaaleyh, 15/4/2013 tarihin-de, müstedi nezdinde si-gortalı olan arabası ile bir trafik kazasına methaldar oldu. Kaza sonucunda aracına 1,000 TL'lik hasar meydana gelen müs-tedaaleyh, bu hasarının ve kaza dolayısıyla kullanmak zorunda kaldığı araç için ödediği 840 TL'nin kendisine öd-enmesi için, aracın bağlı bulunduğu sigorta şirketi olan müstediye başvur-du. Talebi değerlendiren müstedi, müstedaaleyhin arabasını kaza anında KKTC'de geçerli bir sürüş ehliyetine sahip olmadan kullandığını, sahip olduğu TC makamları tarafından verilmiş -sürüş ehliyeti ile araç kullanmanın sigorta kapsamında olma-dığı gerekçesi ile talebi reddetti.
Müstedi nezdindeki kasko sigorta poliçesinin meydana gelen ka-zadaki zarar ziyanını kapsadığı inancında olan müstedaaleyh, bu konuda bir karar vermesi için, 60-/2010 sayılı Sigorta Hiz-metleri (Düzenleme ve Denetim) Yasası altında kurulan Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurdu.
Başvuruyu inceleyen Sigorta Tahkim Komisyonu, müstedaaleyhi haklı bularak, TC'den alınmış sürücü belgesinin KKTC'de geçer-li olduğu, böyle -bir belge ile KKTC'de, sınıfına uygun araç kullanabileceği bulgusuna vararak müstedaaleyhin talepleri doğrultusunda karar verdi.

Verilen kararın Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yetki aşımı ile alındığını ileri süren müstedi, kararın iptali için cert-iorari ve yürürlüğünün durdurulması için prohibition emri ısdar edilmesi için huzurumuzdaki bu istidayı dosyaladı.

Müstedi tarafından istidanın duruşmasında ileri sürülen argümanlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
KKTC'de motorlu araç kullanabilmesi içi-n, sürücünün geçerli bir ehliyete sahip olması gerekir. KKTC'de ikamet ve/veya ça-lışma izni ile bulunan yabancılar, geldikleri ülkeden alınan sürüş ehliyeti ile araç kullanamazlar. Kaza, müstedinin ikamet ve/veya çalışma izni ile KKTC'de ikamet ettiği bir- sırada mey-dana gelmiştir. Bu tarihte, müstedi, aracını TC'den aldığı sü-rüş ehliyeti ile kullanmakta olduğundan, KKTC'de geçerli bir sürüş ehliyetine sahip değildi. Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesine göre, müstedinin, müstedaaleyhin sigorta kon-usu aracı ile kaza yapması halinde, kaza sonucu meydana gelebilecek zarar ziyanının tazmininden sorumlu olması, müste-daaleyhin kaza anında aracını KKTC'de geçerli bir sürüş ehli-yeti ile kullanmakta olması şartına bağlıdır. Bu nedenle, Sigorta Tahkim Komi-syonunun müstedi aleyhine tazminat kararı verme yetkisi yoktur.
Yapılan duruşmada avukat tarafından temsil edilmeyen ve isti-daya itirazname de dosyalamayan müstedaaleyh ise, Sigorta Tahkim Komisyonunun istida konusu kararı alma yetkisi olduğu-nu ifade il-e yetinerek, başka bir argüman ileri sürmedi.

Mahkemenin certiorari ve prohibition ile ilgili asli yet-kisi, Anayasa'nın 151(3) maddesi altında düzenlenmektedir. Buna göre, Yargıtay, herhangi bir mahkeme veya yargı niteli-ğinde yetki kullanan herhangi -bir makamın kararının iptali için Emirname (Certiorari) çıkarmaya münhasıran yetkilidir.
Certiorari Emirnamesi, yetkisi olmadan ve/veya yetkisini aşa-rak karar veren yargı niteliğinde yetki kullanan bir makamın veya bir mahkemenin kararını iptal etmek için- çıkarılır. (Bak: Yargıtay/Asli/Yetki 8/1978, 5/1981)

Huzurumuzda karar verilmesi gereken konu, müstedaaleyhin geçerli bir sürüş ehliyetine sahip olup olmadığıdır. Müstedaaleyhin kaza anında arabasını geçerli bir sürüş ehliye-ti ile kullandığı bulgusuna- varılması halinde, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının yetki aşımı ile alındığından bahsedilmesi söz konusu olmayacaktır.

1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü madde 25(1)'e göre, Tüzüğün 45. maddesi hükümlerine tabi olmak şartıyla, sürüş ehliyeti o-lmayan bir sürücü, herhangi bir yolda motorlu araç kullanamaz.
Maddenin atıfta bulunduğu Tüzüğün 45. maddesi, KKTC'de geçici olarak bulunanların, KKTC'de kaldıkları süre zarfında hangi şartlarda motorlu araç kullanabileceklerine amirdir.
Tüzüğün 45'inci m-addesi aynen şöyledir:

"45 (1) Yukarıdaki 44'üncü madde öngörüldüğü şekilde herhangi bir Uluslararası Konvansiyon hükümleri uyarınca yabancı bir ülkede verilmiş geçerli bir uluslararası sürüş ehliyeti veya yabancı herhangi bir ülkenin kanunları gere-ğince- o ülkede verilmiş geçerli bir sürüş eh-liyeti sahibi olan ziyaretçi; Türkiye Cumhuri-yeti Kamu Görevlisi ve Kuvvet Mensubu, yabancı ülkede verilen uluslararası ehliyet ve duruma göre sürüş ehliyeti geçerli olduğu sürece KKTC'de kaldığı süre zarfında bu tü-zük gere-ğince verilmiş bir sürüş ehliyeti sahibi olma mükellefiyetinden muaf tutulur.

Ancak böyle bir ehliyet sahibi olan ziyaretçi Türkiye Cumhuriyeti Kamu Görevlisi ve Kuvvet Mensubu sadece bu gibi ehliyetin verildiği ül-kede bu ehliyet gereğince sürm-eye hakkı olan sınıf veya tipteki araçları KKTC'de sürme hak-kına sahiptir.

(2) Aracın hangi ülkede kayıtlı olduğuna bakıl-maksızın KKTC Devleti hudutları dahilinde iki nokta arasında taşıma yapmaması kaydıyla yaban-cı sürüş ehliyetine haiz KKTC'de ikâme-t etmeyen sürücü, yabancı ülke kanunları tahtında o aracı sürmeye hakkı olan sınıf veya tipteki araçları KKTC'de sürme hakkına sahiptir.

(3) Yabancı bir ülkede verilmiş geçerli sürüş ehliyeti olan ziyaretçi bir kişi ziyaretçi sta-tüsünü kaybetmiş olduğu t-arihten itibaren bir aylık süre zarfında, sahip olduğu ülkenin ge-çerli olduğu sürüş ehliyeti ile oturur vazi-yette en çok sekiz yolcu taşıyabilen özel mo-torlu araçları KKTC'de sürme hakkına sahiptir-ler. Ancak böyle bir kişinin sürüş ehliyeti verildiği ü-lkede oturur vaziyette en çok sekiz yolcu taşıyabilen özel motorlu araçları sürmeye hakkı olmalıdır."

Görüldüğü gibi, sürekli ikâmetgâhı KKTC'de olmayan ziyaretçi, TC kamu görevlisi ve kuvvet mensubu, KKTC'de kaldığı geçici süre içinde yabancı herhang-i bir ülkenin kanunları gereğince o ülkede verilmiş geçerli bir sürüş ehliyeti veya herhangi bir uluslararası konvansiyon hükümleri uyarınca, yabancı bir ül-kede verilmiş geçerli bir uluslararası sürüş ehliyeti ile, - sahip olduğu sürüş ehliyeti gereğince sürmeye hakkı olduğu sınıf ve tipteki motorlu aracı kullanabilir. Maddede belir-tilen kişiler dışındakilerin KKTC'de motorlu araç kullanabil-meleri ise, KKTC'de yetkili makam tarafından verilen sürüş ehliyetin-e sahip olmaları şartına bağlıdır.
Maddede düzenlenen "TC kamu görevlisi ve kuvvet mensubu" kate-gorisinin kimleri kapsadığı açık olup, huzurumuzdaki meseleye şamil değildir.
"Ziyaretçi" ise, 21/1974 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası'nın tefsir -ile ilgili 2. maddesine göre, "esas itibarı ile KKTC'de ikamet etmeyen ve her halükârda 12 aydan fazla olmayan bir süre için KKTC'de ikamet etme amacında olan bir şahsı ifade eder."
Buna göre, KKTC'de yasal olarak 12 aydan fazla ikâmet etmekte olan veya 1-2 aydan fazla ikâmet etme amacında olan kişiler, ziyaretçi kapsamında olmadıklarından, Tüzüğün 45. maddesindeki ayrıcalıktan yararlanamazlar.
KKTC'de 12 aydan az bir süre ikâmet eden bir yabancının, 12 aydan fazla ikâmet etme amacı taşıyıp taşımadığı bir -olgu me-selesi olup, KKTC'de bulunması için sahip olduğu yasal statü ile yakından ilgilidir.

Bir yabancıya geçici olarak Kıbrıs'a girme ve geçici ola-rak kalma hakkı veren giriş izinleri, değiştirilmiş şekliyle 1949 Yabancılar ve Muhaceret Tüzüğü'nün 9. -maddesinde düzen-lenmektedir.
Buna göre bir yabancı, KKTC'de: a) transit izni, b) çalışma izni, c) iş kurma izni, d) öğrenci izni, e) ziyaretçi izni,
f) özel izin ile bulunabilir.
Mezkûr Tüzüğün 11(1) maddesine göre, huzurumuzda bulunan meselede olduğu g-ibi, bir çalışma izni, hamiline, Kıbrıs'a girme ve izinde gösterilen süre kadar Kıbrıs'ta kalma hakkı verir.
Yabancıların Çalışma İzinleri Tüzüğü'ne göre, bir yabancıya, süresi belirli çalışma izni verilebilir.
Tüzüğün 15(3) maddesine göre, süreli çalışma -izinleri için yapılacak ilk başvuruda, izin en az 6 ay, en fazla 1 yıl süre-ler için verilebilir.
Buna göre, 1 yılı aşkın bir süre çalışma izni ile KKTC'de ikâ-met eden yabancılar, değiştirilmiş şekli ile Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü madde 45'in sa-ğladığı ayrıcalıktan yarar-lanarak yabancı bir ülkede verilen sürüş ehliyeti ile KKTC'de motorlu araç kullanamazlar.

Yukarıda belirtildiği gibi, taraflar istidanın duruşma-sında herhangi bir şahadet dinletmiş değillerdir. Huzurumuzda, mesele ile ilgili -olgular olarak, istidaya ekli yemin varaka-sında ileri sürülenler ile, Sigorta Tahkim Komisyonu kararında izah edilen olgular bulunmaktadır.
Bu olgulara göre, müstedaaleyh, KKTC'ye çalışma izni temin ederek Yakın Doğu Hastanesinde Doktor olarak çalışmak ü-zere 8/10/2012 tarihinde gelmiştir. İstida konusu kaza ise, 15/4/2013 tarihinde olmuştur. Müstedaaleyhin aldığı çalışma izninin süresi konusunda huzurumuzda şahadet yoktur. Yukarıda yasal mevzuatı incelerken belirttiğimiz gibi, ilk kez çıkarı-lacak çalışma- izni süresi en az 6 ay, en çok 1 yıldır. Süre dolduktan sonra da müstedaaleyhin çalışma izninin süresini uzatıp uzatmadığı hususunda hiç bir şahadet olmadığı gibi, bu hususta müstedi tarafından ileri sürülen bir iddia da mevcut değildir. Bu nedenle, müste-daaleyhin 12 ayı aşkın bir süre için KKTC'de ikâmet etmek arzusunda olduğu, diğer bir deyişle ziyaretçi statüsünü kaybettiği müstedi tarafından kanıtlana-bilmiş değildir.

Yukarıdakiler ışığında, Sigorta Tahkim Komisyonunun taz-minat kararının gerekçeler-i hatalı olmasına rağmen, müsteda-aleyhin geçerli bir sürüş ehliyeti olmadığı isbat edilemedi-ğinden, Sigorta Tahkim Komisyonunun kararının yetki yönünden bir hata içermediğine karar veririz.

Yukarıdakiler ışığında, istida ret ve iptal edilir. Masraf emr-i verilmez.





Şafak Öneri Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç Yargıç


28 Mart 2014












7






Full & Egal Universal Law Academy