Yargıtay Asli Yetki Numara 1/1987 Dava No 1/1987 Karar Tarihi 02.05.1987
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 1/1987 Dava No 1/1987 Karar Tarihi 02.05.1987
Numara: 1/1987
Dava No: 1/1987
Taraflar: Naim Hasin ve diğeri ile Ferda Mehmet Hacımulla
Konu: Prohibition emri - Tahliye emrinin uygulanmasını önlemek için emir talebi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 02.05.1987

-D.1/87 Yargıtay/Asli Yetki 1/87

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Yüksek Mahkeme Yargıcı Aziz Altay huzurunda.

Lefke'de oturan Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Davacı Ferda Mehmet Hacımulla'nın yetkili sıffatı -ile Rasıh Mehmet Hacımulla ile Davalı 1 Naim Hasin ve Davalı 2 Ülviye Naim arasındaki 15/85 sayılı davada 29.3.85 tarihli tahliye hükümlerinin uygulanmasını önlemek için bir Prohibition emri isdar edilmesi için istida dosyalanması hususunda müsaade (leave)- verilmesi hakkında.

Müstedi: 1. Naim Hasin, Lefke.
2. Ülviye Naim, Lefke.
ile
Müstedaaleyh: Ferda Mehmet Hacımulla'nın yetkili vekili sıffatı ile
Rasıh Mehmet Hacımulla, Lefke.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Ünsal Çağda
Müstedaaleyh namına:


K A R A R

Aziz Altay: Lefke'de oturan Lefkoşa Kaza Mahkemesinde açılan ve müstedinin 2. davalı, babasının da 1. davalı olarak gösterilen 15/85 sayılı tahliye davasınd-a, başka şeyler yanında, müstedi ile babasının müştereken işgallerinde bulundurdukları ve İstanbul Oteli olarak bilinen otelin tahliyesi talep edildi. Celpname müstedi ile babasına tebliğ edildi ancak süresi içinde isbatı vücut varakası dosyalanmadığı için- davacı talep edildiği şekilde hüküm almak üzere bir istida dosyaladı. Mahkeme 29.3.1985 tarihinde davalılar aleyhine tahliye emri verdi.

Davalılar 13.1.1986 tarihinde bir istida dosyaladılar ve davada aleyhlerine tahliye emri verildiğini 10.1.1986 tarih-inde öğrendiklerini iddia ederek hükmün iptalini istediler. Mahkeme davalıların bu istidalarını reddettiği için davalılar 31.3.1986 tarihinde İlk Mahkemenin istidayı reddeden kararı aleyhine bir istinaf dosyaladılar, ancak bu istinafı daha sonra geri çekti-ler.

Müstedi (davada 2. davalı) 21.1.1987 tarihinde işbu istidayı dosyaladı ve 15/85 sayılı davada aleyhine verilen tahliye emrinin ilgili Yasa hükümlerine aykırı olduğunu öne sürdü ve söz konusu emrin uygulanmasını önlemek amacı ile Emirname (prohibitio-n) isdar edilmesi için istida dosyalanmasına izin verilmesini istedi. Müstedi istidaya dayanıklık eden yemin varakasında yasal kiracılık durumunu meydana getiren olguların talep takirinde belirtilmediğini, davada bir dava sebebi bulunmadığını ve bu yüzden -mahkemenin tahliye emri vermeğe yetkisi olmadığı halde tahliye emri vermekle yetkilerini aştığını iddia etti.

Bir mahkeme emrinin uygulanmasını önlemek amacı ile Emirname isdar edilmesi için, istidaya konu emri veren mahkemenin yetkisini aşması gerekir. -Yetkinin aşılıp aşılmadığını söyleyebilmek için Mahkemenin, ülkenin genel yasalarına aykırı düşen bir işlem yapmış olması veya yapılan işlemin bazı temel adalet ilkelerini ihlâl edecek kadar kusurlu olması gerekir. Ancak hemen şunu da belirtmek gerekir ki,- Emirname kesin bir hak olmayıp mahkemenin takdirine bağlıdır ve makul olmayan bir gecikme olması halinde istida reddedilebilir. Parochial Church Council of St. Magnus Etc.v. Chancellor of London Diocese (1923) P.38 at 43-44'de şöyle denmektedir:

"....."-The made in which that suit is to be conducted, the sentence which it is open to the judge to pronounce, and the means by which that sentence is to be enforced, are all, in the absence of statutory provision relating to these matters, to be regulated by th-e practice of the Court itself, and in respect or which if the judge errs, appeal and not prohibition would be the proper remedy, unless his error involves the doing something which in the words of Littledale J.in Ex parte Smyth (1) is ' contrary to the ge-neral laws of the lond,' or to use the language of Lush J. in the Court below (2), is 'so vicious as to violate some fundamental principle of justice.' "

.................. But even if such a matter went to vitiate the jurisdiction, the writ of prohibiti-on is not a matter of absolute right but is discretionary with this Court, and may be refused on the ground of unreasonable delay. See per Collins M.R. in Rex v. Tristram (3), citing Lopes L.J. in Farquharson v. Morgan (4): "It is discretionary with the Co-urt to decide whether the party applying has not by laches or misconduct lost his right to the writ to which, under other circumstances, he would be entitled."

Here the applicants have allowed at least two months to elapse before coming to the High Court-. They are thus precluded by their own conduct, and their application for prohibition fails and must be dismissed."

Önümüzdeki meselede Mahkemenin konu davaya bakmaya veya verdi-ği tahliye emrini vermeğe yetkili olmadığı iddia edilmiş değildir. Şikâyet konusu edilen husus yasal kiracılık durumunu meydana getiren olguların talep takririnde belirtilmediği ve bir dava sebebi bulunmadığıdır. Talep takririnde sözü edilen kusurlara rağm-en İlk Mahkemenin tahliye emri verdiği iddiaları bir an için doğru kabul edilse dahi, bu mahkemenin yasaları yanlış uygulama-sından veya yasal bir hatadan başka birşey değildir ve mahkemenin yetki aşımı veya temel adalet ilkelerinin ihlâli sayılamaz. Temel- adalet ilkelerinin ihlâlinden söz edilebilmesi için dava celpnamesinin davalıya tebliğ edilmeden veya davanın açıldığı davalının bilgisine getirilmeden ve ona müdafaasını yapmasına fırsat verilmeden hüküm verilmiş olması gerekir ki bizim meselemizde böyle- bir durum söz konusu değildir. (Bak: Martin v. Mackonochie (1878) 3 Q.B.D. 730 at 739). Bu meselede celpname davalılara tebliğ edildiği halde isbatı vücut dosyalamadıkları gibi hehrangi bir şekilde de dava ile ilgilenmiş değillerdir.

Bir hükmün uygulanm-asını önlemek amacı ile bir Emirname isdar edilebilmesi için hükmün uygulanmasına teşebbüs edilmesi veya edilmek üzere olması veya edilmesi olasılığının büyük olması ve esasa ilişkin olan bu gibi iddiların da yemin varakasında yer alması gerekir. Müstedini-n istidasına dayanıklık eden yemin varakasında ise böyle bir iddia ileri sürülmemiştir.

Müstedinin İlk Mahkemenin yetki aşımında bulunduğu veya bazı temel adalet ilkelerini ihlâl ettiği iddiası doğru olsa dahi makul olmayan bir gecikme nedeni ile hakkını- yitirmemiş olması gerekir. (Bak Frequharson v. Morgan (1894) 1 Q.B. 522 at 559). Yukarıda değindiğim Parochial davsında 2 aylık bir gecikme müracaat hakkının yitirilmesi için yeterli sayılmıştır. Önümdeki istidada ise müstedi, aleyhine hüküm alındığı bilg-isine geldikten bir seneyi aşkın bir zaman sonra bu istidayı dosyalamıştır. Bu durumda hiçbir şekilde makul sayılmasına olanak bulunmayan bu gecikme (laches) dolayısıyle müstedi istida hakkını yitirmiş bulunmaktadır.

Yukarıda belirtilenler ışığında, müs-tedinin talep ettiği iznin verilmesi uygun değildir ve bu nedenle istida reddolunur.



(Aziz Altay)
Yargıç

5 Şubat 1987
















4



-


Full & Egal Universal Law Academy