Yargıtay Asli Yetki Numara 1/1985 Dava No 2/1985 Karar Tarihi 17.05.1985
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 1/1985 Dava No 2/1985 Karar Tarihi 17.05.1985
Numara: 1/1985
Dava No: 2/1985
Taraflar: Ali Süha ile Tapu ve Kadastro Müdürü ve diğeri
Konu: Mandamus emri talebi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 17.05.1985

-D.2/85 Yargıtay/Asli Yetki 1/85

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Yargıtay Asli Yetki.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay,Başkan, Salih S.Dayıoğlu, N.Ergin Salâhi

Müstedi: Ali Süha, Lefkoşa.
i-le
Müstedaaleyh: 1. Tapu ve Kadastro Müdürü, Lefkoşa.
2. Kaza Tapu Amiri, Girne.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Ergin Ulunay.
Müstedaaleyhler namına: Başsavcı Yardımcısı Akın Sait.



H Ü- K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay, Başkan: Müstedi, Yüksek Mahkemeye, Yargıtay olarak yaptığı müracaatı ile kesin tasarruf belgeleri uyarınca ismine kayıtlı olan Girne'deki 3 parça taşınmaz malın hepsinin veya her birinin yarı hissesinin Ahmet İlkman isimli üçüncü- bir şahsa satış devir işlemlerinin Girne Kaza Tapu Dairesinde yapılması ve ismine kaydedilmesi için müstedaaleyh aleyhine bir mandamus emri verilmesini talep etmiştir.

Müstedinin istidasına ekli yemin varakasında belirtildiği üzere mesle ile ilgili olgu-lar kısaca şöyledir: Müstedi, kesin tasarruf belgeleri uyarınca isminde kayıtlı konu taşınmaz malları satış yolu ile Ahmet İlkman'a devretmek için Girne Tapu Dairesine müracaatta bulundu. Tapu Dairesi ise devir işlemlerini yapıp konu malları İlkman'ın ismi-ne kaydetmeği reddetti ve ret kararının gerekçesini açıklayan bir yazıyı müstediye verdi. Kaza Tapu Amirinin imzasını taşıyan bu yazıda müsetdinin puanlarının bir kısmını satın alma yolu ile elde ettiği cihetle konu malların Ahmet İlkman'a devir muamelesin-in yapılması hususundaki müracaatın kabul edilemeyeceği bildirildi. Müstediye göre Tapu Dairesininin sözü edilen devir muamelesini yapma yasal yükümlülüğü vardır.

Yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan bir organ veya makamın kararından meşru menfaatı -zedelenen bir kişi Anayasanın 118. maddesi uyarınca Yüksek İdare Mahkemesine başvurabilir. Bu meselede müstedi, Tapu Dairesinin kararının kamu hukuku sahasına değil de özel hukuk sahasına giren bir karar olduğunu ve bu nedenle mandamus için Yargıtaya yapıl-an müracaatın yerinde olduğunu iddia etmiştir. Benzeri bir meselede ise Yüksek Mahkeme bu gibi bir karardan menfaatı zedelenen kişinin mandamus için Yargıtaya değil de karar aleyhine Yüksek İdare Mahkemesine başvurabileceğini karara bağlamıştır.- Gör Yargı-tay/Asli Yetki 1/79. Yüksek Mahkeme hükmünde şöyle demiştir:

"... Tapu Dairesine müracaat yapıldı fakat Tapu Dairesi devir muamelesini yapmağı yani müstedinin satın aldığı malın koçanını namına devretmeği kabul etmedi. Müstedinin iddiasına göre 11/78 say-ılı Yasa'ya göre Tapu Dairesinin devri yapmak yasal zorunluluğundadır. Bu nedenle Anayasanın 117. maddesinin (3). fıkrasında verilen yetkilere dayanarak Yüksek Mahkemenin, Yargıtay olarak, bir mandamus emri vermesi gerekir. Belirttiğim olgular ve gerekçel-er ışığında Tapu Dairesinin verilmiş bir kararı mevcuttur. Bu karar kanımca yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan bir makamın veya organın verdiği bir karardır ve bu gibi karar aleyhine meşru menfaatı zedelenen kişi ancak Anayasanın 118. maddesi uyarın-ca Yüksek İdare Mahkemesine başvurabilir."

Yapılan iktibastan anlaşılacağı gibi Yüksek Mahkeme bu gibi bir kararı kamu hukuku sahasında yürütsel ve yönetsel bir karar saymıştır.

Yukarıda serdedilen görüşü daha önce olduğu gibi halen de benimse- mekteyi-m.- Keza gör: Ramadan v. Electricty Authority and Other, 1 R.S.C.C. 49.

Söylenenlerden anlaşılacağı gibi müracaatın bu hususta münhsır yargı yetkisine sahip Yüksek İdare Mahkemesine yapılması gerekir. Bu böyle olduğuna göre de müstedinin ihtilâf konusu i-le ilgili olarak esasta haklı olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekmemektedir.

Sonuç olarak başvurunun reddedilmesi ve masrafları ilgili herhangi bir emrin verilmemesi gerektiği görüşündeyim.

Salih S. Dayıoğlu: Sayın Yargıç N. Ergin Salâhi'nin bira-z sonra okuyacağı hükmü daha önceden görme fırsatını buldum ve orada serdedilen görüşmelerle hemfikirim.

N. Ergin Salâhi: Olgular Sayın Başkanın özetlediği gibidir. Bunlara birşey eklemek lûzumunu hissetmiyorum. Benim üzerinde duracağım ve tüm başvurda es-as itibarı ile üzerinde durulan, Girne Tapu Dairesi Müdürünün satış müracaatını kabul etmeyip devir işlemini yapmağı reddeden karar veya işleminin Kamu Hukuku sahasında veya Özel Hukuk sahasında olup olmadığıdır.

Konuyu değerlendirirken, hemen şunu belir-teyim ki Fasıl 224 Taşınmaz Mal Kayıt ve Takdiri Kıymet Yasası dikkate alındığında, genelde bu Yasa altındaki hakların özel hukuk dalında olduğu gibi bu haklar hususunda alınan kararlar veya işlemlerin de özel hukuk dalında olduğu görülmektedir. Savvas Yan-ni Valana v. The Republic of Cyprus Through the Director of Land and Surveys 3 RSCC Vol.III, s.91-93'de bu husuta şöyle denmektedir:

"Civil law rights in immovable property are, as a rule, matters in the domain of private law.

In so far as a public off-icer, in this case the Director, is vested with competence to take action in connection with civil law rights in immovable property, and the primary object of such action is not the promotion of a public purpose, but the regulation of the aforesaid civil l-aw rights, then such action is a matter within the domain of private law and does not amount to an "act" or "decision" in the sense of paragraph 1 of Article 146."

-Ancak Yasaya ve bu yasa altında yapılan işlemlere genel bir bakış ile alınan karar veya yapılan ihmalin Özel Hukuk dalında veya Kamu Hukuku dalında olup olmadığını tesbit etmek kolay değildir. Bu gibi durumlarda alınan karar, yapılan işlem veya ihmalin es-asını inceleyerek bir karara varılması gerekir.

Yargıtay/Asli Yetki 1/79'da benzer hususta daha önce Yüksek Mahkemein vermiş olduğu bir içtihat kararı vardır. Ancak bu kararda açıklıkla belirlenmemesine rağmen o meselenin kendine has olguları dikkate alı-narak bir idari karar olduğu yargısına varılmıştı. Bu karara göz atıldığında sayfa 1'de müstedinin 6.11.1973 tarihinde Lefkoşa'da kâin iki arsayı Andreas Michael Doumazos'tan satın aldığı, satış bedelini tamamen ödediği ancak Barış Harakatı nedeni ile Tapu- devir muamelesini yapmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere Barış Harekatından sonra halen Rumlar adına kayıtlı bulunan bu gibi mallar 32/75 ve 33/75 sayılı Yasalar ile KKTC zilyetliğine ve tasarrufuna geçmişti. Müstedi ise bu Yasaların mevcudiyetine rağme-n KKTC'de bulunmayan Rumdan bir vekâletname alarak Tapuya müracaat etmiş ve konu malın kendisine dervedilmesini talep etmişti. Tapu Müdürü de bunu reddetmiş ve yapılan mandamus istidası bu red kararından yapılmıştı. O meselede kanımca devir işlmeleri her n-e kadar da kişinin özel hakkını ilgilendirdiği görünümünü vermekte ise de genelde kamuyu ilgilendiren ve bu tip Rum mallarını hedef alan kamu hukuku sahasında bir karar niteliğindedir.

Özetle denebilir ki genelde özel hukuk dalındaki kişi haklarını düzen-leyen Fasıl 224 veya benzeri yasalara istinaden alınan kararlar bazı hallerde sadece kişileri değil de genelde kamuyu ilgilendiren ve genel mahiyette olan kararlar olabilir. Bu gibi durumlarda böyle bir karar özel hukuk dalındaki yasalardaki yetkilere daya-narak alınmasına rağmen yine de kamu hukuku sahasına girer. Ancak alınan karar genel mahiyette olmayıp sadece kişilerin özel hukuk dalındaki haklarını ilgilendirmesi halinde bu gibi kararların kişilerin özel haklarını etkilediği cihetle böyle bir kararın i-dari yargı yetkisine girdiği söylenemez. Benzer bir dava olan Theocharis Charalambides v. The Republic of Cyprus 4 RSCC s.24-25'de Anayasa Mahkemesi Başhakimi Forsthoff olgulara değinip ilkeyi şu şekilde özetlemiştir:

"In this Case an application has bee-n made to the Court to grant a Provisional Order, restraining the sale of immovable property in satisfaction of a mortgage debt, pending in final determination of this recourse.

The recourse itself is made against the refusal of the Nicosia Principal Lan-d Registry Officer to alter, under rule 4 of the Rules of Sale (vol.II Subsidiary Legislation, p.109) the date of the aforesaid sale which is fixed to take place on the 11th November, 1962.

The court has had to examine first whether the subject-matter of- the recourse itself is within its competence.

In the light of the judgment of this Court in the Case of Savvas Yianni Valana and the Republic (Director of Lands & Surveys), 3 R.S.C.C. p.91 at p.93, the court is of the opinion that it has no compentence -to entertain this recourse because the said refusal of the Director involves the exercise of a power which does not have as its primary object " the promotion of any public purpose" but it only concerns civil law rights inasmuch as it is designed to ensure- that the sale of mortgaged property takes place in a proper manner for the purpose of safeguarding the interests of the parties concerned the said refusal, therefore, does not amount to an "act" or "decision" in the sense of paragraph 1 of Article 146."

-Görüleceği gibi bu meselede 'Valena' davasına atıfta bulunarak kararın içeriği itibarı ile genelde kamuyu ilgilendirmediği kararına varılarak alınan karar veya işlemi idari yargı yetkisine girmediği kararına varılmıştır. Bu ve buna benzer bizi bağlayıcı o-lmayan birçok Rum Yönetimi içtihat kararlarının aynı yönde olduğu gözlemlenmektedir.

Yukarıdaki hukuki prensipler ışığında önümüzdeki meslenin olgularına eğildiğimde Girne Kaza Tapu Amirinin, müstedinin müracaatını reddederken gerekçe olarak Tapu Müdürün-den aldığı direktife atıfta bulunmuş ve satış yolu ile elde edilen puanlara dayanılarak alınan Kesin Tasarruf Belgeleri ile devir muamelelerinin yapılamayacağı hususunda bir karar aldığı görülmektedir. Bu kararın içeriği tetkik edildiğinde Tapu Müdürünün k-onu kararının ilk nazarda müstediyi etkilediği görülmekle beraber kararın amacı ve şumulü dikkate alındığında genelde müstedi ve müstedi durumunda olan tüm kişilere uygulanabileceği ve bu nedenle genel mahiyette olup kamuyu ilgilendiren bir karar olduğu gö-rülmektedir. Her ne kadar da yukarıda değinildiği gibi Fasıl 224 Taşınmaz Mal, Kayıt ve Takdiri Kıymet Yasasının genelde özel hukuk alanı içinde mütalâa edildiği ve kişilerin özel haklarını ilgilendirdiği ve bu gibi kararların idari yargı alanında olmadığı-na değinilmiş ise de başvuru konusu kararın içeriği ve mahiyeti dikkate alındığında bu kararın kamu hukuku sahasına hitap eden bir karar olduğu görüşündeyim ve bu nedenle konunun Anayasanın 118. maddesi hükümleri dikkate alınarak yetkili mahkemenin Yüksek -İdare Mahkemesi olduğu ve mandamus emrinin verilemeyeceği görüşündeyim.

Sonuç olarak ben de başvurunun reddedilmesi ve masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmemesi gerektiği görüşündeyim.

Şakir Sıdkı İlkay, Başkan: Sonuç olarak başvuru, oybirliği il-e, reddolunur. Masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.

(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç Yargıç
17 -Mayıs 1985










5






Full & Egal Universal Law Academy