Yargıtay Asli Yetki Numara 1/1975 Dava No / Karar Tarihi 21.09.1975
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Asli Yetki Numara 1/1975 Dava No / Karar Tarihi 21.09.1975
Numara: 1/1975
Dava No: /
Taraflar: Hasan Mehmet Rezvan ile Merkezi Cezaevi Müdüdrlüğü
Konu: Habeas Corpus emri - Cezaevinden tahliye için habeas corpus emri talebi
Mahkeme: Asli/Yetki
Karar Tarihi: 21.09.1975

-İstida No: 1/75

Yüksek Mahkeme Huzurunda
(Asli Yetki)
Yargıç Ülfet Emin Huzurunda

Müstedi: Hasan Mehmet Rezvan, Kilitkaya.
ile
Müstedaaleyh: Merkezi Cezaevi Müdürlüğü, Lefkoşa.
A r -a s ı n d a.

Müstedi namına: Hasan Murat.
Müstedaaleyh şahsen hazır.
Müstedaaleyh namına: Akın A. Sait.



K A R A R

Müstedi 10 Haziran 1975 tarihinde Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Fasıl 154, Ceza Kanunu'nun 291 ve 292(a) maddelerine aykırı 26 Ş-ubat 1975 tarihinde Mağusa kazasının Patriç köyünde geceleyin bir cürüm işlemek yani Patriç'li 40 yaşlarındaki Eleni Andreas Sozimos isimli kadının ırzına geçmek maksadı ile Patriç'li Andreas Sozimos'un ikametgahını kırıp girdiğinden kabahatlı bulunarak 9 -ay haspe mahkûm edildi.

Müstedi 5 Ekim 1975 tarihinde yürürlüğe giren 29/1975 sayılı "1975 Barış ve Özgürlük Bayramı Af Yasası" ile 20 Temmuz 1974 ile 20 Temmuz 1975 tarihi arasında işlenen suçlar ve bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar söz konusu -suçlar hakkında hükmedilen cezalar, bütün sonuçları ile birlikte kaldırıldığından, serbest bırakılması gerektiğini, serbest bırakılmadığından tutukluluğunun gayrı kanuni ve yetkisiz olduğunu iddia ederek Merkezi Cezaevi Müdürünün aleyhine bir habeas corpus- emirnameisnin isdar edilmesini talep etti. Merkezi Cezaevi Müdürü namına bulunan Savcılık ise Müstedinin mahkûm olduğu suçun 29/1975 sayılı Af Yasası hükümleri dışında kaldığını iddia ederek müstedinin tutukluluğunun kanuni olduğunu ve Ağır Ceza Mahkemesi-nin mahkûmiyet hükmüne istinad ettiğini ileri sürdü. Savcılık işbu iddiasını Af Yasasının 3(a) maddesine dayandırmaktadır. Yasanın 3(a) maddesi aynen şöyledir:

"3. (a) Vergi suçları, ırza geçme, yabancılara taşınmaz mal satma, cinayet, cinayete teşebbüs -ve taşınmaz mallara tecavüz suçlarından mahkûm veya sanık olanlar bu yasa kurallarından yararlanamazlar."

Bu istidada karara bağlanması gereken konu müstedinin mahkûm olduğu suçun "taşınmaz mallara tecavüz" suçu olup olmadığıdır. Müstedi mahkûm olduğu su-çun taşınmaz mallara tecavüz suçu olmadığını, müstedaaleyh ise suçun taşınmaz mallara tecavüz suçu olduğunu iddia etti. Sözü geçen Af Yasasının 2. maddesi aynen şöyledir:

"2. 17/1975 sayılı yasanın kuralları saklı kalmak koşuluyle, 20 Temmuz 1974 tarihi -ile 20 Temmuz 1975 tarihi arasında işlenen suçlar ve bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar, söz konusu suçlar hakkında hükmedilen cezalar, bütün sonuçları ile birlikte, kaldırılır."

Af Yasasına tüm olarak bakıldığında yasa koyucunun gayesinin bazı is-tisnalar hariç tüm suçların bütün sonuçları ile beraber kaldırılması olduğu aşikârdır. Kanaatımca herhangi bir suçun Af Yasası kapsamına girmediğini iddia eden tarafın böyle bir suçun hakikaten, Af Yasasının 3. maddesinde belirtilen suçlardan biri olduğu h-ususunda Mahkemeyi ikna etmesi gerekir. Maalesef yasa koyucu istisna edilen suçların Ceza Kanununda hangi maddeler olduğunu belirtmedi. Yürürlükte olan Ceza Kanunumuzda veya diğer bir yasada sadece "taşınmaz mallara tecavüz" başlığı altında bir suç görülme-mektedir. Ancak Ceza Kanunun 315(a) maddesi "isteyerek ve gayri kanuni olarak bir binayı ateşe veren bir kişinin" suç işlediğinden bahsetmektedir. Yine Ceza Kanunun 324. maddesine göre bir kişi isteyerek ve gayri kanuni olarak bir mala (taşınmaz mal da dah-il) kasdi zarar yaparsa bir suç işlemiş olur. "Taşınmaz mala tecavüz" ibaresi Türk Hukuk Lügatinde şöyle tarif edilmektedir:-

"1. Bir kimsenin bir gayri menkul üzerindeki mülkiyet veya tasarruf hakkına doğrudan doğruya ve dolayısıyle yapılan tarruzdur.

- 2. Gayri menkule tecavüz ceza tehdidi ile men edilmiştir. (Ceza Kanunu m.513)."

Türk Ceza Kanununun 513. maddesi ise aynen şöyledir:-
"Her kim, başkasının mutasarruf olduğu emlâk ve araziyi tamamen veya kısmen zapt ve tasarruf etmek veya bunlardan inti-fa eylemek için o arazi ve emlâkin hudutlarını değiştirir veya bozarsa iki aydan iki seneye kadar hapsolunur."

Hukuk ilkelerine göre yasanın veya yasada yer alan hükümlerin tefsiri, yasadaki hükümlerin gayeleri göz önünde tutularak yapılır. Yasa hükümler-inde yer alan kelime veya ibarelerin anlamı kendi kendilerine açık, belli ise ve muğlâk değilse bu gibi kelimeler veya ibarelere alelâde veya tabii anlamları verilir. Kanaatımca Af Yasasının 3. maddesinde yer alan "taşınmaz mallara tecavüz" ibaresine alelâ-de ve tabii anlamı verilerek tefsir edilmesi gerekir. Bunun böyle yapılmaması gerektiği hususunda Af Yasasının herhangi bir yerinde bir hüküm veya gaye görülmemektedir. "Taşınmaz mallara tecavüz" ibaresinin alelâde ve tabii anlamının Türk Hukuk Lügatinde t-arif edildiği gibi olduğu kanaatındayım. Bu nedenle "Taşınmaz mallara tecavüz" suçu sadece bir kimsenin taşınmaz malı üzerindeki mülkiyet veya tasarruf hakkına doğrudan doğruya veya dolayısıyle tecavüz edildiği hallerde işlenir.

Müstedinin mahkûm olduğu -suç taşınmaz mala tecavüz ile ilgisi olmayan bir suçtur. Çünkü müstedinin esas eylemi ve gayesi taşınmaz malın mülkiyet ve tasarruf hakkına tecavüz ile ilgisi olmayan bir suçu yani ırza geçme suçunu işlemek gayesi ile taşınmaz mala girmesidir. Müstedinin m-ahkûm olduğu suçta gayesi bir kimsenin taşınmaz mal üzerindeki mülkiyet veya tasarruf hakkına tecavüz olmayıp, taşınmaz malda taşınmaz malla ilgisi olmayan diğer bir suçu işlemekti. Müstedinin mahkûm olduğu ve bu mahkûmiyetten dolayı halâ daha hapishanede -tutuklu bulunduğu suç taşınmaz mala tecavüz suçu olmadığından, Af Yasasının 3. maddesinde belirtilen suçların kapsamı dışında kaldığı kanaatındayım. Dolayısıyle müstedinin suçu ve mahkûmiyeti Af Yasasının 2. maddesi uyarınca af kapsamına girmektedir. Müste-dinin mahkûmiyeti Af Yasası kapsamına girdiğinden müstedinin hapislik cezası da af kapsamına girer ve müstedinin tutukluluğu herhangi bir yetkiye veya kanuni sebebe dayanmamaktadır. Bu nedenle müstedinin derhal serbest bırakılması gerekir. Cezaevi Müdürünü-n Müstediyi derhal serbest bırakması için emir verilir.

Masraf hususunda herhangi bir emir vermemeyi uygun görüyorum.

Ülfet Emin
Yüksek Mahkeme Yargıcı
21 -Ekim, 1975









1






Full & Egal Universal Law Academy