Yargıtay Aile Dairesi Numara 9, 10/2003 Dava No 1/2004 Karar Tarihi 11.01.2004
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 9, 10/2003 Dava No 1/2004 Karar Tarihi 11.01.2004
Numara: 9, 10/2003
Dava No: 1/2004
Taraflar: Mustafa Sedat ile Tülin Sedat n/d Tülin Manyera
Konu: Nafakanın azaltılması ve Velayetin anadan alınması istidaları - İlk mahkemenin başvuruları reddetmesi - İstinaf süreleri.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 11.01.2004

-D.1/2004 Birleştirilmiş
Yargıtay/Aile Hukuk 9/2003 ve 10/2003

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA
Mahkeme Heyeti: Taner Erginel, Başkan, Mustafa H. Özkök,
Seyit A. Bensen.

- Yargıtay Aile Hukuk 9/2003
(Aile Dava No:91/00; Lefkoşa)

İstinaf eden: Mustafa Sedat, Lefkoşa
(Davalı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Tülin Sedat n/d Tülin Manyera,-
Lefkoşa
(Davacı)


A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Serhan Çınar.


- Yargıtay Aile Hukuk 10/2003
(Aile Dava No:91/00; Lefkoşa)

İstinaf eden: Mustafa Sedat, Lefkoşa
(Davalı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Tülin Sedat n/d Tülin Manye-ra,
Lefkoşa
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Serhan Çınar.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi- Kıdemli Yargıcı Taşkent M. Akif'in 91/2000 sayılı aile davasında dosyalanmış olan 17.10.2001 ve 12.12.2001 tarihli istidalarda 24.7.2003 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılan istinaflardır.

-------------


H Ü K -Ü M

Taner Erginel, Başkan: Müstedi (İstinaf eden) küçük Tolga için ödediği ayda 300 Sterlin nafakanın azaltılmasını ve Tolga'nın velâyetinin Müstedaaleyh anneden alınarak kendisine verilmesini talep eden iki istida dosyaladı. Duruşma sonunda İlk Mahkeme-nin bu istidaları reddetmesi üzerine kararlarına karşı önümüzdeki istinafları dosyalamış bulunmaktadır. Duruşmada aleyhine istinaf edilenlerin avukatı bir ön itiraz öne sürmüştür. Bu ön itiraza göre istinaflar karar tarihinden 42 gün sonra dosyalanmıştır-. Halbuki Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 35 kural 2 böyle bir istinafın karar tarihinden sonra en geç 14 gün içinde dosyalanması gerektiğini belirtmektedir. Bu
nedenle istinaflar süre geçtikten sonra dosyalanmış olup reddedilmeleri gerekmektedir.
-
Yargıtay olarak oturum yapan Mahkememiz öncelikle yapılan bu ön itiraz üzerinde tarafların argümanlarını dinlemiştir.

İstinaf konusu davanın olguları özetle şöyledir:
Davacı, eşi olan Davalı aleyhine 29.6.2000 tarihinde açtığı davada boşanma ile küçük -Tolga'nın velâyetini ve nafaka talep etti. Taraflar 8.8.2000 tarihinde Mahkemede anlaşarak boşandılar. Yine anlaşma sonucu küçük Tolga'nın velâyeti Davacı anneye verildi. Mahkeme ayrıca Davalının küçük için ayda 300 Sterlin nafaka ödemesini emretti. 17-.10.2001 tarihinde Davalı Mahkemeye bir istida dosyalayarak ayda 300 Sterlin nafakanın azaltılmasını talep etti. Daha sonra 12.12.2001 tarihinde ikinci bir istida dosyalayan küçük Tolga'nın velâyetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep etti. İ-lk Mahkeme iki istidayı birleştirerek dinledi. 24.7.2003 tarihinde gerekçeli kararını açıklayan İlk Mahkeme her iki istidayı da reddetti.

Davacı İlk Mahkemenin ret kararlarına karşı 4.9.2003 tarihinde istinaflar dosyaladı ve Mahkeme kararının hatalı ol-duğunu, yani istidalar gereğince hüküm verilmesi gerektiğini iddia etti. İstinaflar birleştirilerek dinlenmiştir. Aleyhine istinaf edilenlerin öne sürdüğü ön itiraza göre istinafların karar tarihinden itibaren en geç 14 gün içinde dosyalanması gerekiyord-u. İstinaf süresini uzatma yönünde bir Mahkeme kararı da olmadığına göre istinafların dinlenmesi mümkün değildir ve reddedilmeleri gerekir.

Ön itiraza karşı, istinaf edenler avukatı ise, önümüzdeki istinafların bir ara karara karşı değil, genel istidal-arda verilen kararlara karşı dosyalandığını, genel istidaları ayrı bir dava olarak kabul etmek gerektiğini ve istinaf süresinin 14 değil 42 gün olduğunu öne sürmüştür.

Önümüzdeki istinafta yanıtlanması gereken soru şudur: Nafakanın azaltılması ve velâye-tin anneden alınarak babaya verilmesi amacıyla dosyalanan istidalarda verilen nihai kararların 14 gün içinde mi yoksa 6 hafta içinde mi dosyalanması gerekirdi?

Öncelikle istinaf süreleri ile ilgili Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 35, kural 2'ye göz -atalım.


"Subject and without prejudice to the power of
the Court of Appeal under Order 57, rule 2, no
appeal from any interlocutory order, or from an
order, whether final or interlocutory,in any
matter not being an action, shall be brought
af-ter the expiration of fourteen days, and no
other appeal shall be brought after the
expiration of six weeks, unless the Court or
Judge, at the time of making the order or at
any time subsequently, or the Court of Appeal
shall enlarge the time. -The said respective
periods shall be calculated from the time that
the judgment or order becomes binding on the
intending appellant, or in the case of the
refusal of an application, from the date of
such refusal. Such deposit or other security
-for the costs to be occasioned by any appeal
shall be made or given as may be directed under
special circumstances by the Court of Appeal."

Böyle bir maddeyi yorumlayabilmek için başvurulacak yöntemlerden biri de onu bölümlere ve cümleciklere ayırmak-tır.

Emir 35 kural 2'de ara emirle ile ilgili neler söyleniyor?
From any interlocutory order (Herhangibir ara
emrine karşı) veya
From an order whether final or interlocutory in any
matter not being an action. (Dava olmayan meselelerde herhangi bir emre- karşı)

Bu iki durumda istinafın 14 gün içinde dosyalanması gerekir.

Normal istinaf süresi için Emir 35 kural 2'de şunlar yer alıyor:

No other appeal shall be brought after the
expiration of six weeks (başka herhangi bir istinaf 6 haftadan sonra dosyal-anamaz).

Yukarıdaki alıntılardan anlaşıldığına göre 6 haftalık süre, genel bir süredir. Yani 14 güne girmeyen tüm istinafların 6 hafta içinde dosyalanması gerekmektedir. Bu durumda doğru bir sonuca varmak için hangi istinafların 14 günlük süreye girdi-ğini öncelikle saptamamız gerekmektedir.

14 günlük süreye giren istinaflar iki bölüme ayrılır:
Bir davada verilmiş herhangi bir ara emrine karşı
Dava olmayan meselelerde, ara emri veya nihai emir
olup olmadığına bakılmaksızın herhangi bir emre karşı ya-pılan istinaflar.

Önümüzdeki istinaflar dava sonuçlandıktan sonra verilecek emirlerle ilgilidir. Bu nedenle konunun a) paragrafta belirtildiği gibi ara emri (interlocutory order) olması mümkün değildir. Ancak acaba b) paragrafta belirtilenlere uyuyor mu-? Bir aile davasında davanın sonuçlanmasından sonra dosyalanan nafaka istidası veya velâyetin değiştirilmesi istidası hangi kategoriye giriyor?



b) paragrafı "in any matter not being an action" dava olmayan diğer tüm meselelerde diyor. Dava olmayan diğ-er tüm meseleler neler olabilir? Görüleceği gibi b) parag-rafının sınırları a) paragrafı gibi kesin değildir. Yani b) paragrafı dava olmayan her meseleyi kapsayan bir kavramdır.

İstinaf konusu istidaların dava olmadığı açıktır. Fakat b) paragrafın-a giren başka herhangi bir mesele olmaları ve 14 günlük süreye tabi olmaları söz konusudur.

Emir 35 kural 2'nin analizinden vardığımız bu sonuca karşı istinaf eden avukatının öne sürdüğü argümanlara bakalım. İstinaf eden avukatı, Yargıtay/Hukuk 22/85; D.-21/85'e değinmiştir. Bu kararın bir bölümünde şöyle denmektedir:

"Genel istidaların birer dava niteliğinde
olduğu ve bunlarda verilen hükümlerden, davalarda olduğu gibi, istinaf edebilme
süresinin altı hafta olduğu hususlarında İlk Mahkemenin varmış o-lduğu kanaat ve görüş ile hemfikiriz."


Bu içtihata göre genel istidalar dava niteliğinde kabul edilir ve 6 haftalık süreye tabidir. Buna göre nafaka miktarının azaltılması ve velâyetin değiştirilmesi istidaları, genel istida olarak tanımlanabilirse 14 g-ün değil 6 haftalık süre uygulanmalıdır.


1/98 sayılı Aile (Evlenme ve Boşanma) Yasası ile ilga edilen Fasıl 339 Türk Aile Yasasının 35. maddesi şöyledir:

"If conditions are changed in consequence
of the marriage, departure or death of the one
p-arty or for any other reason, the Court may,
upon the petition of the other party, or the
father or mother of the other party, make such
order with regard to any children of the marriage
as to the Court may seem fit."


Eski Türk Aile Yasasının 35. madd-esine göre bir davadan sonra velâyetle ilgili istemler petition denilen müracaatlarla gerçekleşmelidir. Acaba petition bir dava mı bir genel istida mı yoksa b) paragrafında belirtilen Mahkemeye getirilen diğer meselelerden biri mi? Yargıtay/Aile Hukuk 2/-80(D.1/80)'de bu konuda şöyle deniyor:

"'Petition' sözcüğü ahvale göre bir dava veya istida şeklini murad edebilir."

Yani petition'ın bazı hallerde dava olarak bazı hallerde istida olarak yapılması mümkündür. Buna göre istinaf eden dava yoluyla da küç-üğün velâyetini talep edebilirdi. Daha ileri giderek, velâyetin değişmesini dava yoluyla talep etmesinin daha uygun olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak kendisi bu yola gitmemiş ve istida ile talep etmiştir. Kendisi istida yolunu seçtikten sonra "talebin-i dava yoluyla yapman daha uygun olurdu, şu halde dosyaladığın istida dava sayılır" diyemeyiz.

Genel istida konusunu da buna paralel değerlendirmemiz gerekir. İstinaf eden, istidaları genel istida olarak dosyalamış değildir. Genel istida olarak dosyal-asa aile davalarından ayrı numaralar verilecek ve genel istidalar arasında yerlerini alacaklardı. İstidaları genel istida olarak değil davaya bağlı istidalar olarak dosyalamak istinaf edenin kendi seçimi olmuştur.

Özetlersek; istinaf konusu istidalar n-e ayrı bir dava ne de genel istida dosyalama niyetiyle dosyalanmış veya işlem görmüş değildir. Bu nedenle 42 günlük sürenin uygulanmasının mümkün olmadığı görüşündeyiz. Bu durumda istidalar yukarıda açıkladığımız gibi b) paragrafına giren diğer meseleler- arasında yer almaktadır ki 14 günlük sürenin uygulanması gerekmektedir.

Yukarıdaki nedenlerle ön itiraz kabul edilerek istinaflar iptal edilir. İstinaf masrafları için herhangi bir emir verilmez.




Taner Erginel Mustafa H. Özkök Seyit A. -Bensen
Başkan Yargıç Yargıç


1 Kasım 2004
-


2



-


Full & Egal Universal Law Academy