Yargıtay Aile Dairesi Numara 8/2013 Dava No 6/2015 Karar Tarihi 12.10.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 8/2013 Dava No 6/2015 Karar Tarihi 12.10.2015
Numara: 8/2013
Dava No: 6/2015
Taraflar: Azmi Özünlü n/d Azmi Levent Özünlü ile Şefika Mertan n/d Şefika Mertkan Özünlü arasında
Konu: Nafaka - Ara nafaka - Paylaşıma tabi taşınır ve taşınmaz mallar - Şahsi münasebet.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 12.10.2015

-D. 6/2015 Yargıtay/Aile/Hukuk No: 8/2013
(Lefkoşa Aile Dava No: 91/2011)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu


İstinaf eden: Azmi Özünlü n/d Azmi Levent Özünlü, Şht. Ulus
- Ülfet Sokak, No.3, Dereboyu - Lefkoşa.
(Davalı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Şefika Mertkan n/d Şefika Mertkan
Özünlü n/d Şefika Özünlü, Marmara
Bölgesi,-9. Sokak, No.13, Marmara-
Ortaköy-Lefkoşa. (Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Oktay Feridun ve Avukat Serhan Çinar
adına Avukat Oktay Çinar ha-zır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Hasan Esendağlı hazır.


Lefkoşa Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Düriye Elkıran'ın 91/2011 sayılı davada, 29.4.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.


---------------
-


K A R A R

Hüseyin Besimoğlu : Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı, İstinaf Eden/Davalı aleyhine, 27.4.2011 tarihinde, Lefkoşa Aile Mahkemesinde, 91/2011 sayılı boşan-ma davasını ikame ederek lehine boşanma hükmü, küçük Su'nun velayetini, küçük Su için 2000 stg iştirak nafakası, 100,000 TL tazminat ve paylaşıma tabi malların ve/veya değerinin 2/3'ünün verilmesini talep etti.

İstinaf Eden/Davalı dosyaladığı Müdafaa ve- Mukabil Talep Takriri ile, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının iddialarını reddederek, iptidai itiraz olarak tarafların İngiltere'de karşılıklı anlaşarak boşandıklarını, burada açılan davanın sakat ve anlamsız olduğunu, res judicata kuralları gereği davanın- ileri gidemeyeceğini ileri sürdükten sonra, Mukabil Talep altında 1/1998 sayılı Aile Yasası'nın 24(6) maddesi tahtında boşanma hükmü, İngiltere Mahkeme kararına dayanan ve/veya ona uygun Mahkeme emri, paylaşıma tabi mal varlığının 2/3'ünü ve 100,000 TL ta-zminat ödenmesini talep etti.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının Müdafaaya Cevap ve Mukabil Davaya Müdafaa Takriri dosyalamasından sonra layihalar teatisi tamamlandı.

Davayı dinleyen Lefkoşa Aile Mahkemesi, 29.4.2013 tarihinde aşağıdaki şekilde hüküm -verdi:

Taraflar arasındaki ailevi ilişkilerin birlikte yaşamı olanaksız veya çekilmez bir hale koyacak kadar önemli surette gerginleştiğinden, 1/98 sayılı Aile Yasası'nın 24(6) maddesi gereğince tarafların boşanmalarına,
Küçük Su'nun velayetinin Davacıy-a verilmesine,
Davalının küçük Su için Davacıya 1.5.2013 tarihinden itibaren 7 günlük lütuflarla ayda 1000 TL iştirak nafakası ödemesine,
Eylül 2011'den Nisan 2013'e kadar olan dönem için toplam 17,400 stg tutarındaki nafakaların Davalı tarafından ödenmesi-ne,
Davalının küçük Su'yu Şubat ayının 1'inden saat 10.00'dan 5'ine saat 17.00'ye, Nisan ayında 1'inden saat 10.00'dan 5'ine saat 17.00'ye, Eylül ayının 1'inden saat 10.00'dan 7'sine saat 17.00'ye ve Aralık'ta 24'ünden saat 10.00'dan 28'ine saat 17.00'ye k-adar yanında bulundurmakta serbest olmasına ve şahsi münasebetlerini bu şekilde tesis etmesine,
16 Seymour Court, Eversly Park Road, Winahmore Hill, London,N.21 IJ G adresindeki gayrimenkullerin Davalıya kalmasına,
16 Seymour Court, Eversly Park Road, Wina-hmore Hill, London,N.21 IJ G adresindeki gayrimenkullerin Davalıya kalması nedeniyle Davalının Davacıya 40,000 stg ödemesine,
16 Seymour Court, Eversly Park Road, Winahmore Hill, London, N.21 IJ G adresindeki gayrimenkul içerisindeki ev eşyalarının Davalıy-a kalmasına, buna karşılık Davalının Davacıya 2000 stg ödemesine;
Tarafların Barclays Bank'taki 60209406 ve 50814444 numaralı müşterek hesaplarındaki paranın yarısının Davacıya ödenmesine,
Honda Civic marka aracın Davacıya verilmesine Emir ve Hüküm verili-r.

İstinaf Eden/Davalı ve Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı, Lefkoşa Aile Mahkemesinin hükmüne karşı istinaf ve mukabil istinaf dosyaladı.




İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Bundan böyle İstinaf Edenden Davalı, Aleyhine İstinaf Edilenden ise Davacı olarak bah-sedilecektir.

Bu mesele ile ilgili olgular özetle şöyledir:

Taraflar 26.6.2005 tarihinde Girne'de, 3.9.2005 tarihinde de Londra'da nikahlanıp evlendiler.

Tarafların evliliklerinden, 6.4.2008 doğumlu Su isimli bir kız çocukları oldu.

Tarafların her ik-isi de KKTC vatandaşı, Türk ve Müslümandır.

Taraflar evlendikten sonra aralarında baş gösteren huzursuzluk sonunda, Davacı, Davalı aleyhine önce Londra'da bir boşanma davası ikame etti ve mezkur dava neticelenmeden, 27.4.2011 tarihinde Lefkoşa Aile Mahke-mesinde bu istinafa konu davayı dosyaladı.

Emare No.15 ve No.16 emirlere göre, Davacının Londra'da ikame ettiği dava, tarafların uzlaşması ile neticelendi. Tarafların boşanmalarını, küçük Su'nun velayetini, Davalı ile olan kişisel münasebetlerini ve mal -paylaşımını düzenleyen 23.6.2011 tarihli hüküm, İngiliz Yasaları gereği 14.12.2011 tarihinde kesinleşti.

Bu dava ile ilgili tarihlerde Davacı Yakın Doğu Üniversitesinde part-time öğretim görevlisi olarak, Davalı ise Londra'da Finans Uzmanlığı mesleği ile- iştigal etmekteydi.

Davacı, Aralık 2009 tarihinde küçük Su ile birlikte İngiltere'den temelli olarak KKTC'ye geldi.

Alt Mahkemenin bulgusuna göre, İngiltere'de elde edilen hükmün KKTC'de tanınma ve tenfizi mümkün değildir.

Taraflar İngiltere'de uzla-şarak boşanma elde etmiş olmalarına rağmen, KKTC'de aynı doğrultuda açılmış davada uzlaşamadılar ve hayli çekişmeli bir yol izlediler.

Alt Mahkeme tarafların birbirlerine kusur atfettikleri hususları kabul etmedi. Mahkeme karakter ve mizaç ayrılığının yo-l açtığı nedenlerle 1/98 sayılı Aile Yasası'nın 24(6) maddesi altında tarafların boşanmalarına hükmetti.

Tüm şahadeti değerlendiren Alt Mahkeme, küçük Su'nun velayetinin Davacıya verilmesinin küçüğün menfaatine olduğuna bulgu yaptıktan sonra, İngiltere'd-e tespit edilen aylık 870 stg.lik iştirak nafakası ödenmesini kabul etmeyerek, küçüğün KKTC'de aylık 1500 TL'ye ihtiyacı olduğuna, Davalının, bu miktarın 1000 TL'sını nafaka olarak ödemesi gerektiğine bulgu yaptı.

Davalı, istinafa konu dava devam ederke-n, dosyalanan 20.10.2011 tarihli ara nafakası istidasında, küçük Su'ya Eylül 2011 tarihinden itibaren aylık 870 stg ödemeyi kabul etmiş, ancak Eylül 2011 tarihinden itibaren herhangi bir ödemede bulunmadığı iddia edildiğinden, Alt Mahkeme askıda ihtilaf bı-rakmamak için ara nafakası taleplerini değerlendirerek 20 aylık nafakanın ödenmediğine bulgu yapmış ve (20*870 stg) toplam 17,400 stg.nin Davacıya ödenmesine emir vermiştir.

Tarafların mal paylaşımı taleplerini inceleyen Alt Mahkeme, tarafların İngiltere-'deki boşanma davasında yaptıkları anlaşmayı uygun bularak, o doğrultuda bir düzenleme yaptı.

Tarafların yaşam şartlarını, küçük Su'nun menfaatlerini, kişisel gelişimini değerlendiren Alt Mahkeme, küçük Su ile Davalının kişisel münasebetlerini İngiltere'-den farklı şekilde düzenledi.

Neticede, tüm şahadeti değerlendiren Alt Mahkeme, yukarıda iktibas ettiğimiz şekilde Hüküm ve Emir verdi.


İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı Avukatı tarafından dosyalanan istinaf ihbarnamesinde 6 istinaf sebebi bulunmaktadır.

-Davalının istinaf sebeplerini 4 başlık altında toplamak mümkündür. Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, küçük Su için aylık 1000 TL nafaka tespit etmekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkemenin ara nafakalar ödenmediği cihetle Eylül 2011'den Nisan 2013'e kadar o-lan dönem için, aylık 870 stg.den 20 aylık nafaka toplamı olarak 17,400 stg ödenmesi gerektiğine bulgu yapmakla hata etti.
Muhterem Alt Mahkemenin, paylaşıma tabi taşınır ve taşınmaz mallar ile ilgili yaptığı bulgular ve vardığı sonuç hatalıdır.
Muhterem -Alt Mahkeme, küçük Su'nun Davalı ile olan şahsi münasebetlerini düzenlerken hata yaptı.

Davacı Avukatının dosyaladığı mukabil istinafta 4 istinaf sebebi bulunmaktadır.

Davacı Avukatı, istinaftaki hitabında, aylık 1000 TL nafaka ile ilgili 4. istinaf seb-ebinde ısrarlı olmadığını beyan ettikten sonra, diğer 3 istinaf sebebi üzerinde durmuştur.

Davacının mukabil istinaf sebeplerini tek başlık altında incelemek mümkündür. Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, küçük Su ile Davalının şahsi münasebetlerini düzen-lerken hata etti.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Taraf Avukatlarının istinaf duruşmasında üzerinde durduğu iddia ve hukuki argümanlar özetle şöyledir.

Davalı Avukatı hitabında, küçük Su için tespit edilen aylık 1000 TL nafakanın fazla olduğunu, Alt -Mahkemenin küçük Su için gerekli miktarı tespit ederken 1300 TL'ye kadar doğru hesap yaptığını, ancak at binme ve bale gibi etkinlikler için yaptığı ekleme sonucunda ulaştığı 1500 TL'nin fazla olduğunu, küçük Su için gerekli olan 1300 TL'nin 1000 TL'sinin -Davalı tarafından karşılanmasının hatalı ve adaletsiz olduğunu belirttikten sonra, birikmiş ara nafakaları ile ilgili olarak, Davalının aylık 870 stg ara nafakasını İngiltere'deki emrin uzlaşılarak KKTC'ye yansıtılacağı(mirror) düşüncesiyle kabul ettiğini- bu nedenle ödemesi gereken miktarı Davacının Barclays Bank'taki hesabına yatırmaya devam ettiğini, ancak Davacının İngiltere'de verilmiş olan emre uymayacağının anlaşılması üzerine İngiltere'deki Mahkemeye müracaat ederek Davacı aleyhine Mahkeme emrine ri-ayetsizlikten dolayı işlem başlattığını, İngiltere'de para yatırdığı hesabı bloke ettirdiğini, Alt Mahkemenin ara nafakalar ile ilgili emrinin iptal edilmemesi halinde Davacıya çifte ödeme yapılacağını, bunun ise adil olmadığını iddia etti.

Davalı Avukat-ı paylaşıma tabi taşınmaz mallar ile ilgili İngiltere Mahkemesinde uzlaşılan sonuca ulaşılmasının hatalı olduğunu, buradaki kıstaslara göre, taşınmaz malın kıymetinden, duruşma tarihindeki borç düşüldükten sonra ödenmesi gerken rakamın 22,457 stg olduğunu,- Alt Mahkeme 40,000 stg ödenmesine emir vermekle hata ettiğini, paraların paylaşılması ve Honda marka araç için İngiltere'deki esaslardan hareket edilmesinin hatalı olduğunu, mevcut olgulara göre malların 2/3'ünün Davalıya bırakılması gerektiğini ileri sür-dü.

Davalı Avukatı son olarak, küçük Su ile Davalının şahsi münasebetleri düzenlenirken, küçüğün menfaatlerinin gözetilmediğini, uygulanması mümkün olmayan düzenlemenin iptali gerektiğini ileri sürdü.

Davacı Avukatı hitabında, Davalı Avukatının iddiala-rını reddederek, özellikle Alt Mahkemenin bulgularında genel olarak hata olmadığını, küçük Su'nun Davalı ile olan münasebetlerinin düzenlenmesinde hata olduğunu, Alt Mahkemenin Davalının karakterini ve davranışlarını dikkate almadığını, babanın özel durumu-nun gözetilmediğini, verilen emrin küçük Su bakımından uygulanamaz olduğunu, küçüğün menfaatine olmadığını, mukabil istinafın kabulünü, Davalının istinafının ise reddi gerektiğini ileri sürdü.



İNCELEME:

İstinaf sebeplerini, taraf Avukatlarının iddia -ve argümanlarını inceleyip değerlendirdik.

Davalının ilk 3 istinaf sebebini ayrı ayrı, 4. istinaf sebebini ise mukabil istinaf ile birlikte ele alıp inceleyeceğiz.

Muhterem Alt Mahkeme, küçük Su için aylık 1000 TL nafaka tespit etmekle hata etti.

Ön-celikle Alt Mahkemenin, Davalının küçük Su için ödemesi gereken aylık nafaka miktarını belirlerken, hangi kriterlerden hareket ettiğini belirlememiz gerekir.

1/98 sayılı Aile Yasası'nın 30. maddesi tazminat, nafaka ve diğer ödemelere ilişkin koşulları dü-zenlemekte ve bu maddeye göre tazminat, nafaka ve diğer ödemelerle ilgili karar verilirken, 26. maddede öngörülen kriterler uygulanmaktadır.

Alt Mahkeme nafaka tespitinde esas aldığı kriterleri şöyle belirlemiştir:

"Yasanın 26. maddesinin öngördüğü koş-ullar özetlenecek
olursa su şekilde sıralanabilir.

Tarafların geliri ve kazanım kapasiteleri;
Tarafların maddi ihtiyaçları;
Boşanmadan önceki yaşam standardı;
Çocuk bakımına yapılacak katkılar;
Çocukların maddi ihtiyaçları;
Çocukların fiziksel ve ruhs-al yetersizliği
Çocukların eğitimi."

Kanaatimce bu kıstaslardan en önemlisi, evlilik birliğinin boşanmadan önceki yaşam standardıdır.

Yaşam standardından kastedilen, çocuğa boşanmadan önceki koşulların sağlanmasıdır. Yaşam standardı yasaya kıstas olara-k konduğuna göre, ebeveynlerin bunu sağlamaları zorunluluktur. Kanun koyucu bunu yapmakla, boşanmanın kötü sonuçlarından veya tarafların birbirlerine duyabilecekleri öfke ve husumetten çocukları korumayı amaçlamıştır.

Ödenecek nafaka miktarını belirlerke-n Yargıtay/Aile/ Hukuk 6/86 sayılı içtihat kararında "kocanın ödemekle yükümlü olduğu iştirak nafakası, onun kazancı ve ödeme kudreti ile orantılı olması gerekir" şeklinde bir ölçü benimsenmiştir.

Yüksek Mahkemenin nafaka ile koyduğu prensiplere göre ilk- önce çocuğun ihtiyacının belirlenmesi, daha sonra da nafaka ödeyecek olanın mali kudreti oranında nafakanın tespiti gerekmektedir (Mavi 462-463)."


Alt Mahkemenin kıstaslar arasından öne çıkardığı, 'yaşam standardı' ölçütünün, 1/98 sayılı Aile Yasası'nın- tazminat, nafaka ve diğer ödemelerde dikkate alınması gereken önemli ve çağdaş düzenlemelerden biri olduğu, daha önce Yargıtay/Aile/ Hukuk 6/2008 (D.3/2011) sayılı içtihat kararında belirtilmiş ve bu husus Yargıtay tarafından da teslim edilmiştir.

Daha s-onra Yargıtay/Aile/Hukuk 6/2014 D.4/2015 sayılı kararda nafakanın belirlenmesindeki kriterler bakımından şöyle denmiştir:

"Yasanın aradığı kıstaslara göre küçüğün ihtiyaçlarının,
ana ve babasının mali güçleri oranında evlilik birliğinin boşanmadan öncek-i yaşam standardını sürdürebileceği oranda belirlenmesi ve taraflar arasında paylaştırılması gerekir."


Yukarıdaki iktibaslardan da anlaşılacağı üzere, Alt Mahkeme küçük Su'ya ödenmesi gereken nafakayı tespit ederken, dikkate aldığı kriter ve hukuki pren-siplerde hata yapmamıştır.


Davalı Avukatı istinaftaki hitabında, Alt Mahkemenin küçük Su'nun toplam ihtiyacını belirlerken 1300 TL'ye kadar hata yapmadığını, ancak at binme ve bale gibi ne zaman yapıldığı veya yapılacağı belirsiz faaliyetleri dikkate ala-rak, ihtiyaç duyduğu toplam miktarı 1500 TL olarak belirlemekle hata ettiğini ileri sürmüştür.

Alt Mahkemenin kararı incelendiğinde, Mahkemenin küçük Su'nun ihtiyaçlarını ayrı ayrı incelediğini, şahadeti değerlendirdiğini, tarafların gelirlerini ve KKTC'-deki yaşam standardını dikkate alarak nafaka belirlediğini, küçük Su'nun at binme ve bale yaptığına inandığını tespit ettik. Küçük Su'nun, tarafların evliliği süresince sürdürdüğü sosyal faaliyetlerini boşanmadan sonra da devam ettirmesi kişisel gelişimi i-çin önemlidir. Davalının geliri bu faaliyetler için yeterli olduğundan, Alt Mahkemenin tespit ettiği miktara müdahaleyi uygun görmedik.

Mevcut değerlendirmenin sonucu olarak, Alt Mahkemenin, Davalının mali geliri oranında ödemekle yükümlü olduğu nafaka m-iktarını aylık 1000 TL olarak tespit etmekle hata yaptığına ikna edilmedik.

Davalının 1. istinaf sebebini reddederiz.

2. Muhterem Alt Mahkeme, Davalının Eylül 2011'den Nisan 2013'e kadar olan dönem için, aylık 870 stg.den 20 aylık ara nafakası toplamı -olarak 17,400 stg ödemesi gerektiğine bulgu yapmakla hata etti.

Davalı Avukatının istinaf ihbarnamesindeki gerekçesine göre, Alt Mahkeme huzurunda Emare No.18 ekstre dururken, Eylül 2011 - Nisan 2013'e kadar olan dönem için aylık 870 stg.den toplam 17,40-0 stg ara nafakası ödenmesine emir verilmesi hatalıdır.

Mevcut olgulara göre, Davalı ile küçük Su arasında şahsi münasebet kurulmasına yönelik emir talep eden 7.6.2011 tarihli istidanın neticelendirildiği 13.6.2011 tarihinde, tarafların uzlaşısı ile Da-valı, küçük Su için Davacıya ayda 870 stg ara nafakası ödemeyi kabul etti.

Davalının ödemeyi kabul ettiği ara nafakası miktarı, aynı zamanda İngiltere'deki davada Davalının ödemeyi kabul ettiği nafaka miktarı kadardır (Mavi 571 Emare No.14).

Yine kabul- edilen olgulara göre, Davalı, KKTC'de küçük Su için aylık 870 stg ara nafakası ödemeyi kabul ettiği dönemde, Davacının İngiltere'deki hesaplarını dondurmak için İngiltere'deki Mahkemeye müracaat etmiştir.

Buna göre, Davalı, 13.6.2011 tarihinde Alt Mahke-mede küçük Su için aylık 870 stg ödemeyi kabul etti, 23.9.2011 tarihinde İngiltere'de Davacının hesapları için geçici bloke emri (freezing injuction) temin etti.

Alt Mahkeme, huzurundaki olguları değerlendirdikten sonra şöyle demiştir:

"Davacı ve küçü-k Su yaşamlarını KKTC'de sürdürmektedirler ve bu Mahkeme küçük Su için ayda ara nafakası olarak Davalının 870 stg ödemesine emir vermiştir. KKTC'de Mahkemenin küçük Su için nafaka emri vermesinden sonra, Davalının ısrarla Davacının İngiliz Mahkeme kararıyl-a dondurulmuş hesabına nafaka yatırması iyi niyetli bir davranış olarak değerlendirmem mümkün değildir. KKTC'de nafakaya ilişkin emir verildikten sonra Davalının bu meblağı KKTC'de bir bankaya yatırması ve bunu İngiliz Mahkemesine bildirmesi daha doğru bir- davranış olacaktı. Davacı, İngiliz Mahkemesinin finansal konularla ilgili vermiş olduğu emirlere uymamış olabilir, Davalı bundan dolayı Davacının hesaplarına dondurma emri alabilir. Ancak küçük Su'nun nafakasının yattığı hesaba Davalının dondurma emri alm-asına anlam vermekte zorlanmaktayım. Nafaka, küçük Su'nun ihtiyaçları için belirlenen bir meblağdır ve küçüğün ihtiyaçları için Davacıya ödenmelidir. Davacı ve küçük Su belirttiğim gibi KKTC'de yaşamaktadır. Davacının her hafta küçük Su için yaptığı harcam-aları belgeleyip haftada 200 stg alabilmesi imkan dahilinde değildir, hal böyle olunca da Davacının üzerinde tasarruf etmek hakkına sahip olmadığı bir hesaba yapılan yatırımı nafaka olarak telakki etmek doğru değildir inancındayım"(Mavi 467).



Alt Mahkem-e, iktibas edilen kısımdan görüleceği üzere, Emare No.18'de bazı ödemelerin yapıldığını kabul etmesine rağmen, bu ödemeleri nafaka ödemesi olarak kabul etmemiştir.

Bu meseledeki temel olgu, tarafların KKTC'deki boşanma davası devam ederken, İngiltere'dek-i davada uzlaşarak boşanma dahil birçok konuda düzenleme yapılmasını kabul etmeleridir.

Yine ispatlanan olgulara göre, Davalının, 870 stg ara nafakası ödemeyi kabul ederken, İngiltere'de verilen Mahkeme emrindeki mali yükümlülüklerini yerine getirmek sai-ki ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim daha sonra, davanın esasında taraflar arasında iştirak nafakası miktarı konusunda anlaşma sağlanamamış, Alt Mahkeme de KKTC'deki koşullarda Davalının ödeyeceği nafaka miktarını, ara nafakasının çok altında, 10-00 TL olarak tespit etmiştir.

Alt Mahkeme, 7.6.2011 tarihli istida altında tarafların ara nafakası ile ilgili uzlaşılarını kaleme alırken, Davalının Davacıya ödeyeceği aylık 870 stg ara nafakasının ödenme yöntemini özel olarak belirlememiş, Davalının, Da-vacıya küçük Su için aylık 870 stg ara nafakası ödemesine emir vermiştir.

Emare No.14 olarak kayıtlı olan İngiltere'de verilmiş emirde öngörülen periyodik ödemelere riayetin sağlanması için Davacının KKTC Mahkemelerinde özdeş emir (mirror order) niteliği-nde emir sağlanması niyetinde olduğu Alt Mahkeme kararında açıkça belirtilmiştir.

Buna göre, Lefkoşa Aile Mahkemesinde, Davacı tarafından Davalı aleyhine aylık 870 stg ara nafakası ödenmesi talep edildiğinde, KKTC'deki koşulların üzerinde aylık 870 stg a-ra nafakası ödemeyi kabul eden Davalının, bu hareketi ile İngiltere'deki emre uygun hareket ettiği açıktır.

Bu sonuca göre, İngiltere'de verilmiş kararın finansal sonuçlarına uymadığı Alt Mahkeme tarafından da kabul edilen Davacının hesaplarıyla ilgili, D-avalının geçici bloke emri elde etmiş olması, Davalının iyi niyetli olmadığı sonucuna ulaşılması için yeterli sebep değildir.

Alt Mahkeme kararının iktibas edilen paragrafından görülebileceği gibi, Alt Mahkeme, Davacının üzerinde tasarruf etme hakkına s-ahip olmadığı bir hesaba yatırım yapıldığı gerekçesiyle, yapılan ödemeyi nafaka olarak kabul etmemiştir.

KKTC'nin özel konumu nedeniyle tarafların İngiltere'de elde etmiş oldukları Mahkeme kararını tanıma ve tenfiz imkanının olmaması,taraflara bu mahkeme- kararı yokmuş gibi davranma hakkını vermez.

Mahkemeye emare olarak sunulan böyle bir hüküm veya emir, delil olarak kıymet görür ve ihtilafın çözümünde dikkate alınarak değerlendirilir.

Davacının hesaplarının bloke edilmesi ile ilgili emir geçici nitel-ikte olup, Davacının bu emre itiraz edip emri ortadan kaldırma hakkı vardı (Mavi 557).

Bu durumda, üzerinde bloke emri ısdar edilen hesapların, Davacının tasarrufunda olmayan hesaplar olarak değerlendirilmesi hatadır.

Mevcut olguların sonucu olarak, Dav-alının, Davacıya ait hesaba ara nafakası olarak yatırdığı miktarların, nafaka ödemesi olarak kabul edilmesi gerekirdi.

Emare No.18'e göre, Davacının İngiltere'deki hesabına 10.10.2011 - 12.3.2012 tarihleri arasındaki 12 aylık dönem için ayda 870 stg.den -toplam 10,440 stg yatırılmıştır. Buna göre, Alt Mahkeme, Davalının, ayda 870 stg.den 20 aylık toplam 17,400 stg ara nafakası borcu bulunduğu bulgusuna varmakla hata etmiştir.

Buna göre, Davalının yaptığı ödemeler düşüldükten sonra, ayda 870 stg.den, 8 ay-lık, toplam 6960 stg ara nafakası borcu bulunduğundan, bu miktar üzerinden Davacı lehine hüküm verilmesi gerekirdi.

Bu sonuçtan hareketle, Davalının 2. istinaf sebebi kabul edilir.

Muhterem Alt Mahkemenin, paylaşıma tabi taşınır ve
taşınmaz mallar- ile ilgili yaptığı bulgular ve vardığı sonuç hatalıdır.

Bu başlık altında istinaf ihbarnamesindeki 3,4 ve 5. istinaf sebepleri incelenecektir. İstinaf ihbarnamesindeki 3. ve 4. istinaf sebepleri taşınmaz mal, 5. istinaf sebebi ise taşınır mallarla ilgi-lidir.

Bu istinafa konu davanın olgularına göre, taraflar aile birliğini İngiltere'de kurmuşlar, evlilikleri süresince elde ettikleri paylaşıma tabi tüm mal varlıklarını İngiltere'de edinmişler ve İngiltere'deki boşanma davaları esnasında bu malların pay-laşımı hususunda uzlaşmışlardır.

Alt Mahkemenin mal paylaşımında dikkate aldığı İngiltere Mahkemesi kararına göre mal paylaşımı şöyle yapılmıştır:

İngiltere'de edinilen (adresi konu kararda belirtilmiştir) daire Davalıya kalacak, buna karşılık Davalı D-avacıya 40,000 stg ödeyecektir.

Tarafların müşterek hesaplarındaki paranın yarısı Davacıya ödenecektir.

Ev eşyaları Davalıya kalacak, ancak Davalı Davacının bu eşyalar üzerindeki hakkına karşılık, Davacıya 2000 stg ödeyecektir.

Honda Civic marka araç- Davacıya devredilecektir.

Alt Mahkeme, tarafların uzlaşarak İngiltere'deki davada gerçekleştirdikleri mal paylaşımının burada da gerçekleştirilmesini uygun bulmuş ve aynı doğrultuda karar vermiştir.

Taraflar İngiltere'de uzlaştıkları bir konuda KKTC'd-e tamamen farklı iddialar ileri sürmüşler ve Alt Mahkemenin de doğru saptaması ile her iki taraf İngiltere'deki hükümde rahatsızlık duyduğu kısmı KKTC'de kendi lehine çevirmeye çalışmıştır.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, KKTC'nin bugün yaşadığı siyasi -sorunlar nedeniyle bazı yabancı Mahkeme kararlarının tanınma ve tenfizinde sorunlar yaşanması, böyle bir hüküm veya emrin emare olarak ibrazı halinde değersiz addedilmesi anlamına gelmez. Özel hukuk ve özellikle Aile Hukuku alanında kişilerin kendi araları-ndaki ihtilaflarda elde ettikleri hükümlerde yer alan düzenlemelerden açıkça yasalarımıza aykırı olmayanların ve özellikle taraflar arasındaki uzlaşı konularının, Alt Mahkeme tarafından dikkate alınmasında hata yoktur.

Bu meselede paylaşıma tabi dairenin- değeri, İngiltere'de uygulanan uzun vadeli mortgage sistemi ile satın alındığı ve uzun bir süre ödenecek borcu bulunduğu dikkate alınarak hesaplanmış ve karşılığında Davacıya 40,000 stg ödenmesine emir verilmiştir.

Tarafların uzlaşılarının neticesi olar-ak taşınmaz ve taşınır mallar ve paralar ile ilgili "by consent" yaptıkları paylaşımda, bizim Aile Yasamıza açıkça aykırı bir düzenleme bulunmamaktadır.

Mevcut olgular ışığında, Alt Mahkemenin, İngiltere'deki mal paylaşımına benzer düzenleme yapmasında -hata olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle 3. istinaf başlığı altındaki istinaf sebeplerini reddederiz.


4. Muhterem Alt Mahkeme, küçük Su'nun Davalı ile olan şahsi münasebetlerini düzenlerken hata yaptı.


Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu istinaf sebebi-ni hem istinaf hem de mukabil istinaf maksatları bakımından inceleyeceğiz.

Alt Mahkeme, kararımızın başlangıcında belirttiğimiz şekilde düzenleme yaparak, hükmün (E) paragarafında Davalı ile küçük Su'nun şahsi münasebetlerini tesis etmiştir.

Alt Mahkeme-nin düzenlemesini her iki taraf da beğenmemiştir.

Davalı Avukatı, küçük Su'nun babasının yanında daha uzun bir süre kalmasının ve emirde belirtildiği gibi belli tarihlerde değil, Kıbrıs'ta bulunduğu sürelerde görüşme izni verilmesinin daha uygun ve küçüğ-ün menfaatine olacağını iddia etmektedir.

Davacı Avukatı ise, Alt Mahkemenin 11 Temmuz 2011 tarihli kararında yaptığı ve halen uygulanan bu düzenleme varken, farklı bir düzenlemeye gitmenin hata olduğunu ileri sürmektedir.

Alt Mahkeme, küçük Su ile Da-valı arasındaki şahsi münasebeti düzenlerken, Davalının kendi beyanına göre, Kıbrıs'ta olacağı dönemleri esas almış ve uygulanabilir bir takvim çıkarmıştır.

Alt Mahkemenin yaptığı düzenleme uygulanabilir olduğu gibi, bu düzenlemenin küçüğün menfaatine olm-ayacağını gösteren argümanlar ortaya konmamıştır.

Aile Mahkemesinin, küçüğün menfaatine olabilecek her türlü düzenlemeyi yapma ve yapılan düzenlemeyi değiştirme hakkı vardır. Mevcut olgular altında yapılan düzenlemenin hatalı olduğuna ikna edilmedik.

Bu- düşünceden hareketle 4. istinaf sebebini ve mukabil istinafi reddederiz.


NETİCE:

Tüm yukarıdakiler ışığında, Davalı sadece 2. istinaf sebebinde başarılı olduğundan, Alt Mahkemenin hükmünün (D) paragrafı iptal edilir ve aşağıdaki gibi yeniden düzenlen-mesine karar verilir:

(D) Ödenmemiş toplam 6960 stg ara nafakasının Davalı
tarafından Davacıya ödenmesine;

Davacının mukabil istinafı ret ve iptal edilir.

İstinaf ve Mukabil istinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.




Hüseyin Besimoğl-u Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç


12 Ekim, 2015












19






Full & Egal Universal Law Academy