Yargıtay Aile Dairesi Numara 8/2011 Dava No 3/2012 Karar Tarihi 22.03.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 8/2011 Dava No 3/2012 Karar Tarihi 22.03.2012
Numara: 8/2011
Dava No: 3/2012
Taraflar: Fikri Toros ile Tüge Toros n/d Tüge Atakol arasında
Konu: Ara emri - Ara emri verilmesindeki prensipler - Ara emrinin dava neticeleninceye kadar kesinleştirimesi - Kesinleştirme emrine karşı istinaf - Paylaşıma tabi mallar - Paylaşıma tabi mallar ile kişisel mallar kavramının yalış yorumlandığı iddiası- Malların paylaşıma tabi olup olmadıkları araştırılmadan geçici ara emrinin kesinleştirildiği iddiası- Tarafların mutabık kaldıkları hususlar hariç, İlk Mahkemenin ara emrini kesinleştirme emri iptal edilit.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 22.03.2012

-D. 3/2012 Yargıtay/Aile/Hukuk 8/2011
(Lefkoşa Aile Dava No: 81/2011)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA


Mahkeme Heyeti : Narin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.


İstinaf eden: Fikri Toro-s, Toros Center, 86 Mehmet Akif
Caddesi, Köşklüçiftlik, Lefkoşa
(Davalı)
- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Tüge Toros n/d Tüge Atakol, Necati
Münir Ertekün Sokak, No: 3,
- Köşklüçiftlik, Lefkoşa
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Şefika Durduran
Aleyhine isitnaf edilen namına : Avukat Kıvanç M.Rıza.


Lefkoşa Kaza Mahk-emesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in 81/2011 sayılı davada 13.9.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.


-------------------------


H Ü K Ü M

Narin F.Şefik : Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yar-gıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : İstinaf Eden/Müstedaaleyh, Lefkoşa Aile Mahkemesinin, 22.4.2011 tarihli tek taraflı ara emri istidasında verilen geçici ara emrini davanın neticesine kadar kesinleştirilmesi emrine karşı, bu istinafı dosyaladı.-

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf ile ilgili olgular özetle şöyledir.

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi, İstinaf Eden/Müstedaaleyh aleyhine, 22.4.2011 tarihinde 81/2011 sayılı boşanma davasını ikame etti.

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi, 22.4.201-1 tarihinde tek taraflı bir istida dosyalayarak, İstinaf Eden/Müstedaaleyh adında kayıtlı bulunan, Girne- Karamanda kâin, istidada belirtilen taşınmaz mallar ile M.Toros Ticaret Ltd. adlı şirkette bulunan hisselerini, satmaktan, hibe etmekten, herhangi bir- şekilde elden çıkarmaktan, ipoteğe koymaktan veya üzerlerine engel koymaktan men edilmesini talep etti.

İstidayı tezekkür eden Lefkoşa Aile Mahkemesi, talep edildiği şekilde geçici ara emrini verdi.

İstida ile ilgili görüşmeler esnasında, İstinaf Ed-en/Müstedaaleyh, 6644 koçan no'lu taşınmaz mal ile M.Toros Ticaret Ltd. isimli şirkette sahip olduğu hisseler üzerindeki geçici ara emrinin kesinleşmesine itiraz etmedi.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh, istidaya itirazname dosyaladıktan sonra, taraflar 15.8.2-011 tarihinde, istidanın duruşmasına başlamak üzere Lefkoşa Aile Mahkemesinde hazır oldular.

İstidanın duruşmasında, Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi Avukatı; Mahkemeye hitapta bulunarak, istida maksatları bakımından herhangi bir şahit çağırmayacakların-ı, 1/98 sayılı Aile Yasası'na göre, Aile Mahkemesinin, sadece taraflar arasındaki ihtilâflı malların paylaşıma tabi olup olmadığını karara bağlama yetkisi olduğunu, itiraznameye ekli yemin varakasında, konu malların 3. bir şahsa ait olduğunun ileri sürüldü-ğünü, Aile Mahkemesinin bu konuda karar vermeye yetkili olmadığını ileri sürerek, geçici emrin kesinleşmesi talebinde bulunmuştur.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh Avukatı, bu beyana cevap vermek için tehir talep etti.

İstidanın 6.9.2011 tarihli oturumunda,- İstinaf Eden/Müstedaaleyh Avukatı; Müstedaaleyh ve tanıklarını dinlemeden, geçici ara emrinin kesinleştirilmesi gibi bir usül kuralı bulunmadığını, Aile Mahkemesinin konu malları paylaşıma tabi mallar olup olmadığını ara emri maksatları için incelemesi ge-rektiğini, bu nedenle yapılan sözlü beyanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

İlk Mahkeme, kararında; Aile Mahkemesinin bir malın 3. kişilere ait olup olmadığını tespit etme yetkisi olmadığını, yetki itirazının her safhada yapılabileceğini belirttikten- sonra aşağıdaki şekilde karar vermiştir:

"Koçanın, mülkiyeti belirleyen en güçlü belge olduğunu;
Müstedaaleyhin itirazında belirtilenleri işbu Mahkemede
tartışma konusu edilmeyeceği tespiti; ve
İhtilâfsız olgular gözönünde tutulduktan son-ra
istidanın daha ileri götürülerek,dinlenmeksizin, istida uyarınca verilen emrin kesinleşmesinde bir sakınca görmemekteyim.
İşbu belirttiklerim ışığında; 28.4.2011 tarihli emir dava neticesine ve/veya 3. şahsın açacağı mülkiyeti tesbit davasının netice-sine değin kesinleştirilir."
(Mavi 45-46)




İSTİNAF SEBEBPLERİ:

İstinaf Eden/Müstedaaleyh Avukatı, istinaf ihbarnamesinde 11 istinaf sebebi ileri sürmesine rağmen, hitabında tek başlık altında hitap etmiştir. Bu nedenle, istinaf sebeplerini tek b-aşlık altında inceleyeceğiz.

İstinaf Eden/Müstedaaleyhin istinaf sebeplerini, tek başlık altında şöyle özetleyebiliriz:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, ara emirlerinin kesinleştirilmesi ile ilgili yasal prensipleri dikkate almadan, istidayı dinlemeden, Müste-daaleyhe iddialarını dinletme fırsatı vermeden, 1/98 sayılı Aile Yasası'nın "paylaşıma tabi mallar" ile "kişisel mallar" kavramlarını yanlış yorumlayarak, ihtilâf konusu malların kime ait olduğu iddialarını yetkisizlik kapsamında değerlendirerek, konu mall-arın paylaşıma tabi olup olmadığını tezekkür etmeden geçici ara emrini kesinleştirmekle hata etmiştir.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

İstinaf Eden/Müstedaaleyh Avukatı, hitabında istida ile ilgili olgulara temas ettikten sonra, özellikle hukuki konul-arda iddialarını ortaya koyarak, özetle; 1/98 sayılı Aile Yasası'nda "paylaşıma tabi mal" kavramının evlilikte edinilmiş mallar bakımından esas alındığını, kişisel malların bu kapsam dışında olduğunu, bu nedenle Mahkemenin bir taşınmazın paylaşıma tabi mal- olup olmadığını ara emri maksatları için incelemekle yükümlü olduğunu, bu yükümlülüğü yargılama usulleri gereği tarafları dinleyerek yerine getirmesi gerektiğini, İlk Mahkemenin ihtilâf konusu malların başkasına ait olup olmadığını incelemeye yetkisi olma-dığını kararına gerekçe yaparak, Müstedaaleyhi dinlemeden ara emrini kesinleştirmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, bu konudaki hukuki dayanaklarını Mahkemeye sunmuştur.

Aleyhine İsatinaf Edilen/Müstedi Avukatı; İlk Mahkemenin geçici ara emrini kesinl-eştirmekle hata yapmadığını belirttikten sonra, itiraznamenin 6(E) paragrafı Mavi 25'e değinerek, itiraznamede taşınmaz malların gerçek sahibinin bir başkası olduğunun ileri sürüldüğünü, Aile Mahkemesinin davada taraf olmayan birisinin menfaatleri ile ilgi-li tespit yapamayacağını, bu konuda yetkisiz olduğunu, İlk Mahkemenin tarafların beyanlarını dinleyerek karar verdiğini, hukuki ihtilâfla ilgili karar verdikten sonra, ille de tanık dinlemesinin gerekmediğini, bu nedenle İlk Mahkemenin doğru karar verdiğin-i ileri sürmüştür.

İNCELEME:

Tarafların iddialarını özetledikten sonra istinaf sebeplerini incelememiz gerekmektedir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, ara emirlerinin kesinleştirilmesi ile ilgili yasal prensipleri dikkate almadan, istidayı dinlemeden, Mü-stedaaleyhe iddialarını dinletme fırsatı vermeden, 1/98 sayılı Aile Yasası'nın "paylaşıma tabi mallar" ile "kişisel mallar" kavramlarını yanlış yorumlayarak, ihtilâf konusu malların kime ait olduğu iddialarını yetkisizlik kapsamında değerlendirerek, konu m-alların paylaşıma tabi olup olmadığını tezekkür etmeden geçici ara emrini kesinleştirmekle hata etmiştir.

İlk Mahkeme; huzurundaki ara emri istidasının duruşmasında, Aile Yasası'nın 26(6) ve (9). maddelerini, karşı tarafın şahadetini dinlemeye gerek duyma-dan, itiraza ekli yemin varakasındaki iddialar ışığında yorumlamış ve Müstedaaleyhin itirazlarının, mülkiyet konusundaki ihtilâfı, Davacı ve Davalı arasındaki ihtilâf olmaktan çıkartıp, Davacı, Davalı ve 3. şahsın arasındaki bir ihtilâf haline getirdiği so-nucuna vararak, (Mavi 44) "Aile Mahkemesi, 3. şahsın mülkiyet hakkının tartışılmasına yetkili değildir" şeklinde bulgu yapmıştır. (Mavi 45)

Taraflardan biri paylaşıma tabi mallarla ilgili ara emri talep ettiğinde; İlk Mahkemenin görevi, yerleşmiş ara em-ri prensipleri ışığında talebi değerlendirmek ve konu malların paylaşıma tabi mallar olduğuna ilişkin belirtiler olması halinde talep edilen emri vermek, aksi halde ise reddetmektir.

Ara emri istidalarında, dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, bazı h-allerde zorunlu olarak davanın esasına girilse bile, davayı sonuçlandırıcı bulgular yapmaktan kaçınılması gerektiğidir.

Boşanma davalarında, bir taşınmaz malın paylaşıma tabi mal olabilmesi için, söz konusu malın sair hususlar yanında, Aile Yasası'nın 26-(9)(B) maddesi kapsamında kişisel mal olmaması gerekir.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh, yemin varakasında; konu malların gerçekte Richard Parkinson adındaki yabancı uyruklu bir sahıs tarafından satın alındığını, adına kayıt imkânı olmadığı için yed-i emin bey-annamesi tahtında Müstedaaleyh adına kaydedildiğini ileri sürmüştür. (Mavi 25)

İstinaf Eden/Müstedaaleyhin, kendi adında bulunan taşınmaz mallar ile ilgili böyle bir iddiada bulunması, ihtilâfı, Davacı, Davalı ve 3. şahıs arasındaki bir ihtilâf haline ge-tirmez.

Bu iddiaların dava veya istida açısından yegane kıymeti, konu malların, Aile Yasası'nın 26(9)(B) maddesi kapsamında kişisel mal olup olmadığı ile ilgilidir.

İlk Mahkeme, İstinaf Eden/Müstedaaleyhin iddiaları ile ilgili kararında şöyle demiştir:-

"Kişisel mal, kişinin yukarıda belirttildiği şekilde
edindiği kendi nam ve hesabında olan, 3. şahsa ait olmayan bir değerdir."(Mavi 44)

İlk Mahkemenin bu tanımlaması genel olarak doğrudur. Ancak, İstinaf Eden/Müstedaaleyh, Aile Mahkemesinden, konu m-alların gerçek sahibinin başkası olduğuna ilişkin emir verilmesi talebinde bulunmamıştır.

İstinaf Eden/Müstedaaleyhin, iddialarından çıkan netice, bu malların paylaşıma tabi mallar olmadığı, Aile Yasası'nın 26(9)(B) kapsamında kişisel mal olduğudur. Mahk-emenin huzurundaki uyuşmazlık açısından üzerinde durulması gereken nokta budur.

Aile Yasası'nın 26(9)(B) maddesi uyarınca, malın nasıl ve ne şekilde edinildiği, olgu meselesidir. Bu konuda sağlıklı sonuca varmak için, tüm şahadetin Mahkeme huzurunda olma-sı ve taraflara iddialarını ortaya koyma fırsatının verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, "konu taşınmaz mallar, Müstedaaleyh adında kayıtlıdır, Müstedaaleyh mal sahibi olduğu cihetle iddialarını dinlemeye gerek yoktur" denmek suretiyle istidayı neticele-ndirmek, usül kurallarının öngördüğü bir yöntem olmadığı gibi adil de değildir.

Yukarıdakiler ışığında, İlk Mahkeme, İstinaf Eden/ Müstdaaleyhin itiraznameye ekli yemin varakasındaki iddialarını, malların davada taraf olmayan birine ait olduğunun saptanm-ası şeklinde algılayıp, karşı tarafın dinlenmesine fırsat vermeden, geçici ara emrini kesinleştirmesi hatalıdır ve kesinleştirme emrinin iptali gerekir.

SONUÇ:

İstinaf Eden/Müstedaaleyh, istinafında başarılı olduğundan istinaf kabul edilir.

Taraflar-ın kesinleşmesi konusunda mutabık kaldıkları hususlar hariç, İlk Mahkemenin ara emrini kesinleştirme emri iptal edilir.

İstida, Aile Mahkemesindeki görevli Yargıç tarafından dinlenmek üzere, İlk Mahkemeye iade edilir.

İstida dinlenmek üzere 2.4.2012 t-arihine tayin edilir.

Taraflarca kesinleştirilen kısmı hariç, diğer taşınmaz mallarla ilgili geçici ara emri, mezkûr tarihe değin, (son gün de dahil) yürürlükte kalacaktır.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Narin F. Şefik Hüseyin B-esimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç



22 Mart, 2012



8






Full & Egal Universal Law Academy