Yargıtay Aile Dairesi Numara 7/2004 Dava No 2/2006 Karar Tarihi 27.06.2006
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 7/2004 Dava No 2/2006 Karar Tarihi 27.06.2006
Numara: 7/2004
Dava No: 2/2006
Taraflar: Mahmut Akın ile Neşe Akın n/d Neşe Ayer Zaimoğlu
Konu: Mal Paylaşımı - Mahkemelerin Takdir Hakkı
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 27.06.2006

-D. 2/2006
Yargıtay/Aile Hukuk No: 7/2004
(Mağusa Aile Dava No: 29/2001)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Şafak Öneri.

İstinaf eden: Mahmut Akın, Baykal - Gazimağusa
(Davalı)

- - ile -

Aleyhine istinaf edilen: Neşe Akın n/d Neşe Ayer Zaimoğlu, Baykal - Gazimağusa
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Tonguz Ayman adına Avukat Mutlu Ayman
Aleyhine istinaf edilen na-mına: Avukat Orhan Z. Bilgehan ve Avukat Tağmaç Bilgehan adına Avukat Mine Vehit.

Mağusa Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Ahmet Kalkan'ın, 29/2001 sayılı davada 30/9/2004 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılan istinaftır.


---------------


H Ü K Ü M

-Nevvar Nolan: Bu istinafta Mahkemenin kararını Sayın Yargıç Şafak Öneri okuyacaktır.

-Şafak Öneri:Taraflar 29/8/1990 tarihinde evlenerek aile yuvasını Mağusa'da tesis ettiler. Bu evlilikten dava tarihinde 10 yaşında olan bir çocukları oldu. Taraflar davalı/istinaf edenin babası tarafından 28/9/1993 tarihinde davalıya hibe edilen Mağusa'd-a, İsmet İnönü Caddesinde, Sosyal Konutlar No 19'da bulunan Akın Market isimli iş yerini devralarak çalıştırmaya başladılar. Alt mahkemenin istinaf konusu yapılmayan bulgularına göre, mezkûr iş yerinin çalıştırılması sonucunda evlilik süresince aşağıdaki -mal varlığını edindiler:
1- Davalı adına kayıtlı Mağusa'da, Karakol Semtinde bir arsa, 2- Davalı adına kayıtlı Mağusa'da, Karakol Semtinde 10 daire ve 2 dükkândan müteşekkil bir apartman, 3- Taraflar adına müştereken kayıtlı Renault ve BMW marka 2 araba,- 4- Dava tarihinden önce ve sonra duruşma tarihine kadar, davacının %37'sini, davalının ise %67'sini çektiği muhtelif bankalardaki toplam 23,856-Dolar, 21,223-Stg 65,603,745,000-TL, 5- Duruşma tarihinde muhtelif bankalarda bulunan toplam 76.163.731.267-TL,- 6- 4.740.000.000-TL değerinde muhtelif ev eşyası, 7- Dava tarihinden sonra, Akın Marketin 3. kişilere kiralanmasından dolayı davalının aldığı kira geliri, 8- Dava tarihi ile duruşma tarihi arasında, apartmandan elde edilen kira gelirleri.

Taraflar evl-iliği müteakip bir süre iyi geçindikten sonra, aralarında geçimsizlik baş göstermeye başladı. Bunun sonucu olarak davacı, davalı aleyhine daha sonra geri çektiği 14/2000 sayılı boşanma davasını ikâme etti. Geçimsizliklerinin devam etmesi üzerine davacı,- kısa süre sonra istinaf konusu davayı dosyalayarak mahkemeden boşanma, küçüğün velayeti, nafaka ve evlilik süresince elde ettikleri malların 2/3'nün kendisine bırakılması yönünde mal paylaşımı talebinde bulundu. Davalı da mukabil talep'te bulunarak mahke-me'den lehine benzer emirler talep etti.

Davayı dinleyen Mağusa Aile Mahkemesi, taraflar arasındaki ailevi ilişkilerin birlikte yaşamayı olanaksız hale koyacak kadar önemli surette gerginleştiği bulgusuna vararak, 1/98 sayılı Aile Yasasının 24(6) madde-si uyarınca boşanmalarına küçüğün velayetinin davacıda olmasına, davalının küçük için ayda 250.000.000-TL nafaka ödemesine karar verdi. Küçük ve davalı arasındaki şahsi münasebeti de düzenleyen alt mahkeme, duruşma tarihinde mevcut olan mal ve parayı da p-aylaşıma tabi tuttu. Paylaşımda, BMW araba ile ev eşyalarını davacıya, Renault marka arabayı da davalıya bırakmayı uygun gören alt mahkeme davalı adına kayıtlı bulunan apartmanın değerini 150,000-Stg, arsanın değerini de 35,000-Stg olarak tesbit etti. Du-ruşma tarihinde bankada mevcut olan paralar ile gayrımenkulleri taraflar arasında %50 oranında paylaşıma tabi tutan alt mahkeme gayrımenkullerin davalı adına kayıtlı olması nedeni ile davacı lehine, gayrımenkullerin değerinin yarısı olan 92.500-Stg için h-üküm verdikten sonra davalının mezkûr parayı derhal ödemesinin güçlük yaratabileceği olasılığını göz önünde bulundurarak 1/11/2004 tarihinden itibaren aylık 15.000-Stg taksitlerle ödemesini uygun gördü.

Alt mahkemenin paylaşım ile ilgili kararının hata-lı olduğunu ileri süren davalı, huzurumuzda bulunan istinafı dosyaladı. İstinaf ihbarnamesinde 15 istinaf sebebi ileri sürülmesine rağmen, duruşmada temas edilen istinaf sebepleri 5 başlık altında toplanabilir.
1- Alt mahkeme, huzurundaki şahadeti ya-nlış değerlendirerek, paylaşıma tabi gayrımenkullerin fiatını gerçek değerlerinden daha yüksek olarak tesbit etti. 2- Alt mahkeme davalının, babası ile müşterek banka hesabında bulunan mevduatı, paylaşıma tabi para olarak değerlendirmekle hata etti. 3- A-lt mahkeme paylaşıma tabi mal ve paraları, davalı lehine 2/3 oranında paylaşıma tabi tutmak yerine %50 oranını takdir etmekle hatalı davrandı. 4- Alt mahkeme davanın dosyalanmasından sonra, davacı tarafından bankadan çekilen paraları %50 oranında paylaşım-a tabi tutmamakla hatalı davrandı. 5- Alt mahkeme davacı lehine hükmettiği
92.500-Stg'i ödenebilecek makul miktarlarda ödenmesini emretmemekle takdir yetkisini hatalı kullandı.

Davacı/aleyhine istinaf eden de istinafa karşı mukabil istinaf dosyalamı-ştır. Mukabil istinaf da, birçok istinaf sebebi içermesine rağmen, istinafın duruşmasında davacı avukatı bunlardan sadece birisi üzerine yoğunlaşmış, diğer istinaf sebeplerinde ısrarlı olmamıştır. Davacının mukabil istinafı şu şekilde özetlenebilir:
1- A-lt mahkeme paylaşıma tabi mal ve paraları davacı lehine 2/3 oranında paylaşıma tabi tutmak yerine, %50 oranını takdir etmekle hatalı davrandı.

1 ve 5 numaralı istinaf sebeplerini ayrı ayrı, 2, 3, 4. istinaf sebepleri ile mukabil istinafı birlikte ele alı-p değerlendirmeyi uygun görürüz.

1. istinaf sebebi; paylaşıma tabi Karakol Semtindeki arsa ve apartmanın değeri hususunda alt mahkemede davacı 2, davalı ise 1 tanık dinletti. Davacı tanığı Mimar Hilmi Kökel'e göre apartmanın değeri 150-160.000-Stg, ar-sanın değeri ise
35.000-Stg'dir. Davalı tanığı Mimar Gökhan Noyan'a göre de apartmanın değeri 100.000-Stg, arsanın değeri ise
25.000-Stg'dir. Şahadeti değerlendiren alt mahkeme davacı tanığı Hilmi Kökel'in şahadetine itibar ederek apartmanın değerini 1-50.000-Stg, arsanın değerini ise 35.000-Stg olduğu tesbit etti.
Davalı avukatı, davacı tanığı Hilmi Kökel'in şahadetinde, dava konusu apartmanın 2 katı büyüklüğünde olan ve daha değerli bölgede bulunan başka bir binanın yakın geçmişte 210.000-Stg'e satıl-dığını ifade ettiğini, alt mahkemenin bu şahadet ışığında dava konusu apartmanın değerini 100.000-Stg olarak tesbit etmesi gerektiğini iddia etmektedir. Alt mahkemenin apartmanın değeri hususundaki bulgusuna dayanıklık eden Mimar Kökel'in şahadeti incelen-diğinde, adı geçen binanın, ihtiyaç nedeni ile değerinin çok altında satıldığı için emsal olarak dikkate alınmaması gerektiğini iddia ettiği de görülecektir. Daha önceki bir çok istinaf kararında belirtildiği gibi
(C/İ 6/74, Y/C 9/90 ve Y/H 70/97 - 71/97-) Yargıtay, alt mahkemenin olgularla ilgili bulgularına müdahale ederken çok titiz davranır. Tarafları gören, şahadetlerini, hal ve hareketlerini de izleyerek değerlendiren, inanılır veya inanılmaz bulan alt mahkemelerdir. Alt mahkemenin olgularla ilgili- bulgularının hatalı olduğunu iddia eden taraf, bu bulguların şahadete dayanmadığını, şahadetin yanlış değerlendirilerek üretildiğini, dikkate alınması gereken önemli konulardaki şahadetin dikkate alınmadığı, hususlarında Yüksek Mahkemeyi tatmin etmedikçe- Yüksek Mahkeme, alt mahkemenin olgularla ilgili bulgularına müdahale etmez.
Huzurumuzdaki meselede alt mahkeme Mimar Kökel'in şahadetine niçin itibar ettiğini kararında açık bir şekilde izah etmektedir. Mimar Kökel'in yukarıda özetlediğimiz şahadeti, al-t mahkemenin apartmanın değeri ile ilgili yapmış olduğu bulguya açıktı. Söylenenler ışığında bu istinaf sebebinde herhangi bir mesnet görmeyiz.

2, 3 ve 4. istinaf sebebi ve mukabil istinaf sebebi; boşanma halinde paylaşıma tabi mal varlığının ne olduğ-u ve hangi kıstaslara göre taraflar arasında paylaştırılmaları gerektiği 1/98 Aile (Evlenme ve Boşanma) Yasasının 26. maddesinde düzenlenmektedir.

Bu maddeye göre alt mahkemenin mal paylaşımı hususundaki görev ve yetkileri, öncelikle paylaşıma tabi mal- varlığını tesbit etmek, bu tesbiti yaptıktan sonra ise paylaşıma tabi mal varlığını takdir hakkını kullanarak taraflardan biri aleyhine 1/3 oranından daha az olmamak üzere taraflar arasında paylaştırmaktır. Mahkeme paylaşıma tabi mal varlığını tesbit ede-rken maddede belirtilen mal, para ve değerleri dikkate alır. Bunun gibi paylaştırma yaparken maddede öngörülen kıstaslardan hareket ederek takdir yetkisini kullanır. İstinaf konusu meselede alt mahkeme, evlilik birliği süresince elde edilen ve duruşma gü-nünde mevcut olan, mal varlığını paylaşıma dahil etti. Alt mahkeme, dava açılmazdan önce ve açıldıktan sonra duruşma tarihine kadar olan sürede, taraflarca ve davalının babası tarafından bankalardan çekilen paraları evlilik birliği süresince edinilmiş ola-rak kabul etmesine rağmen paylaşıma tabi tutmadı. Bunun gibi davadan sonra davalı tarafından başkasına kiralanan Akın Market'den ve apartmandan elde edilen kira gelirlerini de paylaşıma tabi tutmadı. Ancak mezkûr para ve kira bedellerini paylaşım oranını- tesbit ederken dikkate aldı.

Alt mahkeme paylaşım oranını tesbit ederken mal varlığının elde edinilmesinde davalının kişisel malı olan marketin kurulduğu dükkânın ve davalının babasının maddi ve manevi ciddi katkısı olduğu bulgusuna vardı ve bunu daval-ı lehine olarak değerlendirerek paylaşım dışı bıraktığı kira gelirlerini ve bankadan davacıya nazaran fazladan çektiği, parayı bu katkıya karşılık olarak kabul etti.
Davacının, mal varlığının elde edilmesinde emeği ile fiilen çalışarak en az davalı kadar- katkıda bulunduğunu, müşterek çocuklarının velayetinin davacıya verildiğini, davalının apartman ve arsanın gelirinden sürekli olarak faydalanacağını da dikkate alarak paylaşımın %50 oranında olmasını takdir etti.

Mahkemeler takdir hakkını kullanırken -adil davranmak zorundadır. Mahkemeler, takdir hakkını, olguları iyi kavrayarak titiz bir değerlendirmeye tabi tuttuktan sonra kullanmalıdır. Yargıtayın, alt mahkemelerin takdir hakkına müdahale etmesi için, alt mahkemenin, takdir hakkını kullanması sonuc-u adil olmayan kararlar üretildiği veya alt mahkemenin takdir hakkını kullanırken, yanlış olgulara dayandığı veya olguları yanlış uyguladığı, çok açık bir şekilde görülmesi, bu hususta ikna edilmesi gerekir.
Huzurumuzdaki meselede, alt mahkeme takdir hak-kını kullanırken, mal varlığının edinilmesinde tarafların her ikisinin de fiilen çalışmak sureti ile katkıları olduğunu ağırlıklı olarak dikkate aldı. Davalının, gayrimenkullerin iratından faydalanmaya devam edeceğini ve müşterek çocuklarının veleyetinin -davacıda olacağını davacı lehine olarak; mal varlığının elde edilmesinde, davalıya ait dükkânın ve davalının babasının katkılarını, keza davalının duruşma tarihinden önce davacıya nazaran bankalardan çektiği %17 fazla parayı ve kira gelirlerini ise davalı -lehine olarak değerlendirdikten sonra paylaşım oranını tesbit etti.

Davaya özgü olgular ışığında, alt mahkemenin takdir hakkını hatalı kullandığı ve adil bir paylaşım yapmadığı hususunda ikna olmadığımız bir yana, alt mahkemenin olguları titizlikle ince-leyerek takdir hakkını yasal prensiplere uygun şekilde ve adil olarak kullandığı görülmektedir. Bu itibarla bu başlık altındaki istinaf sebepleri ile mukabil istinaf sebebi red olunur.

5. istinaf sebebine gelince; 1/98 sayılı Aile Yasası, madde 26(3)(B-)'ye göre, alt mahkeme paylaşıma tabi taşınmaz malların duruşma tarihindeki parasal değerini saptadıktan sonra, saptanan değer, takdir ettiği paylaşım oranına göre taraflar arasında paylaştırılır. Paylaştırmada taşınmaz mal hangi taraf adına kayıtlı ise, -o tarafın mülkiyetinde kalmaya devam eder. Ancak malın üzerinde kayıtlı bulunan taraf diğer tarafa paylaşım oranından kaynaklanan hakkını ödemekle yükümlüdür. Ödemenin nasıl yapılacağı ise mahkemenin takdirine kalmış bir husustur. İstinaf konusu meseled-e alt mahkeme dava konusu gayrımenkûllerin toplam değerini 185,000-Stg olarak tasbit etti ve istinaf edenin, aleyhine istinaf edilene %50 paylaşım oranına göre 92,500-Stg ödemesini ve bu ödemenin aylık 15.000-Stg taksitlerle yapmasını uygun gördü.
İstina-f eden aylık taksitlerin ödenebilir miktarda olmadığını, borcun daha uzun vadeye yayılması gerektiğini iddia etmektedir.
Alt mahkeme huzurunda istinaf edenin ödeme gücü hususunda herhangi bir iddia veya şahadet ibraz edilmemiştir. Dolayısıyle, alt mahkeme-, davalının ödeme gücü hususunda kesin bir bulguya varması olası değildi. Buna rağmen alt mahkeme, adil olabilmek adına, mezkûr gayrımenkûllerin, borcun ödenmesini temin için satılmasını, karardaki değişle "yok pahasına ellerinden çıkarmasını" önlemek içi-n takdir hakkını "6 ay içinde ve taksitler ile ödenmesi" yönünde kullanmıştır. Alt mahkemenin, bu konudaki takdir hakkını hatalı kullanmadığı bir yana, davalının, kararın okunduğu tarihten bugüne kadar yaklaşık 20 aylık bir süre geçmesine rağmen borcunu ö-dememesi, bu istinaf sebebinde ne kadar gayrıciddi ve gayrısamimi olduğunu göstermektedir.

Yukarıdaki söylenenler ışığında istinaf ve mukabil istinaf red ve iptal olunur. Dava masrafları ile ilgili emir verilmez.



Nevvar Nolan Gönül E-rönen Şafak Öneri
Yargıç Yargıç Yargıç


27 Haziran 2006
-










6



-


Full & Egal Universal Law Academy