Yargıtay Aile Dairesi Numara 6/2016 Dava No 1/2018 Karar Tarihi 24.10.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 6/2016 Dava No 1/2018 Karar Tarihi 24.10.2018
Numara: 6/2016
Dava No: 1/2018
Taraflar: Burçin Pınar ile Özgün Akkeleş arasında
Konu: Varsayılan babalık (putative father) davalarında verilmesi zorunlu şahadet
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 24.10.2018

-D.1/2018 Yargıtay Aile Hukuk: 6/2016
Girne Aile Genel İstida: 80/2014

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ, Peri Hakkı.

İstinaf eden: Burçin Pınar, Doğanköy - Girne
(Müstedi)

-ile-

A-leyhine istinaf edilen: Özgün Akkeleş, Karaoğlanoğlu - Girne
(Müstedialeyh)


A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat İzzet Erkanlılar

Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Hasan Hasipoğlu


Girne Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı- Nüvit Gazi Hacı'nın, 80/2014 sayılı davada, 31.5.2016 tarihinde verdiği karara karşı Müstedi tarafından yapılan istinaftır.

---------------

K A R A R


Ahmet Kalkan: Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Peri Hakkı
okuyacaktır.

Peri Hakkı:Bu- istinaf, İstinaf Eden/Müstedi (bundan böyle sadece Müstedi olarak anılacaktır) tarafından Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedialeyh (bundan böyle sadece Müstedialeyh olarak anılacaktır) aleyhine, Girne Aile Mahkemesinde dosyaladığı 80/2014 sayılı Genel İstida -da, Alt Mahkemenin verdiği ret ve iptal emrinden yapılmıştır.

Müstedi, Fasıl 278 Evlilik Dışı Çocuklar Yasası, madde 8(a) altında dosyaladığı bir istida ile, Müstedialeyhin evlilik dışı doğan, küçük Aras ve küçük Armin'in babaları
varsayılması (-putative father-) doğrultusunda bir emir ve Müstedialeyhin küçük Aras ve küçük Armin için her ay 1000'er TL bakım masrafları ödemesi (-affiliation- order) için emir talep etmiştir.

Müstedi, istidasına ekli yemin varakasında özetle: Müstedialeyh Özgün Akkeleş ile takriben 2012'de ilişki yaşamaya başladığını, bu ilişkiden 5.9.2014 tarihinde küçük Aras ve küçük Armin'in dünyaya geldiğini, çocuklarının- babalarının Özgün Akkeleş olduğunu, çocuklara babasız damgası vurulmaması için işbu istidayı yaptığını ve Özgün Akkeleş'in çocuklarına maddi katkıda bulunması gerektiğini iddia ederek, istida gereğince emir verilmesini talep etmiştir.

Müstedialeyh itira-zına ekli yemin varakasında, Müstedinin istidadaki unvanının hatalı olduğuna ve istidanın yasal dayanağı olmadığına dair iptidai itirazından sonra, Fasıl 278'in hiçbir maddesinin anneye, çocukların soydanlığının düzeltilmesi için mahkemeye başvurma yetkisi- vermediğini, buna bağlı olarak eğitim masrafı ve nafaka talep etme hakkı olmadığını, Müstedialeyhin ilgili dönemde kanser tedavisi gördüğü için bir kadını doğal yoldan hamile bırakma olasılığının olmadığını, Müstediyi tanıdığını kabul etmekle birlikte cin-sel birliktelik yaşamadıklarını ve Müstedinin daha önce aleyhine deport emri çıkmış bir kimse olup, çocuklarını KKTC'de kalabilmek için kullandığını, Ekim 2012'den sonra Savaş Özyiğit Tüp Bebek Merkezinde başka bir kişiden hamile kaldıktan sonra "dış gebel-ik" sebebiyle düşük yaptığını tespit ettiğini iddia ederek, istidanın masraflarla reddini talep etmiştir.

Alt Mahkeme, Müstedinin iddia ettiği zamanlarda Müstedialeyh ile cinsel birliktelik yaşadığına ve Müstedialeyhin küçük Aras ve küçük Armin'in babası- olduğuna dair yeterli şahadet olmadığına kanaat getirerek, istidayı ret ve iptal etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Müstedi, istinaf ihbarnamesinde 4 istinaf sebebi ileri sürmekle birlikte, hitabında, istinaf sebeplerini 3 ana başlık altında toplamıştır:

Mu-hterem Alt Mahkeme, Müstedi ve Müstedialeyh Tanıklarının şahadetini hatalı değerlendirdi ve/veya Müstedi Tanıklarının şahadetlerine inanmamakla hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, genel istidanın yalnızca (A) paragrafındaki talebi incelemekle hata etti ve/vey-a diğer paragraflardaki talepleri incelememekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, Müstedinin istidasının masraflarla reddolunması talep edilmemesine rağmen, Müstedi aleyhine masraf vermekle hata etti.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Müstedi Avukatı, öze-tle: Müstedi Tanıklarının her birinin tutarlı şahadet vererek birbirini tamamladığını, Mahkemenin, huzurunda Müstedi ile Müstedialeyhin cinsel bir birliktelik yaşadıklarını kanaat getirmesi için şahadetin yeterli olmasına rağmen Alt Mahkemenin bu Tanıkları-n şahadetine itibar etmeyerek hata yaptığını, telefon ve mesaj kayıtlarının da bu ilişkiyi teyit ettiğini, Alt Mahkeme, Müstedinin istidasındaki (A) paragrafında Müstedialeyhin çocuklarının babası olduğuna dair emir vermeyi reddettikten sonra istidanın (B)- paragrafındaki "affiliation order" talebini tezekkür etmemekle hata ettiğini ve Müstedinin yemin varakasında masraf talep etmemesine rağmen masraf emri vererek, Alt Mahkemenin hata yaptığını ileri sürdü.

Müstedialeyh Avukatı hitabında, özetle: Alt Ma-hkemenin tüm şahadeti titizlikle inceledikten sonra bir kanaate vardığını, Müstedinin küçük Aras ve küçük Armin'in doğum belgesini bile Mahkemeye ibraz etmekten imtina ettiğini, Alt Mahkemenin Müstedialeyhin çocukların babası olmadığına kanaat getirdikten -sonra nafaka emri (affiliation order) talebini tezekkür etmemesinin doğru olduğunu ileri sürerek, istinafın masraflarla reddini talep etti.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ:

1. Muhterem Alt Mahkeme; Müstedi ve Müstedialeyh Tanıklarının şahadetini hatalı -değerlendirdi ve/veya Müstedi Tanıklarının şahadetlerine inanmamakla hata etti.

İstinaf konusu istida, Fasıl 278 Evlilik Dışı Çocuklar Yasası madde 8(a) altında evlilik dışı olan küçük Aras ve küçük Armin'in babalarının (putative father) Müstedialeyh oldu-ğuna dair bir emir ve aynı Yasanın 9. maddesi altında küçük çocukların bakım masraflarının ödenmesi için dosyalanmıştır.

Fasıl 278 madde 8 şöyledir:
"8.Mahkeme Tüzüğüne bağlı kalınması koşuluyla:
(a)(i)Evlilik dışı bir çocuğun annesi çocuğun
- doğmasından önce herhangi bir zaman veya
doğmasından sonraki beş yıl içinde herhangi
bir zaman; veya
(ii)Ana ölü olduğunda, çocuğu gözetiminde
bulunduran kişi veya çocuk devlet bütçesinde
bir yükümlülük teşkil ettiğinde- bir sosyal hizmet-
ler memuru, çocuğun doğumundan sonraki beş
yıl içinde herhangi bir zaman, çocuğun bakım
masraflarının ödenmesi için bir emir-
name yapılması amacıyla Mahkemeye başvurabilir:
Ancak,- böyle bir ana, evli bir kadın
olduğunda, böyle bir başvuruda bulunamaz meğer
ki, çocuk ana rahmine düştüğü zaman ve o zamandan
bu yana kocasından ayrı yaşamakta olsun;

(b)Mahkeme, baba olduğu iddia edilen k-işinin cevap
vermesi gereken ve ilk delillere göre haklı görünen
bir dava bulunduğundan tatmin olursa, Mahkemede ispatı
vücud etmesi için bir celpname çıkarır ve ispatı vücud
etme tarihini celbnamede saptayarak celbnameni-n ona
tebliğ edilmesini sağlar:

Ancak Mahkeme,çocuğun babası olduğu iddia edilen
kişinin aslında ve gerçekte o çocuğun babası
olmadığına veya o müracaatın iyi niyetle yapılmadığına
ve tehdit veya şantaj amacıyla ya-pıldığına inanmak
için makul bir sebep bulunduğundan tatmin olursa, bir
celbname çıkarmayı reddeder."

"8. Subject to any Rules of Court -
(i) the mother of an illegitimate child, at
any time before the birth of the child or
at any t-ime within five years from such birth; or
ii)when the mother is dead the person having
the custody of the child, or where the child
is a charge on public funds a welfare
officer, at any time- within five years from
the birth of the child, may apply to the Court
for an affiliation order:
Provided that, where such mother is a
married woman, no such application shall be
made by h-er, unless at the time of the
conception of the child and since that time
she was living apart from her husband".

-Fasıl 278 madde 8 altında verilecek bir bakım emrinin (affiliation order), 9.madde ile birlikte tezekkür edilmesi gerekmektedir. 9.madde ise şöyledir:

9. (1) Herhangi bir Mahkeme tüzüğüne bağlı kalınması koşuluyla, celpnamede saptanan tarihte, Mahkeme da-vayı dinlemeye başlar ve şahadet üzerine, baba olduğu iddia edilen kişinin gerçekten çocuğun babası olduğundan tatmin olursa, o kişiyi çocuğun varsayılan babası olarak hükmeder ve koymayı uygun göreceği kayıt ve koşullara bağlı olarak çocuk için bakım ma-sraflarının ödenmesine emir verir.
Ancak, çocuğun, babalığı konusunda baba olduğu iddia edilen kişiyi ima ve işar eden şahadet mevcut olmadıkça ve bu şahadet esasa ilişkin bir konuda teyit edilmedikçe, Mahkeme baba olduğu iddia edilen kişiyi çoc-uğun varsayılan babası olarak hükmetmez.


(2) Baba olduğu iddia edilen kişi, (3) fıkrada belirtilen, ana rahmine düşme ihtimali olan süre içinde herhangi bir zaman, başka hiçbir erkek bulunmaksızın ana ile birlikte yaşamışsa, çocuğun babası sayılır;- meğer ananın böyle bir birlikte yaşama sonucu çocuğa hamile kalmasının mümkün olmadığı kanıtlansın.

(3) Yukarıdaki (2).fıkrada belirtilen muhtemel hamile kalma
süresi, çocuğun doğumundan önceki, her ikisi dahil, yüz
seksen birinci gün ile- üç yüz ikinci gün arasındaki
süredir.Mahkemenin bir bakım emri verebilmesi için ilk olarak çocuğun babasının Müstedialeyh olduğuna (putative father) emir vermesi gerekmektedir.


9.(1)Subject to any Rules of Court, on the date fixed in the summ-ons, the Court shall proceed to hear the case and, if satisfied upon the evidence that the alleged father is in truth and in fact the father of the child, the Court shall adjudge him to be the putative father of the child and make an affiliation order subj-ect to such terms and conditions as the Court may deem fit to impose:
Provided that the Court shall not adjudge the alleged father to be the putative father of the child unless there is evidence as to the paternity of the child implicating the alleged fat-her and such evidence is corroborated in a material particular.
(2)The alleged father shall be deemed to be the father of the child if he has co-habited with the mother, to the exclusion of all other male persons, at any time during the period of possible- conception specified in subsection (3), unless it is made to appear that it is impossible that the mother has conceived the child in consequence of such co-habitation.
(3)The period of possible conception mentioned in sub-section (2)is the period between- the one hundred and eighty-first day and the three hundred and second day, both inclusive, before the birth of the child.


Madde 9 (1)altında verilecek bir emir, "affiliation order" Yasası'nın 2.nci maddesinde şöyle tanımlanmaktadır:

" Evlilik dışı çocu-k için bakım ve eğitim masrafları ödeme emri bu Yasa uyarınca Mahkemece yapılan ve evlilik dışı bir çocuğun varsayılan babasının çocuğun bakım ve eğitimi için para ödemesini ve içinde direktif verilecek biçimde çocukla ilgili olarak başka ödemeler yapması-nı gerektiren emri anlatır.

" Affiliation order means an order made by the Court under the provisions of this law whereby the putative father of an illegitimate child is required to pay sums of money towards the
maintenance and education of the child and- to make such other payments in connection with the child as may be directed by the order "

Aynı maddede gayrimeşru çocuğun babası şöyle tanımlanmaktadır:

"Evlilik dışı çocuğun var sayılan babası", evlilik dışı bir çocuk ile ilgili olarak Mahk-emece çocuğun babası olduğuna karar verilen kişiyi anlatır;

"Putative father means in relation to an -illegitimate child a person a judged by the court to be the father of the child"
-
9. maddeden de görüleceği üzere, mahkeme bu madde altında bir emir verirken, bir kişinin gayrimeşru doğan çocuğun hakikaten babası olduğuna tatmin olması gerekmektedir. Mahkeme bu kanaati oluştururken, tarafların sunduğu şahadeti ve emareleri yasal mev-zuat çerçevesinde değerlendirmelidir.
"Evlilik dışı çocuk annesi" konumundaki kadınlardan mahkeme tarafından aranacak şahadet, Halsbury 3rd edition, vol.3 sayfa 120'de şöyle izah edilmiştir:

" -184. Evidence of mother. The evidence of the mother as to the paternity of the child is essential (f), and must be heard notwithstanding any consent or admission on the part of the defendant (g). Her evidence as to paternity must always be corroborated in -some material particular (h). What is required by way of corroboration is independent testimony which may be direct or circumstantial confirming in some material particular that part of the evidence of the mother which implicates the defendant.
It is not -sufficient that such evidence should show possibility (i). Where, however, there is evidence that over a long period (including the time of conception) the defendant associated with the complainant on terms of affection in their spare time and there is no -evidence that the complainant associated with other men, the court may treat such evidence as evidence of corroboration (k).

Any acts of familiarity may be sufficient to constitute corroboration even though it took place before the child could have been -begotten (l); and acts innocent in themselves may be coloured by a difference in the social position of the parties (m ). So, to-o, an admission of paternity (o) or any conduct pointing to the probability of the defendant being the father (p), may be sufficient corroboration. The complainant is a competent witness to prove that a letter containing an admission of paternity is in the- hand-writing of the defendant (q). The court has to decide whether corroboration exists, therefore an erroneous decision does not deprive it of jurisdiction and an order of certiorari will not issue to quash its order(r).
In cross-examination the mother -may be questioned as to her connection with other men, but her answer cannot be contradicted (s), except where it is soug-ht to show that another man might be the father of the child (t).

Bu alıntının Türkçe tercümesi şöyledir:

Annenin çocuğun babalığı ile ilgili vereceği şahadet esasdır ; bu şahadet babanın rıza göstermemesi veya kabul etmemesine bakılmaksızın verilmelidi-r . Annenin babalık ile ilgili şahadeti mutlaka esaslı olgular ile teyit edilmelidir . Annenin davalıya babalık ima eden şahadeti esaslı noktalarda bağımsız, direkt veya çevre şahadet ile teyit edilmesi gerekmektedir. Böyle bir şahadetin olasılıklara daya-nması yetersizdir. Uzun bir zaman dilimi içerisinde (çocuğun anarahmine düştüğü zaman da dahil) başka hiçbir erkek bulunmaksızın annenin davalı ile zaman zaman gönül ilişkisi yaşadığını ortaya koyan şahadet Mahkeme tarafından teyit edici şahadet olarak değ-erlendirilir. Çocuğun doğumundan önce anne ile davalı arasında varolan yakınlık tarafların sosyal durumundaki farklılığa rağmen teyid edici şahadet sayılabilir. Bu bağlamda babalığın kabulü veya davalının çocuğun babası olma ihtimalini gösteren herhangi bi-r davranış da teyit için yeterli olabilir. Anne çocuğun babası olduğunu elyazısı ile kabul eden davalı tarafından yazılmış bir mektup ile ilgili ehil tanık olarak şahadet verebilir .Mahkeme teyid edici şahadetin varolup olmadığına karar vermelidir.Mahkemen-in vereceği hatalı bir karar yetkisizlikten Certiorari Emri ile iptal edilemeyecektir. Anne istintakı sırasında başka erkeklerle olan ilişkisi ile ilgili sorgulanabilir ancak vereceği cevaplar çocuğun babasının başka biri olduğunu ortaya koymak haricinde i-nkar edilemez.

Buna göre, bir "evlilik dışı çocuk annesi" çocuğunun ana rahimine düşmesi ihtimal olan süre içerisinde başka hiçbir erkek bulunmaksızın çouğun babası olduğunu iddia ettiği kişi ile birlikte cinsel ilişkiye dayalı bir birlik-telik yaşadığına
yönelik şahadetinin bağımsız şahadet ile teyit edilmesi gerekmektedir. Teyit edici şahadet direkt veya çevre şahadet olup sadece olasılık ile yetinilmemelidir. Bu hususta Burbury v Jackson 1916 KBD (p.16) ve Thomas v Jones 1921 KBD( p.22)- davalarına atıfa bulunuruz.

Müstedi, Alt Mahkemede verdiği şahadette, Müstedialeyh ile ilişkisinin 13 Ekim 2012 tarihinde başladığını, haftada 2-3 kez genellikle ev arkadaşı ile paylaştığı evinde bir araya gelerek cinsel birliktelik yaşadıklarını, -Müstedialeyh hayatında olduğu sürece başka bir birliktelik yaşamadığını, Müstedialeyhin çocukların doğumuna kadar yanında olduğunu ve çocukların babalarının olduğunu iddia etti. Müstedi idddialarını desteklemek için Müstedinin ev arkadaşı dahil 6 tanık din-letti.

Duruşma sonunda şahadeti değerlendiren Alt Mahkeme, kararında (Mavi 147'de) şöyle demiştir:

"Müstedinin bu yöndeki şahadetini desteklemek amacı ile çağrıldığı anlaşılan ve Müstedinin ev arkadaşı olduğunu ifade eden Tanık No.5 Yağmur Üstün -de şahadetinde, Müstediyi 2012 yılından beridir tanıdığını ve tanıdığı günden çocukların doğumuna kadar olan sürede Müstedinin hayatında Müstedialeyhden başka birisinin olmadığını, olsaydı görecek olduğunu, sonuçta Müstedi ile aynı evde yaşadıklarını söyle-miştir. Bu aşamada vurgulamak isterim ki Müstedi şahadetinde Müstedialeyh ile birlikte olduklarını ve Müstedialeyhin eve gidip geldiğini iddia ettiği dönem içerisinde bir ev arkadaşının olduğundan söz etmiş olmakla birlikte bu ev arkadaşının kim olduğu hak-kında herhangi bir isim Mahkemede zikretmemiştir, ve yine Müstedialeyh Avukatı tarafından Müstedinin ev arkadaşı olduğunu iddia eden Tanık No.5'e aksi yönde iddiada bulunulmasına karşın
Müstedinin ilgili dönemde ev arkadaşının Tanık No.5 olduğu yönünde Mü-stedi tarafından herhangi bir şahadet de huzuruma getirilmemiştir.
Dahası, Müstedinin şahadetinde ısrarla doğumdan sonra 3 kişi olduklarından ve evde bir başka arkadaşına yer olmadığından doğum sonrası çocuklarla birlikte yalnız yaşadığını söylemesine kar-şın Tanık No.5'in ise istintakı esnasında ısrarla halen Müstedi ile ev arkadaşı olduklarını ifade ettiği görülmektedir. Çocukların doğumu sonrasına ilişkin olması nedeni ile Müstedi ile Tanık No.5'in şahadetleri arasında bu çelişkinin meselenin esasına ili-şkin olmadığı kabul edilse bile yine de tarafların halen ev arkadaşı olup olmadıkları konusunda dahi bir birinden farklı şahadet sunmalarının şahadetlerine temkinli bakılmasını gerektirdiği kanaatindeyim.Bir başka ifade ile, Müstedi ile Tanık No.5'in huzur-umdaki şahadetleri bir bütün olarak değerlendirildiği zaman, bu meselede esasa ilişkin olan Müstedinin 13 Ekim 2012 tarihinden itibaren doğum yaptığı zamana kadar ve dolayısıyla çocukların ana rahmine düşme ihtimali olan süre içerisinde Müstedialeyh ile bi-rlikte olduğu ve Müstedialeyh dışında Müstedinin hayatında başka biri olmadığı yönündeki şahadetinin tek başına Tanık No.5'in şahadeti ile teyit edildiğini söylemek mümkün değildir.Müstedinin Müstedialeyh ile arkadaşlık yaptığı dönem içerisinde hayatında b-aşka birinin bulunmadığı yönündeki şahadetini teyit edecek nitelikte başka herhangi bir şahadet ise huzurumda bulunmamaktadır."

Müstedi ve tanıklarının şahadeti incelendiğinde, Müstedinin Müstedialeyh ile iddia ettiği sürelerde cinsel birliktelik içe-ren bir ilişkileri olduğunu teyit eden direkt veya çevre şahadet olmadığı görülmektedir.

Müstedialeyhin istida konusu çocuklara tüp bebek yöntemiyle hamile kalındığını ispat etmek için çağırdığı tanıklara itibar eden Alt Mahkeme, Müstediye Aralık 2013-'de tüp bebek tedavisi uygulandığı ve Ocak 2014 de kendi getirdiği embriyoların nakli sonrasında ikiz hamileliğinin olduğuna ve takriben doğum tarihlerinin 5.9.2014 tarihine denk geldiğine kanaaat getirdi.

Dolayısıyla Alt Mahkeme, Müstedinin küç-ük Aras ve küçük Armin'in babalarının Müstedialeyh olduğu iddiasını teyit edici şahadet yokluğunda ispatlayamadığı bulgusunda hata yoktur ve Müstedinin 1.istinaf sebebi reddedilir.

2. Muhterem Alt Mahkeme genel istidanın yalnızca (A) paragrafındaki talebi- incelemekle hata etti ve/veya diğer paragraflardaki talepleri incelememekle hata etti.

Müstedi, istidasının (B) paragrafında, Fasıl 278 madde 9(1) altında Müstedialeyhin küçük Aras ve küçük Armin'e nafaka ödemesi için nafaka ödeme emri (affiliation- order) talep etmiş ve Alt Mahkeme Müstedinin (A) paragrafındaki talebini reddettikten sonra, (B) paragrafındaki talepleri incelememiştir.

Yasanın 8. ve sonraki maddelerinden de anlaşılacağı üzere, mahkemenin bir nafaka emri verebilmesi için ilk ol-arak kendisine karşı dava açılan kişinin çocuğun babası olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.

Yüksek Mahkeme Yargıtay Aile/Hukuk 1/1978 sayılı kararında şöyle demiştir:

"Mahkeme aleyhine nafaka emri verilmesi istenen şahsın gayri meşru çocuğun hakikat-en babası olduğuna kanaat getirdikten sonra bu gibi şahsın gayri meşru çocuğun babası olduğuna (putative father) hükmeder ve uygun gördüğü koşullar tahtında, çocuk için nafaka ödemesine emir verir. 9. maddenin (1.) fıkrasının hükmüne göre Mahkemenin esas y-etkisi gayri meşru olan çocuğun babasının gayri meşru çocuğa nafaka ödemesi için emir vermektir. Çocuğun hakikaten babası olduğu hususunda verdiği hüküm ancak nafaka emrinin verilebilmesi için gerekli bir önlemdir. Yasa tahtında Mahkemenin nafaka emri verm-eden gayri meşru bir çocuğun babasının kim olduğu hususunda hüküm vermesine olanak yoktur. Daha önce belirttiğimiz gibi Mahkemenin yetkisi sadece nafaka emri vermektir."


Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, Fasıl 278'deki 8. ve 9. maddelerin e-sas amacı, babası ile arasında soybağı kurulmamış olan çocuklar için mahkemeye başvurularak, babanın çocuğun bakım giderlerine katkıda bulunmasını sağlamaktır, ancak bu maddeler dolaylı olarak babalık davasına ilişkin bir düzenlemeyi de içermektedir.

Bu -durumda, mahkeme, babanın tespitini yapmadan nafaka ile ilgili herhangi bir emir veremeyecektir.

Belirtilenler ışığında, Alt Mahkemenin küçük Armin ve küçük Aras'ın babalarının Müstedialeyh olduğunun şahadet yetersizliğinden tespit edememesinden so-nra, nafaka ile ilgili telepleri incelememesinde herhangi hata yoktur ve Müstedinin 2.istinaf sebebi de reddedilir.

3. Muhterem Alt Mahkeme; Müstedinin istidasının masraflarla reddolunması talep edilmemesine rağmen, Müstedi aleyhine masraf vermekle hata e-tti.

Müstedi, Müstedialeyhin itiraznamesine ekli yemin varakasında masraf emri talep etmediği gerçeği karşısında, Alt Mahkemenin Müstedialeyh lehine masraf emri verme yönüne gidemeyeceğini iddia etmektedir. İtiraznamelerde talep şerhi mevcut olmadığınd-an, yemin varakalarında istidanın masraflarla reddedilmesi adet haline gelmiş olmasına rağmen, bu yönde bir kural yoktur ve mahkeme adli takdirini kullanarak masraf emri verebilir (Bak.Yargıtay/Hukuk 23/1984 D.15/1984 İlkay Hikmet ve Metin Hakkı).

Bu hus-usta Clarke ve Jaques 1849 11 Beavan 623 kararında belirtilenlere yer vermenin faydalı olacağını düşünmekteyiz.
İlgili kararda aynen şöyle denmektedir:

" *958 The Master of the Rolls said there had been a case before the Lord Chancellor in which he thoug-ht the Court could give costs though not asked for by the notice of motion"

Tüm belirtilenlerle, Alt Mahkeme Müstedialeyh lehine masraf emri vermekle hata yapmamıştır ve 3.istinaf sebebi de reddedilir.

Netice itibarıyla Müstedi istinaflarında baş-arılı olamamıştır.

SONUÇ: İstinaf reddedilir. İstinaf masrafları İstinaf Eden/
Müstedi tarafından ödenecektir.





Ahmet Kalkan Bertan Özerdağ Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç
-


24 Ekim, 2018











12






Full & Egal Universal Law Academy