Yargıtay Aile Dairesi Numara 4/2007 Dava No 1/2009 Karar Tarihi 22.04.2009
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 4/2007 Dava No 1/2009 Karar Tarihi 22.04.2009
Numara: 4/2007
Dava No: 1/2009
Taraflar: Yıldız Kızıl n/d Yıldız Güçlü ile Ahmet Kızıl arasında
Konu: Boşanma - Karakter ve mizaç uyuşmazlığı nedeniyle boşanma
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 22.04.2009

-D.1/2009 Yargıtay/Aile Hukuk 4/2007
(Aile Dava No:41/2004;G.Mağusa)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti:Mustafa H.Özkök, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

İstinaf eden: Yıldız Kızıl n/d Yıldız Güçl-ü, Turnalar -
Mağusa
(Davalı)

- ile -


Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Kızıl, Boğaztepe - Mağusa
(Davacı)


- A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Alper Dede
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Dolun Üstüner.


Gazi Mağusa Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in
41/2004 sayılı davada 25.5.2007 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı -tarafından yapılan istinaftır.


------------------


H Ü K Ü M
-


Mustafa H. Özkök: Davacı, Gazi Mağusa Aile Mahkemesinde dosyalamış olduğu 41/2004 sayılı davasında özetle; Davalı ile 14.11.1992 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden 2.12.1993 tarihinde küçük Ömer Kızıl'ın dünyaya geldiğini, her iki tarafın da ik-inci evliliği olduğunu, evliliklerinin ilk üç yılının mutlu
geçtiğini daha sonra ise aralarında Davalının kusurları nedeniyle geçimsizliğin başladığını, ağza alınmayacak hakaretle kendisini aşağıladığını, karılık görevlerini yapmadığını ileri sürerek taraf-lar arasında mizaç ve karakter ayrılığı ile Davalının kusur ve kabahatleri hakkında tafsilât verdikten sonra aşağıdaki
talepte bulunmuştur:

"13. Yukarıdaki gerçekler ışığında davacının
davalı aleyhinde olan talebi aşağıda
- belirtildiği gibidir.
A) Taraflar arasında var olan karakter
ve mizaç uyuşmazlığı nedeni ile taraflar
arasında meydana gelen şiddetli geçim-
sizlik nedeni ile davacı leyhinde davalı
- aleyhinde olmak üzere şiddetli geçim-
sizlik sebebine binaen bir boşanma
ilamı itası.

B) A paragrafına alternatif olarak Davalının
kusur ve kabahatlerinden neşet eden
- şiddetli geçimsizlik nedeni ile davacı
leyhinde, davalı aleyhinde olmak üzere
boşanma ilamı itası.

C) Küçük Ömer Kızıl'ın velayetinin davacıya
verilmesi hususunda mahkeme emri- ve/veya
hükmü.

D) İşbu dava masraflarından ibarettir."


Davalı taraf ise dosyalamış olduğu Müdafaa ve Mukabil
Talebinde özetle; ön itiraz olarak Davacının davasının yasal
dayanağı olmadığı cihetle daha ileri gitmeden -reddini talep
etmiş ve müdafaasına devamla genel olarak Davacının iddialarını
reddetmiş ve taşınmaz mal ile taşınır malların tafsilâtını
verdikten sonra Mukabil Talep olarak aşağıdaki taleplerde
bulunmuştur:

"15. Dolayısıyla Davalının Davacı aleyh-ine
Mukabil Dava Yolu ile olan talebi şöyledir;
A) Muhterem Mahkemenin boşanma hükmü vermesi
halinde Küçük Ömer Kızıl'ın velayetinin
davalıya verilmesi hususunda bir hüküm
ve/v-eya emir;

B) Davacının davalı ve Küçük Ömer Kızıl için
eş ve çocuk nafakası olarak aylık
500.000.000 TL ödemesi ve işbu nafakanın
Devlet Planlama Örgütünün her 3 ayda bir
tespit ettiği haya-t pahalılığı oranında
artırılması hususunda bir Mahkeme emri
ve/veya hükmü;

C) Evlilik birliği içinde elde edilen payla-
şıma tabi mal varlığının tümü ve/vey-a
2/3'ünün davalıya verilmesi hususunda bir
hüküm ve/veya emir;

D) Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka
bir çare."


Davayı dinleyen Gazimağusa Aile Mahkemesi aşağıdaki şekilde
hüküm vermi-ştir:

"Netice itibarıyle;
Davalının kusur ve kabahatlerinden ötürü ailevi
ilişkiler birlikte yaşamı olanaksız ve çekilmez
bir hale koyacak kadar önemli surette gergin-
leştiğinden ve evlilik birliğinin temelinden
sarsılmış olmasından dolayı 1/1998- sayılı
Aile (Evlenme ve Boşanma) Yasasının m.24(6)
altında Davacı lehine Davalı aleyhine tarafların
boşanmalarına;

Küçük Ömer Kızıl'ın velâyetinin Davalı'ya
verilmesine;

Davacının Küçük Ömer Kızıl için 1.06.2007
tarihinden itibaren her ayb-aşı (5) gün lütuf
süreleri ile Davalı'ya 300 YTL iştirak nafakası
ödemesine;

Tarafların evlilik birliği süresince edinmiş
oldukları menkul mallardan olan 1 dörtlü,
1 ikili ve 2 tekliden müteşekkil koltuk
takımının;
Müşterek ikametgâhta dur-an 1 adet motosikletin
ve 1 adet sandalın Davalı'ya verilmesine;
Evlilik süresince edinilmiş gayrımenkûl
mallarının olmadığına; ve

Dava masrafları için HÜKÜM ve EMİR verilir."



Davalı taraf, işbu hükme karşı istinaf dosyalamıştır.
İstinafın du-ruşması yapılmıştır. İstinaf Eden Avukatı duruşma
sırasında istinaf ihbarnamesinin 11 istinaf sebebi içermekle
birlikte istinaf sebeplerini 3 başlık altında toplayıp hitap
edeceğini belirtmiş ve şu şekilde başlıkları sıralamıştır:

Talep Takririnde kıskan-çlıkla ilgili herhangi bir
iddia olmamasına rağmen İlk Mahkemenin kıskançlıkla ilgili
bulgu yapmakla hata ettiğini;

Davacı ile Davalının cinsel ilişkide bulunmadığı ile
ilgili yine Talep Takririnde ileri sürülmemesine rağmen bu
hususta da bulgu yapmakla İ-lk Mahkemenin hatalı davrandığını
ve son olarak 3. başlık altında ise;

Davacının teyit edilmeyen şahadetine inanarak Davacı
lehine boşanma kararı vermekle hatalı davrandığını ileri
sürmüştür.

Başlıkları sıraladıktan sonra yapmış olduğu hitabında
ö-zetle; Taraflar arasında geçimsizlikle ilgili sadece Davacının
şahadet verdiğini, Davacının bu şahadetini teyit edici herhangi
bir şahadet sunmadığı, aleyhine ceza davası getirildiği husu-
sunda Davacı tarafın kusurlu olduğu halde Davacı lehine boşanma
k-ararı vermekle İlk Mahkemenin hükmünün yanlış olduğunu belirterek
istinafın kabul edilerek hükmün iptalini talep etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen taraf Avukatı ise yaptığı hitabında
özetle; İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu, Davacıya
inanmakl-a herhangi bir hata etmediğini, geçimsizlikle ilgili
Davacının sunduğu şahadetin Davacı ile Davalı arasında geçen
tartışmalar olduğunu, Davacı ile Davalının tartışmalarına
şahit olan başka birisinin olmadığını, bu nedenle taraflar
arasında geçen tartışmay-ı teyit edici şahadete gerek
olmadığını, bu nedenle Davalının istinafının reddedilmesini
talep etmiştir.

Tarafların yapmış olduğu beyanlar ile İlk Mahkemenin hükmü
ve dosya tetkik edildiğinde Davalının istinaf sebepleri olarak
ileri sürdüğü tarafla-r arasındaki kıskançlık ve Davacı ile
Davalının cinsel ilişkide bulunmadığı yönündeki bulguları
Mavi 143'te şöyledir:

" Davalının kıskanç bir tabiata sahip olduğu
talep takririnde yer almadığından Davacının bu
yönde verdiği şa-hadete itibar edilmez.
Keza Davacı, Talep Takririnde 5 yıldır
Davalı ile aralarında karı-koca münasebetinin
olmadığından bahsederken şahadetinde 3 yıldır
cinsi münasebetleri olmadığı ortaya çıkmıştır.
......-........................................
..............................................
Davalının davacı ile cinsi münasebette bulun-
mayışı da davanın ikame edilmesinden sonra
meydana çıkan bir olgu olduğundan Davac-ı bu
hususa dayanarak boşanma talep edemez ve bu
yönde bulgu yapılır."


Yukarıya iktibas edilen İlk Mahkeme hükmü sayfa 143'teki
bulgularından da görüleceği gibi kıskançlıkla ilgili ileri
sürdüğü şahadeti ve Davacı ile Davalının cin-si münasebette bulunmadığı ile ilgili verdiği şahadeti İlk Mahkeme dikkate almamıştır. Bu nedenle İstinaf Edenin 1. ve 2. başlık
altındaki istinaf sebepleri ileri götürülmeden reddedilmesi gerekir kanaatindeyiz.

Geriye kalan son istinaf sebebi is-e yani Davacının teyit edilmeyen şahadetine dayanarak Mahkemenin Davacı lehine boşanma hükmü vermekle hata edip etmediğini incelemek gerekir. Bu
hususta Davacının şahadeti özetle Mavi 40, 41 ve 42'de şöyledir:



"S. İlk defa boşanma davası açıyor-sunuz?
C. İlk defa.
S. Başka davalarınız oldu mu?
C. İşte bu 3 sene vardır gider gelirik
Mahkemeye yok ceza davaları yok kavga
davaları. Gider geliriz biz.
S. Ama boşanma davası olarak tektir.
- C. Evet budur.
S. Bu evliliği yaptıktan sonra mutlu bir
beraberliğiniz oldu mu?
C. 3 - 4 sene oldu.
S. Sonra olan gelişmeleri Mahkemeye aktarır
mısınız?
C. Sonra kavgalar başladı. Bir yer-e gitsem
nereye gittin, dostuna gittin afedersiniz
yani özür dilerim. Yok dostuna gittin,
yok bilmem nereye gittin. Yani ben
haçanabir çekeceğim. Öyle öyle 13 sene
biz bu davayı böyle yürütt-ük. 13 seneden
sonra bir gün,
S. Davayı dediğiniz yani evliliği demek
istersiniz değil mi? Dava 13 senelik
değil.
.........................................
...........................-..............
C. Vallahi her gün kavga ederiz biz bu hanımla.
S. Birlikte yatır kalkar mısınız?
C. Şimdi yok, 3 seneden buraya yok.
S. Evde yemeğinizi pişirir mi?
C. Yok kendi yemeğini kendi pişirir çocuğu
- ile yer.
.........................................
.........................................
S. Mahkeme Tanığa: Ahmet Bey ne ise aranızdaki
sorunlar boşanmak istiyorsunuz. Bize bir
bir akta-racaksınız. Ne yapar ne yapmaz.
C. E her gün söver bana. Her gün. Ne anam
kalır ne babam kalır. Ne kızım kalır, ne
eski karım kalır. Her gün pezevenk diye
bana söver. İlk birinci yeğeniminan çıkardı
- beni. Kadın 68 yaşındadır. Yani kapılar
açıldı gittik Güneye geldik. Afeden gittik
Rum tarafında ilişkiye girdik. Bunlar olmaz
öyle şey. Bunun gibi kaçı yani."


Davacının özetle yukarıya aktarılan şahad-etini dikkate
alan İlk Mahkeme Mavi 145 ve 146'da ise şöyle demektedir:


"Davacının yaşını, işbu evliliğin süresini ve
şahadetinde belirtmiş olduğu gibi bunalıma girip
çalışamadığını, küfürleri duymamak için evden
- sabah çıkıp gece geldiğini, düzensiz ve gerilimli
bir yaşam izinde olduğunu göz önünde tuttuğumda
sırf boşanmak için bahane yaratmak girişimi içinde
olmadığını ve söylediklerinin doğru olduğuna ikna
oldum.
- Davacının şahadetine inandıktan sonra;
Davalının sürekli olarak Davacı'ya 'pezevenk'
demek suretiyle küfrettiği ve git sana kızın ve
yeğenin karılık yapsın diye rencide edici sözler
sarfettiği bulgusuna varırı-m.
.............................................
.............................................
Keza inandığım davacının şahadetine göre,
Davalının bu yöndeki hal ve hareketleri her gün
olmak üzere t-ekrarlanmakta ve Davacı bu yüzden
gününü gün boyu dışarıda geçirmekte, yemek,
temiz giysi gibi ihtiyaçlarını da diğer evlilik-
lerinden olma çocuklarında karşılamaktadır.
Bu hususlar da bize açıkça gösteriyor ki;-
Davalı, bu davranışlarından ötürü evlilikteki
manevi birliği yok etmiş ve Davacıda evlilik
bağı temelden sarsılmış ve kocalık zihniyeti
sona ermiş ve bağlılık şuuru kaybolmuştur.
Bu gerekçe ile evlili-k birliğinin Davacı
açısından temelden sarsılmış olduğu bulgusuna
varırım."


Yukarıya özetle aktarılan şahadeti dikkate alan İlk Mahkeme
yine yukarıya iktibas edilen paragraflardan da görüleceği gibi
Davacı geçimsizlikle ilgili ş-ahadet sunmuş ve bu şahadetin
doğru olduğuna kanaat getiren İlk Mahkeme de Mavi 144, 145 ve 146'daki bulguları yapmıştır.

Şahadete verilecek değeri takdir etme İlk Mahkemelerin
görevidir ve tanıkları şahadet verirken yakından izleme
fırsatı olduğu c-ihetle şahadeti değerlendirirken Yüksek
Mahkemeye oranla daha avantajlı durumdadırlar. Bu nedenle
İlk Mahkemelerin şahadetle ilgili bulgularına genellikle


müdahale edilmez meğer ki bu bulguların yanlış olduğu husu-
sunda Yüksek Mahkeme İstinaf Eden tar-afından ikna edilmiş
olsun.

Bu prensibi meselemize uyguladığımız zaman yukarıya
özetle aktarılan şahadetin İlk Mahkemenin yapmış olduğu
bulguları yapması için yeterli olduğu kanaatindeyiz ve bu bulguları yaparken hata ettiği hususunda ikna e-dilmedik.
Diğer bir deyişle İlk Mahkemenin önündeki şahadeti yanlış değerlendirip yanlış bulgu yaptığı hususunda ikna edilmedik.

İlk Mahkeme önünde yukarıya aktarılan bulgulara varması
için yeterli şahadet olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle İlk -Mahkemenin bu şahadete inanarak yapmış olduğu bulguların
yanlış olduğu hususunda ikna edilmiş değiliz. Kaldı ki
İstinaf Eden Davalı taraf da şahadetin doğru olmadığı yönünde herhangi bir iddiada bulunmamıştır. Sadece Davacının şahade-
tinin teyit edilme-diği nedeniyle Mahkemenin karar vermekle
hata ettiğini ileri sürmekte idi.

İlk Mahkemenin yukarıya aktarılan karı koca olan Davacı
ile Davalı arasında geçen olayları üçüncü bir şahsın şahadeti
ile teyit etmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle -İlk Mahkemenin Davacının doğru olduğuna inandığı şahadetine
dayanarak yukarıdaki bulguları yapmakla herhangi bir hata
etmediği kanaatindeyiz.

Yukarıda söylenenler ışığında İstinaf Eden Davalının
istinafında başarılı olmadığından istinafın redded-ilmesi
gerekir kanaatindeyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Netice itibarıyle istinaf ret ve iptal olunur.


Meselenin özelliği dikkate alınarak masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.



Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A-. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


22 Nisan 2009





9






Full & Egal Universal Law Academy