Yargıtay Aile Dairesi Numara 16/2013 Dava No 2/2015 Karar Tarihi 25.02.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 16/2013 Dava No 2/2015 Karar Tarihi 25.02.2015
Numara: 16/2013
Dava No: 2/2015
Taraflar: Erdem Çelebi ile Selen Tipon n/d Selen Tipon Çelebi arasında
Konu: Boşanma - Velayet - Mal bildiriminde bulunmama - Savunma hakkı - Savunma hakkı verilmeden davanın ispatına izin verilmesi - Usul - İstinaf ihbarnamesi - İstinaf ihbarnamesi - İstinaf ihbarnamesinde istinaf sebepleri ve gerkçelerinin bildirilmesi gereği.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 25.02.2015

-D. 2/2015 Yargıtay/Aile/Hukuk 16/2013
(Girne Aile Dava No: 110/2013)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti:Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu.


İstinaf eden: Erdem Çelebi, Lefkoşa.
(Davalı)-

- ile -


Aleyhine istinaf edilen: Selen Tipon n/d Selen Tipo Çelebi,
Girne.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Özen Hürses hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Ayşe Sanda-llı hazır.


Girne Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Talat Usar'ın 110/2013 sayılı davada, 23.10.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.


---------------



K A R A R


Hüseyin Besimoğlu : Bu istinafta, Mahkemenin hü-kmünü, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : İstinaf Eden/Davalı, Girne Aile Mahkemesinin 23.10.2013 tarihli kararına karşı, bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAFLA İLGİLİ OLGULAR:

İstinafla ilgili olgular kısaca şöyledir.

Aleyhine İstina-f Edilen/Davacı, 8.7.2013 tarihinde Girne Aile Mahkemesinde, İstinaf Eden/Davalı aleyhine bir boşanma davası açarak, lehine boşanma hükmü, küçük Arda Ahmet'in velayetini, nafaka, tazminat ve ek listede belirtilen menkullerin 2/3'ü talep etti.

İstinaf Ed-en/Davalı, 9.10.2013 tarihinde Avukatı vasıtasıyla müdafaa takriri dosyaladı, ancak mal bildiriminde bulunmadı.

23.10.2013 tarihinde, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı ve Avukatının hazır, İstinaf Eden/Davalının hazır olmadığı, ancak Avukatının hazır olduğ-u oturumda, Alt Mahkeme, İstinaf Eden/Davalı Avukatının tehir taleplerini reddederek davanın ispatına izin verdi.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının şahadetini dinleyen ve duruşma sırasında, İstinaf Eden/Davalı Avukatının Tanığı istintak etmesine izin ve-ren Alt Mahkeme, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının şahadeti bittikten ve İstinaf Eden/Davalı Avukatının tehir talebini ikinci kez reddettikten sonra, Davacı lehine aşağıdaki gibi hüküm vermiştir.

"Talep Takririnin "6(A) paragrafı gereğince tarafların boş-anmalarına, küçük Arda Ahmet'in velayetinin Davacıya verilmesine, muhtelif ev eşyalarının Davalıya, beyaz eşya ile TV'nin ise Davacıya kalmasına,
Davacının 302 gün süreyle iddet müddetine tabi olmasına, Davacının hüküm verilen talepler haricindeki talepler-inin ret ve iptal edilmesine,
Dava masrafları, Davalı aleyhine verilir. Davalının, Davacıya 2,000 TL dava masrafı ödemesine emir ve hüküm verilir."

İstinaf Eden, Alt Mahkemenin bu hükmünden istinaf etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

İstinaf ihbarnamesinde -6 istinaf sebebi mevcuttur. İstinaf Eden Avukatı istinaftaki hitabını 3 başlık altında toparlayarak hitap etmesine rağmen, bu meseledeki önemine binaen, istinaf ihbarnamesinde yer alan tüm istinaf sebeplerini karara aktarmayı gerekli gördük.

İstinaf seb-epleri şöyledir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı/Aleyhine İstinaf Edilenin talep takririndeki talepleri hususunda sunulan şahadeti yanlış ve/veya hatalı değerlendirmiştir. Şöyle ki, Muhterem Bidayet Mahkemesi huzurunda Davacının verdiği şahadet ile işb-u davanın ikamesinden sonra Davalı ile birlikteliklerinin olduğunu ve/veya Davalıyı affettiğini ve/veya Davalıya davadan sonra tekrar fırsat tanıyarak birlikteliklerinin sürdüğünü kabul ve/veya ikrâr ettiği ve/veya işbu yönde şahadeti olmasına rağmen Muhte-rem Bidayet Mahkemesi işbu şahadeti ve/veya hususu göz önünde bulundurmayarak ve/veya yeterince nazarı itibara almayarak ve/veya Davacının, davasının dava sebebinin ortadan kalktığına ve/veya kalmadığına karar verip, Davacının davasını reddetmemekle hatalı- hareket etti.

Muhterem Bidayet Mahkemesi 23.10.2013 tarihinde Davacı/Aleyhine İstinaf Edilenin yeterli ve/veya makul derecede şahadet ve/veya gerekli emareleri sunmamasına rağmen Davacı/Aleyhine İstinaf Edilenin lehine boşanma hükmü vererek hata etmişti-r. Şöyle ki; Davacı/Aleyhine İstinaf Edilen esas olarak darp edilmesini gerekçe göstererek boşanma talebinde bulunmuş, keza bununla ilgili olarak Muhterem Bidayet Mahkemesi huzurunda herhangi bir emare ve/veya şahadet sunmaması ve işbu hususu da Muhterem B-idayet Mahkemesi göz önünde bulundurmamakla hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davalı/İstinaf Edenin müdafaasını dosyalamasına rağmen, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının davasını dinleyerek ve/veya Davalı/İstinaf Edene kendisini dinleme fırsatı ver-meyerek ve/veya makul süre tanıyıp ve/veya fırsat vererek Davalı/İstinaf Edene tanık çağırma ve/veya şahadet verme hakkı ve/veya fırsatı vermeyerek hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, 23.10.2013 tarihli kararını ve/veya hükmünü verirken Davalı/İsti-naf Eden Avukatına istintak hakkı tanımasına rağmen istintak sonucunda ortaya çıkan Davacı/Aleyhine İstinaf Edilen beyanlarını dikkate almayarak ve/veya Davalı/İstinaf Edene istintak hakkı vermesine rağmen kendi lehine tanık çağırmasına fırsat vermeyerek h-ata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, 23.10.2013 tarihine tayinli davanın özelliğini ve/veya mahiyetini veya sonuçlarını dikkate almadan ve/veya tüm ahval ve şeraiti kaale almadan Davacı/Aleyhine İstinaf Edilenin davasını ispatlamasına izin vererek ve-/veya Davacı/Aleyhine İstinaf Edilenin talebi mucibince ve/veya gereğince karar ve/veya hüküm vermekle hata etmiştir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi Davacı/Aleyhine İstinaf Edilenin 23.10.2013 tarihli karar ve/veya hükmü verirken gerekli yasal prensipleri ha-talı uygulamıştır.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:


İstinaf ihbarnamesi hazırlandıktan sonra, İstinaf Eden/ Davalı Avukatı değişmiştir. İstinafta, İstinaf Eden/Davalıyı temsil eden Davalı Avukatı hitabında özetle: Alt Mahkemenin taraflar bakımından ço-k ciddi sonuçları olan böyle bir boşanma davasında müdafaa takriri dosyalanmasına rağmen, Davalıya savunma fırsatı vermeden davayı neticelendirmesinin adil olmadığını, adil yargılanma hakkının ihlâl edildiğini, Davalı Avukatına tanığı istintak etme fırsat-ı verildikten sonra ortaya çıkan karşı iddiaları dikkate almadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, mal bildiriminde bulunulmamasının Davacıya davasını ispat etme hakkı vermediği gibi, böyle bir durumda, Davalı için öngörülecek müeyyidenin müdafaa hakkınd-an yoksun bırakılması olmadığını, Mahkemenin mal bildiriminin dosyalanması yönünde direktif verilebileceğini, Alt Mahkemenin Aile Yasası'ndaki düzenlemeyi hatalı yorumladığını, mevcut şahadetle Alt Mahkemenin verdiği gibi bir karar verilemeyeceğini,küçük -Arda'nın babası tarafından görülmesini sağlayacak düzenlemenin yapılmadığını, kararın haksız ve hatalı olduğunu iddia ederek, istinafın kabulünü talep etti.



Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı Avukatı, Mahkemenin birçok kez Davalıya fırsat tanımasına rağmen- Mahkemede hazır bulunmadığını, Mahkemenin doğru ve adil davrandığını, şahadeti hatalı değerlendirmediğini, Davalının davayı uzatmak ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmemek gayretine girdiğini, mahkemelerin bu tür davranışlara fırsat vermemesi gerektiğ-ini, bu nedenle verilen kararın adil ve doğru olduğunu ileri sürmüştür.

İNCELEME:

Tarafların iddia ve argümanları ışığında istinaf sebeplerini inceleyip değerlendirdik. Bu istinafta öncelikle 3,4,5 ve 6. istinaf sebeplerini incelemeyi uygun bulduk.

-Yukarıda, istinaf sebepleri başlığı altında, 4 istinaf sebebini oldukları gibi kararımıza aktardık. Konu istinaf sebeplerinden görülebileceği gibi, İstinaf Eden/Davalının esas yakınması, Alt Mahkemenin, kendisini savunma hakkı vermeden, Davacının davasını -ispat etmesine izin vermesidir.

Dava zabıtlarına bakıldığında, Alt Mahkemenin Davalıya fırsat vermemesinin esas sebebinin mal bildiriminde bulunmaması olduğunu görürüz.

Alt Mahkeme, Davacının davasını ispat etmesine fırsat vermeden önce şöyle demiştir:-

"Mahkeme; Beyanlar tezekkür edildi. Bu meselede Davalı tarafa mahkemede hazır bulunabilmesi için kafi derecede fırsat verilmiştir kanaatimce. Yine Davalı Avukatı müdafaa dosyaladıklarını beyan etmekle birlikte paylaşıma konu mallara ilişkin herhangi bir- beyanda bulunulmamış olduğu görülmektedir. 1/98 sayılı Aile Yasası'na göre mal beyanları yapılmadan davanın duruşmasına geçilemez. Elbette ki, bu durum ilelebet Davalının mal beyanında bulunmasını beklemek gerekir şeklinde de yorumlanamaz. Kanaatimce böyl-e bir halde dava duruşma şeklinde değil, ispat şeklinde ancak cereyan edebilir." (Mavi 23)

Alt Mahkemenin bu bulgusundan sonra, Davacı şahadet vermeye başladı ve istintak esnasında Davalı Avukatı istintak izni istedi. Alt Mahkeme, Davalı Avukatına izin v-erirken şöyle dedi:


"Mahkeme; Yani her ne kadar da kararımın başında da daha doğrusu tehir talebinize ilişkin talebi değerlendirirken mal paylaşımına ilişkin listelerin dosyalanmamış olmasının davanın duruşmasına geçilmesine engel olduğunu söylemiş olsa-m da yine de birkaç soru sormanıza izin vereceğim müdafaanızda, çünkü dediğim gibi bu müdafaa dikkate alınabilir durumda değil yani duruşma olarak mütalaa edilmesi mümkün değil diye düşünürüm. Ama yine de birkaç soru sormanıza izin veriyorum." (Mavi 25)

D-avalı Avukatı, Davacıyı istintak ettikten ve Davacı davasını kapattıktan sonra, Davalı Avukatı tanık çağırmak için tehir talep etti. Davacı Avukatı tehir talebine itiraz etmedi.

Alt Mahkemenin tehir talebinin ret gerekçesi şöyledir:

"Her ne kadar Davacı- Avukatının itirazı olmasa dahi
yukarıda ilk başta beyanlar yapılırken izah ettiğim üzere bu ispat şeklinde cereyan eden bir meseledir. Eğer Davalı taraf tanık çağıracak ise bunu yapabilmesi için öncelikli olarak, davanın duruşma olarak cereyan edebilece-ği şekilde Yasaya uygun olarak Davalının mal beyanına ilişkin açıklama yapması ve buna ilişkin belgeleri dosyalaması gerekir. Dolayısıyla, itiraz olmamasına rağmen tehir talebini reddederim."(Mavi 26-27)


Yukarıda iktibas ettiğimiz zabıtlardan açıkça görü-lebileceği gibi, Alt Mahkemenin Davacıya davasını ispat etmesine izin verme sebebi, Davalının Mahkemede hazır olmaması değil, mal bildiriminde bulunmaması ve bu nedenle müdafaa takririni dikkate almaması, başka bir söylemle yok saymasıdır. İstinaf Eden/Dav-alı, Alt Mahkemenin bu bulgusunun hatalı olduğunu istinaf sebepleri arasında ileri sürmemiştir.

İstinaf Eden/Davalı Avukatına istinaftaki hitabında bunun nedeni sorulduğunda, Davalı Avukatı bu hususun istinaf sebepleri arasında yer almadığını kabul etme-kle birlikte, 5. ve 6. istinaf sebepleri altında bu noktanın dikkate alınabileceğini ileri sürmüştür.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.35 n.4'e göre, dosyalanacak olan istinaf ihbarnamesinin, istinaf sebeplerini ve bunların gerekçelerini açıklıkla içer-mesi gerekir. Bunlardan tamamen yoksun olarak dosyalanan bir istinaf ihbarnamesi, E.35 n.4 anlamında bir istinaf ihbarnamesi sayılmaz (Bkz.Yargıtay/Hukuk 67/83 D.2/84).

Bu prensip ışığında, istinaf ihbarnamesindeki 5. ve 6. istinaf sebepleri incelendiğin-de, her iki istinaf sebebinin Alt Mahkemenin bu bulgusunu kapsamadığı, istinaf sebeplerinin soyut, gerekçeden yoksun olduğu ve HMUT E.35 n.4 kapsamında geçerli istinaf sebepleri olmadıkları anlaşılmaktadır.

İstinaf edilmeyen bir hususun Yargıtayda incele-nmesi söz konusu olmadığından, mevcut istinaf sebepleri ile Davacıya davasını ispat etme fırsatı verilmesinin hatalı olduğu sonucuna ulaşılması mümkün değildir.

Bu sonuçtan hareketle, 3,4,5 ve 6. istinaf sebepleri reddedilir.

Davalı Avukatı, 1. ve 2. is-tinaf sebeplerinde Alt Mahkemenin Davacı lehine boşanmaya hükmetmekle hata ettiğini ileri sürmektedir.

Davalı Avukatı, istinaftaki hitabında, Alt Mahkemenin küçük Arda Ahmet'in velayetini Davacıya vermek ve Davalının çocuğunu görme günlerini tespit etmem-ekle hata ettiğini ileri sürmüştür.

İstinaf ihbarnamesindeki 1. ve 2. istinaf sebepleri incelendiğinde, Alt Mahkemenin velayet ile ilgili emrinin istinaf edilmediği açıklıkla görülmektedir. Keza, zabıtlardan görülebileceği gibi, Davalı Avukatına fırsat v-erilmesine rağmen istintakta velayetle ilgili Davacıya soru sormamış, karşı iddiada bulunmamıştır.

Alt Mahkeme, Davacı lehine boşanmaya hükmederken, Davalının fiziki şiddet uyguladığı bulgusunu yapmıştır.

Alt Mahkemenin huzurunda bu yönde bulgu yapılab-ilmesi için yeterli şahadet bulunduğundan, Alt Mahkemenin fiziki şiddet bulgusuna istinaden boşanmaya hükmetmesinde hata yoktur.

Alt Mahkemenin, Davacının Davalıyı affettiğine ilişkin şahadet bulunmasına rağmen, bu şahadeti dikkate almayarak hata ettiğin-e ikna edilmedik.

Bu nedenle 1. ve 2. istinaf sebeplerinin reddi gerekmektedir.

Davalının küçük Arda Ahmet'in görüş günlerinin düzenlenmesi için yetkili mahkemeye başvurmasına hukuki engel olmadığından, istinaf konusu edilmeyen bu hususun ayrıca değerle-ndirilmesine gerek yoktur.

Yukarıdakiler ışığında istinafın reddi gerekmektedir.

SONUÇ:

Netice itibarıyla istinaf reddedilir.

Masraflar, İstinaf Eden tarafından ödenecektir.




Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu
Yargıç - Yargıç Yargıç


25 Şubat, 2015











10






Full & Egal Universal Law Academy