Yargıtay Aile Dairesi Numara 14/2013 Dava No 4/2016 Karar Tarihi 06.12.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 14/2013 Dava No 4/2016 Karar Tarihi 06.12.2016
Numara: 14/2013
Dava No: 4/2016
Taraflar: Haluk Kuruçeşme ile Fatma Kuruçeşme n/d Fatma Coşkun arasında.
Konu: Mal paylaşımı - Payalaşıma tabi mallar - Edinilmiş mal - Kişisel mal - Eşya değer tespiti - Yosulluk nafakası - Yoksulluk nafakasının kritereleri.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 06.12.2016

-D.4/2016 Yargıtay/Aile Hukuk No: 14/2013
(Lefkoşa Aile Dava No: 112/2010)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Haluk Kuruç-eşme Alayköy.
(Davalı)
ile

Aleyhine istinaf edilen : Fatma Kuruçeşme n/d Fatma Coşkun,
Alayköy.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Avukat Tevfik Mut -
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Boysan Boyra hazır değil adına Avukat Nursel Karabetça hazır.

Lefkoşa Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Duriye Elkıran'ın 112/2010 sayılı davada, 25.10.2013 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılan is-tinaftır.


K A R A R


Ahmet Kalkan: İstinaf Eden/Davalı, Lefkoşa Aile Mahkemesinin 25.10.2013 tarihinde verdiği karara karşı, bu istinafı dosyaladı.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı (bundan böyle sadece Davacı olarak a-nılacaktır.) İstinaf Eden/Davalı (bundan böyle sadece Davalı olarak anılacaktır.) aleyhine Lefkoşa Aile Mahkemesinde İstinafa konu boşanma davasını açarak, boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı ve tazminat taleplerinde bulundu.

Aynı şekilde, davaya mü-dafaa ve mukabil dava dosyalayan Davalı, boşanma, mal paylaşımı ve tazminat taleplerinde bulundu.

Davacı tarafından müdafaaya cevap ve mukabil davaya müdafaa dosyalanmasından sonra davayı dinleyen Lefkoşa Aile Mahkemesinin bulgularına göre olgular şöyle-dir:

Taraflar 16.11.1999 tarihinde evlendiler.

Her iki taraf da TC ve KKTC vatandaşı olup, Alayköy'de ikamet etmekteydi.Bu evlilik her iki tarafın ikinci evliliği olup, daha önce bir kez 45/2010 sayılı dava ile davalaştılar ancak mezkur dava geri çekil-di.

Taraflar, evlilik öncesinden de birlikte yaşadıklarından, 20.7.1997 tarihinde, Mustafa isimli bir erkek çocukları dünyaya geldi.

Taraflar, duruşmanın başlangıcında karşılıklı olarak birbirlerine isnat ettikleri kusur ve kabahatlerine ilişkin iddial-arını ileri götürmeyeceklerini, boşanma konusunda anlaştıklarını, karşılıklı tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini, Küçük Mustafa'nın velayetinin Davacıya verilmesi, ayrıca küçük için Davalının Davacıya 750 TL nafaka ödemesi konusunda anlaştıklarını belir-terek, 1/1998 sayılı Aile Yasası'nın 24(9) maddesi tahtında boşanmaya hükmedilmesi talebinde bulundular.

Lefkoşa Aile Mahkemesi, taraflar mal paylaşımı ve Davacıya ödenecek yoksulluk nafakasına ilişkin taleplerde uzlaşamadıkları, dolayısıyla boşanmanın m-ali sonuçları konusunda uzlaşma sağlanamadığı gerekçesi ile tarafların 1/98 sayılı Aile Yasası'nın 24(9) maddesi altında boşanmalarının mümkün olmadığına bulgu yaparak, boşanma taleplerini Yasanın 24(6) maddesi altında değerlendirdi.

Alt Mahkeme, huzurun-daki şahadeti değerlendirmesinin ardından, taraflar arasındaki ailevi ilişkilerin birlikte yaşamı olanaksız ya da çekilmez bir hale koyacak kadar önemli surette gerginleştiğine bulgu yaptıktan sonra, küçük Mustafa'nın velayetinin Davacıya verilmesinin küçü-ğün menfaatine olacağına bulgu yaptı.

Meseleyi incelemeye devam eden Alt Mahkeme, Davalı ile küçük Mustafa'nın arasındaki münasebeti düzenledi ve küçük için Davalının ayda 750 TL nafaka ödemesinin uygun olacağı sonucuna ulaştı.

Mal paylaşımı, taraflar -arasındaki ihtilafın esasını teşkil etmektedir. Alt Mahkemenin bulgularına göre mal paylaşımı ile ilgili olgular şöyledir:

Emare No.3 Motorlu Araçlar Kayıt Belgesi şartlarına konu araçlar paylaşıma tabi olup tarafların üzerinde uzlaştıkları değerleri 41,-850 stg ve 27,000 stg'dir.
Alayköy L326 koçan No.lu Pafta/Harita XXI 35 E.2 Parsel 146'da kain 5 dönüm 3 evlek 800 ayakkareden müteşekkil tarla evlilik içerisinde elde edildiğinden paylaşıma tabidir. Konu taşınmaz malın değeri 12,000TL'dir.
Muhtelif ev e-şyası diye tanımlanan, değeri belirsiz eşyanın, küçüğün velayetini alan Davacıya verilmesi uygun olacaktır.
G157 koçan numaralı Lefkoşa - Alayköy'de bulunan benzin istasyonu 2009 yılına kadar Davalıya ait değildi. Bu tarihe kadar Davalı Alayköy Kalkınma K-ooperatifi ile yapmış olduğu Kar Ortaklığı Sözleşmesi tahtında sadece işletmeci idi.
Davalı, 2009 yılında gerekli puanları satın alarak benzin istasyonunun Alayköy Kalkınma Kooperatifi adına çıkmasını sağladı. Daha sonra 15.10.2009 tarihli mahkeme nizamat-ı ile taşınmaz malın koçanı Davalı adına geçmiştir. Davalı ödemeyi 2009 yılında yaptığından, taşınmaz mal evlilik birliği içerisinde edinilmiş olup, paylaşıma tabidir.

Konu taşınmazın değeri 150,000 stg'dir.

Paylaşıma tabi malları bu şekilde belirleyen- Alt Mahkeme, Davalının Altınbaş Petrol Ltd.e olan 93,420.96 TL, Rapa Ltd.e olan 597,33 TL, Creditwest Bank Ltd.e olan 4,242.67 TL, İktisat Bank Ltd.e olan 8,957.53 TL tutarındaki borçlarından Davacının sorumlu olamayacağına bulgu yaptıktan sonra, Çangar -Ltd.e olan 13,535 euro, İktisat Bank'a olan 34,300 stg ve Alayköy Belediyesine olan 3,192 TL'lik borçların paylaşımda dikkate alınması gerektiğine bulgu yapmıştır.

Alt Mahkemeye göre:
-Taraflar 13 yıl evli kaldılar.
-Küçük Mustafa'nın bakım ve gözet-imi Davacı tarafından
sağlanacaktır.
-Davacı 52, Davalı 59 yaşındadır.
-Edinilmiş malı birlikte çalışarak elde ettiler.

Bu hususları dikkate alan Alt Mahkeme, mal paylaşımını taraflar arasında eşit şekilde paylaştırmayı uygun buldu.

Davac-ıya ödenecek yoksulluk nafakasını inceleyen Alt Mahkeme, Davalının aylık 15,000 TL kazancı olduğundan hareketle, Davacıya ödenmesi gereken yoksulluk nafakasını 1500 TL olarak saptadı.

Alt Mahkeme bu bulgular ışığında aşağıdaki hükmü vermiştir:

"A.- Taraflar arasındaki ailevi ilişkilerin birlikte yaşamı
olanaksız ya da çekilmez bir hale koyacak kadar önemli
surette gerginleştiği cihetle tarafların
boşanmalarına;
B. Tarafların müşterek çocukları olan Küçük Mustafa
- Coşkun'un velayetinin Davacıya verilmesine;
C. Davalının Küçük Mustafa Coşkun ile hafta içi her gün
saat 17.00 -19.00 saatleri arasında ve dini
bayramların 2.günleri sabah saat 10.00'dan akşam
20.00'ye kadar şahsi mün-asebet kurmakta serbest
olmasına;
D. Davalının Küçük Mustafa Coşkun için Davacıya 1.11.2013
tarihinden itibaren 7 günlük lütuflarla ayda 750TL
iştirak nafakası ödemesine;
E. Davalının Davacıya 1.11.2013 tarihinden i-tibaren 7
günlük lütuflarla ayda 1500 TL yoksulluk nafakası
ödemesine;
F. Paylaşıma tabi tüm araçların Davalıya kalmasına, buna
mukabil bu araçların toplam değerleri olan 41,850 stg ve 27,000 euronun yarısı olan 20,925 stg ve 13,50-0 euronun Davalı tarafından Davacıya ödemesine;
G. Alayköy'de L 326 koçan No.lu Pafta/Harita XXI 35 E.2,
Parsel 146'daki taşınmazın Davalı adındaki kaydının
aynen devamına ve Davalının buna mukabil Davacıya
6000 TL ödemesine,
H. Alayk-öy'de G 157 koçan No.lu Pafta/Harita
XXI/34.WE.2'deki Parsel No.553 olan benzin istasyonunun
paylaşıma ilişkin olarak Davalının Davacıya 75,000 stg
ödemesine;



GP 414 plakalı aracın Çangar Motor's Ltd.e olan ve
Davalı tarafından ödenen- 13,535 euro borcun yarısı olan
6767.50 euronun Davacı tarafından Davalıya
ödenmesine;
J. İktisat Bank Ltd. nezdindeki borç için Davalı
tarafından ödenen 31,011.22 stg'nin yarısı 15,510.61
stg'nin Davacı tarafından Davalıya ödenmesine-;
K. Alayköy Belediyesine olan ve Davalı tarafından ödenen
3192 TL borcun yarısı 1596 TL'nin Davacı tarafından
Davalıya ödenmesine,
L. Davacının 302 günlük iddet müddetine tabi olmasına,
Emir ve Hüküm verilir.
M. Taraflar tazminat talepleri-ni karşılıklı olarak geri
çektikleri cihetle tazminat talepleri ret ve iptal
edilir.
Masraf emri verilmez."



İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı, istinaf ihbarnamesinde 10 istinaf sebebi sunmasına rağmen, 8.inci istinaf sebebini duruşmada ge-ri çektikten sonra diğer istinaf sebeplerini 4 başlık altında toplayarak Mahkemeye hitap etti.

Davalının istinaf sebeplerini aşağıdaki gibi 3 başlık altında özetleyebiliriz:

Muhterem Alt Mahkeme, muhtelif ev eşyası diye tanımlanan eşyaları ve değerler-ini belirlememek ve tümünü Davacıya vermekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, paylaşıma tabi taşınmaz malların değeri ve konu malların edinilmesinde tarafların yaptığı katkıları hatalı değerlendirdi. Bunun neticesinde de mal paylaşımında hatalı sonuca ula-ştı.
Muhterem Alt Mahkeme, Davacıya 1500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine hükmetmekle hata etti.



TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davalı Avukatının istinaf sebepleriyle ilgili iddia ve hukuki argümanlarını şöyle özetleyebiliriz:

Alt Mahkeme, huzur-unda ev eşyalarının 5000 TL değerinde olduğuna dair şahadet olmasına rağmen, buna değer vermedi. Verseydi, Davalıya 2500 TL ödenecekti.

Alt Mahkeme, Emare No.8 konu benzin istasyonu için 150,000 stg değer tespiti yapmakla hata etti. Çünkü konu malın de-ğerinin dönümü 10-20,000 stg arasında değerlendirmeli ve ona göre bulgu yapmalıydı. Bunun yanı sıra, Emare No.12'ye göre Davalı adına çıkarılan akaryakıt depolama ruhsatı 8.5.1992 tarihli olmasına, yani ruhsat tarafların evlendikleri 16.11.1999 tarihinden -yıllar öncesinde alınmasına rağmen, Alt Mahkeme, Davalının evlilikten önce kazandığı hak sahipliliğini hiç dikkate almadı. Mahkeme Emare No.12'yi dikkate almış olsaydı konu malın kişisel mal olduğuna bulgu yapacaktı. Davalı evlendikten sonra mülkiyeti alma-sına rağmen, Emare No.9 ve No.10'a göre hak sahipliliğini yıllar önce aldı. Bu hususun göz ardı edilmesi hatadır.

Alt Mahkeme paylaşımı eşit yapmakla hata etti. Çünkü huzurunda benzin istasyonu ile ilgili yatırımların yıllar öncesinden başladığına ilişk-in şahadet olmasına rağmen bu gerçeği göz ardı etti. Paylaşımdaki takdir hakkını hatalı kullandı.

Alt Mahkeme, Davalının aylık gelirini hatalı değerlendirdi. Tüm giderleri çıktıktan sonra, Davalının eline 2000 TL geçtiğine bulgu yapması gerekirken, aylık- gelirini 15,000 TL olarak tespit ederek, bu rakam üzerinden aylık
1500 TL yoksulluk nafakasına hükmetti. Bu sonuç hatalıdır.

Davacı Avukatının iddia ve hukuki argümanlarını şöyle özetlemek mümkündür:

Davalı, mukabil talep takririnde benzin istasyonunu-n evlilik öncesi edinilmiş kişisel mal olduğunu iddia ettiğinden, şimdi aksini ileri süremez. Konu benzin istasyonunun evlilikten sonra edinildiği şahadetle ispatlandığından, Alt Mahkemenin kararında hata yoktur.

Alt Mahkeme huzurundaki şahadeti doğru de-ğerlendirdi. Paylaşım ile ilgili kararı adil ve doğrudur.

Alt Mahkeme, Davalının gelirini mevcut şahadet ışığında doğru değerlendirdi. Yıllarca saat mevhumu olmadan çalışan Davacı için tespit edilen 1500 TL yoksulluk nafakası fazla değildir.

Davalının -istinafı reddedilmelidir.

İNCELEME:

Dosya içeriğindeki şahadet, tarafların iddia ve argümanları incelenip değerlendirildi.

İstinaf sebeplerini sırasıyla inceleyecek olursak:

Muhterem Alt Mahkeme, muhtelif ev eşyası diye
tanımlanan eşyaları ve de-ğerlerini belirlememek ve tümünü Davacıya vermekle hata etti.

Davalı Avukatı muhtelif ev eşyası olarak tanımlanan eşyaların paylaşımı üzerinde fazla durmamakla beraber, bunların 5000 TL kıymetinde olduklarını ve bu değer üzerinden bir paylaşımın yapılmas-ı gerektiğini ileri sürmüştür.

Duruşma notları incelendiğinde, Alt Mahkemenin de kararında belirttiği gibi bu eşyaların nelerden ibaret olduğu belirtilmediği gibi, her iki tarafın bu eşyaların karşı tarafa bırakılmasında itirazı bulunmamaktadır.

Belirle-nemeyen eşyanın değer tespiti yapılamayacağından, yıpranmış ve piyasa değeri olmayan bu eşyaların, küçüğün velayetini alan Davacıya bırakılmasında hata yoktur. Taşınır malların paylaşımında Mahkemenin aynen iade yöntemini uygulayabileceği hususu, Birleştir-ilmiş Yargıtay/Aile/Hukuk
3-4/2010 (D.4/2012) sayılı İrfan Mehmet ile Bakiye Mehmet davasında karara bağlanmıştır.

Bu sonuçtan hareketle I. istinaf sebebi reddedilir.

2. Muhterem Alt Mahkeme, paylaşıma tabi taşınmaz malların
değeri ve malların edi-nilmesinde tarafların yaptığı
katkıları hatalı değerlendirdi. Bunun neticesinde de
mal paylaşımında hatalı sonuca ulaştı.

Alt Mahkeme paylaşıma tabi diğer mallar ve borçlar ile ilgili bulgu yapmış olmakla birlikte, istinafta sadece uyuşmazlık -konusu olan G 157 koçan numaralı Lefkoşa - Alayköy'de bulunan benzin istasyonunun (Emare No.8 Koçan) değeri, edinilmiş mal olup olmadığı, paylaşımın eşit olarak yapılması gerektiği ve Davalının kişisel katkılarının dikkate alınmaması hususu üzerinde durulm-uştur. Bu nedenle mal paylaşımı bakımından, bu istinafın konusunu, sadece G 157 koçan No.lu taşınmaz mal teşkil etmektedir.

Emare No.8'e konu taşınmaz mal ile ilgili inceleme, önce kişisel mal kapsamında olup olmadığı, sonra değerinin ne olduğu ve en so-nunda da paylaşım oranının adil olup olmadığı yönünde yapılacaktır.

Bir taşınmaz malın paylaşıma tabi olabilmesi için, paylaşım konusu Yargıtay/Aile/Hukuk 7/2011 (D.5/2012) sayılı Sultan Aktaş ile Mehmet Aktaş davasında, 1/98 sayılı Aile Yasası'nın 26. -maddesi esas alınarak belirlenmiş ve paylaşıma tabi malın, evlilik süresince edinilmiş olması esas alınmıştır. Aynı şekilde, Yargıtay/Aile/Hukuk 1/2013 D.1/2016 sayılı Haldun Erçelik ile Cemaliye Erçelik davasında edinilmiş malın tarifi yapılarak, eşlerden- birinin evlilik birliği içerisinde karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değer olarak tanımlanmıştır. Yargıtay bu tanımı, 1/98 sayılı Aile Yasası'nın "kişisel mal" tarifini yapan 26(9) maddesinden hareketle yapmıştır. Yasanın kişisel malı tarif eden- 26(9) maddesi aynen şöyledir:

(9). Bu madde amaçları bakımından,
"Kişisel mal"
Eşlerden birinin sadece kişisel kullanıma yarayan eşyayı,
Aile birliğinin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla veya herhangi b-ir şekilde karşılıksız olarak elde ettiği malları,
Manevi tazminat alacaklarını,
Kişisel malların yerine ikame edilen malları anlatır.
"Tahsis"; İskan, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nda ona verilen anlamı taşır.

Görülebileceği gibi, bir taşınm-az malın "edinilmiş mal" kapsamına girebilmesi için, kişisel mal tanımının dışında olması gerekmektedir.

Kişisel malın tarifi açısından bu meselede üzerinde durulması gereken yegane husus, Yasanın 26(9)(B)maddesi altında, konu benzin istasyonunun aile bi-rliğinin başlangıcında eşlerden birine ait olup olmadığıdır. İlgili maddenin diğer paragraflarının bu meseledeki uyuşmazlık konusu ile alakası yoktur.

Davalının ibraz ettiği Emare No.9,10,11,12 ve 13'ü inceleyen Alt Mahkemenin bulgularına göre, konu benz-in istasyonun esas sahibi Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi idi. Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi, bu taşınmazı, Alayköy Kalkınma Kooperatifine kiraladı. Alayköy Kalkınma Kooperatifinin kâr ortağı olan Aygün Tokay, bu ortaklıktan kaynaklanan her türlü hak ve -işletme yetkilerini 1992 yılında Davalıya devretti. Bu devir işlemlerinin sonunda, benzin istasyonunun kirası, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi ile Alayköy Kooperatifi arasında belirlenecek miktar üzerinden, Davalı tarafından Devlete, bu miktarın %15 fazlas-ı da Alayköy Kalkınma Kooperatifine ödenecekti(Emare No.11 madde 4).

15.10.2009 tarihinde, Alayköy Kalkınma Kooperatifi, Davalı aleyhine tahliye hükmü elde etti. Bu tahliye hükmünde yer alan nizamata göre, adına düzenlenen 'T' cetvelleri ile konu gayrime-nkul üzerinde hak sahibi olan Alayköy Kalkınma Kooperatifi, Davalının taşınmazın mülkiyeti için gerekli olan 5,344,405 puanı bulması veya karşılığını ödemesi halinde, kendi adına geçecek mülkiyeti, Davalıya devretmeyi taahhüt etti. Davalı bu nizamatın gere-ğini yerine getirdiğinden, Alayköy Kalkınma Kooperatifi taşınmaz malın mülkiyetini 29.12.2010 tarihinde Davalıya devretti(Emare No.8).

Davalı Avukatı, Alt Mahkemenin, bu olgular ile ilgili bulgularının hatalı olduğunu ortaya koyamadığından, Alt Mahkemenin-, huzurundaki şahadet ve emareler ile uyumlu yukarıdaki bulgularında hata yoktur.

Bu gerçeklerden hareket ettiğimizde, tarafların evlendikleri 16.11.1999 tarihinde veya öncesinde Emare No.8'e konu taşınmaz mal ile ilgili Davalı adına düzenlenmiş tahsis v-eya 'T' cetveli olmadığı anlaşıldığından, Emare No.8 taşınmaz malın Yasanın 26(9)B maddesi kapsamında kişisel mal sayılamayacağı açık surette anlaşılmaktadır. Davalının 1992 yılında elde ettiği kar ortağı veya kiracılık statüsü, konu taşınmazı kişisel mal -haline getirmez.

Mevcut olguların neticesi olarak, Emare No.8'de tarifi yapılan taşınmaz malın mülkiyeti, evlilik tarihi olan 16.11.1999 tarihinden sonraya denk gelen 29.12.2010 tarihinde Davalı tarafından karşılığı ödenerek elde edildiğinden, evlilik bir-liği içerisinde edinilmiş, paylaşıma tabi bir taşınmaz maldır. Bu nedenle, Alt Mahkemenin bu doğrultudaki bulgusunda hata yoktur.

Bu safhada, Alt Mahkemenin, mezkur taşınmaz malın 150,000 stg değerinde olduğu bulgusunun hatalı olup olmadığını incelememiz- gerekmektedir.

1/98 sayılı Aile Yasası'nın 26(3)B maddesine göre, taşınmaz mal paylaşımında, malın, davanın görüşüldüğü tarihteki değerinin saptanması gerekmektedir.

Bilinen temel prensiplerden biri de Yargıtayın alt mahkemenin şahadete ilişkin bulgul-arına aşikar surette hata olmadıkça müdahale etmeyeceğidir.

Davalı, dava konusu taşınmaz malın değeri ile ilgili herhangi bir tanık çağırmadı. Davacı ise Tapu Dairesi Değerlendirme Şubesinde memur olarak çalışan Ahmet Alaş ile serbest piyasada emlak ve d-eğerlendirme işiyle iştigal eden Salahi Ergin'i tanık olarak dinletmiştir.

Alt Mahkeme, her iki Tanığın şahadetini ayrı ayrı değerlendirdikten sonra, taşınmaz malın duruşma tarihindeki değerini 150,000 stg olarak saptamıştır.

Alt Mahkemenin değerlendir-mesi incelendiğinde, Mahkemenin her iki Tanığın şahadetini ayrı ayrı ele aldığını, Tapu Memurunun sunduğu şahadette benzin pompaları ve depoların değerlendirilmesinin yapılmadığını, konu taşınmaz malın gelir getiren mülk kapsamında değerlendirildiğini, taş-ınmaz malın bulunduğu bölgenin gelişimini, el değiştiren benzeri benzin istasyonlarının değerini ve taşınmazın tarla niteliğinden arsa niteliğine dönüşen özelliğini de dikkate aldığını, Davacı tanıklarının şahadetini detayları ile incelediğini müşahade ett-ik.

Alt Mahkemenin konu taşınmaz malın değeri ile ilgili sunulan şahadeti hatalı değerlendirdiğine ikna olmadığımız gibi, konu taşınmazın değerinin 150,000 stg olduğuna bulgu yapılması için huzurunda yeterli şahadet ve kriter bulunduğundan, Alt Mahkemen-in taşınmaz malın değeri ile ilgili bulgusunda hata olmadığını belirtiriz.

Bu istinaf sebebi bakımından, son olarak, Alt Mahkemenin eşit paylaşım bulgusunun hatalı olup olmadığını inceleyeceğiz.

Davalı Avukatı bu konu ile ilgili olarak, Alt Mahkemenin,- Davalının evlilikten önce yaptığı kişisel katkılarını tenzil etmediğini, malı bir bütün olarak değerlendirdiğini iddia etmiştir.

Yargıtay/Aile/Hukuk 7/2011 (D.5/2012) sayılı Sultan Aktaş ile Mehmet Aktaş davasında, Yargıtay, paylaşıma dahil olacak değer-den 3. şahsın katkılarının oranının düşülmesi gerektiğini benimserken, tarafların kişisel olarak ne kadar mali katkı sağladıkları ve bunların paylaşım değerinden düşülmesi gerektiği şeklinde bir kriter getirmiş değildir.

Tarafların yaptıkları katkı, pa-ylaşımın hakkaniyetle yapılmasında ve oranların saptanmasında dikkate alınması gereken bir kriter olduğundan, Davalının yaptığı kişisel mali katkıların paylaşımdan düşülmesi gerektiği iddiası bu mesele bakımından önem arz etmez(Bkz. Yargıtay/Aile/Hukuk 7/2-011 D.5/2012 ve Yargıtay/Aile/Hukuk 1/2013 D.1/2016).

Mal paylaşımında oranların belirlenmesinde Aile Yasası bakımından önem arz eden husus, malın edinilmesinde tarafların herhangi birinin veya ikisinin o malın edinilmesinde bir katkısının olup olmadığıd-ır. Bu katkı para ile olabileceği gibi,emek ile de olabilir. Bu bağlamda temel alınması gereken ölçüt, paylaşımda hakkaniyet olmasıdır(1/98 sayılı Aile Yasası madde 26(1)).

Bu meseleye has olgular, paylaşımdaki oranın tespitinde büyük önem arz etmektedir-. İlk nazarda, Davalının 1992 yılında bu benzin istasyonunu kiraladığını veya kar ortağı olduğunu, bu amaçla azımsanmayacak mali katkıda bulunduğunu dikkate alıp, paylaşım oranını Davalı lehine biraz yükseltmeyi düşünebilirdik. Ancak Davacı ile Davalının e-vlilikten önce uzun bir beraberlikleri olduğu, Davacının bu sürede ve boşanıncaya kadar fiilen, emeği ve tüm varlığı ile bu iş yerinde çalıştığını, taşınmaz malın edinilmesinde büyük katkısı bulunduğunu, gece gündüz çalıştığını, boşanmadan sonra içine düşe-ceği durumu, küçük Mustafa'nın velayetinin sorumluluğunu yüklendiğini, 52 yaşında olduğunu, çalışma kapasitesinin azaldığını ve Davalının kayıtlı mal sahibi olması hasebiyle gelir elde etmeye devam edeceğini dikkate aldığımızda, Alt Mahkemenin oranları tes-pit ederken hakkaniyet ölçüsünde davrandığı ve paylaşımı eşit oranda yapmakla hata etmediği sonucuna ulaştık.

Tüm yukarıdakiler ışığında 2. istinaf başlığı altındaki istinaf sebeplerini reddederiz.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacıya 1500 TL yoksulluk
- nafakası ödenmesine hükmetmekle hata etti.

Alt Mahkeme, boşanma neticesi, yoksul kalacak tarafa, uygun görülecek bir meblağın, diğer taraf tarafından nafaka olarak ödenebileceğini öngören Aile Yasası'nın 30(2)(B) maddesine istinaden huzurundaki şaha-deti incelemiş ve Davalının aylık net gelirini 15,000TL olarak tespit ettikten sonra, Davacıya ödenecek aylık yoksulluk nafakası miktarını 1500 TL olarak saptamıştır.

Yargıtay, Yargıtay/Aile/Hukuku 3-4/2000 D.4/2012 sayılı İrfan Mehmet ile Bakiye Mehmet -davasında yoksulluk nafakasının kriterlerini belirlemiştir. Bu kararda belirtilen prensiplere aynen katılırız.

Yargıtay mezkur kararda, "yoksulluğu", yeme, içme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım ve kültür gibi harcamaları karşılayacak mal varlığı veya -geliri olmayan kişinin içinde bulunduğu durum olarak tanımlamıştır.

Huzurumuzdaki meselede, boşanmanın gerçekleşmesi ile Davacının ilk anda eski durumdan daha düşük bir yaşam seviyesine düşeceği, bu nedenle yoksulluk nafakasını hak ettiği doğru bir tesp-ittir. Ancak bu meselede, Davacıya mal paylaşımı çerçevesinde, evliliğin devamında elde edilen tüm mal varlığının değerinin yarısının ödeneceği unutulmamalıdır.

Bu esastan hareket edildiğinde yoksulluk nafakasının miktarını tespit için, nafaka yükümlüsü-nün mali gücü ile diğer tarafın zorunlu ihtiyacı arasındaki dengeyi oluştururken, Davalının mali gücü kapsamında, mali yükümlülüklerinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Bu meselede Davalının mali yükümlülüklerinin yeterince dikkate alınmadı-ğını, Davacının zorunlu ihtiyaçlarının global bir biçimde tespit edildiğini ve somut bir şekilde ihtiyaçlarının saptanmadığını, Davalının mali yükümlülükleri kapsamında gelirinin ne kadarının kendisine kalacağının belirlenmediğini, Davacıya mal paylaşımınd-an dolayı ödenecek miktarın dikkate alınmadığını müşahade ettik.

Mevcut şahadet çerçevesinde Davacı lehine tespit edilen 1500 TL yoksulluk nafakasının müdahaleyi gerektirecek kadar fazla olduğuna kanaat getirdik.

Tüm kriterleri dikkate aldıktan sonra-, Davalının Davacıya ödemesi gereken nafaka miktarını 1000 TL olarak tespit etmenin daha uygun ve adil olacağı sonucuna ulaştık.

Buna göre Davalı 3. istinaf sebebinde başarılı olmuştur.




SONUÇ:

Yukarıdakiler ışığında, Davalı, istinafında kısmen b-aşarılı olmuştur.

Netice itibarıyla, Davalının mal paylaşımına ilişkin istinaf sebeplerinin reddedilmesine ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf sebeplerinin kabul edilmesine; Alt Mahkemenin hükmünün (E) paragrafının, aşağıdaki gibi değiştirilmesine K-arar verilir.

E. Davalının Davacıya 1.11.2013 tarihinden itibaren 7
günlük lütuflarla ayda 1000 TL yoksulluk nafakası
ödemesine emir verilir.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu- Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç


6 Aralık, 2016











17






Full & Egal Universal Law Academy