Yargıtay Aile Dairesi Numara 14/2010 Dava No 2/2011 Karar Tarihi 06.07.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 14/2010 Dava No 2/2011 Karar Tarihi 06.07.2011
Numara: 14/2010
Dava No: 2/2011
Taraflar: Erol Yumurtacıoğlu ile Şebnem Yumurtacıoğlu n/d Şebnem Benar arasınd
Konu: Geçici velayet ve nafaka - Tespit edilen nafaka miktarının aşikar surette fahiş olduğu iddiası - Nafaka ve istida masrafları aleyhine istinaf.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 06.07.2011

-D.2/11

Yargıtay Aile/Hukuk 14/2010
(Lefkoşa Aile Dava No: 58/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: -Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.


İstinaf eden: Erol Yumurtacıoğlu, Balıkesir, Lefkoşa
(Davacı)


-ile-


Aleyhine istinaf edilen:Şebnem Yumurtacıoğlu n/d Şebnem Benar, Esentepe/Edirne - Türkiye
- (Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Abdurrahman Şeref adına Avukat Nermin Şeref

Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ata Dayanç adına Avukat Hülya Sönmez.


Lefkoşa Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in 58/2010 sayıl-ı davada 26.11.2010 tarihinde verdiği karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.


............................


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır-.

Hüseyin Besimoğlu:Bu istinaf 16.07.2010 tarihli istida gereğince küçük Melisa'nın geçici velayeti ve nafakası ile ilgili 26.11.2010 tarihinde verilen karardan yapılmıştır.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:


Olgular özetle aşağıda olduğu gibidir.


İstin-af Eden/Davacı ile Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı 13.7.2003 tarihinde İngiltere'de evlendiler. Tarafların evliliklerinden 11.1.2008 tarihinde Melisa isimli bir kız çocukları oldu.

Bu evlilik Davacının ikinci evliliği, Davalının ise birinci evliliğidir.
-
Davacı, KKTC Balıkesir Lefkoşa'da , Davalı ise Edirne Türkiye'de, küçük Melisa ile birlikte ikamet etmektedir.

İstinaf Eden/Davacı 4.3.2010 tarihinde, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı aleyhine, Lefkoşa Aile Mahkemesinde 58/10 sayılı davayı ikam-e etti.

İstinaf Eden/Davacı, 58/10 sayılı dava ile Davalının kusur ve kabahatleri nedeniyle ailevi ilişkilerin birlikte yaşamı olanaksız ve çekilmez bir hale koyacak kadar önemli surette gerginleştiğini iddia ederek boşanma talebinde bulundu.

Dava cel-pnamesi Davalıya tebliğ edildikten sonra Davalı, 16.7.2010 tarihli çift taraflı bir istida dosyalayarak, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar Davacının Davalıya, ayda 1500TL ve küçük Melisa için ayda 2000TL nafaka ödemesini talep etti.

Davalının, Davacıd-an nafaka talep eden 16.7.2000 tarihli istidasına Davacı 5.10.2010 tarihinde bir itirazname dosyaladı.

16.7.2010 tarihli istidanın duruşması yapıldı ve 26.11.2010 tarihinde küçük Melisa Yumurtacıoğlu'nun geçici velayetinin Aleyhine İstinaf Edilen / Daval-ıya verilmesine İstinaf Eden / Davacının, küçük Melisa Yumurtacıoğlu için 1.8. 2010 tarihinden itibaren her aybaşı 5 gün lütuf süreleri ile 1575 TL nafaka ödemesine emir verildi.

İstinaf Eden /Davacı bu emirden dolayı bu istinafı dosyaladı.


İSTİNAF SEB-EPLERİ:

İstinaf Eden 6 istinaf sebebi ileri sürmüş olmasına karşın istinaf sebeplerini 2 başlık altında özetlemeyi uygun bulduk.

İstinaf Eden/Müstedaaleyhin gerçek mali durumu ile ilgili şahadet olmamasına rağmen Müstedaaleyhin, Müstediye daha önce yapt-ığı ödemeleri dikkate alarak küçük Melisa için nafaka ödemesine emir vermekle Bidayet Mahkemesi hatalı hareket etmiştir ve herhalukarda takdir edilen 1575 TL nafaka aşikâr surette fahiştir.
İstida masraflarını İstinaf Eden/Müstedaaleyhin ödemesine emir ver-mekle Mahkeme hatalı hareket etmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI:

İstinaf Edenin İddiaları: İstinaf Eden avukatı hitabında özetle; nafakanın mali güç nisbetinde tespit edildiğini, İstinaf Edenin ne iş yaptığı ve geliri ile ilgili şahadet olmadığını, Aleyhine -İstinaf Edilen/Davalının şahadetinin çelişkili olduğunu, ispat külfetinin yerine getirilmediğini bu nedenle İstinaf Eden/Müstedaaleyhin nafaka ödemesine ve masrafları İstinaf Edenin ödemesine emir vermekle Mahkemenin hata ettiğini, herhalûkarda tespit ed-ilen 1575 TL. nafakanın fahiş olduğunu ileri sürdü ve istinafın kabulünü talep etti.

Aleyhine İstinaf Edilenin İddiaları: Aleyhine İstinaf Edilen avukatı hitabında özetle; Aleyhine İstinaf Edilenin şahadetinin tekzip edilmediğini, Mahkeme huzurunda nafak-ayı tespit edecek şahadet olduğunu bu şahadete dayanarak emir verildiğini, Mahkemenin hatalı davranmadığını ve tespit edilen nafakanın fahiş olmadığını ileri sürdü ve istinafın reddini talep etti.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ:

1. Başlık altındaki i-stinaf sebebinin incelenmesi:-

İstinaf Eden/Müstedaaleyhin gerçek mali durumu ile ilgili şahadet olmamasına rağmen Müstedaaleyhin, Müstediye daha önce yaptığı ödemeleri dikkate alarak küçük Melisa için nafaka ödemesine emir vermekle Bidayet Mahkemesi -hata etmiştir. Herhalûkarda takdir edilen 1575 TL. nafaka aşikâr surette fahiştir.

İstinaf ile ilgili olgulara göre İstinaf Eden/Müstedaaleyh, Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi ile 13.7.2003 tarihinde İngiltere'de evlendi ve bu evlilikten 11.1.2008 ta-rihinde Melisa isimli çocukları dünyaya geldi. Dava ile ilgili tarihlerde Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı, Edirne Türkiye'de ikamet etmekte, tıp tahsilini yapmakta ve taraflar ayrı yaşamakta idi.

İstinaf Eden/Davacı, 4 Mart 2010 tarihinde dosyalamış olduğ-u 58/10 sayılı dava ile Davalının kusur ve kabahatleri nedeniyle ailevi ilişkilerin birlikte yaşamı olanaksız ve çekilmez bir hale koyacak kadar önemli surette gerginleştiğini iddia ederek İstinaf Eden/Davacı aleyhine boşanma talebinde bulundu. Dava cel-pnamesinin Davalıya tebliğ edilmesi üzerine, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı, 11.7.2010 tarihli bir istida dosyalayarak, İstinaf Eden/Davacının, Davalıya dava sonuçlanıncaya değin geçimini sağlaması için ayda 1500 TL., küçük Melisa için 2000 TL. katkı na-fakası ödenmesi hususunda emir talebinde bulundu.

İstinaf Eden/Davacının, küçük Melisa'nın geçici velayetinin Aleyhine İstinaf Edilen/ Davalıya verilmesi için itirazda bulunmadığı, Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedinin kendi şahsı için nafaka talep e-tmesine rağmen, bu talebinde ısrarlı olmadığı, 26.11.2010 tarihinde küçük Melisa Yumurtacıoğlu'nun geçici velayetinin Aleyhine İstinaf Edilen/Davalıya verildiği, İstinaf Eden/Davacının küçük Melisa Yumurtacıoğlu için 1.8. 2010 tarihinden itibaren her aybaş-ı 5 gün lütuf süreleri ile 1575 TL. nafaka ödenmesine emir verildiği duruşma zabıtlarından anlaşılmaktadır.

Çocukların bakım ve eğitimi ana ve babanın temel yükümlülüklerinin başında gelmekte olduğu için çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerek-li giderler velayet hakkına sahip olup olmadıklarına bakılmaksızın anne ve baba tarafından karşılanmalıdır.

Bu nedenle, bir boşanma davası ikame edildiğinde boşanma davası sonuçlanıncaya kadar anne ve babanın kendi mali güçleri oranında müşterek çocuk-larının öğrenim, eğitim ve diğer giderlerini karşılama mükellefiyetleri devam etmektedir.

Tarafların müşterek çocuklarının öğrenim, eğitim ve diğer giderlerini karşılamak amacıyla tespit edilmesi gereken nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak-, çocuğun bakımı ve hayatını idame ettirmesine olanak tanıyacak oranda tarafların hayat şartları ve ödeme güçleri göz önünde bulundurularak tespit edilir.(Y.Aile H. 3/80,4/80 D.3/81)

Çocuk için belirlenecek olan nafaka miktarı çocuğun hayatını idame etti-rmesi ve eğer öğrenimine devam ediyorsa öğrenimini sürdürebilmesi için gerekli olan vasıtaları sağlamaya yetecek miktarda, ancak belirlenecek olan nafaka miktarının çocuğun sadece beslenme ihtiyacını karşılayacak derecede değil, onun yanında çocuğun barı-nması, giyimi ve hatta tedavisini sağlayacak derecede olmalıdır.

Nafaka ile ilgili hususlar 1/98 sayılı Aile (Evlenme ve Boşanma) yasasında düzenlenmiştir.

1/98 sayılı Yasayı incelediğimizde boşanma davası devam ederken küçüklerin veya eşin geçinmeleri- konusunda yeterli bir düzenleme olmadığını görürüz.

Nafaka ile ilgili hususları düzenleyen 1/98 sayılı yasanın 28 ve 44. maddeleri aşağıda olduğu gibidir.

" Madde 28

1. Bu yasanın 27'ci maddesinde öngörülen yasal ayrılık süreleri sonunda tarafların ba-rışmamaları halinde taraflardan herhangi birisi boşanma davası açabilir.
2. Mahkeme, boşanma davasının görüşülmesi süresince sadece Mahkeme kararı ile yasal ayrılık davasında kanıtlanan olguları değil ayni zamanda ondan sonra yer almış olabilen öteki olgul-arı da dikkate alabilir.
3.Boşanma ve yasal ayrılık davaları Davacının olağan olarak oturduğu yerin Mahkemesinde açılır.
4.Mahkeme, uygun görürse boşanma veya yasal ayrılık davası bitinceye kadar karı ve kocanın geçimi ve iskânı ile çocukların korunmaların-a ilişkin uygun göreceği geçici emirler verebilir".



"Madde 44.

Ana ve baba, kendi güçleri dahilinde olmak üzere çocuklarının öğrenim, eğitim ve diğer giderlerini karşılarlar.
Ancak, ana ve baba yoksulsa veya başka bir nedenle -çocuklarının
öğrenim, eğitim ve diğer giderlerini tamamen karşılayacak güçte
değillerse Mahkeme ana ve babaya çocuklarının bütün
giderlerini karşılamak üzere çocuğun gelirlerini kullanması
için yetki verebilir."
Yasanın 28. maddesi, boşanma davası- bitinceye kadar çocukların korunmaları için Mahkemenin uygun göreceği emirleri verebileceğini düzenlerken 44.madde anne ve babaya kendi mali güçleri oranında çocukların öğrenim, eğitim ve diğer giderlerini karşılama yükümlülüğü getirmektedir. Boşanma dav-ası devam ederken de bu hüküm geçerli olmalıdır. (gör:Y.Aile H. 1/99 D 1/2001)

Yasanın 44. maddesinde ifade edilen bu yükümlülük nasıl ifa edilecektir? Bu konuyu incelediğimizde özellikle tarafların maddi durumları ile hayat şartları ve çocuğun ihtiyaçl-arı önemli faktörlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu konudaki gerçekler ise verilen şahadet çerçevesinde tespit edilmelidir. Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi nafakanın tespit edilmesi için 16.07.2010 tarihli istidasını dosyaladığında istidasını kendi- yemin varakası ile desteklemiştir. Müstedi yemin varakasında özetle öğrenci olduğu için çalışmadığını ailesinin katkıları ile zor geçindiğini Davacı/ Müstedaaleyhin finans işleri ile uğraştığını aylık takribi gelirinin 10,000 TL. olduğunu, çocuğu ile hiç -ilgilenmediğini, çocuğun iaşe ve giyim masrafları için 2000TL.'ye ihtiyacı olduğunu, bu miktarı Müstedaaleyhin ödeyebilecek mali imkanı olduğunu ileri sürmüştür.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh, Müstedinin nafaka talep eden istidasına, 5.10.2010 tarihinde bir i-tiraz dosyalamış ve itirazını yemin varakası ile desteklemiştir. Müstedaaleyh yemin varakasında özetle genel olarak Müstedinin iddialarını reddetmekle beraber tarafların ayrı yaşadıkları sürede eşi Müstediye ve küçük Melisa'ya, maddi yönden katkıda bul-unduğunu iflas etmesine karşın 1997 yılından beri çalışarak elde ettiği birikimleri ile geçindiğini, birçoğunu Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedinin gereksiz talepleri için harcadığını, elinde kalan meblağ ile sadece kendisinin ve küçük Melisa'nın beslenme g-iyim, sağlık ve eğitim giderlerini karşılayacak durumda olduğunu, ancak 2000 TL. nafakanın fahiş olduğunu ifade etmiştir.

Bu istida maksatları ile ilgili Müstedi şahadet vermiş ancak Müstedaaleyh şahadet vermeyerek avukatı Mahkemeye hitap etmekle yeti-nmiştir.

Duruşma sırasında şahadet veren Müstedi, istidasına ekli yemin varakasındaki taleplerini tekrarlamış ve şahadetinde özetle; İstinaf Eden/Müstedaaleyh ile 2002 yılından 2009 yılına kadar birlikte yaşadıklarını, birlikte oldukları sürede geçinmele-ri için İstinaf Eden/ Müstedaaleyh eşinin her hafta 500 TL., ev kirası olarak 750 TL. ödeme yaptığını, eşinin mali durumunun iyi olduğunu, Edirne'de Trakya Ünüversitesi Tıp Fakültesinde 5. sınıfta stajyer doktor olduğunu, küçük Melisa'nın yemesi, içmesi, -giyimi, bakımı ve sağlık giderleri için ayda takriben 500-600 TL'ye ihtiyacı olduğunu, küçük Melisa'nın bakımı için ayda 600TL ödeme yaptığını ve İstinaf Eden/Müstedaaleyhin bu miktarı ödeyebilecek mali imkâna haiz olduğunu ifade etmiştir.

Dava zabıtlar-ına göre Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi'nin, Edirne Türkiye'de ikamet edip Tıp tahsiline devam ettiği ve küçük Melisa ile birlikte kaldığı konusunda ihtilâf
yoktur. Küçük Melisa'nın geçici velayeti konusu da ihtilâflı değildir. İhtilaflı olan hu-sus Müstedaaleyhin mali durumudur.

Nafaka konusunda tarafların mali durumlarını tezekkür ettiğimizde Aleyhine İstinaf Edilen/ Müstedinin, ailesinin yardımları ile hayatını idame ettirdiği, Tıp tahsiline devam ettiği için herhangi bir kazancı olmadığını gö-rürüz.

Aleyhine İstinaf Edilen/ Müstedinin dava ile ilgili tarihlerde Tıp tahsiline devam ettiği ve kazancı olmadığını dikkate alan Aile Mahkemesi, nafaka tespit ederken sadece İstinaf Eden Müstedaaleyhin mali durumunu nazarı itibare alarak bir bulguya va-rmakla doğru bir yaklaşım sergilemiştir.

İstinaf Eden avukatı hitabında, İstinaf Eden/Müstedaaleyhin şahadet vermediğini, şahadet vermediği için mali durumunun tespit edilemeyeceğini Müstedinin şahadetinin çelişkili olduğunu, İstinaf Eden/ Müstedaaleyhin -daha önce Müstediye yapmış olduğu ödemeleri dikkate alarak karar vermekle hatalı davrandığını ileri sürmüştür.

Duruşma zabıtlarına göre Aile Mahkemesi, İstinaf Eden/Müstedaaleyhin şahadet vermediğini dikkate almış ve neticede Müstedinin şahadetine itibar- ederek Müstedinin istidasını ispat ettiği sonucuna varmıştır.

Bu istida bakıma muhtaç Küçük Melisa'nın nafakasının tespit edilmesi ile ilgilidir. Nafakanın tespit edilmesi için sadece Aleyhine İstinaf Edilen/ Müstedi şahadet vermiş ve Aile Mahkemes-i de bu şahadete itibar ederek bir sonuca ulaşmıştır.

İstinaf Eden/ Müstedaaleyhin şahadet vermemesinin Müstedaaleyhi bu sorumluluktan kurtaracağı ve nafaka tespit edilemeyeceği şeklinde yorumlanması hukuken mümkün değildir. Aksi takdirde bakıma muhtaç -küçükler için nafaka tespit edilemiyeceği gibi bir durum ortaya çıkar ki buna itibar etmek olası değildir.

Bir boşanma davası devam ederken küçük çocukların bakımı, geçimi, sağlığı ve diğer giderlerinin karşılanması ile ilgili nafaka tespiti konusunda M-ahkemelerin geniş takdir yetkileri olduğunu ifade etmek isteriz.

Aile Mahkemesi nafaka miktarı ve bu nafakanın ödenip ödenemeyeceği konusunda bir değerlendirme yaparken Müstedinin şahadetine ilaveten İstinaf Eden/ Müstedaaleyhin yemin varakasındaki kabul -niteliğindeki ifadeleri de dikkate alması doğru bir yaklaşımdır.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh 5.10.2010 tarihli itirazına ekli yemin varakasında mali durumunun kötü olduğunu belirtmiş olmakla beraber 1997 yılından beri çalışarak elde ettiği birikimlerinden -kalan miktar ile sadece kendisinin ve küçük Melisa'nın beslenme giyim, sağlık ve eğitim giderlerini karşılayabileceğini ifade etmiştir. Başka bir ifade ile Müstedaaleyh, küçük Melisa'nın tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek oranda mali imkanı olduğunu kabul -etmiştir.

Yemin varakalarının istidalara eklenen şahadet olduğu, yemin varakalarında serdedilenlerin şahadet olarak kabul edilebileceği ve bu konuda izlenmesi gereken usuller (Yargıtay/ Hukuk 23/93 D.40/93) sayılı kararda izah edilmiştir.

İlgili iç-tihadi karardaki prensipler ışığında, gerek Müstedinin şahadetini ve gerekse Müstedaaleyhin yemin varakasındaki ifadelerini dikkate aldığımızda, İstinaf Eden/ Müstedaaleyhin küçük Melisa'nın nafakasını ödeyebilecek oranda mali imkana haiz olduğu ortaya çık-maktadır. (gör: TCM 12/72)

Nafaka konusunda bir neticeye ulaşmak için şahadeti değerlendiren Aile Mahkemesi, Küçük Melisa ile ilgili nafaka miktarını tespit ederken Küçük Melisa'nın yaşını, yeme içme, giyim ve sağlık giderlerini dikkate alarak bunlar- için ayda 600 TL., Müstedinin Tıp tahsiline devam ettiği için devamlı evde olmadığını ve bu nedenle bakıma muhtaç olduğu için bakım giderleri olarak ayda 600TL, Müstedinin kirada oturduğunu ve 750TL kira bedeli ödediğini dikkate alarak ödemekte old-uğu kira bedeline karşılık barınma gideri olarak 375 TL. yani toplam ayda 1575 TL.'na ihtiyacı olduğu bulgusuna varmıştır.

Bilindiği gibi herhangi bir konuda olgular hususunda karar vermek İlk Mahkemenin takdir yetkisine girmektedir. İlk Mahkemen-in takdir yetkisine dayanan bir karara genellikle Yüksek Mahkeme, İstinaf Mahkemesi olarak müdahale etmez, meğer ki İlk Mahkemenin olgular hususunda değerlendirme yaparken hata yaptığı veya olguları yanlış değerlendirdiği veya nazarı itibara alması gereken- bazı faktörleri nazarı itibara almadığı veya nazarı itibara alması gerekmeyen bazı faktörleri nazarı itibare aldığı hususunda ikna olsun. (Y/H 55/78; 7/88)

Bidayet Mahkemesi şahadeti değerlendirirken küçük Melisa'nın yaşını, annesi Müstedi ile birlikte k-aldığını, yeme içme, giyim ve sağlık giderleri olabileceğini dikkate almış ve bu giderlerin toplamının ayda 600TL, Müstedinin Tıp tahsiline devam ettiği için evde olmadığı zamanlarda, küçük Melisa'nın bakıma ihtiyacı olduğunu dikkate alarak bakım gide-rinin ayda 600 TL. olarak tespit etmeyi uygun bulmuştur.

Bidayet Mahkemesi, bu konuda bulguya varmasını gerektirecek ne gibi şahadete değer vermiştir. Dava zabıtlarına göre Bidayet Mahkemesi Aleyhine İstinaf Eden/Müstedinin şahadetine itibar etmesine rağ-men Müstedaaleyhin yemin varakasındaki kabul niteliğindeki ifadelerini de dikkate almıştır. Küçük Melisa'nın yeme, içme, giyim ve sağlık giderlerini izah eden Müstedi, bunların toplam 600 TL. olduğunu Küçük Melisa'nın bakıcıya ihtiyacı olduğunu ifade etti-kten sonra bakıcı masrafı olarak ayda 600 TL.'ye ihtiyacı olduğunu ileri sürmüştür.

Bidayet Mahkemesi Müstedinin şahadetine itibar ettikten sonra Küçük Melisa'nın yeme, içme, sağlık ve giyim masraflarının 600 TL. ve ayrıca bakıcı masrafları olarak da 600- TL. olduğu bulgusuna varmıştır.

Aile Mahkemesinin tespit etmiş olduğu nafaka bir tedbir mahiyetinde olup esas nafaka boşanma davası sonuçlandığı sırada hükümle tespit ve tayin edilecektir. Aile Mahkemesi nafakayı tespit ederken geniş takdir hakkına sahip-tir. İstinaf Mahkemesi prensip olarak bu karara müdahale etmez. Bu karara müdahale edebilmesi için tespit ve tayin edilen nafaka miktarının açıkça az veya çok olması ve taraflardan birinin ileride tamiri mümkün olmayacak bariz bir haksızlığa düçar olmuş ol-ması gerekir. (gör:T.C.M. 2/71)

Küçük Melisa 11.8.2010 tarihinde doğmuştur. Küçüğün istida tarihindeki yaşını dikkate aldığımızda küçük Melisa'nın yemesi, içmesi, giyimi ve sağlık giderleri için tespit edilen 600 TL makul bir nafakadır.

Küçük Melisa'nın- aylık ihtiyacı ile ilgili şahadet veren Müstediye Mavi 44'de birtek istintakı esnasında aylık ihtiyacının 500- 600TL olduğu ile ilgili soru sorulmuş ancak aylık ihtiyacının bu miktar olmadığı ile ilgili istintaka tabi tutulmamıştır.
Mavi 44."S. Küçüğün -beslenme giderleri ne kadardır?
C: Az önce söylemiştim aya göre değişir. Ben o konuda
bir şey söyleyemem.
S:500-600mü dediniz.?
C:Yani bu ay 1,000 lirayı- geçti. Yani kışın
başlangıcında ,mont aldım,botunu aldım
ayakkabısını aldım,çorapları küçülmüştü
çoraplarını aldım,tişört aldım,kazak aldım.
- Yani Edirne soğuk birde yani herşeyini almak
zorundasınız.
S:Ortalama mı 500-600 aylık gider?
C:Tam olarak emin değilim dediğim gibi çok iyi
- hesaplamadım. Evde giderim var mesala bundan
sonraki şeylerde onları hep getiririm ben .
S:Edirne'de eğitiminizin başladığı tarih
Nedir.?
- C: ..........................................''

Bu durumda küçük Melisa'nın aylık ihtiyacının 600 TL. olduğunu kabul etmekle Bidayet Mahkemesi hata yapmış değildir.

Küçük Melisa'nın bakıcı masrafları ile ilgili olarak Bidayet- Mahkemesi, Müstedinin şahadetini değerlendirmeyi uygun bulmuştur. Müstedinin şahadetine göre Müstedi, Tıp tahsiline devam etmektedir ve Küçük Melisa'nın bir bakıcıya ihtiyacı vardır. Müstedi bakıcı masrafı için ayda 600 TL. ödeme yaptığını ileri sürmü-ştür. Müstedi, Tıp tahsiline devam ettiği için devamlı olarak Küçük Melisa ile birlikte olması imkân dahilinde değildir. Bu nedenle Müstedinin evde olmadığı zamanlarda küçük Melisa'nın bir bakıcıya ihtiyacı olması normal bir hadisedir. Bu durumda küçük M-elisa'ya bakacak olan bakıcıya bir bedel ödenmesi kaçınılmazdır.

Bu durumda bakıcı masrafı Müstedaaleyh tarafından ödenmelidir.

Bidayet Mahkemesinin bakıcı masrafı olarak takdir ettiği 600 TL. makul bir rakam mıdır?

Bu konudaki şahadeti incel-ediğimizde Müstedinin şahadetinin dışında başka şahadet ve iddia olmadığını görürüz..

Müstedaaleyh 16.07.10 tarihli nafaka talep eden istidaya 5.10.2010 tarihinde bir itirazname dosyalamış ve itirazını ayni tarihli bir yemin varakası ile desteklemiştir. M-üstedaaleyh yemin varakasında özetle Müstedinin talep etmekte olduğu nafaka miktarlarının son derece fahiş, abartılı ve gerçek dışı olduğunu, nafaka ödeyebilecek mali imkanı olmadığını ileri sürmüştür.

İstidalara karşı itiraz ve itirazlara ekli yemin vara-kalarının karşı taraf tarafından dosyalanması ve Müstedinin ileri sürdüğü hususların tekzip edilmesi halinde HMUT emir 48 nizam 4'e göre yemin varakasında ihtilaf konusu olan hususları, Mahkeme huzurunda ispat ile mükellef olan tarafın ek şahadet ile ispa-t etmesi gerekir. (gör:H/İ 38/73)

HMUT 48.emrinin 4. nizamına uyularak Mahkeme huzurunda Müstedaaleyh tarafından herhangibir ek şahadet verilmiş değildir.

Bu gerçekler ışığında, Mahkeme huzurunda sadece Müstedinin şahadeti olduğuna göre, Bidayet Mahkeme-sinin Müstedinin şahadetine itibar etmesi isabetlidir.

Müstedi şahadetinde bakıcı masrafı olarak 600 TL. ödediğini ileri sürmüştür.

Küçük Melisa'nın bakıcı masraflarının tespit edilebilmesi için Mahkeme huzurundaki şahadeti ve küçük Melisa'nın bakıcıya- ihtiyacı olup olmadığını dikkate almak gerekir. Nafaka miktarı tespit edilirken bakıcı giderlerinin de nafaka içerisinde mütelaa edilmesi gerekir. Küçük Melisa'nın Edirne Türkiye'de Müstedi ile birlikte kaldığını, yeme, içme, giyim ve sağlık giderlerini-n 600TL olduğu ve Müstedinin tıp tahsiline devam ettiği için devamlı olarak evde olamayacağı gerçeğinden hareketle, Bidayet Mahkemesinin bakıcı masrafı ile ilgili bulgusu doğrudur ve Bidayet Mahkemesinin takdir ettiği 600.TL makul bir rakam olup fahiş de-ğildir.

Yukardaki gerçekler ışığında Bidayet Mahkemesi bakıcı masrafı olarak 600 TL. tespit etmekle hatalı haraket etmemiştir.

Aile Mahkemesi tespit edilen nafaka miktarının Müstedaaleyh tarafından ödenip ödenemeyeceğini, Müstedaaleyhin mali durumunu-n buna müsait olup olmadığını tezekkür etmiş ve neticede tespit edilen bu rakamları Müstedaaleyhin ödeyebilecek oranda mali imkana haiz olduğu bulgusuna varmıştır.

Müstedaaleyh/Davacı birtek geliri ile ilgili Müstedi/Davalıyı uzun uzun istintak etmiş ve -istintakta maddi durumunun ileri sürüldüğü gibi olmadığını, talep edilen nafakayı ödeyecek konumda olmadığını, göstermeye yönelik sorular sorulmuştur. İstintakta ileri sürülen iddialara karşı Müstedi/Davalı, Davacı/Müstedaaleyhin Melisa için talep ettiği- nafakayı ödeyebilecek durumda olduğunda ısrar etmiştir. Davalı/Müstedinin bu doğrultudaki şahadet ve istintakına rağmen Müstedaaleyh/Davacı istida maksatları için şahadet vermemiştir.

Mevcut şahadet ışığında Bidayet Mahkemesi Davacı/Müstedaaleyhin Dav-alı/ Müstedinin talep ettiği nafaka miktarını ödeyebilecek mali gücü olduğunu kabul etmekle hata yapmamıştır.

Aleyhine İstinaf Edilen/ Müstedi Edirne-Türkiye'de kendi şahsına ait bir evi olmadığı için kiralık bir evde ikamet etmektedir. Aleyhine İstinaf -Edilen/ Müstedi, duruşma sırasında kendi şahsi giderleri için nafaka talebinde ısrarlı olmamış, ancak Edirne Türkiye'de kirada oturduğu bir eve 750 TL kira bedeli ödediğini ileri sürmüştür. Aile Mahkemesi bu konudaki talebi tezekkür ettikten sonra, küçük -Melisa için barınma gideri ödenmesine karar verdikten sonra Müstedinin ödemekte olduğu 750 TL kira miktarının yarısına tekabül eden 375 TL'nin barınma gideri olarak ödenmesi gerektiği konusunda bulgu yapmıştır.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh, küçük Melisa'n-ın, barınma gideri olarak Aile Mahkemesinin takdir ettiği 375 TL ile ilgili bulgusunun hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

İstinaf Edenin, Aleyhine İstinaf Edilen aleyhine ikame etmiş olduğu boşanma davası bu istinaf devam ettiği sürede henüz sonuçlanmamış, -ancak küçük Melisa'nın geçici velayeti Aleyhine İstinaf Edilen/Müstediye verilmiştir. Küçük Melisa bu istida ile ilgili tarihlerde Edirne'de annesi Aleyhine İstinaf Edilen/ Müstedi ile birlikte kalmaktadır. Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi Tıp tahsiline -devam ettiği için herhangi bir kazancı olmadığı ve ailesinin yardımları ile hayatını idame ettirdiği dava zabıtlarından anlaşılmaktadır. Ancak Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi kirada oturuduğu için de kira bedeli olarak ayda 750 TL kira ödemektedir.

Bu g-erçeklere göre; küçük Melisa, velayeti annesi Müstedide olduğundan, annesinin kontrol ve denetimine tabidir ve küçük Melisa'nın bir barınma sorunu bulunmamaktadır.

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedinin talebi, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar küçük Meli-sa'nın hayatını idame ettirmesine olanak tanımak için, İstinaf Eden/Müstedaaleyhin katkıda bulunmasını sağlamaya yöneliktir. Bu konudaki talepler ise tedbir nafakası olarak nitelenmektedir.

Ancak, Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi, kendi şahsı ile ilgili he-rhangi bir nafaka veya barınma gideri talebinde bulunmamıştır. Müstedinin böyle bir talebi olmamasına karşın duruşma sırasında, barınmak için, ikamet ettiği kirasındaki ev için, ödemekte olduğu aylık kiranın veya aylık kiranın bir kısmının, Müstedaaley-h tarafından küçük Melisa için barınma gideri olarak ödenmesi talebinde bulunmuştur.

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi, barınmak için ödemiş olduğu aylık kira bedelini veya aylık kira bedelinin bir kısmını, kendi şahsı için talep etmediğine göre , küçük- Melisa adına, İstinaf Eden Müstedaaleyh tarafından ödenmesini talep etmesine yasal olanak var mıdır?

Küçük Melisa'nın barınma sorunu olmadığına göre, barınma gideri altında Müstedaalayh'ten tedbir nafakası adı altında nafaka talep edilmesi mümkün değil-dir. 1/98 sayılı yasanın 44. maddesinin buna cevaz vermediğini belirtiriz.

Yukardaki nedenlerle, küçük Melisa'nın barınma gideri olarak Müstedaaleyhin 375 TL. ödemesi konusundaki bulgusu hatalıdır.

Yukardakiler ışığında İstinaf Eden/Müstedaaleyh bu i-stinaf sebebinde kısmen başarılı olmuştur.

3. başlık altındaki istinaf sebebinin incelenmesi: İstinaf Eden, istida masraflarının İstinaf Eden/Müstedaaleyh tarafından ödenmesine emir vermekle Mahkemenin hatalı hareket ettiğini ileri sürmüştür.

Aile Mah-kemesi adli takdir hakkını kullanarak istida masraflarının İstinaf Eden/ Müstedaaleyh tarafından ödenmesine emir vermiştir.

Herhangi bir davada kazanan tarafa masraf verip vermeme davayı dinleyen yargıcın takdirine kalmış bir husustur. Yargıcın takdir ha-kkını adli sürette kullanarak masraflarla ilgili vermiş olduğu bir karara İstinaf Mahkemesi usulen müdahale etmez, meğer ki verilen bu karar açıkça gayrı makul ve hatalı olsun veya yanlış prensiplere dayanarak verilmiş olsun.(gör: H/İ 21/72,31/72 ,3/74 ,8/-72)

Aile Mahkemesi adli takdir hakkını kullanarak istida masraflarının İstinaf Eden tarafından ödenmesine emir vermiştir. Aile Mahkemesinin bu tadir hakkını adil bir şekilde kullandığı görüşündeyiz.

İstinaf Eden bu istinaf sebebinde başarılı olamam-ıştır.

NETİCE:

Yukardakiler ışığında; 26.11.2010 tarihli Aile Mahkemesinin emri, İstinaf Eden Müstedaaleyhin, Aleyhine İstinaf Edilen/Müstediye, küçük Melisa Yumurtacıoğlu için 1.8.2010 tarihinden itibaren her ay başı 5 gün lütuf süreleri ile ayda 1200- TL nafaka ödemesi şeklinde düzeltilir.

İstinaf masrafları için emir verilmez.




Narin F.Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç

7 Haziran, -2011











13






Full & Egal Universal Law Academy