Yargıtay Aile Dairesi Numara 13,14/2006 Dava No 1/2007 Karar Tarihi 29.06.2007
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Aile Dairesi Numara 13,14/2006 Dava No 1/2007 Karar Tarihi 29.06.2007
Numara: 13,14/2006
Dava No: 1/2007
Taraflar: Hülya Akdur n/d Hülya Harutoğlu ile Dilaver Akdur
Konu: Mal Paylaşımı - Nafaka.
Mahkeme: Yrg/aile
Karar Tarihi: 29.06.2007

- Birleştirilmiş
D.1/07 Yargıtay/Aile/Hukuk 13/06 ve 14/06
(G.Mağusa Aile Dava No: 99/05)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen.

Yargıtay/Aile/Huku-k 13/06
(G.Mağusa Aile Dava No: 99/05)


İstinaf eden: Hülya Akdur n/d Hülya Harutoğlu, Baykal, G.Mağusa
(Davacı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Dilaver Akdur, Lefkoşa
- (Davalı)
A r a s ı n d a .


İstinaf eden tarafından Avukat Kıvanç M. Riza
Aleyhine istinaf edilen tarafından Avukat Tevfik Pilli.


Yargıtay/Aile/Hukuk 14/06
- (G.Mağusa Aile Dava No: 99/05)


İstinaf eden: Dilaver Akdur, Lefkoşa
(Davalı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Hülya Akdur n/d Hülya Haruto-ğlu,
G.Mağusa
(Davacı)
A r a s ı n d a .


İstinaf eden tarafından Avukat Tevfik Pilli
Aleyhine istinaf edilen tarafından A-vukat Kıvanç M. Riza.


Gazi Mağusa Aile Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Çetin Veziroğlu'nun 99/05 sayılı davada 16.10.2006 tarihinde verdiği karara karşı Davacı ve Davalı tarafından karşılıklı yapılan istinaflardır.


-------------------

H Ü K- Ü M


Nevvar Nolan: İstanbul'da öğrenim görmekte olan Hülya Harutoğlu ile Dilaver Akdur 1987 yılında G.Mağusa'da evlendiler ve akabinde İstanbul'a döndüler. Taraflar İstanbul'da çalışmaya başladılar. Tarafların biri 1989 diğeri 1993 doğumlu iki çocukları- oldu. Taraflar 1999 yılında Türkiye'deki büyük deprem sonrası çocukları Kıbrıs'a, Hülya Akdur'un anne-babasının yanına gönderdiler. Kasım 2001 de Dilaver Akdur, 2005 yılında ise Hülya Akdur Kıbrıs'a döndüler. Hülya Akdur 20.5.2005 tarihinde kocası Dilaver- Akdur aleyhine bir dava dosyalayarak boşanma, küçüklerin velayetini, küçükler için nafaka ve mal paylaşımı talep etti. Davalı, davacının taleplerine karşı çıktı. Oldukça çekişmeli geçen duruşma sonunda Aile Mahkemesi 16.10.2006 tarihinde, taraflar arasınd-aki ailevi ilişkilerin birlikte yaşamı çekilmez kılacak kadar önemli surette gerginleştiği sebebine istinaden tarafların boşanmalarına, küçüklerin velayetinin davacıya verilmesine, davalının küçükler için davacıya 1.11.2006 tarihinden itibaren ayda 1,100-Y-TL iştirak nafakası ödemesine ve burada ayrıntısına gerek olmayan Davacı %45, Davalı %55 oranında bir mal paylaşımına karar verdi.

Aile Mahkemesinin kararına karşı her iki taraf da istinaf dosyaladı. İstinaflar Yargıtay'da birleştirilerek dinlendi. Her -iki istinafta dosyalanan istinaf ihbarnamelerinde gösterilen istinaf sebeplerine bakıldığında, tarafların nerede ise Aile Mahkemesinin vardığı her bulgudan yakındıkları görülmektedir. Davacı, evlilik süresince edinilmiş taşınır, taşınmaz malların ve nakit -paraların paylaşımında %45 davacı %55 davalı oranından, ayda 1,100-YTL iştirak nafakasının yetersizliğinden, nafakanın 1.11.2006 tarihinden başlatılmasından, Hamitköy'de davalının 1557 numaralı koçanla ½ hissesine sahip olduğu arsanın, üzerindeki yarım inş-aat ile, saptanan değerinin hatalı ve düşük olmasından, davacının dava açılmadan Anadolu Hayat Sigortadan çekip aldığı 28,543-YTL'nin paylaşıma dahil olduğu kararından, değerleri hakkında şahadet sunulmayan davacının evindeki taşınır malların mukayyidin be-lirleyeceği uzmanlar tarafından değerinin saptanması ve saptanan değerin %55'inin davacı tarafından davalıya ödenmesi kararından yakınmaktadır. Davalı da, boşanma kararından, küçüklerin velayetinin davacıya verilmesinden, küçükler için saptanan ayda 1,100--YTL iştirak nafakasının yüksek olduğundan, İstanbul, Beylikdüzünde davacı adında kayıtlı konutun değerinin 130,000-YTL değil de 120,000-YTL saptanmasından paylaşım oranının %45 davacı %55 davalı olarak saptanmasından, yine davalı adında kayıtlı konutun değ-erinin £25,000-sterlin değil de £30,000-sterlin saptanmasından yakınmıştır. Davalı istinafların Yargıtay'da dinlenmesi esnasında boşanma kararına ve küçüklerin velayetinin davacıya verilmesine karşı olan istinaf sebeplerini geri çekmiştir.

NAFAKA:
Aile M-ahkemesi, küçüklerin DAÜ kolejinde eğitim gördüklerini, küçüklerin okul harcının yıllık 5,191-ABD doları, bunun da ayda yaklaşık 600-YTL olduğunu, davalının, diğer ihtiyaçları için de, küçüklerin ayda 1,500-YTL masrafları olabileceğini ifade ettiğini, dava-cı ile davalının mali durumlarını dikkate alarak küçüklerin aylık ihtiyaçları toplamını 2,200-YTL olarak saptadı ve davalının davacıya küçükler için ayda 1,100-YTL iştirak nafakası ödemesine karar verdi. Davacı önce küçüklerin aylık ihtiyaçlarının 2,200-YT-L olarak saptanmasından, düşük olduğu iddiası ile, yakındı ancak daha sonra Yargıtay'da bu yakınmasından vazgeçti. Davacı 2,200-YTL'nin yarısının davalı tarafından karşılanmasından yakınmaktadır. Davacıya göre davalı küçüklerin aylık gereksinimi olan 2,200--YTL'nin en az %55'ini ödemelidir. Davalı da küçüklerin aylık gereksinimlerinin 2,200-YTL olduğu bulgusundan yakınmaktadır. Davalıya göre küçüklerin aylık gereksinimleri bu rakamın altındadır.
Huzurundaki şahadeti değerlendiren Aile Mahkemesi, şahadet ışı-ğında küçüklerin aylık gereksinimini 2,200-YTL olarak saptadı. Aile Mahkemesinin şahadet ışığında vardığı bu bulguya müdahale etmek için bir neden görmüyoruz. Davalının davacıya küçükler için ayda 1,100-YTL ödemesi kararı da Aile Mahkemesinin şahadet ışığı-nda vardığı makul bir karardır. Her iki tarafın da mali durumları iyidir ve küçüklerin aylık gereksinimi olan 2,200-YTL'yi tarafların eşit yüklenmeleri kararı makuldur.

Aile Mahkemesi nafakanın 1.11.2006 tarihinden başlamasına karar verdi. Davacı nafakan-ın 1.11.2006 tarihinden başlamasından yakınmaktadır. Davacı davanın 20.5.2005 tarihinde açıldığını, bu nedenle nafakanın 1.6.2005 tarihinden başlaması gerektiğini ileri sürmektedir. Burada hemen belirtmemiz gerekir ki davacı 18.10.2005 tarihli bir istida i-le küçükler için nafaka talep etmiştir, bir tedbir nafakası istemi olduğu görülmektedir, ancak ne var ki bize tarafların ilettiği bu istidanın halen sonuçlanmadığıdır. 18.10.2005 tarihli nafaka istidası öncelikle sonuçlandırılmalı ve davanın devamı süresin-ce, yani davanın karara bağlanacağı tarihe kadar, davalının küçükler için davacıya ödemesi gereken nafaka miktarı saptanmalıydı. Dava sonuçlandı ancak 18.10.2005 tarihli nafaka istidası halen karara bağlanmadı. Davalının, davanın devamı süresince, davanın -karara bağlandığı tarihten önceki süre içinde de, küçüklerin gereksinimlerinin karşılanmasına katkı koymakla yükümlü olduğu gerçeği tartışmasızdır. Bu durumda ya Aile Mahkemesinin, sonuçlanan bu davada, bugünden sonra konu 18.10.2005 tarihli nafaka istidas-ını ele alıp karara bağlaması beklenecek veya bu özel durum ışığında zamandan ve masraftan tasarruf etmek için nafakanın başlama tarihi, Aile Mahkemesi kararı gözetilerek, Yargıtay tarafından değiştirilecektir. İkinci şıkkı, verilen gerekçe ile tercih eder- ve nafakanın başlama tarihini 1.11.2005 olarak değiştiririz.
MAL PAYLAŞIMI:
Aile Mahkemesi, huzurundaki şahadeti büyük bir titizlikle inceledikten, 1/98 sayılı Aile Yasasının 26(1) maddesinde belirtilenleri tezekkür ettikten sonra paylaşım oranını %45 da-vacı, %55 davalı olarak saptadı. Her iki taraf da bu paylaşım oranından yakınmaktadır. Davacıya göre paylaşım eşit olmalı, davalıya göre ise en azından davalı %60, davacı %40 olmalıydı. Burada hatırlamakta yarar var ki, Aile Yasasının 26(1) maddesine göre,- taraflar arasında yapılan paylaşımda bir tarafa düşen pay, paylaşıma konu mal varlığının toplam değerinin ⅔'ünden fazla olamaz. Burada yargıcın takdir alanı belirlenmiştir. Yargıç bu paylaşım oranına varırken, taraflar evlendiğinde sadece davacının geliri- olduğunu, kısa bir süre sonra davalının da az bir miktar gelir sağladığını, daha sonra davalının gelirinin davacının gelirini aştığını, davacının gelirinin ailenin gereksinimleri için harcandığını, davalının gelirinin ise yatırımlara gittiğini, bankada da-valı adında bulunan paraların da davalının kazancından yatırıldığını dikkate almıştır. Aile Mahkemesi, paylaşıma konu malların elde edilmesinde davalının katkısının, davacının katkısından daha fazla olduğu bulgusuna vardı. Mahkeme önündeki şahadet herhangi- bir zaman dilimi içinde tarafların ayrı ayrı gelirlerinin tam olarak ne olduğunu göstermemektedir. Kamu görevi dışındaki çalışmalarından elde edilen gelirin miktarı, az olmadığı şüphe götürmemesine rağmen, Aile Mahkemesi önüne çok açık bir şekilde konmamı-ştır. Önünde mevcut tüm şahadeti değerlendiren Aile Mahkemesi edinilmiş malların paylaşılmasında paylaşım oranının davacı %45, davalı %55 olmasına karar verdi. Yargıç, Aile Yasasının kendisine tanıdığı takdir hakkını kullanmış ve evlilik süresince edinilmi-ş malların paylaşımında, yukarıda verilen oranın, hakkaniyete uygun bir paylaşıma temel oluşturduğu kararına varmıştır. Bu, Yargıcın, önündeki şahadetin ortaya koyduğu olguları değerlendirmesi sonucu kullandığı bir takdirdir. Takdirini kullanırken açık bir- hata yaptığı görülmedikçe, Yargıcın bu takdirine müdahale edilmesini doğru görmüyoruz. Aile Mahkemesi Yargıcının paylaşım oranını saptarken hata yaptığına ikna edilmedik, Yargıcın hata yaptığı kanısında değiliz.

Davalı, Hamitköy'de, 1557 numaralı koçan-la kayıtlı, 1 evlek 1200 ayak kare arsanın ½ hissesine sahiptir. Bu arsa içerisinde bir yarım inşaat vardır. Aile Mahkemesi bu taşınmaz malın değerini £58,800-sterlin olarak saptadı, davalının ½ hissesinin değerinin de £29,400-sterlin olduğu sonucuna vardı-. Davacı, Mahkemenin bu bulgusundan yakınmaktadır. Mahkemenin bir hata yaptığı açıkça görülmektedir, şahadette verilen £58,800-sterlin değer ½ hissenin değeridir ve paylaşıma dahil olacak rakam £58,800-sterlindir. Aile Mahkemesinin, bu rakamın yarısının, -yani £29,400-sterlinin, paylaşıma dahil olduğu kararı hatalıdır.

Mahkemenin taşınmaz mallarla ilgili diğer bulgularına karşı tarafların istinafları, Mahkemenin hata yaptığına ikna olmadığımızdan reddedilir.

Paylaşıma dahil taşınmaz mallar ve değerleri -aşağıda gösterildiği gibidir.
Davacı Adında Kayıtlı Taşınmaz Mallar:
Hamitköy'de, D1133 koçan numaralı arsa. Değeri 232,400-YTL.
Beylikdüzünde konut. Değeri 120,000-YTL
Davalı Adında Kayıtlı Taşınmaz Mallar:
Hamitköy'de, 1157 koçan numaralı arsa (½ hisse)-. Değeri, ½ hissenin, üzerindeki yarım inşaat ile birlikte 164,640-YTL
G.Mağusa'da, 11222 koçan numaralı apartman dairesi. Değeri 84,000-YTL
İstanbul, Bakırköy'de ½ hisse davacı, ½ hisse davalı adında kayıtlı daire. Değeri 300,000-YTL

Yukarıdaki tabloya -göre davacı adında kayıtlı taşınmaz malların toplam değeri (232,400 + 120,000 + 300,000 x ½) 502,400-YTL, davalı adında kayıtlı taşınmaz malların toplam değeri (164,640 + 84,000 + 300,000 x ½) 398,640-YTL'dir. Davacı ile davalı adında kayıtlı taşınmaz mall-arın toplam değeri (502,400 + 398,640) 901,040-YTL'dir. Davacıya düşen pay (901,040 x 45/100) 405,468-YTL, davalıya düşen pay ise (901,040 x 55/100) 495,572-YTL'dir. Bu durumda kayıtların aynen kalması halinde davacının davalıya (502,400 - 405,468) 96,932--YTL ödemesi gerekir.

PARALAR:
Davalının HSBC Bankasında 983-1-000-873 27 300 numaralı bir hesabı vardır ve bu hesaptaki para 20.3.2006 tarihi itibarı ile, birikmiş faizleri ile birlikte, 333,873-YTL'dir. Yine davalının Anadolu Hayat Sigortada 156,687-YT-L'si vardır. Bu paralar paylaşıma dahildir. Davalı, bir de, paylaşıma dahil olmayan konutuna 22,400-YTL yatırım yapmıştır ve Aile Mahkemesi bu meblağın da paylaşıma dahil olduğuna karar vermiştir.

Davacı Anadolu Hayat Sigortasından 28,543-YTL parayı boşa-nma davasını açmadan takriben bir ay önce çekip aldı. Aile Mahkemesi, evlilik süresince edinilmiş bu parayı, davacının sırf paylaşıma konu olmasın diye çektiğine inandığını, bu paranın davacının elinde olmadığına inanmadığını belirtip, bu paranın elde mevc-ut ve paylaşıma dahil olduğuna karar verdi. Davacı, bu meblağın paylaşıma dahil olabilmesi için, davalının, bu paranın davacının elinde olduğunu kanıtlaması gerektiğini iddia ederek bu karara karşı istinaf etti. Davacının kanıt yükü ile ilgili iddiası huku-ken doğrudur. Mahkemenin kararında ifade ettiği, çok açık olmasa bile, bu paranın elde mevcut olduğudur; Mahkeme, "bu paranın davacının elinde olmadığına inanmadım" derken, paranın davacıda olduğunu söylemektedir, bu nedenle davacının bu konudaki istinafı -reddedilir.

Yukarıdakiler ışığında paylaşıma dahil miktar (333,873 + 156,687 + 22,400 + 28,543) 541,503-YTL'dir. Bu miktardan davacıya düşen pay (541,503 x 45/100) 243,676-YTL, davalıya düşen pay ise (541,503 x 55/100) 298,827-YTL'dir. Bu durumda davalın-ın davacıya (243,676 - 28,543) 215,133-YTL ödemesi gerekir; ancak yukarıda taşınmaz mallar işlenirken davacının da davalıya 96,932-YTL ödemesi gerektiğini ifade etmiştik. Bunu da dikkate aldığımız zaman davalının davacıya (215,133 - 96,932) 118,201-YTL öde-mesi gerektiği sonucuna varırız.

Aile Mahkemesi, Müdafaa Takririne ekli C listesinde gösterilen davacının evindeki taşınır malların mukayyidin belirleyeceği uzmanlar tarafından değerlerinin saptanmasına ve saptanan değerin %55'inin davacı tarafından dava-lıya ödenmesine emir verdi. Paylaşıma dahil olduğu iddia edilen taşınır malların değerinin bu iddiada bulunan tarafından mahkemeye sunulması gerekir. Burada ne taşınır mallarla ne de değerleri ile ilgili Aile Mahkemesine bir şahadet sunulmadı. Karar safhas-ına gelince de Aile Mahkemesi yukarıda ifade edildiği gibi, şahadet yokluğunda, bu taşınır malların değerlerinin mukayyidin belirleyeceği uzmanlar tarafından saptanmasına ve saptanan değerin %55'inin davacı tarafından davalıya ödenmesine karar verdi. Aile -Mahkemesinin belirlediği bu usulü doğru bulmuyoruz, şahadetin Yargıç huzuruna getirilmesi ve konunun Yargıç tarafından önündeki şahadet ışığında karara bağlanıp sonuçlandırılması gerekir. Mukayyidin belirleyeceği uzmanın uzmanlığına, mukayyidin belirlediği- uzmanın değer tesbitine itiraz olursa ne olacak? Aile Mahkemesinin, şahadet sunulmasında kusur edilmesi, şahadet yokluğu nedeni ile başvurduğu bu usule sıcak bakmıyor ve bunu onaylamıyoruz. Aile Mahkemesinin işbu emrini iptal ederiz.

Yukarıda belirtilen-lerin tümü ışığında
a) tarafların en son kaldıkları evde bulunan taşınır malların değerlerinin mukayyidin belirleyeceği uzman kişilerce saptanması ve saptanan parasal değerin %55'inin davacı tarafından davalıya ödenmesi emrinin iptaline,
b) davalının da-vacıya küçükler için ödeyeceği nafakanın 1.12.2006 tarihinden değil, 1.11.2005 tarihinden başlamasına,
c) taraflar adında kayıtlı taşınmaz malların kaydının aynen kalmasına, davalı adında Anadolu Hayat Sigortadaki paranın tümü ile davalıya kalmasına, HSB-C Bankasında davalı adındaki 983-1-000-873 27 300 numaralı hesaptan 118,201-YTL ve bu miktarın 20.3.2006 tarihinden itibaren faizlerinin davacıya ödenmesine, karar verilir.

Sonuç olarak davalı tarafından dosyalanan 14/06 sayılı istinaf reddedilir, davacı- tarafından dosyalanan 13/06 sayılı istinaf ise kısmen kabul edilir ve Aile Mahkemesinin 16.10.2006 tarihli hükmünde yukarıda belirttiğimiz değişikliklerin yapılmasına karar verilir.

13/06 sayılı istinafta istinaf eden/davacının istinaf masraflarının al-eyhine istinaf edilen/davalı tarafından ödenmesine emir verilir.



Nevvar Nolan Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç - Yargıç

29 Haziran, 2007



5






Full & Egal Universal Law Academy