Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2011/48136 Esas 2012/1533 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 9.Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/48136
Karar No: 2012/1533
Karar Tarihi: 24.01.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem ve ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı işçi, davalı ... ye ait ... iş yerinde ağır işçi vasfında hurda kesim-söküm işlerinde çalıştığını, iş akdinin fesih edildiği tarihe kadar aralıksız olarak çalıştığını, yasal haklarının ödenmediğini belirterek, kıdem, ihbar, fazla mesai, ulusal bayram, yıllık ücretli izin ve ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı işveren, davacının kurumun kadrolu işçisi olamadığını, fazla mesai yapmadığını, dini ve milli bayramlarda çalışma olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davacının davalı işverene ait iş yerinde ve eklentilerinde Hurda kesim, söküm, tasnif ve istifleme işini üstlenen müteahhit işçisi olarak çalıştığı, davalı ... Genel Müdürlüğünün asıl işveren olarak kabul edi1mesi gerektiği ve 4857 sayılı yasanın 2. maddesi gereğince davacının bu yasadan kaynaklanan hak ve alacaklarından asıl işveren olarak sorumlu olduğu belirtilmiş, iş sözleşmesinin tazminata hak kazanamayacak şekilde feshedildiğinin işverence kanıtlanamadığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacının davaya konu işçilik hak ve alacaklarına esas hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Davacı işçi işyerinde aralıksız çalıştığını ileri sürmüş, davalı işveren ise Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtlarına dayanarak aralıklı çalışma yönünde savunmada bulunmuştur.

Hükme esas bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre işe giriş ve çıkışlar arasında mesailerin tam süreli olduğundan söz edilerek belli dönemler halinde çalışma sürelerinin ayrı ayrı gösterildiği belirtilerek hesaplamaya gidilmiştir.

Davalı vekili rapora itirazında hizmet sürelerinin hatalı olarak hesaplandığını belirmiş, seri dosyalar bakımından fazla hesaplanan hizmet sürelerini tablo halinde açıklamıştır.

Mahkemece davalının sözü edilen itirazları bir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın sonuca gidilmiştir.

Esasen hesap raporu hizmet süreleri bakımından denetlemeye elverişli değildir. Belli dönemler halinde hesaplanan hizmet süreleri hizmet dökümü cetveli ile uyumlu olmadığı gibi alt işverene verilen işin süresi ya da dosyada bir kısmı bulunan işe giriş bildirgeleri ile de uyumlu değildir. İlk bilirkişi raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında da hizmet süreleriyle ilgili değerlendirmeler bakımından farklılık bulunmaktadır.

Mahkemece davalı tarafın hizmet süresine yönelik itirazları dikkate alınarak, gerekirse HMK 266 vd maddelerine göre usulüne uygun denetime elverişli hesap raporu alınmalı ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, işveren puantaj belgeleri ve aylık ücret bordroları değerlendirilerek hizmet süresi belirlenmelidir. Kayıtlara dayandığı belirtilen her iki rapor arasında farklılığın nedeni açıklığa kavuşturulmalıdır. Alınacak olan rapor, dosya içeriğine göre mahkemece yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir. Davacının hizmet süreleriyle ilgili olarak eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.

F)SONUÇ:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 900.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy