Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/32796 Esas 2019/4903 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32796
Karar No: 2019/4903
Karar Tarihi: 27.02.2019

9. Hukuk Dairesi         2015/32796 E.  ,  2019/4903 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 17.03.2013 tarihinde güvenlik görevlisi olarak davalı sitede çalışmaya başladığını, trafik kazası geçirmesi sebebiyle 09.06.2014 tarihinden 13.06.2014 tarihine kadar rapor aldığını, 14.06.2014 tarihinde işbaşı yapması gerekirken ağrıları bulunduğundan doktora tekrar gittiğini ve 14.06.2014-15.06.2014 tarihleri için kendisine tekrar rapor verildiğini, bundan dolayı davalıya haber verdiğini, ancak güvenlik müdürünün kendisini 15.06.2014 tarihinde arayarak işe gelmesini istediğini, kendisinin de raporlu olduğunu ve raporun bittiği tarih olan 16.06.2014 tarihinde işe geleceğini söylediğini, ancak ısrarla çağrılınca işe gittiğini ve kendisine kovulduğunun söylendiğini, 1.200,00 TL maaş ve yemek yardımı ile çalıştığını, çalışma düzenini 2 gün üst üste gündüz 12 saat ve iki gün üst üste 12 saat gece ve iki gün dinlenme şeklinde olduğunu bu şekilde çalışılırken fazla mesai yapıldığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerinin ödenmediğini, yukarıda belirttiği çalışma düzeni içinde çalışırken bu çalışma sistemine denk gelen dini, milli bayram ya da genel tatil günlerinde çalıştığını ancak bunlarında ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, izin alacağı, dini, milli bayram ve genel tatil günleri alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, işini tam bir disiplinsizlik ve keyfilik içinde yaptığını, davacının hal ve davranışlarının işyeri huzur ve ahengini bozduğunu, ve neticede işe devamsızlığı nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, davacının 14.06.2014 tarihine kadar rapor aldığının doğru olduğunu ancak 14.06.2014 tarihinden sonra aldığı bir raporu işverene ibraz etmediğini, o tarihte işe gelmesi için ulaşan personele hakaretamiz bir şekilde işe gelmeyeceğini söylediğini, sonrasında da 17.06.2014, 18.06.2014 tarihlerinde yine telefon ile aranmasına rağmen işe gelmediğini, 19.06.2014 tarihinde de işe gelmediğini, bu durumun personelce tutanak altına alındığını, davacının güvenlik müdürü ile görüşme yaptığı ve işten kovulduğu şeklindeki beyanın gerçek dışı olduğunu, 15.06.2014 tarihinin pazar gününe denk geldiğini ve bu günlerde güvenlik müdürünün çalışmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği diyalogların gerçeği yansıtmadığını, fazla çalışma, hafta sonu, dini milli bayram çalışmalarının bordrolara yansıtılarak ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin iş akdi davalı işveren tarafından davalı işyerindeki işine 14.06.2014-17.06.2014-19.06.2014 tarihlerinde mazeretsiz gelmediği öne sürülerek devamsızlık nedeniyle 25.06.2014 tarihinde noterden gönderilen fesih ihtarnamesi ile feshedilmiştir.
Öncelikle davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle 09.06.2014-14.06.2014 tarihleri arasında istirahatli olduğu, rapor bitiminde kontrol muayenesine gittiği anlaşılan davacı işçiye 2 gün daha istirahat verildiği, sonuç itibariyle davacının 16.06.2014 tarihine kadar raporlu olduğu bu süreler bakımından özürsüz devamsızlıktan söz edilemeyeceği açıktır.
Diğer taraftan davacının 18.06.2014 tarihinde yine noterden davalıya ihtarname göndererek raporlu olduğu halde işveren tarafından ısrarla çalışmaya davet olunduğunu, raporlu olduğu için gelemeyeceğini söyleyince de sözlü olarak işten çıkartıldığını açıkladığı görülmektedir. Aynı iddia dava dilekçesinde dile getirildiği gibi kısmen davacı tanığı tarafından da doğrulanmıştır.
Yukarıda izah olunan delil durumu gözetildiğinde işverenin düzenlediği devamsızlık tutanaklarına itibar edilmesi mümkün değildir. İş akdi işverenin haksız feshi nedeniyle sona ermiştir.
Bu durum karşısında davacının sadece kıdem tazminatı ve faiz başlangıcı yönünden temyizi bulunduğu da gözetilerek kıdem tazminatı talebinin kabulü gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Full & Egal Universal Law Academy