Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/7980 Esas 2014/9681 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7980
Karar No: 2014/9681
Karar Tarihi: 11.09.2014

6. Hukuk Dairesi         2014/7980 E.  ,  2014/9681 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Milas İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/299-2014/17

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kesinleşmiş icra takibine dayalı temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Davacı vekili, ödenmeyen kira alacağının tahsili için davalı kiracı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz etmediği gibi yasal sürede kira bedelini de ödemediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı duruşmaya gelmemiş savunma yapmamıştır. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 27.maddesi hükmüne göre davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Mahkemece duruşma gününden haberdar edilmek suretiyle bu hakkın ilgililere tanınması gerekir.
Davalı tüzel kişiliğe haiz ticari şirket olup Tebligat Yasası'nın 12. ve 13. Tebligat Tüzüğünün 17. ve 18.maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat usulünü düzenlemiştir. Anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılması, yetkili temsilcinin herhangi bir sebeple orada bulunmaması veya evrakı bizzat alamayacak bir halde olması durumunda tebliğin tüzel kişinin memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Tebligat yetkili temsilci yerine kanunda belirtilen sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin tebligat mazbatasına açıkça yazılması gerekir. Olayda, duruşma tebligatı davalı şirket temsilcisinin orada bulunup bulunmadığı belirtilmeksizin doğrudan şirket çalışanı imzasına tebliğ edilmiştir. Bu haliyle tebliğ işlemi yasada belirtilen usule uygun değildir. Davalı temsilcisi temyiz dilekçesinde duruşmadan haberdar olmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece duruşma gün ve saatini bildiren davetiyenin davalıya yöntemine uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy