Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/16278 Esas 2013/8324 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16278
Karar No: 2013/8324
Karar Tarihi: 13.05.2013

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/16278 E.  ,  2013/8324 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Önalım

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava,önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan ... parsel sayılı taşınmazın müşterek maliklerinden olduğunu, taşınmazın hissedarlarından ...'in taşınmazdaki 1/20 hissesini 07.09.2010 tarihinde davalıya 51.000 TL'ye sattığını ancak, tapuda satış bedelinin 100.000 TL olarak gösterildiğini, satışın müvekkilinin bilgisi dışında yapıldığını, önalım hakkını kullanmak istediğini beyanla,taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,davacının önalım hakkını kullanması için gerekli şartların oluşmadığını,söz konusu satış işleminde muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile önalım bedeli olan 61.285,00 TL nin hüküm kesinleştiğinde işlemiş neması ile birlikte davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş, bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
Olayımıza gelince; Dava konusu payların ilişkin bulunduğu ... parseldeki 1/20 pay 100.000,00 TL bedelle, 07.09.2010 tarihinde ... tarafından davalı ...'a satılmıştır.Davacı ,tapuda gösterilen bedelin önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürmüştür.Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür.Davacı tanık isimleri bildirmiş,keşif talep etmiştir. Mahkemece dinlenen davacı tanıkları muvazaanın varlığı konusunda yeterli beyanda bulunamamıştır. Tanık ... de akdin tarafı olduğundan beyanına itibar olunamaz. Keşifle belirlenen değer ise muvazaanın varlığını ispata başlı başına yeterli bir delil değildir. Bu durumda, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtladığından sözedilemez. Mahkemece bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapudaki bedel üzerinden önalım hakkı tanınıp aradaki bedelin depo edilmesi için davalıya süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy