Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 1999/2606 Esas 1999/2535 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 1999/ 2606
Karar No: 1999 / 2535
Karar Tarihi: 22.03.1999

(6570 S. K. m. 7) (1086 S. K. m. 253)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava kira sözleşmesine aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Akde aykırı kullanımın kabulü suretiyle tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırılığın giderilmesinin kiracıya ihtarda bulunulması, bu ihtarda kiracıya uygun bir süre tanınması, o sürede aykırılığın giderilmemesi halinde akdin feshedileceğinin bildirilmesi gerekir. Fuzuli şagiller için böyle bir süreli ihtara gerek yoktur.

Davacının davalı kiracıya 25.6.1997 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarnamede akde aykırılığın giderilmesi için bir süre tanınmadığı görülmektedir. Bu ihtarnamede, başka bir nedenle 23.5.1997 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamenin tebliğ şerhinde şirkette çalışan bir kişiye tebliğ edildiği yazılı olduğu kiralananın başka bir hakiki veya hükmi şahsa kiralanması devri mümkün olmadığı açıklandıktan sonra, bu hususa ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde açıklama getirilmesi, cevap verilmesi istenmiştir. İhtarnamedeki bu 7 günlük süre akde aykırılığın giderilmesi için tanınan bir süre değildir. Bu nedenle ihtar bir süreyi kapsamadığından hukuki sonuç doğurur nitelikte kabul edilemez. Davanın kiracı davalı yönünden reddi gerekir.

18.7.1991 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 2. maddesinde kiracı kiraladığı yerin bir bölümünü veya tamamını kiraya verenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir ve ciro edemez, kiraya veremez, başkalarını faydalandıramaz denilmekte olup, bu şart tarafları bağlar. Davalılar savunmalarında fuzuli şagil olduğu bildirilen T.. Konfeksiyon San. Tic.Ltd.nin 1993 yılında kurulduğunu, ilk kiraya veren ve daha sonra malik olan davacının baştan beri bu durumu bildiklerini, ses çıkarmayarak muvafakat ettiklerini, bu durumu tanık ifadeleri ile ispatlamaya hazır olduklarını, davanın reddini ileri sürmüşlerdir. Olayda davalılar zımni muvafakatı savunduklarına göre bu husus maddi bir olguya ilişkin olduğundan tanık dinletilmesi mümkündür. Bu durumda davalılara tanıklarını bildirmek üzere imkan verilmesi, bildirdiği takdirde dinlenmesi, varsa davacının mukabil delillerinin istenip toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 22.3.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy