Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/12508 Esas 2018/11691 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/12508
Karar No: 2018/11691
Karar Tarihi: 07.06.2018

5. Hukuk Dairesi         2017/12508 E.  ,  2018/11691 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı ... vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 07/06/2018 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalılar vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyleki ;
1)Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 283 parsel sayılı taşınmazın belediye sınırları içinde ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında yüksek yoğunlukta gelişme konut alanında kaldığı, taşınmazın yola, denize, yoğun ve sürekli gelişen sanayi alanına, ticaret limanına yakın konumda olduğu, belediye hizmetlerinden faydalanmasa da yol, su, elektrik kanalizasyon hatlarının taşınmazın yakınından geçiyor olması sebebiyle ve yakın çevresindeki gelişme özellikleri dikkate alındığında talep edildiğinde belediye hizmeti götürülebileceği, ... Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından dava konusu taşınmaza yakın
konumda bulunan taşınmazlara 6292 sayılı kanuna göre kıymet takdiri değerlemesi yapılırken "arsa" değerleri düzeyinde rakamlar takdir ediliği, aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2017/7407, 1536, 7947, 1286E. sayılı ilamları ile denetiminden geçen ... Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava dosyalarında dava konusu taşınmaz ile benzer özellikte olan komşu taşınmazlara arsa olarak değer biçildiği anlaşıldığından Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 17/04/1998 tarih ve 1998/1 sayılı kararı uyarınca dava konusu taşınmaz arsa vasfındadır.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu dikkate alınarak, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve kroki eklenmek suretiyle taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.400,14 m2'lik kısmına imar durumuna göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilmiş ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden araştırılarak alınacak cevaba göre arta kalan kısım için hesaplanan değer azalış bedelinin yerinde olup olmadığı denetlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.630,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Full & Egal Universal Law Academy