Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2468 Esas 2018/3882 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2468
Karar No: 2018/3882
Karar Tarihi: 08.05.2018

4. Hukuk Dairesi 2016/2468 E. , 2018/3882 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalı ... aleyhine 13/07/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 22/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin olay tarihinde HSYK Genel Sekreteri olarak görev yaptığını; davalının, 17/06/2015 tarihinde ... TV’nin Analiz Özel programında müvekkili hakkında sarf etmiş olduğu sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacının ... Gazetesine 11/06/2015 tarihinde vermiş olduğu demeç hakkında düşüncelerinin sorulması üzerine, davalının eleştiri niteliğinde görüşlerini belirttiği, davacı hakkında herhangi bir isnatta bulunmadığı, davalı tarafından sarf edilen sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde belirtildiği üzere kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören , uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Dosya kapsamından; hakim olan davacının, yürütmüş olduğu HSYK Genel Sekreterliği görevi kapsamında 11/06/2015 tarihinde yargı gündeminde olan güncel konularla ilgili basına yaptığı açıklamalar üzerine, davalı tarafından 17/06/2015 tarihinde ... TV’nin Analiz Özel programında bu açıklamaların değerlendirilmesi sırasında davacıya yönelik olarak, davacının basına vermiş olduğu demeci nedeniyle adil yargılamayı etkileme suçunu işlediği şeklinde bir isnatta bulunduğu anlaşılmaktadır. Oysa ki, davacının beyanlarında tehdit unsuru herhangi bir ifade bulunmadığı gibi, davacının yürütmüş olduğu kamusal görev kapsamında korunması gerekir. Şu durumda, olay tarihi, olayın oluş şekli, davalı tarafından sarf edilen sözler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, eleştiri sınırlarının aşıldığı, kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği kabul edilmeli ve uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu yön gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy