Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/14375 Esas 2017/18233 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14375
Karar No: 2017/18233
Karar Tarihi: 29.06.2017

4. Ceza Dairesi         2016/14375 E.  ,  2017/18233 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Bozma üzerine yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanık ....'in SEGBIS yoluyla yüzüne karşı verilen hükümde, sanığın temyiz süresinin başlangıcının, “tebliğ / tefhimden itibaren” şeklinde yanıltıcı gösterilmesi ve cezaevinde bulunan sanığın kanun yoluna başvuru şeklinin açıklanmaması nedeniyle, sanık .... ve müdafiinin temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ....'in mezarlık mevkinde işlediği iddia edilen tehdit suçunu TCK'nın 86/3-e, 35 maddesinde düzenlenen ve uzlaşmaya tabi olmayan bıçakla yarlamaya teşebbüs suçu ile birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede;
1- Başka suçtan farklı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanık ....'in duruşmadan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma talebi de bulunmadığı halde hükmün açıklandığı 25/02/2016 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan SEGBİS aracılığı ile savunması alınarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanık... hakkında kurulan hüküm yönünden, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık.... ve sanıklar.... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Full & Egal Universal Law Academy