Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/3064 Esas 2017/15938 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 3. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3064
Karar No: 2017/15938
Karar Tarihi: 04.12.2017

3. Ceza Dairesi         2017/3064 E.  ,  2017/15938 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık ... hakkında ...'ı yaralama, sanık ... hakkında ... ve ...'ı yaralama, sanık ... hakkında ...'e hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin edilen cezanın tür ve miktarına göre; 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile yapılan değişiklik ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek geçici 2. maddesi ile “..hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 TL. (dahil) ve altındaki adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri kesindir." hükmü gereğince, sanığa verilen cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve CMUK'un 317. maddesi uyarınca, sanık müdafiinin temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçu yönünden temyize hak ve yetkisi bulunmayan katılanlar ... ve .... vekilinin temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun'un 34. maddesi ile değişik CMK'nin 253/1. maddesi uyarınca TCK'nin 106/1-1 maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
b) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödememesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4) Sanık ... hakkında Hüsniye’yi yaralama eyleminden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ile katılan vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
5) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında ... ve ...’i yaralama eylemlerinden kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazının reddine, ancak;
Duruşmaları vekil ile takip eden ve beraat eden sanıklar ..., ..., ..., ..., ... lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince vekalet ücreti tayin edilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklara 1500 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara ödenmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
6) Sanık ... hakkında ... ve ...’ı yaralama, sanık ... hakkında ... ve ...’ı yaralama eylemlerinden kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanlar vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
7) Sanık ... hakkında ... ve ...’i yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında haksız tahrik altında yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiş tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
8) Sanık ... hakkında ...’e yönelik silahla tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık hakkında ...’e yönelik silahla tehdit suçundan açılan dava bulunmadığı halde ek savunma hakkı verilmeden iddianamede gösterilmeyen TCK’nin 106/2-a maddesinin uygulanması ile CMK’nin 226. maddesine aykırı davranılması,
b) Sanık hakkında TCK'nin 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Full & Egal Universal Law Academy