Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/12673 Esas 2016/15376 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12673
Karar No: 2016/15376
Karar Tarihi: 30.05.2016

22. Hukuk Dairesi         2016/12673 E.  ,  2016/15376 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... Turizm A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili; davacının müvekkilinin işçisi olduğunu, davanın Vilayetler Hizmet Birliği açısından husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin 2008 yılından bu yana zarar ettiğini, bütçe yetersizliği ve ekonomik güçlüklerle karşılaşılması sebebiyle davacının iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayanılarak sona erdirildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işverenlikte aşçı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi davalı tarafından 10.05.2015 tarihi itibariyle feshedilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davalı işverenlikçe fesih bildiriminde ileri sürülen sebeplerin somut delillerle ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeyle mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygundur. Ancak, davacı tarafından her iki davalıya husumet yöneltildiği halde, infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacının iade edileceği işyerinin hüküm fıkrasında belirtilmemesi isabetsizdir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı ... Turizm ve Ticaret Anonim Şirketine ait işyerindeki işine İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğunda olmak üzere fesih sebebi ve kıdemine göre, altı aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğunda olmak üzere davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,50 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 30.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






Full & Egal Universal Law Academy