Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/9101 Esas 2007/7609 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/9101
Karar No: 2007/7609
Karar Tarihi: 07.05.2007

21. Hukuk Dairesi         2006/9101 E.  ,  2007/7609 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi     :  Sungurlu Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Tarih               :  02.05.2006
No                   : 276-345  
                       
Davacı,  davalılardan işverene ait işyerinde 01.07.1997-02.01.2004 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının hak düşürücü süreye uğrayan 01.01.1998-30.04.1998 tarihleri arasındaki çalışmaları dışında kalan süreler yönünden mahkemece verilen kararın yerinde olmasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
 2-Dava, davacının 01.07.1997-02.01.2004 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma  bildirilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının, 01.01.1998-30.04.1998 tarihleri arasındaki çalışmalarının tesbiti istemi yönünden; davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 79/10.  maddesi olup yönetmelikle tesbit edilen belgeleri   işveren tarafından  verilmeyen  veya  çalıştıkları  Kurum’ca  tesbit  edilmeyen  sigortalılar,  çalışmalarını hizmetlerinin   geçtiği yılın sonundan başlayarak  5 yıl  içerisinde mahkemeye  başvurarak  alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse  bu çalışmaların  Kurum’ca  dikkate alınacağı  belirtilmiştir.  Yerleşik  Yargıtay içtihatları gereği, birden ziyade  işe giriş  bildirgesi  verilmesi halinde çıkış yok ise ilk  işe giriş  bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği  tarihler  arasında geçen çalışmaların hak  düşürücü süreye  uğramayacağı,  çıkış varsa hak düşürücü sürenin  her kesim çalışma için ayrı  ayrı hesaplanacağı çıkış  tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde  çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü  süre içerisinde  tekrar aynı işyerine girerek  çalışmasının  hak düşürücü sürenin  işlemesine engel olmayacağıdır. Bu nedenle işe giriş ve çıkış tarihleri   arasındaki kısmi bildirimin  aksinin eşdeğer  belgelerle ispat  edilebileceği kabul edilmelidir.
Yapılan incelemede davalı işverence davacının 01.07.1997 tarihli işe giriş bildirgesi ile 01.07.1997-31.12.1997 tarihleri arasında 1997/2 dönemde 51 gün 1997/3 dönemde 85 gün çalışmasının kuruma bildirildiği, tekrar 01.05.1998 tarihli işe giriş bildirgesi ile  01.05.1998-09.11.1998 tarihleri arasında 1998/2 dönem 112 gün 1998/3 dönem 69 gün çalışmasının kuruma bildirildiği, daha sonra 01.04.2000 tarihinde işe giriş bildirgesi ile 01.04.2000- 06.01.2004 tarihine kadar her ay 30 gün olarak kesintisiz çalışmasının bildirildiği işverence ücret bordrolarının mahkemeye ibraz edildiği, dönem bordrolarının bu bildirime uygun olarak tanzim edildiği, davacının duruşmada giriş bildirgeleri altındaki imzaların kendisine ait olduğunu kabul ettiği  görülmektedir.
Gerçekten, sigortalının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar sigortalı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun  2003-21-43 E.,2003/97 K. sayılı 26.02.2003 günlü kararında da vurgulanmıştır.
Somut olayda davacının çalışmasının sona erdiği 31.12.1997 tarihi ile tekrar aynı iş yerinde çalışmaya başladığı 01.05.1998 tarihleri arasında geçen çalışmaları yönünden çalışmanın sona erdiği yılın sonu olan 31.12.1998 ile dava tarihi olan 16.03.2004 tarihleri arasında 5 yıldan fazla süre geçmiş olması nedeni ile 01.01.1998-30.04.1998 tarihleri arasındaki süreler yönünden  istemin hak düşürücü süre nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde istemin kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine,07.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Full & Egal Universal Law Academy