Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1253 Esas 2018/5573 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1253
Karar No: 2018/5573
Karar Tarihi: 29.11.2018

20. Ceza Dairesi         2018/1253 E.  ,  2018/5573 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme .... Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 23/06/2016 - 2015/529 esas ve 2016/230 karar
2-...
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 20/10/2015, 22/10/2015 (iki kez)
Hükümler : Mahkûmiyet
Temyiz Edenler : Sanıklar ve müdafileri

Temyiz incelemesi, sanıklar müdafilerinin süresindeki istemleri nedeniyle duruşmalı olarak yapıldı.
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamından, iddianamenin fiil anlatımında yer alan ve iki sanık yönünden de suç isnadında bulunulan 20/10/2015 tarihli (1.) olayda, sanık ... ile buluşmak için, Ali'nin işlettiği.... isimli işyerine gelen tanık ... ve yanında bulunan tanıklar ... ve ...'da, buluşmadan sonra bulundukları araç durdurularak yapılan aramada, uyuşturucu madde ele geçirilemediği, sanıkların inkara yönelik savunmaları, tanıkların olay tarihinde sanıklardan uyuşturucu madde temin etmediklerine dair istikrarlı beyanları ve özellikle de tanık Rabia'nın "olay tarihinden 3-4 gün önce metamfetamin kullandığına" ilişkin ifadeleri dikkate alındığında, Rabia'nın olay tarihinde alınan idrar örneğinde "metamfetamine" rastlanmasının, sanıklardan olay tarihinde uyuşturucu madde temin edildiğini tek başına kanıtlamadığı, bu nedenle 20/10/2015 tarihli (1.) olay yönünden, sanıklara isnat edilen eylemlerin sabit olmadığı anlaşıldığından, bu olayın gerekçeli kararda değerlendirilmemesi, sonuca etkili görülmediğinden, tebliğnamedeki "yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğuna" yönelen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
A- Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya içeriğine göre, sanık ...’ın, 22/10/2015 tarihli (2.) olayda, tanık ...’ye 3 paket alüminyum folyoya sarılı daralı 0,9 gram metamfetamin temin ettiğinin sabit olduğu; ancak 22/10/2015 tarihli (3.) olayda, olay tutanağına göre, Duran’ın, Mustafa Levent’e teslim etmek üzere naklettiği iddia edilen maddeyi kolluk görevlilerinin bulunduğu aracı durdurduğu sırada yuttuğu, karakola götürüldüğünde fenalaşması üzerine hastaneye sevk edilerek müdahale edildiği, aynı tarihte alınan idrar örneğinde uyuşturucu maddeye rastlanmadığı anlaşılmakla, sanık aşamalarda “kolluk görevlilerini görünce,
./..

üzerinde kullanmak için taşıdığı alüminyum folyoya sarılı yarım gram kadar metamfetamini yuttuğuna” ilişkin savunmada bulunmuş ise de, yuttuğunu belirttiği maddenin, uyuşturucu veya uyarıcı nitelikte olup olmadığı teknik yöntemlerle tespit edilemediğinden, 22/03/2015 tarihli (3.) olay yönünden sanık ...’a isnat edilen eylemin sabit olmadığı gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde, TCK’nın 43. maddesi uyarınca arttırım uygulanarak fazla ceza tayin edilmesi,
2-Kovuşturma aşamasında müdafii tarafından yapılan savunmalarında, hakkında lehe hükümlerin uygulanması talep edilen sanığın, “lehine bir husus tespit edilemediğinden” şeklinde yetersiz gerekçe ile hakkında TCK 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları ile duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, suçun niteliği ile tutuklu kalınan süre, hükmolunan cezanın süresi, bozma sebebine, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
B-Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmeyen, 22/10/2015 tarihli (2.) olayda tanık.... ’te ele geçen 0,9 gram metamfetamin ve aynı tarihli (3.) olayda diğer sanık ... tarafından yutulduğu için uyuşturucu veya uyarıcı nitelikte olup olmadığı teknik yöntemlerle tespit edilemeyen madde ile ilgisi saptanamayan sanık ...’nin, aşamalardaki inkara yönelen savunmalarının aksine, tanık.... in, ...,.... ’ye ait uyuşturucuyu sattığına” ilişkin sonradan değiştirdiği ve somut delillerle desteklenmeyen iddiası dışında, sanığın atılı suçu işlediğine dair kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak; beraatine karar verilmesi gerekirken, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları ile duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine, tutuklu kaldığı süreye göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 29/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





TEFHİM TUTANAĞI: 29.11.2018 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı .... in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ... ile sanık ... müdafii Av. ...'ın yokluklarında, 13.12.2018 tarihinde, açık olarak okundu.










Full & Egal Universal Law Academy