Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13538 Esas 2014/18494 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13538
Karar No: 2014/18494
Karar Tarihi: 22.12.2014

19. Hukuk Dairesi         2014/13538 E.  ,  2014/18494 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2012/236-2014/68

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, makine satım ve pazarlama işini yürüten müvekkilinin aynı işi yürüten davalıya 9 adet makine satarak teslim ettiğini, ancak makine bedeli olan 82.010,00 TL'nin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen 12/11/2011 tarihli sözleşme uyarınca 25.000,00 TL karşılığında 6 adet ürünün alım satımı konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin kardeşi olan dava dışı E. E. B. davacının hesabına 7.347,86 TL havale ettiğini, pres ütü dışındaki 5 adet ürünün müvekkiline teslim edildiğini, daha sonra müvekkilinin kalan borcu ödemeyi taahhüt etmesi üzerine 17/06/2012 tarihinde müvekkiline pres ütünün de teslim edildiğini ve sadece pres ütünün teslimine ilişkin olan sevk irsaliyesinin müvekkiline imzalatıldığını, ancak davacının daha sonra kötüniyetli olarak irsaliyeye teslim edilmeyen başka ürünler yazılmış olduğunu ve tüm bu ürünler için haksız ve hukuka aykırı olarak takibe konu faturayı düzenlediğini, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafın dosyaya hem davalı ile hem de davalının kardeşi olan dava dışı E. E. B. ile akdedilmiş satış sözleşmeleri sunduğu, davalının daha önce 12/11/2011 tarihli sözleşme ile davacıdan 6 kalem mal aldığı ve bu malların 30/11/2011 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, daha sonra şifahi anlaşma sonucu davacının davalıya 9 kalem mal sattığı ve bu malları 17/06/2012 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim ettiği, dava konusu 18/06/2012 tarihli faturanın da bu irsaliyeye konu mallara ilişkin olduğu, davalı tarafça 17/06/2012 tarihli sevk irsaliyesindeki pres ütü dışındaki malların davacı tarafça sonradan eklendiği ileri sürülmüşse de irsaliyenin ikinci nüshasının ibraz edilmemesi nedeniyle bu iddianın ispat edilemediği, davalının teslim aldığı faturaya konu malların bedelini ödediğini ispat edemediği, davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Alım satım akdi aksi kararlaştırılmadıkça satıcının malı teslimi, alıcının bedeli ödemesi ile gerçekleşir. Somut olayda taraflar arasındaki ilişkinin peşin satış olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ise yukarıdaki karinenin aksine satıcı malı teslim ettiğini, alıcı da bedeli ödediğini ispatla yükümlüdür. Davacı alacağının ispatı olarak 17/06/2012 tarihli sevk irsaliyesine dayanmış olup irsaliyenin 1.satırındaki makinenin teslim edildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davacı satıcı, irsaliyede yazılı bulunan diğer 8 adet makinenin teslimini ise irsaliyenin aslını dosyaya ibraz ederek kanıtlayabilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ispat külfeti tersine çevrilerek davalıdan irsaliyenin ikinci nüshası istenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Full & Egal Universal Law Academy