Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/1717 Esas 2018/6393 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1717
Karar No: 2018/6393
Karar Tarihi: 28.05.2018

19. Ceza Dairesi         2018/1717 E.  ,  2018/6393 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
14/04/2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 23. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı” şeklinde yapılan değişiklik ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklindeki geçici 2. maddesi göz önünde bulundurulduğunda, sanık hakkında verilen temel cezanın hapis cezası olması ve TCK’nın 50. maddesi uygulanmak suretiyle sonuç ceza olarak adli para cezasına hükmedilmiş olması karşısında kararın temyizi mümkün olduğundan temyiz talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaştırma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya Kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar ön ödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı gözetilerek sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre durumunun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Full & Egal Universal Law Academy