Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7775 Esas 2016/6799 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/ 7775
Karar No: 2016 / 6799
Karar Tarihi: 02.06.2016

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince katılma yolu ile temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:



- K A R A R -

Davacı vekili, davalı ... şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın yaya olarak bulunan müvekkiline çarpması sonucu yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının ileri sürdüğü ... plakalı aracın 16/03/2009-2010 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi olan 17/06/2012 tarihinde ise TRAMER kayıtlarına göre aracın ... nezdinde sigortalı olduğunu, kaza tarihinde davacı şirketin müvekkili nezdinde geçerli bir poliçesi bulunmadığını belirterek davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini savunmuştur.

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince verilen bilgiye göre ... plakalı aracın trafik sigortacısının ... olduğu belirtildiğinden, davalının ... plakalı aracın trafik sigortacısı olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekilince katılma yolu ile temyiz edilmiştir.

Harca tabi davalarda temyiz talebi de harca tabidir. Temyiz talebi harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Temyiz talebinin harca tabi olduğu hallerde temyez harcı yatırılmadıkça temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmemesi gerekir; buna rağmen kaydedilmişse temyiz talebi temyiz harcının yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır.

Yine karşı taraf, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren on gün içinde vereceği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir; yani hükmü temyiz edebilir. Buna katılma yolu ile temyiz denir.

Katılma yolu ile temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle asıl tarafın geçerli bir temyiz talebi olmadığında karşı tarafında ona katılması da söz konusu olmaz.

Somut olayda; mahkemece, davacının temyizi hakkında davacının temyiz maktu harcı ve temyiz yoluna başvuru harcını yatırmadığından temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş ve ek karar davacı vekiline tebliğe rağmen temyiz edilmemiştir. Davalı vekili ise katılma yolu ile yani davacının temyiz dilekçesinin tebliği üzerine süresinde temyiz etmiş ise de temyiz hakkı davacının temyiz talebine bağlı olduğundan ve davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verildiğinden davacı tarafın geçerli bir temyizi olmadığından, davalı vekilininde temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz dilekçesinin REDDİNE, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy