Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14715 Esas 2016/12024 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14715
Karar No: 2016/12024
Karar Tarihi: 28.12.2016

17. Hukuk Dairesi         2016/14715 E.  ,  2016/12024 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ferdi kaza koltuk sigortalı aracın kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkili olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının yetki itirazının kabulü ile Karayolları Trafik Kanununun 110.maddesi gereğince mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nun genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesinin 1.fıkrasında "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı yasanın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan 6100 saylı HMK 7. maddesi ise davalının birden fazla olması halinde uygulanacak yetki kurallarını düzenlemektedir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, kaza ....'ta meydana gelmiş, dosya kapsamına göre davacının yerleşim yerinin ... olduğu anlaşılmıştır. O Halde yukarıda bahsi geçen kanun maddeleri ve hukuksal açıklamalar ışığında dava, HMK 16.maddesi uyarınca zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açıldığından, mahkemece işin esasına girerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Full & Egal Universal Law Academy