Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5672 Esas 2018/2297 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5672
Karar No: 2018/2297
Karar Tarihi: 13.03.2018

17. Hukuk Dairesi         2015/5672 E.  ,  2018/2297 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2018 Salı günü davacı ve davalı taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın tam kusurlu olarak, müvekkili...’in sürücüsü, ...’ün yolcusu olduğu motorsiklete çarpması sonucu müvekkillerinin yaralandığını, müvekkillerinin bir serada gündelik işçi olup çalışamaz duruma geldiklerini, müvekkili...’in yatalak olarak bakıma muhtaç hale geldiğini, müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için ayrı ayrı 1.000,00’er TL maddi ve 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini davacı ... için sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri bakımından 116.603,00 TL’ye yükseltmiş, 5.2.2014 tarihli celsede davacı ... bakımından maddi tazminat talebinden vazgeçmiştir.Davalı ... vekili karşı davada; asıl davanın reddini savunmuş, davalının sürücüsü olduğu aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu araca tam kusurlu olarak çarpması sonucu tespit bilirkişi raporuna göre müvekkiline ait araçta toplam 1.978,00 TL hasar meydana geldiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.978,00 TL maddi zararın asıl davacı-karşı davalı ...’den kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1-asıl davanın kısmen kabulüne; A)davacı ...'nın maddi tazminat isteminin kabulü ile; iş güç kaybı ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 116.603,00 TL'nin olay tarihi olan 19/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, B)Davacı ...'nın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL'nin olay tarihi olan 19/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, C)Davacı ...'nın davalı ... şirketi hakkında açmış oluduğu manevi tazminat talebinin reddine, 2-Davacı ...'nın maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, B)Davacı ...'nın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; kendisinin kazaya karışmış olması ve eşinin maluliyeti nedeniyle 10.000,00 TL'nin olay tarihi olan 19/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, c)Davacı ...'nın davalı ... şirketi hakkında açmış oluduğu manevi tazminat talebinin reddine, 3-Karşı dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; 1.483,00 TL'nin olay tarihi olan 19/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı ...'dan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Somut olayda mahkemece hükme esas alınan doktor-hesap bilirkişi raporunda, asıl dava davacısı... tarafından sunulan devlet hastanesinden alınan özürlü sağlık kurulu raporundaki %75 daimi maluliyet oranı esas alınarak, raporda...’in bakıma muhtaç olup olmadığı açıkça belirtilmemiş ise de, SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde çalışma gücünün 2/3 kaybı durumunda başkasının bakımına muhtaç durumda olunacağı belirtildiğinden bahisle kaza tarihinden bakiye yaşam süresi sonuna kadar yarım mesai üzerinden bakıcı gideri hesabı yapılmış, sonuç olarak 63.847,44 TL sürekli işgöremezlik, 52.756,30 TL bakıcı gideri hesaplanmıştır. 29.12.2010 kaza tarihi itibari ile Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Özürlü sağlık kurulu raporu ve bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Ayrıca maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Zira asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekili temyiz dilekçesinde, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı olup olmadığının belirsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan ‘‘Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'’ne uygun şekilde rapor aldırılarak, asıl dava davacısı...’in sürekli işgöremezlik oranı, kazayla maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, bakıcı hizmetine ihtiyaç
duyup duymayacağı, duyacaksa süresi net olarak tespit ettirilerek, sonucuna göre (kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekilinin asıl davadaki manevi tazminata ilişkin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davadaki hükmün temyiz eden asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... bakımından BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... vekilinin asıl davadaki manevi tazminata ilişkin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan asıl dava davalısı-karşı dava davacısı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ...'e geri verilmesine 13.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Full & Egal Universal Law Academy