Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2009/6362 Esas 2010/1124 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 15.Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6362
Karar No: 2010/1124
Karar Tarihi: 01.03.2010

(1086 S. K. m. 45, 46)

Dava ve Karar: Yukarıda gün ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen incelenmesi davacı-k.davalı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve davalılar T. S., M. M. İ., O. G. Ş. vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

İş sahibi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından açılan davada, 04.10.2000 gününde geçici kabulü yapılan uzay çatı imalatının eserdeki kusur ve ayıplar sebebiyle 03.01.2002 gününde çökerek kullanılamaz hale geldiği, yüklenici şirketin 04.01.2002 tarihli taahhütname vererek oluşan bütün hasarı bedelsiz olarak gidermeyi ve eseri 15.06.2002 gününde teslim etmeyi, kararlaştırılan tarihte teslim etmemesi halinde ise cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği, taahhütnameye göre işin tamamının bedelsiz olarak yapılması gerekirken olur alınıp uygulamaya esas yeni proje ile ilk proje arasındaki imalat farkının ödendiği ileri sürülerek fazladan ödenen imalat bedeli ile kararlaştırılan cezai şartın davalı yüklenici şirket ile fazla ödemeye sebebiyet veren idare elemanlarından müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiş; yüklenici şirket tarafından cevapla açılan karşı davada, hasarın bedelsiz olarak giderileceğine dair taahhüdün geçersiz olduğu ileri sürülerek yapılan imalatın bedeli; yüklenici şirket tarafından Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/6 Esas s. dosyası ile açılan ve eldeki dava ile birleştirilen davada ise geçici kabul önceki ilk proje ile hasardan sonra uygulanan ikinci proje arasında bir takım farklılıklar bulunduğu, ikinci projede inşaat alanının arttığı ve malzemelerin de değiştiği ileri sürülerek fazladan yapılan imalatın bedeli talep ve dava edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda iş sahibi idare tarafından açılan davada, yüklenici şirket hakkındaki fazla ödemeyle ilgili istemin kısmen kabulüne, cezai şartla ilgili istemin reddine, idare elemanları hakkındaki davanın reddine, yüklenici tarafından cevapla açılan karşı davada davanın reddine, yüklenicinin birleşen 2007/6 Esaslı davasında ise davanın tefrik edilerek başka bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş, karar davacı ve karşı davalı iş sahibi idare ile davalı idare elemanları tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı ve karşı davalı iş sahibi idarenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- HUMK'nın 45. maddesine göre davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantı var sayılır ve aynı mahkemede görülmekte olan bağlantılı davalar davanın her safhasında istem üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. Aynı Kanun'un 46. maddesine göre de yargılamanın iyi bir biçimde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına davanın her safhasında istem üzerine veya kendiliğinden karar verilebilir.

Somut olayda yüklenici tarafından imalat bedelinin tahsili istemiyle Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/6 Esas s. dava dosyası ile iş sahibi idare tarafından fazla ödeme ve cezai şartın tahsili istemiyle açılan ve bozmadan sonra 2008/123 esas sayısını alan dava dosyaları aralarında bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilmiş, davalar birlikte görülmekte iken 10.02.2009 günlü son oturumda yüklenici tarafından açılan davanın tefrik edilerek başka bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiştir. Kural olarak bağlantılı davaların birlikte görülüp sonuçlandırılması gerekir. Yargılamanın iyi bir biçimde yürütülmesi, seri ve düzenli olması ve isabetli bir sonuca varılabilmesi ancak bu biçimde mümkündür. Tefrik kararı da aynı amaçların sağlanması için verilir.

Taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmalar ile toplanan deliller dikkate alındığında yüklenici tarafından açılan davanın tefrikine karar verilmesi yargılamanın iyi bir biçimde yürütülmesini sağlama amacına uygun düşmediğinden ve koşulları oluşmadığından kararın bu yönden davacı ve karşı davalı idare yararına bozulması uygun bulunmuştur.

3- Davalı idare elemanları Turgut Selçuk, Meryem Melike İskenderoğlu ve Osman Gürol Şişman'ın temyiz itirazlarına gelince; bu davalılar yargılamada vekille temsil olunmuşlardır. Haklarındaki dava reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanacak vekalet ücretinin iş sahibi idareden alınarak yüklenici şirketle birlikte bu davalılara da verilmesi gerekirken, bu davalılar vekille temsil olunmamış gibi hesaplanan vekalet ücretinin tamamının davacı ve karşı davalı iş sahibi idareden alınarak, davalı ve karşı davacı yüklenici şirkete verilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda 1. bentte yazılı sebeplerle davacı ve karşı davalı iş sahibi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı Genel Müdürlük, 3. bent uyarınca da davalılar T. S., M. M. İ. ve O. G. Ş. yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istem halinde temyiz eden davacı-k.davalı ile davalılar T. S., M. M. İ. ve O. G. Ş.'a geri verilmesine, 01.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy