Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6765 Esas 2015/22498 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/ 6765
Karar No: 2015 / 22498
Karar Tarihi: 12.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

HÜKÜM : Mahkumiyet



Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok, etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.

Somut olayda; katılan ... ve mağdur ...'un, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkii 1351 ada, 12 no'lu parselde bulunan zeytinliğin iştirak halinde maliki oldukları, mağdur ...'un ağabeyi, katılan ...'ın da kaynının oğlu olan sanık ...'ın, bu zeytinlikte bulunan ağaçların tamamını katılana haber vermeden, tarlada yenileme yapma bahanesiyle kestirdiği anlaşılmakla, eyleminin nitelikli mala zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Sanığın, dosyada mevcut tapu fotokopisine göre 1/2 oranında katılanla müşterek malik olan ve şikayeti bulunmayan mağdur ...'un kardeşi olması nedeniyle, TCK'nın 167/2. fıkrasında yer alan "... aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi hâlinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir." hükmünün tatbiki açısından mağdur ve sanığın nüfus kayıt örnekleri getirtilerek mağdurun sanığın kardeşi olup olmadığı tespit edilip, aynı konutta oturup oturmadıkları hususu araştırılarak sanık hakkında 167. maddesinin uygulanabilirliğinin karar yerinde tartışılması, varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,

2-5237 Sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, sadece kısa süreli hapis cezası ertelenen kişiler hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında verilen uzun süreli hapsin ertelenmesi kararında, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmaması,

3-Yargıtay CGK'nın 06.04.2010 tarihli ve 2010/4-71 E, 2010/76 K sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesiyle, ceza infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesi, denetim süresi, ertelemenin yasal sonucu olduğundan, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyecek, yine fıkrada mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olmamak hususu da, hükmedilen bir yıldan fazla mahkûmiyetler için söz konusu olup, hapis cezası bir yıldan az olsa da denetim süresi hiçbir ahvalde bir yıldan az olamayacağı cihetle, anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, mahkemece 1 yıl 3 ay hapis cezası verilen sanık hakkında 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.03.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy