Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2012/19033 Esas 2014/4756 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 15. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/19033
Karar No: 2014/4756
Karar Tarihi: 13.03.2014

15. Ceza Dairesi         2012/19033 E.  ,  2014/4756 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, babasından kalan dairenin bağımsız tapusunun bulunmadığı, araziye ait tapunun ise ... ve ... adına olduğu, ... Noterliği'nde 02.12.1999 tarihinde yaptıkları düzenleme şeklindeki taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile maliklerin suça konu 4 numaralı daireyi sanığa sattıkları, sanığın da bu daireyi katılana 100.00,00 TL karşılığında sattığı ancak dairenin bağımsız tapusunun bulunmaması nedeni ile sanık ile katılanın yine aynı noterde 12.09.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesini yaptıkları, katılanın bu sözleşmelere dayanarak tapuda arazinin maliki olarak görünen...ve ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığı, vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği üzere davalıların 29.11.2007 tarihinde dosyada bir sureti bulunan 10.07.2001 tarihli sanığın da imzasını kabul ettiği, aralarındaki satış vaadi sözleşmesinden vazgeçtiklerine dair 10.07.2001 tarihli adi yazılı sözleşmeyi ibraz ettikleri, böylece katılanın satın aldığı daireye ilişkin hukuki ilişkinin geçersiz kalması nedeniyle dolandırdığının iddia edildiği somut olayda; sanığın savunmasında borçları nedeni ile dairesini satmaya karar verdiğini, katılandan 100.000,00 TL alarak noterde satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, katılanın vazgeçmesi nedeni ile aldığı paranın bir kısmını ödediğini, kalanını da daha sonra ödeyeceğini beyan etmesi karşısında sanık ile katılanın arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve sanığın dolandırıcılık kastı ile hareket ettiğine dair mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği gerekçesi ile verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













Full & Egal Universal Law Academy