Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28021 Esas 2019/4818 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28021
Karar No: 2019/4818
Karar Tarihi: 10.04.2019

13. Hukuk Dairesi         2016/28021 E.  ,  2019/4818 K.
"İçtihat Metni"

.......


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, devre tatilden faydalanmadığını, belirterek sözleşmenin feshine, 5.725,00-TL bedelli senedin iptaline, ödediği 5.725,00-TL’nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ... olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, düzenlenen sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK'ya aykır şekilde önceden hazırlanmış ve tüketici aleyhine hükümler içerdiği, bu nedenle bu hükümlerin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır.
Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Hal böyle iken; mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.......


Full & Egal Universal Law Academy