Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/10817 Esas 2018/6 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/ 10817
Karar No: 2018 / 6
Karar Tarihi: 08.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme

HÜKÜMLER : Mahkumiyet



Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

I)Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 272.maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğu, temyizi olanaklı olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE;

II)Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1)05.01.1994 doğumlu olup, suç tarihinde 15 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuğun, TCK’nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle işlediği iddia olunan hırsızlık eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin rapor aldırılmadan, aldırıldı ise de dosyaya eklenmeden yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,

2)Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının değerlendirilmesi açısından, suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1. ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre;

3)Suça sürüklenen çocuğun müştekinin park halindeki ve kilitli vaziyetteki aracının camını kırarak teybi çalmaya teşebbüs ettiği olayda; eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeksizin aynı kanunun 142/1-e maddesinden yazılı şekilde hüküm kurulması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

4)Müştekinin beyanları, suça sürüklenen çocuğun ikrar niteliğindeki savunmaları, yakalama tutanağı, iddianame ve gerekçeli karardaki anlatım ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait park halindeki araçtan oto teybini sökmeye çalışırken müşteki tarafından görüldüğü, kolluk gelene kadar müştekinin aracın yakınında müdahale etmeden beklediği, kolluğun olay yerine gelerek suça sürüklenen çocuğu suçüstü yakaladığı olayda; 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun tamamlanmayarak teşebbüs aşamasında kaldığı sabit olduğundan atılı suçtan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 35.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

5)Suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi dikkate alındığında aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 08.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy