Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/28674 Esas 2018/2027 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28674
Karar No: 2018/2027
Karar Tarihi: 27.02.2018

12. Hukuk Dairesi         2016/28674 E.  ,  2018/2027 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu ... tarafından icra mahkemesine başvurularak, alacaklı tarafından genel haciz yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi sebebiyle belediyenin banka hesapları, araçları ve taşınmazları üzerine haciz konulduğu, hacze konu paraların ve malların kamu yararına tahsisli olduğu ve kamu hizmetlerinde kullanıldığı ileri sürülerek hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece; 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile Belediye Kanunu'nda yapılan değişiklik dikkate alınarak, ilgili yasal düzenleme nedeniyle, taşınmazlar ve araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, hesaplar üzerindeki hacizler icra müdürlüğünce kaldırıldığından banka hesapları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, anılan kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.12.2015 tarih ve 2015/22115 E. 2015/32543 K. sayılı ilamı ile; haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenip şikayete konu banka hesapları, araçlar ve taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı ya da niteliği gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken, 6552 sayılı Kanun ile değişik 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkeme, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar vermesi halinde (HMK'nun 373. maddesi), artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.).
Somut olayda, Dairemizce, mahkeme kararı, borçlu belediyenin haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek, şikayete konu banka hesapları, araçlar ve taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı ya da niteliği gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece, bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek mahallinde 03.06.2016 tarihinde keşif yapılmış ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği görülmüş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Zira, şikayet konusu yapılan araçların tamamı yönünden fiilen kamu hizmetinde kullanılıp
kullanılmadıkları ya da nitelikleri gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığının raporda belirtilmediği görülmüştür.
O halde; mahkemece, bozma ilamı gereğince bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerektiği takdirde yeniden keşif yapılarak, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken, eksik incelem ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.















Full & Egal Universal Law Academy