Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/12460 Esas 2018/2875 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12460
Karar No: 2018/2875
Karar Tarihi: 13.03.2018

12. Ceza Dairesi         2016/12460 E.  ,  2018/2875 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62, 50/1-a. maddeleri gereğince mahkumiyet


Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerini 8.00 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve alkol ölçümünün kan tahlili ile tespit edilmesi gerektiğin ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve uygulama maddesinin belirtilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendin 4. paragrafına “50/1-a maddesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve TCK'nın 52/3 maddesi gereğince 25 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine” ibaresinin ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 13.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Full & Egal Universal Law Academy