Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/6880 Esas 2014/7521 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6880
Karar No: 2014/7521
Karar Tarihi: 16.04.2014

11. Hukuk Dairesi         2013/6880 E.  ,  2014/7521 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...

Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.11.2012 tarih ve 2010/838-2012/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketin davalı şirket ile arasındaki yetkili servis sözleşmesinin 31.12.2009 tarihi itibari ile sona erdiği, yetkili servis sözleşmesinin 8.3.3. maddesinde servisin hiçbir durum ve koşulda yazar kasa mührünün kendisine ait olmadığı, Profilo Gurubu ve iştiraklerinin demirbaşı olduğu, sözleşme süresi boyunca geçici süreli kullanma için devralındığının peşinen kabul edileceği, sözleşmenin herhangi bir sebeple feshi halinde talebe bile gerek olmaksızın derhal yazarkasa mührünün iade edilmesinin zorunlu olduğunun, 12.2. maddesinde bu sözleşmenin yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren servis ve pesaj veya iştirakleri veya selefler arasında imzalanan bütün eski sözleşmelerin herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceğinin hükme bağlandığı, ancak davalı eski yetkili servisin kendisine müvekkili şirket tarafından teslim edilen yazar kasa mührü ve yetki kartını iade etmekten imtina ettiği, muhatabın davalının yetkili servis hizmetini verdiği esnada vergi mükellefi Kardeşler Büfe'nin taklit, mali hafıza takma işlemi gerçekleştirdiğinin öğrenilip bu durumun ... Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin 2010/19 sayılı dosyası ile tespit edildiği, ayrıca eski yetkili servis sözleşmesi sona ermesine rağmen 3100 sayılı kanun ve sözleşmeye aykırı şekilde adeta yetkili servişmişcesine faaliyetine devam etmekte olduğunun yapılan denetimler sonucunda tespit edildiği, davalının hiçbir yetkisinin bulunmamasına rağmen Olivetti marka bir cihaza servis hizmet fişi ile müdahale ettiği, ... Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin 2010/125 D.İş sayılı dosyasında davalı tarafından adresindeki internet sitesinde müvekkili şirketin yetkili servisi olduğu intibasını yaratacak şekilde faaliyet gösterdiği, böylece haksız rekabet teşkil eden eylemde bulunulduğu, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/4 D.İş sayılı dosyasında da davalının iş yerinde müvekkili şirketin yazar kasa konusunda yetkili servisi olduğunu intibasını yaratacak şekilde tabela ve tanıtım vasıtaları kullandığı, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/277 D.İş sayılı dosyasında da davalının yetkili servis sözleşmesine aykırılık ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ayrıntılı olarak tespit edildiği, eski yetkili servis olan davalının bu faaliyetlerinin hem 3100 sayılı Kanuna hem de
TTK'nın 56. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, davalının faaliyetlerinin müvekkili şirketi zarara uğrattığı iddia edilerek dava konusu eylemlerin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, müvekkili şirketin uğradığı zarar ile davalının elde etmesi muhtemel kârın ayrı ayrı tespitine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kısmen 10.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatın 13.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, haksız rekabetin men-ine, haksız rekabet teşkil eden durumun ortadan kaldırılması için haksız rekabet teşkil eden mühür ve yetki belgesinin geri alınması ve tüm fatura, levha ve şirket aracı üzerindeki tanıtıcı işaretlerde müvekkili şirketin ünvanının yazarkasa yetkili servisi olduğu intibaını yaratacak şekilde kullanılmasının engellenmesine, hükmün kesinleşmesinden sonra ilanına karar verilmesi istenmiş, 29.09.2011 tarihli celsede davacı tarafa maddi tazminat talebini açıklamak için verilen süre üzerine verilen dilekçe ile açıklama yapılmıştır.
Davalı vekili, davacı şirket ile 2007 yılında sözleşme yapıldığı, 2010 yılında ise davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine çok ağırlaştırılmış bir sözleşme hazırlanması nedeniyle sözleşmenin imzalanmadığı ve davacı tarafça hiçbir haklı neden gösterilmeksizin sözleşmenin bitiminden bir ay önce fesih hakkı kullanılarak kötü niyetle feshedildiği, yazarkasa mührünün ve yetki belgesinin davacı şirkete ait olmayıp Sanayi Bakanlığı'nca müvekkiline verildiği, iadesinin imkansız olduğu, müvekkili şirketin yazarkasa mührünü üçüncü şirketle yaptığı yetkili servis sözleşmesi gereğince kullanmaya yetkili olduğu, davacının müvekkilinde hiçbir araç gereç demirbaşının bulunmadığı, sözleşmenin feshi ile hepsinin davacı tarafa iade edildiği, müvekkilinin davacının yetkili servis olduğu dönemde kullandığı ışıklı tabelaları kendi parası ile yaptırdığı, sözleşme fesh olduktan sonra ise bu tabelalardan davacının adının sildirildiği, davacı tarafın kötü niyetli olarak müvekkili şirketin ticari faaliyetini sona erdirme çabasında olduğu, müşteriye taklit mali hafıza takılmasının söz konusu olmadığı, davacı tarafından alınan mali hafızanın kullanıldığı, yetkili servis tabelasının da sözleşmenin son bulması ile kaldırıldığı, müvekkili şirketin davacı tarafın yazar kasa konusunda yetkili servis olduğu intibasını yaratacak tanıtım vasıtalarını kullanmadığı, davacının haksız rekabete ilişkin hiçbir iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece, davacı şirket ile davalı şirket arasında yetkili servis sözleşmesi imzalanmış olup sözleşmenin 31.12.2009 tarihi itibari ile davacı tarafça yasal süre içerisinde fesih ihbarında bulunularak sona erdirildiği, davacı tarafça davalıdan haksız rekabet nedeniyle TTK'nın 58. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulup, TTK'nın 61. maddesi gereğince gereki ilanların yapılmasının istendiği, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin 8.3 maddesi gereğince sözleşmenin her ne sebeple olursa olsun sona ermesi halinde servisin işi derhal durdurmak, sözleşmede yer alan her türlü marka, logo, işaret, reklam, promosyon gereçlerini ve benzerlerini kullanmaya son vereceğinin ve servis sözleşmesinin herhangi bir sebeple feshi halinde derhal yazarkasa mührünü davacıya iade etmek zorunda olduğunun hükme bağlandığı, oysa davalı tarafça ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/277 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesine karşın firma tarafından yetkili servis gibi cihazlara müdahale edilerek hizmet verilmeye devam edilmekte olduğu, ayrıca firma tarafından internet üzerinde bulunan web sitesinde de Olivetti ve Profilo yetkili servisi olduğu gösterilmek suretiyle firmanın yetkili servis olduğu zannının yaratıldığı, sözleşmenin açık hükümlerine rağmen
firmada asılı bulunan tabelaların kaldırılmadığı gibi yetki belgesi, kurşun mühür ve diğer malzemelerin geri verilmediğinin, ... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2010/125 D.İş sayılı dosyasında davalı şirketin internet adresinde yayınlanan fotoğrafın Profilo yetkili servisi izlenimini uyandırmaya yeterli olduğu, davalının Olivetti ve Profilo yetkili servisi izlenimini uyandırdığı, web sitesinde kullanılan fotoğrafın dahi tek başına Profilo yetkili servis izlenimini uyandırmaya yeterli olduğunun, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/4 D.İş sayılı dosyasında da 31.12.2009 fesih tarihinden sonra davalının işyerinin girişi ve giriş üstündeki tabelalarda, iş yerinin girişinin sağ ve solundaki cam üzerinde Profilo ve Olivetti markalarının kullanılarak yetkili servis izleniminin yaratıldığının tespit edildiği, bu durumda davalı şirket tarafından taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin 31.12.2009 tarihinde sona ermesinden sonra Profilo yetkili servisi zannı uyandıracak şekilde hizmet vermeye devam etmesi ve yetkili servis izlenimi yaratmasının iltibas suretiyle TTK'nın 56 ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabet teşkil ettiği, davalının bu eyleminden dolayı davacının maddi ve manevi zarara uğradığı, davalının vermiş olduğu hafıza kartları montajı ve servis hizmetleri gelirlerinin dosyada mevcut faturalar ve stoklar uyarınca hesaplanan satılan hafıza kartı maliyetlerinin ve bu hizmeti vermek için katlanmak zorunda olunan faaliyet giderlerine ilişkin gelir tablosu verileri uyarınca hesaplanan faaliyet giderleri düşümü neticesinde davalının hafıza kartı satışından elde etmiş olduğu karın 29.12.2010 dava tarihine kadar 15.267,60 TL olduğu, ancak davalının 2010 yılı içerisinde dava dışı firmalardan da hafıza kartı alımı gerçekleştirmiş olmasından dolayı davalının bu kısma ilişkin tüm kazancının davacıya verilmesinin somut zarara prensibi karşısında mümkün olmayacağı, davacının payına düşen kısmın faturalar ile üçüncü şahıslardan alınan kısımdan hariç tutularak hesaplanmasının hakkaniyet gereği olduğu, üçüncü şahıslardan alınan ve davalının vermiş olduğu hizmet adetleri arasındaki farkla birlikte davacının davalıya sözleşmenin feshinden önce vermiş olduğu adetler de baz alınarak her ne kadar bilirkişi raporunda 9.064,28 TL kâr hesaplanmış ise de dava tarihinin 29.12.2010 olmasına rağmen 2011 yılınında hesaplamaya dahil edildiği görüldüğünden gerçek kar miktarının dava tarihi itibari ile 6.024,88 TL bulunduğu, davacı tarafça mahrum kalınan kâr istenmiş ise de davacı tarafından bu dönemde başka bayilik açılarak mal satışına devam edilmiş olması ve aynı zamanda fesihten önce davalıya yüklüce mal gönderilmiş olup davalının bu malları haksız rekabete dayanarak da olsa satmış bulunması nedeniyle mahrum kalınan karın talep edilemeyeceği, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle davacının manevi zarara da uğradığı sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulüne, TTK'nın 58/a. maddesi gereğince davalı tarafın fiilinin haksız olduğunun tespitine, TTK'nın 58/b maddesi gereğince haksız rekabetin men'ine, TTK'nın 58/c maddesi gereğince haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına; TTK'nın 58/d maddesi gereğince haksız rekabete konu teşkil eden mühür ve yetki belgesinin davalıdan geri alınmasına, tüm fatura, levha ve tanıtıcı işaretlerde davacı şirketin ünvanının yazarkasa yetkili servisi olduğu intibasını yaratacak şekilde kullanılmasının engellenmesine, 6.024,88 TL maddi tazminat ile TTK'nın 58/e maddesi gereğince taktiren 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine, TTK'nın 61. maddesi gereğince mahkememizce verilen hükmün kesinleşmesinden sonra hükmün masrafı davalıdan alınarak basın ilan kurumu aracılığı ile bir kez ilan edilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 588,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















Full & Egal Universal Law Academy